Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/796 E. 2023/568 K. 18.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/796 Esas
KARAR NO : 2023/568
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2022
KARAR TARİHİ : 18/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin farklı sektörlerde uzmanlaşmış, profesyonel kadrosu ile talepte bulunan şirketlere uygun orta ve üst düzey yöneticileri seçerek istihdamı konusunda hizmet verdiğini, davalı şirketin satış ve pazarlama direktörü ve insan kaynakları yöneticisi pozisyon ihtiyaçlarına ilişkin olarak müvekkili şirketle irtibata geçtiğini, bu kapsamda müvekkili şirket ile davalı şirket arasında müvekkili şirket çalışanı … … tarafından iletilen 21/10/2022 tarihli teklifin akabinde bir istihdam danışmanlığı sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin 25/10/2021 tarihli e-postası ile de imzalı sözleşmeyi müvekkiline ilettiğini ve müvekkili şirketin çalışmalarına başladığını, müvekkili şirketin çalışmaları kapsamında davalı şirketin ihtiyaç duyduğu pozisyonlarda adaylarla görüşmeler yapıldığını, 05/11/2021 ve 08/11/2021 tarihli e-postalar ile uygun gördüğü adayların CV’lerinin davalı şirket ile paylaşıldığını, nitekim davalı şirketin de 24/11/2021 tarihli e-postası ile … ve … … …’tan memnun kalındığının iletildiğini, davalı şirket ile … … … arasındaki görüşmelerin olumlu sonuçlandığını, müvekkili çalışanı … …’in 03/12/2021 tarihli e-postası ile ; “… Hanım ile süreç olumlu sonuçlanmış olsa dahi olası aksaklıkların önüne geçebilmek adına farklı adaylarla görüşmeye devam edeceğimi iletmiştim” şekilde e-posta atarak sürecin olumlu sonuçlandığını teyit ettiğini, bununla birlikte resmiyete dökülene kadar çalışmalarına da devam ettiğini, devamında 08/12/2021 – 09/12/2021 ve 10/12/2021 tarihli e-postaları ile davalı şirkete örnek teklif formu ileterek … … … ile olan sürecin sonuçlanması için formu doldurarak iletilmesinin talep edildiğini, davalı şirket söz konusu formu doldurarak 27/12/2021 tarihinde işe başlamak üzere 27.000,00-TL Net ücret + Bonus + yakıt yardımı teklifini içeren formu 13/12/2021 tarihli e-posta ile müvekkili şirkete ilettiğini, müvekkilinin bu teklifi aynı tarihte … … …’a ilettiğini, Nükhey hanımın ilgili şartlarını onayladığına dair bir onay maili ile dönüş yaptığını, böylelikle davalı şirket ile … hanım arasındaki iş ilişkisinin kurulduğunu, bu durumun SGK’ya yazılacak müzekkereler ile anlaşılacağını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında sözleşme akdedilmesi akabinde 23/11/2021 tarihinde müvekkili şirket tarafından sözleşmeye uygun olarak istihdam edilecek adayın tahmini bürüt ücretinin %5’i oranında kısa liste (ön ödeme ) bedelinin 08/12/2021 vade tarihli olarak e-fatura edildiğini, bu faturaya hiçbir itirazın gerçekleşmediğini, akabinde … hanımın yerleştirilmesinin de gerçekleştirilmesi ile 21/12/2021 tarihinde tamamlama bedeli olan 87.396,40 ( 74.065,00-TL + KDV ) 05/01/2022 vade tarihli olarak e-fatura olarak fatura edildiğini, bu faturaya da davalı şirket tarafından süresi içerisinde hiçbir itirazda bulunulmadığını, tamamlama bedeli faturasının vade tarihi olan 05/01/2022 tarihinde hala bir ödeme yapılmaması üzerine müvekkili şirketin 06/01/2022 tarihinde davalı şirkete e-posta atılarak fatura vadelerinin geçtiğini ve ödeme yapılmadığının bildirildiğini, sözleşmede muhasebe departmanının e-postası olarak … com adresinin bildirilmiş olması, faturaların e-fatura şeklinde düzenlenmesi ve e-fatura sistemi gereği kesildiği tarihte davalı şirkete ulaşmasına rağmen davalı şirket çalışanı … in 10/01/2022 tarihli e-postası ile faturaların gönderildiği adres nedeniyle kendisine ulaşmadığını iddia ederek faturaların nasıl hesaplandığını sorduğunu, müvekkilinin aynı tarihte yazdığı cevap ile faturalandırmanın açıklandığını, davalı şirket tarafından bu açıklamanın üzerine herhangi bir itiraz gelmediğini ve 23/02/2022 tarihli e-posta ile 17.298,80-TL faturanın cuma ödeme planına alındığın, diğer 87.396,70-TL faturanın da 2 parça halinde takip eden 2 haftanın cuma ödeme programlarına alınacağının söylendiğini, faturaların açıkça kabul edildiğini ve ödeme taahhüdünde de bulunulduğunu, nitekim davalı şirketin 17.298,80-TL’lik 1. Faturanın ödenmesinin yapıldığını, ancak 87.396,70-TL’lik 2. Fatura için taahhüt edildiği ilk ödemenin tarihi olan 04/03/2022 günü geldiğinde 2. Faturanın ödemesinin 2 hafta sonra yapılacağının bildirildiği şeklide e-posta gönderildiğini, aradan 20 gün geçtikten sonra 24/03/2022 tarihinde müvekkilinin ödeme için tekrar e-posta attığını ve davalının aynı tarihte önümüzdeki cuma günü ödeme yapacağız şekilde mail ile bilgi verdiğini, müvekkili şirketin bu süreçte tüm iyi niyetiyle davalı şirketin davranışlarına göz yumduğunu, elinden geldiğinde kolaylık sağlamaya çalıştığını, davalı şirketin bu defa müvekkili şirketi oyalamak amacıyla yerleştirmesi gerçekleşen … hanım hakkında işten çıkarma kararı aldıklarını bildirdiğini, garanti kapsamında yeni adayların iletilmesini ve yeni yerleştirme yapılana dek bakiye ödemeyi yapmayacaklarını ilettiklerini, müvekkilinin bu gerekçeyle ödemenin geciktirilemeyeceğini belirtmekle birlikte yine de davalı şirkete yardımcı olmaya çalıştığını, 24/03/2022 tarihinde iki ayrı mail gönderilerek yeni adaylar önerildiğini, davalı şirketin sürekli farklı bahaneler üreterek adayları reddetmesi üzerine müvekkilinin durumdan şüphelenerek 11/04/2022 tarihinde attığı mail ile … hanımın çıkış tarihi hakkında bilgi verilmesi istenildiğini, davalının ise aynı tarihte gönderdiği mailde … hanımın çıkış tarihinin bulacağının kişinin zamanına bağlı denildiğini, müvekkilinin bu durumun salt ödemeyi geciktirmek için bir bahane olarak kullanıldığını ve iyi niyetinin suistimal edildiğini anladığını ve 12/04/2022 tarihinde gönderdiği mail ile garanti sürecinin mevcut adayın iş akdinin sona ermesinden sonra başlayacağının bildirildiğini, belirterek faturayı yardımcı olmak amacıyla beklettiğini, en nihayetinde müvekkilinin 26/07/2022 tarihinde gönderdiği iki mailinde ve son olarak 28/04/2022 tarihinde gönderdiği mailde yerleştirilen adayın 4 ayı aşkım bir süredir aktif olarak çalıştığını, iyi niyet göstergesi olarak yardımcı olunduğunu ancak artık ödeme yapılmadığı sürece yeni bir aday paylaşılmayacağını belirttiğini ancak davalı şirketçe yapılan bir ödeme olmadığını, müvekkili şirketin 31/05/2022 tarihine kadar ödeme için beklediğini, ve hiçbir geri dönüş alamadığını, bu sürecin sonucunda cebri icra yoluna başvurulduğunu, …İcra Dairesi’nin 2022/… esas sayılı dosyası kapsamında ödeme emrinin 31/08/2022 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini ve davalının 07/09/2022 tarihinde ödeme emrine itirazda bulunarak icra takibini durdurduğunu, taraflar arasında yapılan arabuluculuk görüşmelerinde de sonuç alınamadığını, icra dairesi’ne yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalı tarafın asıl alacağın %40 oranında icra inkar tazminatı ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER:
SGK’ya müzekkere yazılarak … TC Kimlik Numaralı … … …’ın SGK kayıtları, hizmet dökümü ve işe giriş çıkış bilgilerinin çıkartılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
… Limited Şirketi’ne müzekkere yazılarak Dava Dışı işçi … … …’ nın özlük dosyasının, bordrolarının ve işe giriş çıkış kayıtlarının araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
… İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak 2022/… esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
18/08/2023 tarihinde mali müşavir bilirkişi vasıtası ile bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19- … E. ve 2020/… K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Dava konusu takip dosyasının incelenmesinde; takibin usul ve yasaya uygun olduğu, davalının itirazının ve davacının açtığı işbu davanın süresi içinde olduğu anlaşılmıştır.
Dava ve takip konusu alacak, taraflar arasındaki 21/10/2021 tarihli istihdam danışmanlığı sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı şirket, sözleşme kapsamında görüşme yapıp davalı şirkete önerdiği … … …’ın istihdam edilmesine rağmen, davalı şirketin ücret ödeme borcunu yerine getirmediği ileri sürmüştür. Davacı şirket bu borca ilişkin 21/12/2021 tarihli faturayı düzenlemiştir. Takip konusu alacağa dayanak olarak da bu fatura dosyaya sunulmuştur. Faturanın incelenmesinde bedelin 87.396,70 TL olduğu, 05/01/2022 vade tarihini içerdiği görülmüştür.
SGK hizmet dökümlerinin incelenmesinde dava dışı işçi … … …’ın 28/12/2021 – 05/05/2020 tarihleri arasında davalı şirkette çalıştığı anlaşılmıştır. Dava dışı işçinin istihdamı hususunda sözleşme gereği edimlerini yerine getiren davacı şirketin ücret alacağının doğduğu kanaatine varılmıştır. Tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için usulüne uygun ihtar yapılmasına rağmen davalı taraf ticari kayıtlarını mahkememize sunmamıştır. Davacı tarafın ticari kayıtlarına göre 87.396,70 TL alacağının bulunduğu anlaşılmıştır. Usulüne uygun olarak düzenlenen ve denetime elverişli bilirkişi raporunda davacının, faturada belirtilen vade tarihi ile takip tarihi arasındaki süreçte 5.989,07 TL işlemiş faiz talep edebileceği hesaplanmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle davacının dava konusu takip dosyasına konu alacağını ispat ettiği, davalının davacıya takip dosyası kapsamında toplam 93.385,77 TL borçlu olduğu kanaatiyle davanın kabulüne; alacağın likit olması ve itiraz üzerine takibin durması sebebiyle takip bedelinin %20’si oranında icra inkâr tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1)Davanın kabulüne,
-… İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı takibe davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline; takibin 87.396,70 TL asıl alacak ve 5.989,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 93.385,77 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte devamına,
2)18.677,15 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 6.379,18-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.127,87-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 5.251,31-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 14.941,72-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 1.025,59-TL Peşin/nisbi Harcı, 102,28-TL Tamamlama Harcı, 2.500,00-TL Bilirkişi ücreti, 552,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 4.261,07TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak arabuluculuk ücretinin sarf kararı hazırlanmadığından belli olması nedeniyle sarf kararı hazırlandıktan sonra arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Fazla yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının dosya kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır