Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/1 E. 2023/553 K. 05.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/1 Esas
KARAR NO : 2023/553

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2023
KARAR TARİHİ : 05/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından müvekkili şirkete… tarihinde gönderilen … sayılı, “Kaynak Bazında Destekleme Bedelinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hk.” konulu yazı ile Müvekkili şirkete 1.205.598.292,83.-TL tutarında muafiyet bedelinin fatura edilerek yansıtılacağı, ayrıca her bir aya ilişkin ödemenin yapılması gereken tarihten tahsil edileceği tarihe kadar geçen süre için faiz işletilerek tahsil edileceğinin bildirildiğini, söz konusu borç bildirimi hukuka aykırı olup müvekkilinin belirtilen şekilde davalıya bir borcu bulunmadığını, söz konusu bildirimin haksız olduğunu, müvekkili …’nin davalı …’ın lisanslı elektrik üreticisi olarak Enerji Piyasası Kanunu kapsamındaki bir piyasa katılımcısı olduğunu, piyasa işletmecisi olan davalı … Enerji Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği md. 132/A’ya göre her fatura dönemi için Müvekkiline ödenecek tutarı uzlaşma bildirimi ile gönderdiğini, bu bildirime uygun olarak müvekkilini de …’a sağladığı elektrik enerjisi karşılığında md. 132/C-3’e uygun olarak faturasını kestiğini, idarenin daha önce kabul ettiği destekleme bedelinin hesaplanması yönteminde sonradan değişikliğe gidildiği, daha önce nihai tüketicilere ulaşma şartı bulunmazken, yeni düzenleme ile sadece bu şekildeki sabit fiyat anlaşmalarının desteklenmesi kararının alındığı, yapılan değişikliğin geriye yürütülmesi hususunda herhangi bir açıklamanın bulunmadığı, Davalı …’ın kanunda veya düzenleme metninde bulunmadığı halde, sonradan yapılan değişikliği baz alarak geçmişe etki yaratacak şekilde işlem tesis ettiğini, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın oturmuş kararlarında idari düzenlemelerde “geriye işlem yasağını” üke olarak kabul ettiği ve bu nitelikteki düzenlemeleri “hukuk devleti” ve hukuk güvenliğinin sağlanması” temel ilkelerine aykırı bularak iptal ettiğini, Yargıtıy’ın da idari işlemlarin geçmişe etkili olacak şekilde yorumlanarak birel işlemler tesis edilmesinin, somut olayda davalının uyguladığı gibi borçlandırıcı işlemler kurulmasının Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticarat Kanunu hükümlerine uygun olmadığı görüşünde olduğunu, hukuka aykırı bu tür borçlandırıcı işlemlerin iptal edildiğini, davalı …’ın idari işlemlerin geriye yürütülmesi yasağını ihlal ederek müvekkili aleyhine tesis ettiği borcun hukuka uygun olmadığının anlaşıldığından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, müvekkili şirketin mahvına neden olabilecek, kamu yararını dahi tehdit edebilecek dava konusu 1.205.598.292,83 TL tutarındaki bedelin davalı tarafından müvekkilinin alacaklarından mahsup edilmesinin, davalıya vermiş olduğu teminatlardan kullanılmasının, icra takibi veya ihtiyati haciz yolu ile tahsil edilebilmesinin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, konunun aciliyeti gözetilerek karann HMK’nın 390/2 sayılı hükmü kapsamında karşı taraf dinlenilmeksizin verilmesine ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle;dava konusu işlemin “kaynak Bazında Destekleme Bedelinin Belirlenmesine Ve Uygulanmasına İlişkin Usul Ve Esaslar” hükümlerinin uygulanması ile ilgili olduğunu, bu işlem müvekkili …’ın “piyasa işletmecisi” sıfatı ile tesis ettiği işlem olduğunu, bu usul ve esaslara dair tesis edilen tüm işlemlerin idari yargının konusu olduğunu, yargı yolu şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, müvekkili …’IN işlemlerine karşı Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmış “menfi tespit talepli davalar”, yargı yolu dava şartının bulunmaması gerekçesiyle usulden reddedildiğini, davacı müvekkilinin … TARİHLİ … sayılı yazısında belirtilen tutarı dava konusu ettiğini, oysa ki bu yazıya istinaden müvekkilinin icra takibi başlatmasının hukuken mümkün olmadığını, çünkü elektrik piyasası mevzuatına göre müvekkilin …’ın tesis ettiği “icrai” bir işlem bulunmadığını, davanın konusuz kaldığını, menfi tespit istenen tutarın davacıdan tahsil edildiğini, söz konusu EPDK Kurul kararının 2 nolu maddesinde “ödenmeyen tutarların, Şirketin … nezdindeki tüm hak, alacak ve teminatlarından tahsil edilmesine” karar verildiğini, bu kapsamda davacı tarafından ödenmeyen tutarın, davacının alacak ve teminatlarından tahsil edildiğini, davacının menfi tespit talebinin konusuz kaldığını, gerçekleşen enerji iletimi neticesinde nihai veriler elde edildiğini, yeniden inceleme yapıldığını ve gerçekleşen verilere göre ; davacının muafiyet beyanının aksine, sattığı enerjinin bir kısmının nihai tüketicilere kadar sabit fiyatla ulaşmadığının tespit edildiğini beyanlarla yargı yolu dava şartı yokluğundan davanın reddine, görevsizlik itirazlarının kabulüne, hukuki yarar dava şartı yokluğundan davanın reddine, … 10.idare Mahkemesi … E. Sayılı dava nedeniyle, derdestlik itirazlarının kabulüne, … 10.idare Mahkemesi …E. Sayılı davanın bekletici mesele yapılmasına, Danıştay 13. Dairesi 2022/2819 E., 2022/2777 E. ,2022/2421 E.2022/2548 E., 2022/3658 E., 2022/2416 E., 2022/2176 E., 2022/2416 E., 2022/2569 E., 2022/2781 E., 2022/2790 E. 2022/2981 E. 2022/2284 E, 2022/2567 E., 2022/2205 E. 2022/2567 E. 2022/2564 E. Sayılı davaların bekletici mesele yapılmasına, ihtiyati tedbir talebinin şartlarının olmaması ve konusuz kalması sebebiyle reddine, nihayetinde belirtilen sebepler ile resen tetkik edilecek sebeplerle davanın esastan reddine, dava değerinin %20 sinden aşağı olmamak üzere davacının aleyhine tazminata hükmedilmesine,vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekilince 13/02/2023 tarihli beyan dilekçesinin dosyaya sunulduğu; eksik harç hususunda taraflarına eksikliğin giderilmesi için süre verilmesini, tamamlanmadığı taktirde dosyanın işlemden kaldırılmasını, bu eksiklik giderilmeden yapılması mümkün olmayan müteakip işlemler niteliğindeki 3 nolu ve devamındaki ara kararlardan dönülmesini talep etmiştir.
24/02/2023 tarihli ara karar ile dava değerinin 1.205.598.293,00.-TL olduğu, dava değeri üzerinden alınması gereken 20.588.604,84.-TL bakiye peşin harcın ve 179,00.-TL başvuru harcının davacı vekilince mahkeme veznesine yatırılmadığı anlaşılarak davacı vekiline eksiklikleri tamamlaması hususunda 2 haftalık kesin süre verildiği ve verilen süre içerisinde eksik harç ikmal edilmediği takdirde Harçlar Kanunu 30. Maddesi gereğince davaya devam edilmeyeceği ve dosyanın HMK 150. Maddesi gereğince işlemden kaldırılacağının, ancak belirtilen harç miktarının yatırılması halinde dosyanın yenilenebileceğinin ihtarına karar verildiği anlaşılmıştır. İşbu mahkememiz ara kararının davacı vekiline normal tebliğ yoluyla 08/03/2023 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Yine mahkememiz 02/05/2023 tarihli ara karar ile dava değeri üzerinden alınması gereken 20.588.604,84.-TL bakiye peşin harcın ve 179,00.-TL başvuru harcının süresinde yatırılmadığı anlaşılmakla davanın HMK 150.maddesi uyarınca taraflardan biri tarafından yenileninceye kadar 23/03/2023 tarihi itibariyle işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. İşbu ara kararın da davacı vekiline 22/05/2023 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
HMK nun yazılı yargılama usulü ile ilgili tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması başlıklı 150. maddesi “(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. (2)Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. (3)Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır. (4)Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. (5)İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. (6)İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. (7)Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” hükmünü amirdir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin 13/02/2023 tarihli beyanı doğrultusunda 24/02/2023 tarihli ara karar ile dava değeri üzerinden bakiye peşin harç ve başvurma harcını yatırması hususunda kesin süre verildiği ve bu kesin süreye ilişkin verilen ara kararın kendisine tebliğ edildiği, aynı ara karar ile dosyanın işlemden kaldırıldığı ve harç yatırılmasını müteakip dosyanın yeniden işleme konulabileceğinin ihtarı ile yine bu ara kararın tebliğ edildiği, davacı vekilince belirtilen kesin süre içerisinde eksik harcın tamamlanmadığı ve dosyanın 02/05/2023 tarihinde işlemden kaldırıldığı, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin verilen ara kararın da bizzat davacı vekiline 22/05/2023 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla; davanın takip edilmemesi nedeniyle dava dosyasının işlemden kaldırılmasına dair verilen karar ile o günden bu yana geçen üç aylık yasal süre içinde taraflarca yenileme talebinde de bulunulmadığı anlaşılmakla HMK nun 150. maddesi gereğince işbu davanın açılmamış sayılmasına ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın H.M.K.’nın 150. maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar Kanunu hükümlerine göre alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin yatırılan 179, 90 TL harcın mahsubu ile eksik yatırılan 89,95 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14/08/2023

Başkan
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Katip
¸e-imzalıdır