Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/786 E. 2023/743 K. 20.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/786 Esas
KARAR NO : 2023/743
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2022
KARAR TARİHİ : 20/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı vekili tarafından …. İcra Dairesi 2022… esas sayılı dosyasına borca, faize ve ferilerine yapılan haksız itiraz neticesinde takibi durdurulan icra dosyasında takibin 69.995,60-TL kısmının devamın ile müvekkili yararına icra inkar tazminatına hükmedilmek üzere huzurdaki davanın ikame edildiğini, taraflar arasında standart ölçülerde 20.000 adet kasa mal satımı konusunda anlaşma yapıldığını, satış sözleşmesi uyarınca müvekkilinin önce numune teslimi yaptığını, daha sonra davalının 18/07/2022 tarihinde bu numuneye göre 20.000 adet kasa mal siparişinde bulunduğunu, müvekkili şirketin siparişi üzerine ( 22/07/2022 – 27/07/2022 tarihleri arasında ) ayrı sevkiyat ile alıcı davalılara satım konusu malları teslim ettiğini, bunun karşılığında anlaşma uyarınca 619.995,60-TL satış bedeli için 26/07/2022 tarihli fatura düzenlendiğini, iş bu faturada yazılı bedelin 75.000 TL tutarı 18/07/2022 tarihinde, 75.000 TL tutarı 25/07/2022 tarihinde banka kanalıyla, 200.000 TL tutarı 13/10/2022 tarihli, 200.000 TL tutarı ise 23/10/2022 tarihli çek keşide edilmek suretiyle toplam 550.000,00 TL ödeme alındığını, ancak kalan 69.995,60 TL tutar ise ödenmediğini bu ödenmeyen bakiye tutar icra takibine konu edildiğini, davalının kalan borcunu ödememesi ve icra takibine itirazı haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkili tarafların anlaşmasına uygun bir şekilde, numune teslimi yaparak satım konusu malı tam ve eksiksiz olarak teslim etmesine rağmen davalıların müvekkiline eksik ödeme yaptığını, buna gerekçe olarak kasaların ebatının istedikleri boyutta olmadığını dile getirdiklerini, böylesine maliyetli bir satım sözleşmesinde bir tacirin hiçbir numune görmeden veyahut gelen ilk sevkiyatta satım konusu malı incelemeden alması büyük çaplı ticari işlerde pek mümkün görülmediğini, davalının böylesi bir durumda herhangi bir ihtirazi kayıt koymadan veya ayıp ihbarında bulunmadan sonraki sevkiyatları alması ve ödemelerini yapmaya başlaması hayatın olağan akışına, ticari teamüllere ve TTK.’nın ilgili hükümlerine uymadığını, bu sebeple davalı gerek borcunu vadesinde ödemeyerek gerekse de takibe haksız ve kötüniyetli bir şekilde itiraz ederek müvekkilinin ticari hayatını zorlaştırdığını, güvenini sarstığını, maddi zararlara sebebiyet verdiğini, vadesi geçmiş bir borcu ödemeyen davalının temerrüde düştüğünü, bu sebeple TTK. ‘nun 1530/2. Maddesi uyarınca icra takibinden itibaren asıl alacağa işleyecek ticari temerrüt faizini de talep etmek gerektiğini, icra inkar tazminatı taleplerinin de olduğunu, izah edilen nedenlerle; …. İcra Dairesinin 2022/… E. Sayılı dosyasına vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren alacaklarına ticari temerrüt faizi işletilmesine, müvekkili yararına %20 icra inkar tazminatının, yasal faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; TTK’nın 5/A maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümü için davacı tarafça arabulucuya başvuru yapılmış, ancak arabuluculuk görüşmesi anlaşmama ile sonuçlandığını, davalı tarafça da vurgulandığı üzere, taraflar arasında standart ölçülerde 20.000 adet şeftali kasası (plastik kasa) alım satımı konusunda anlaşma yapıldığını ve bu kasaların müvekkiline teslim edildiğini, ancak, davacı karşı davalı tarafça müvekkiline teslim teslim edilmesi gereken 20.000 adet şeftali kasası standart ölçülerde yapılmadığını, zira, bahsi geçen şeftali kasalarının yerel örf ve adet gereği 750’şer gramdan yapılması gerekirken, kasalar 650’şer gramdan yapıldığını, müvekkilinin, kasaları teslim aldıktan çok sonra plastik kasaların 650’şer gramdan yapıldığını fark ettiğini, müvekkiline standart ölçülerde teslim edilmesi gereken kasaların, standart ölçülerde teslim edilmediğini, özetle, davacı tarafın edimini ayıplı olarak ifa ettiğini, davacı tarafın edimini ayıplı ifa ettiğini, dinletecekleri tanıklar ile … Hali’nde faaliyet yürüten … ne yazılacak müzekkere sonucu alınacak olan cevaplarla da ortaya çıkacağını, davacı tarafın ayıplı mal ifa etmesi, iki yönüyle müvekkilini zarara uğrattığını, bunlardan ilki 750’şer gram olması gereken plastik kasalarda kullanılması gereken plastik oranıyla, 650’şer gram yapılan plastik kasalarda kullanılan plastik oranından kaynaklı kayıp olduğunu, 650’şer gram yapılan plastik kasalarda kullanılan plastik oranının az olması, müvekkilini zarara uğrattığını, müvekkilini zarara uğratan ikinci hususun ise, şeftali kasalarının standart ağırlıkları 750 gram olduğu için, şeftali satın alan müşterilerden düşürülen dara ağırlığı kasa başına 750 gram olduğunu, oysa ki, davacı tarafça ayıplı olarak üretilen plastik kasaların ağırlığı 650 gram olduğunu, bundan kaynaklı olarak her bir kasa başına müvekkil 100 gram zarar etmekte olduğunu, davacı tarafça gönderilen 650 gram plastik kasalar, müvekkili tarafından daha önceden satın alınan ve standartlara uygun olarak kullanılan 750’şer gramlık plastik kasalarla karıştığı için müvekkili tarafından bu kasaların ayrıştırılmasının da neredeyse imkansız olduğunu, bahsi geçen ve ayıplı olarak her bir plastik kasanın, defalarca satım işlemlerinde kullanıldığını gözetildiğinde, müvekkilinin zararının yüksek miktarlarda olduğunun açık olduğunu, taraflar arasında standart ölçülerde 20.000 adet şeftali kasası (plastik kasa) alım satımı konusunda anlaşma yapıldığını ve bu kasaların müvekkile teslim edildiğini, ancak, davacı karşı davalı tarafça müvekkiline teslim teslim edilmesi gereken 20.000 adet şeftali kasası standart ölçülerde yapılmadığını, zira, bahsi geçen şeftali kasalarının yerel örf ve adet gereği 750’şer gramdan yapılması gerekirken, kasalar 650’şer gramdan yapıldığını, müvekkilinin, kasaları teslim aldıktan çok sonra plastik kasaların 650’şer gramdan yapıldığını fark ettiğini, açıklanan nedenlerden dolayı, müvekkilinin iki hususta oluşan zararlarının tespiti ile bu zararların giderilmesi için cevap dilekçesiyle birlikte karşı dava açma zarureti hasıl olduğunu, davacı karşı davalı tarafından açılan davanın reddine, müvekkilinin zararı belirsiz olduğu için HMK’nın 107. maddesi gereği zarar miktarı bilirkişi raporuyla belirlenince arttırılmak üzere müvekkilinin maddi zararlarının şimdilik 100 TL’sinin dava tarihinden itibaren işletilecek avans (ticari) faiziyle birlikte davacı karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı karşı davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
…’ne müzekkere yazılarak Standart bir şeftali kasasının ölçülerinin çıkartılarak mahkememize bildirilmesi istenilmiştir.
…’na müzekkere yazılarak Standart bir şeftali kasasının ölçülerinin çıkartılarak mahkememize bildirilmesi istenilmiştir.
…’na müzekkere yazılarak Davalı … (…)’ nin Vergi Usul Kanunu 176. ve 177. Maddeleri gereğince 1. Sınıf tacir olup olmadığı, bilanço usulüne göre defter tutup tutmadığı, tacir mi esnaf mı olduğu, tacir ise hangi defterleri tuttuğu, Vergi Usul Kanunu 177/1 maddesinde ki limitleri aşıp aşmadığı esnaf işletmesini aşan düzeyde gelir sağlayıp sağlamadığı hususlarının araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
… ne müzekkere yazılarak Davalı … (…)’ nin Vergi Usul Kanunu 176. ve 177. Maddeleri gereğince 1. Sınıf tacir olup olmadığı, bilanço usulüne göre defter tutup tutmadığı, tacir mi esnaf mı olduğu, tacir ise hangi defterleri tuttuğu, Vergi Usul Kanunu 177/1 maddesinde ki limitleri aşıp aşmadığı esnaf işletmesini aşan düzeyde gelir sağlayıp sağlamadığı hususlarının araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak Davalı … (…)’ nin Vergi Usul Kanunu 176. ve 177. Maddeleri gereğince 1. Sınıf tacir olup olmadığı, bilanço usulüne göre defter tutup tutmadığı, tacir mi esnaf mı olduğu, tacir ise hangi defterleri tuttuğu, Vergi Usul Kanunu 177/1 maddesinde ki limitleri aşıp aşmadığı esnaf işletmesini aşan düzeyde gelir sağlayıp sağlamadığı hususlarının araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
…. İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak 2022/… esas sayılı takip dosyasının UYAP üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
18/07/2023 tarihinde SMMM bilirkişisi vasıtası ile bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Asıl dava, fatura alacağı sebebiyle itirazın iptali; karşı dava ayıplı mal satışı sebebiyle zarar tazmini talebine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Dava konusu takip dosyasının incelenmesinde; takibin usul ve yasaya uygun olduğu, açılan işbu davanın ve takipte yapılan itirazın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında şeftali kasası satışına ilişkin satış sözleşmesi bulunmaktadır. Bu sözleşme gereği davacı satıcı tarafından davalıya 20.000 adet şeftali kasası teslim edilmiştir. Taraflar arasındaki hukuki ilişki hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık alıcının sözleşme bedelini ödeyip ödemediği ve satılan malların ayıplı olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
TTK md. 23 uyarınca tacirler arasındaki satış sözleşmelerinde ayıp bildirimi 2 ve 8 günlük süreye tabidir. Öngörülen süreye riayet etmeyen alıcı, satılan malı kabul etmiş sayılır. Somut olayda davalı alıcı, satılan malların standart ölçüde olmaması sebebiyle ayıplı olduğunu öne sürmüştür. Şeftali kasalarının ölçüleri ve ağırlığı açık ayıp niteliğinde olup malın tesliminden itibaren 2 gün içinde ayıp bildiriminde bulunulması gerektiği kanaatine varılmıştır. Satılan malların sipariş tarihi 18/07/2022; sevkiyat tarihleri ise, 22-27/07/2022’dir. Davacı satıcı 26/07/2022’de fatura düzenlemiştir. Davalı alıcı ise, ayıp ihbarını 07/11/2022 tarihinde noter aracılığıyla yapmıştır. Davalı tanıkları her ne kadar telefon ile yapılan görüşmelerde ayıp ihbarında bulunulduğunu beyan etmişse de, bu beyanlar 2 günlük süre içinde ihbarın yapıldığını ispatlamaya yeterli değildir. Dolayısıyla davalı alıcının süresi içinde ayıp ihbarında bulunmayarak satılan malları kabul ettiği kanaatine varılmıştır.
Davacı alıcının alacağına ilişkin yapılan incelemede, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu ve birbirleriyle uyumlu olduğu görülmüştür. Tarafların ticari defter kayıtlarına göre 69.995,60 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı tanıkları da davacının alacaklı olduğunu beyan etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle davacının davalıdan satış sözleşmesi uyarınca alacaklı olduğu, davalının süresi içinde ayıp ihbarında bulunmaması sebebiyle malları kabul etmiş sayıldığı ve ayıp sebebiyle uğradığı zararın tazminini talep edemeyeceği kanaatiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Takipte 71.691,51 TL talep edilmesine rağmen, davanın 69.995,60 TL asıl alacak için açıldığı ve alacak miktarının iki tarafın defterlerinde belirli olması sebebiyle likit olduğu gözetilerek 69.995,60 TL asıl alacak ve bu bedelin %20’si oranında icra inkâr tazminatı üzerinden hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
A-Asıl dava yönünden:
1-Davanın kabulüne,
-…. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun itirazının iptaline; takibin 69.995,60 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte devamına,
2-13.999,12 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Sair hususların gerekçeli kararda düzenlenmesine,
B-Karşı dava yönünden:
1-Davanın reddine,
Asıl Dava Yönünden :
1-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 4.781,40-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 818,95-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 3.962,45-TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
2-Davacı-karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı – karşı davacıdan alınarak davacı – karşı davalıya verilmesine,
3-Davacı – karşı davalı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 818,95-TL Peşin/nisbi Harcı, 3.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 227,25-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 4.126,90TL’nin davalı – karşı davacıdan alınarak davacı – karşı davalıya verilmesine,
4-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı – karşı davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davalı – karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Fazla yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının dosya kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Karşı Dava Yönünden :
1-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL harcın davalı – karşı davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
2-Davacı – karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin davalı – karşı davacıdan alınarak davacı – karşı davalıya verilmesine,
3-Davalı – karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır