Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/766 E. 2023/827 K. 18.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/766 Esas
KARAR NO : 2023/827
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2022
KARAR TARİHİ : 18/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı müvekkili şirketle, davalı arasında, 09/06/2021 tarihinde, 09/06/2021-31/12/2022 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … adına tahsisli alanlarda, idare tarafından üstlenilen her türlü organizasyonun davacı müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilmesi hususunda hizmet sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili şirketin, bahse konu sözleşme gereği yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini ve idare adına tahsisli alanlarda gerçekleştirilen onlarca organizasyonu layığıyla yerine getirmişse de davalı tarafça ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmediğini, bahse konu sözleşme maddesi ile davalı tarafın, hizmet için alacağı toplam bedelin %55’lik kısmını davacı müvekkiline ödeyeceği hüküm altına alındığını ancak davalı işbu ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, zira bu kapsamda ilgili sözleşme hükmü uyarınca davacı müvekkili şirketçe 01/07/2022 tarihli, … nolu 224.859,54-TL bedelli fatura tanzim edildiğini ve gerek e-arşiv sistemi üzerinden gerekse … Noterliği’nin 05/07/2022 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ekinde davalıya tebliğ edildiğini, buna rağmen davalı tarafça yanıltıcı işlemle müvekkili şirkete 21/07/2022 tarihinde gönderilmekle birlikte 07/07/2022 tarihinde keşide edildiğinden bahisle, … nolu, 07/07/2022 tarihli 224.859,54TL bedelli haksız ve mesnetsiz iade faturası tanzim edilmiş olup, müvekkili şirket tarafından işbu iade faturasının … Noterliği’nin 22/07/2022 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ekinde davalıya iade edildiğini, davalının ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine taraflarınca davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2022/… E. sayılı dosyası kapsamında icra takibine başlanıldığını ancak davalının işbu takibe de haksız şekilde itiraz ederek takibi durdurduğunu, İcra takibine yapılan itiraz üzerine; itirazın iptali ile takip dosya borcunun icra inkar tazminatı ve diğer tüm ferileri ile birlikte taraflarına ödenmesi hususunda … ‘nun 2022/… Büro Dosya No, 2022/… Arabuluculuk No’lu dosyası kapsamında arabuluculuk başvurusu yapılmışsa da davalı tarafla herhangi bir anlaşmaya varılmadığını, sonuç olarak davalı borçlu … İcra Müdürlüğünün 2022/… E. Sayılı dosyasından aleyhine yapılan ilamsız takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden iş bu itirazın iptali davasının açılması zorunluluğu hasıl olduğunu, davalı borçlu tarafından … İcra Müdürlüğünün 2022/… E. sayılı dosyasına yapılan haksız, yasal dayanaktan yoksun ve kötü niyetli yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; mahkeme nezdinde ikame edilen işbu dava ile, … İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas Sayılı dosyasına davalı şirket/borçlu tarafından yapılan itirazların reddi, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talepleri dava konusu yapıldığını, davacı şirketin takip konusu alacak taleplerinin haksız, akdi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirketin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun taleplerinin izah edilen nedenlerle reddini talep ettiklerini ; davacı şirketin haksız alacak taleplerini … İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyası ile takip konusu yaptığını ve işbu dosyadan gönderilen ödeme emrine yasal süresi içerisinde davalı şirket tarafından itiraz edildiğini, davalı şirketin … İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazlar sebebiyle icra takibinin durmasına karar verildiğini, dava dilekçesinde davacı şirket alacakları taleplerini 01/07/2022 tarihli, … nolu, 224.859,00-TL bedelli faturaya ve faturaya konu alacağı ise işbu davanın tarafları arasında akdedilen 09/06/2022 tarihli sözleşmeye dayandırdığını, davacı şirketin alacağını soyut iddialar ile faturaya ve sözleşmeye dayandırırken, sözleşmeye ve faturaya konu hizmetlerin, malların verildiğine, teslim edildiğine ilişkin herhangi bir delil sunamadığını ve bu yönde bir iddia da bulunmadığını, davacı şirketin faturaya konu etmiş olduğu mal ve hizmetlerin verilmediğini, teslim edilmediğini, davacı şirketin, faturaya konu mal ve hizmetlerin verildiğini, teslim edildiğini ispat ile yükümlü olduğunu, davalı müvekkili şirket ile dava dışı T.C. Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı İktisadi işletmesi(“İdare”) arasında akdedilen 04/05/2021 tarihli sözleşme ile, Milli Saraylar’ a ait tahsisli alanlarda İdare tarafından üstlenilen her türlü organizasyonun tüm detaylarıyla davalı şirket tarafından gerçekleştirilmesi yüklenildiğini, davacı şirketin söz konusu sözleşmenin tarafı olmayıp, sözleşmeye konu işlerin davalı müvekkili şirket tarafından üstlenildiğini, davacı şirket ile davalı müvekkili şirket arasından daha sonra akdedilen, paralel düzenlemeler içeren sözleşme ile, davalı şirketin İdare ile akdetmiş olduğu 04/05/2021 tarihli sözleşme uyarınca yüklenmiş olduğu bazı organizasyon işlerinin davacı şirket tarafından gerçekleştirilmesi düzenlendiğini, bu kapsamda davacı şirket tarafından gerçekleştirilen organizasyonların, verilen hizmetlerin bedelleri davacı şirket tarafından fatura edildiğini ve davalı şirket tarafından ödendiğini, davacı şirketin daha sonra vermediği hizmetlerin, gerçekleştirmediği organizasyonların da bedellerini de faturalandırmadığını, söz konusu fatura bedelinin davalı şirket tarafından kabul edilmediğini ve bu faturaya karşılık iade faturası düzenlendiğini, dolayısıyla davalı şirketin, vermediği bir hizmetin, gerçekleştirmediği bir organizasyonun bedelini haksız şekilde faturalandırdığını, dava ve takip konusu yaptığını, davacı şirketin bu nedenle faturaya konu hizmeti ve malları verdiğini ispat etmesi gerektiğini, davacı şirketin haksız taleplerini dayanak yapmış olduğu 09/06/2021 tarihli sözleşmenin “5.2.” nolu maddesinde ve ilgili diğer maddelerinde “Ek Sözleşme” den bahsedilerek, hizmet bedelinin Ek Sözleşme dikkate alınarak belirleneceği belirtildiğini, davacı şirketin takip dosyasında ve işbu davada 09/06/2021 tarihli sözleşmeye atıf yaparken, Ek Sözleşme’ ye ilişkin herhangi bir beyan ve iddiada bulunmadığını ve Ek Sözleşme sunmadığını, davacı şirketin fatura ve takip konusu alacağını Ek Sözleşme ile ispat etmesi gerektiğini, zira davacının taleplerine dayanak yapmış olduğu sözleşmede de, hizmet bedeli konusunda Ek Sözleşme’ ye atıf yapıldığını, davacı şirketin herhangi bir Ek Sözleşmeden bahsetmemesi ve sunamaması, faturaya konu hizmetin verilmediğini, teslim edilmediğini ortaya koyduğunu, davacı şirketin, faturaya konu hizmeti verdiğini Ek Sözleşme ile ispat etmesi gerektiğini, davacının fatura tanzim etmiş olması alacağının varlığını tek başına kanıtlamayacağını, bu nedenle davacı kendi edimini ifa ettiğini ispatla yükümlü olduğunu, . B.K. 97. Maddesi “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir” hükmünü taşıdığını, bu nedenle kendi edimini ifa etmeyen davacının talebi hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın, haksız fatura bedeli alacağı talepleriyle birlikte, fahiş orandaki faiz taleplerini de takip konusu yaptığını, davacı şirketin fahiş faiz oranı talepleri de haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, likit bir alacaktan bahsedilemeyeceğinden, davacı şirketin icra inkar tazminatı taleplerinin de haksız olduğunu, davacı şirketin öncelikle faturaya konu alacağın varlığını, dayanak ve delilleriyle ortaya koyması gerektiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacı şirketten tahsili ile davalıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların ticaret sicil kayıtları incelenmiştir.
Tarafların dilekçelerinin eklerinde sunduğu deliller incelenmiştir.
… İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak 2022/… esas sayılı takip dosyasının UYAP üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
04/10/2023 tarihinde SMMM ve nitelikli hesaplama bilirkişi heyeti vasıtası ile bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, fatura alacağına dayalı icra takibinde itirazın iptali talebine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Dava konusu takip dosyasının incelenmesinde takibin usul ve yasaya uygun olduğu, takibe yapılan itirazın ve açılan işbu davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 09/06/2021 tarihli davalı organizasyon firmasının yükümlendiği organizasyonların davacı yüklenici tarafından gerçekleştirilmesine ilişkin sözleşme akdedilmiştir. Sözleşmenin tek bir organizasyonu içermediği, sözleşme kapsamında birçok organizasyon yapıldığı ve her bir organizasyon ücretinin ayrı olduğu, sözleşme ile belirlenen sabit bir ücretin olmadığı anlaşılmıştır. Sözleşme kapsamında yapılan organizasyonlara ve her bir organizasyon için ödenen ücretlere ilişkin herhangi bir bilgi ve belge taraflarca dosyaya sunulmamıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık bu sözleşme kapsamında düzenlenen 01/07/2022 tarihli faturaya dayanmaktadır. Faturada alacağın kaynağı olarak yiyecek bedeli ve organizasyon bedelinin gösterildiği; ön inceleme duruşmasında ise, davacı vekilinin borcun kaynağını yapılan her organizasyona ilişkin bakiye ücret bedeli olarak açıklamıştır. Dava ve takip talebinde herhangi bir organizasyonun gösterilmediği ve davacı vekilinin beyanları gözetilerek mahkememizce davacının talep ettiği alacağın, sözleşme kapsamında yapılan tüm organizasyonlara ilişkin bakiye alacak olduğu kabil edilerek yargılama yapılmıştır.
Davacının düzenlediği 01/07/2022 tarihli faturaya karşı davalı taraf 8 günlük süre içinde iade faturası düzenlemiştir. 03/10/2023 tarihli bilirkişi raporunda her ne kadar iade faturası düzenlenmesinin, TTK md. 21 anlamında itiraz anlamına gelmediği belirtilmişse de mahkememizce bu görüşe itibar edilmemiştir. Zira davalı tarafın 8 günlük süre içinde iade faturası düzenlemesi, o faturayı kabul etmediği anlamına gelmektedir. Aksinin kabulü halinde fatura tebliğ alan herkesin iade faturası düzenlemesinin yanında ayrıca bir itiraz ihtarı yapması gerekecek olup, bu durum faturanın içeriğini ispatla yükümlü olan alacaklı karşısında, fatura tebliğ alan borçlu kişiye ağır bir külfet yüklemektedir. İade faturası düzenlenmesine, alacaklı tarafından düzenlenen faturanın kabul edilmediği sonucundan başka bir sonucun da yüklenmesi mümkün değildir. Bilirkişinin raporunda belirttiği Yargıtay kararlarında tarafların ticari defterlerinin usule aykırı olması sebebiyle, ticari kayıtların sahibi lehine delil olarak kabul edilemeyeceğine göre iade faturasının itiraz olarak değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Dolayısıyla mahkememizce davalının düzenlediği iade faturasının itiraz niteliğinde olduğu, davalının faturayı ve içeriğini kabul etmediği ve fatura konusu hizmetin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle; davacının yaptığı her bir organizasyona ve bunların ücretine ilişkin bilgi ve belge sunmaması, davalının yapılan organizasyonlara ilişkin ücret ödemelerini yaptığı, ancak davacının iddia ettiği eksik kalan bakiyenin davacı tarafından ispat edilememesi sebebiyle davanın reddine, davacının takipte kötü niyetli olduğu davalı tarafından ispat edilememesi sebebiyle kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatının REDDİNE,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 2.445,89-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 35.729,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.560,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Fazla yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının dosya kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/12/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır