Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/76 E. 2022/259 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/76 Esas
KARAR NO : 2022/259
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 07/02/2022
KARAR TARİHİ : 24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile … arasında görülmekte olan …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2021/… Esas sayılı Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) konulu davasında davalı 3. kişi … ‘ ın 07.07.2014 tarihinde resen terkin edildiğini, ticaret siciline tescil edildiğini, yasal süre geçtikten sonra da şirketin kaydının silinmiş olduğunu, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2021/… Esas sayılı hükmünün … Bölge Adliye Mahkemesi 15.Hukuk Dairesi’ nin 2021/… Esas 2021 /… Karar sayılı ilamıyla bozularak davalı firma olan … Tic.Ltd.’nin dava esnasında tasfiye edilmiş olduğundan geçerli tebligat yapılabilmesi için ihya davası ile canlandırılması gerektiğine karar verildiğini, bu doğrultuda …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2021/… Esas sayılı dosyasının 17.01.2022 tarihli duruşmasında anılan firmanın ihyası için dava açmak üzere taraflarına süre verildiğini, söz konusu şirkete tebligat yapılabilmesi için şirketin tasfiye haline dönüşmesinin ve tüzel kişiliğinin TTK uyarınca ihyası gerektiğini belirterek açıklanan nedenler ile …’ nün … sicilinde kayıtlı … Ticaret Limited Şirketi unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, sermaye artırımı yükümlülüğünü yerine getirmediği için resen terkin edilen şirketlerin ihyasının mahkemeden talep edilirken, son dönem Yargıtay İçtihadına göre, bu şirketlerin sermaye artırımları için belirlenmiş olan süre dolduğu için, ancak ek tasfiye amacıyla (ek tasfiye gerçekleştirildikten sonra kapatılmak üzere) ihya edilebilmelerinin mümkün olduğunu, Yargıtay’ca ihya kararı ile bu tip şirketlerin tekrar faaliyetlerine devam edemeyeceklerinin değerlendirildiğini, buna ek olarak, “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 16’ncı maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan “Bu Tebliğ hükümlerine göre, ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatiflerin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmü gereğince, bu işlemin madde hükmünde de belirtildiği üzere ancak bu hususta mahkemeye başvurulmak suretiyle gerçekleştirilebileceğinin ancak mahkemedeki işbu davanın beş yıllık süre dolduktan sonra açılmış olduğunun belirtilmesi gerektiğini, Ticaret Sicili Müdürlüğü’ nün, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Ticaret Sicili Müdürlüğü’ nün Ticaret Siciline tescil konusundaki taleplerini, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirip sonuca bağladığını, müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğünün resen terkin işleminin, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğüne … ticaret sicil numarası ile kayıtlı bulunan … Ticaret Limited Şirketi’nin dosyasında yapılan incelemede, şirketin 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında; “(Anonim ve) Limited şirketlerin sermayelerini asgari tutara yükseltmeleri için son tarih olan 14.02.2014 tarihine kadar sermayesini artırmayarak infisah etmiş olduğu” nun tespit edilmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince resen terkin kapsamına alındığını, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 07.07.2014 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiği anlaşılmış olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 7’nci maddesi uyarınca, resen terkin kapsamına alınan şirketlerin, bu durumun kendilerine tebliğinden itibaren iki ay içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldırarak buna ilişkin ispat edici belgeleri Ticaret Sicili Müdürlüğüne ibraz etmesi ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde aynı süre içerisinde tasfiye memurunu bildirmesi, ayrıca şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunması halinde, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünce bu hususun tespit edilmesi mümkün olmadığından) buna ilişkin yazılı beyanı Ticaret Sicil Müdürlüğüne vermesi gerektiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Geçici 7’nci Maddenin 15’nci fıkrası, “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuk menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmü bulunduğunu, Müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını belirterek açıklanan nedenler ile müvekkil Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, TTK’nın geçici 7. maddesine göre terkin edilen şirketin tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir.
…’ nün yazı cevabı ve tüm dosya kapsamı davanın delillerini oluşturmaktadır.
…. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2021/… esas sayılı dosyasının tensip zaptının incelenmesinde; “mahkemelerince verilen 15/02/2018 tarih ve 2016/… Esas 2018/… sayılı kararın … BAM … HD’nin 12/10/2021 tarih ve 2021/ … E 2021/… K sayılı ilamıyla kaldırıldığının ve …’nün kayıtlarında davacı yüklenici şirketin sicil kaydının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesine göre 07.07.2014 tarihinde re’sen terkin edildiği anlaşıldığından ve 6102 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinde ticaret şirketlerinin re’sen tasfiye ve sicilden terkin halleri düzenlenmiş olup, ancak maddenin 2. bendinde davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirketlere bu madde hükümlerinin uygulanmayacağı ve süresi içinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasının istenebileceği belirtildiğinden, taraf teşkilinin sağlanabilmesi için davacı yana, davacı şirketin ihyasını sağlamak üzere dava açması ve açılan davaya ilişkin tevzi formunu mahkemelerine ibraz etmesi için 1 aylık kesin süre verilmesine karar verildiği, verilen ara karar gereğince davacı vekilince huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ticaret sicil memurluğu tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. TTK geçici 7/15 maddesi uyarınca bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun veya esas sözleşmede öngörülen usullere göre hareket edilir. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları veya hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket yada kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
TTK geçici 7 maddesinde ihya davasında yetkili mahkeme ile ilgili bir düzenleme yapılmadığından, geçici 7/15 maddesindeki düzenleme gereği bu davada yetkili mahkeme ihya ile ilgili özel düzenleme niteliğinde olan TTK 547 maddesi uyarınca şirket mahkemesinin bulunduğu yer mahkemesidir.
TTK’nın geçici 7. maddesine uyarınca yapılan terkin işlemine karşı açılan davalarda husumetin yasal hasım olmayan sicil müdürlüğü yöneltilmesi yeterli olup, ayrıca tasfiye memuruna yöneltilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.
Somut olayda davalı … tarafından davaya konu sicil adresi Şişli/İstanbul olan şirketin TTK geçici 7. Madde kapsamında münfesih olması nedeniyle ticaret sicil gazetesinde gerekli ilan yapılarak süresi içerisinde bir başvuru yapılmadığından sicil kaydı resen terkin edilmiştir.
Sicil dosyasında davaya konu şirketin temsilcilerine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir mazbata/belge sunulmadığı gibi sicil dosyasında da rastlanılmamıştır.Buna göre yasa hükmünde öngörülen ihtar koşulunun yerine getirildiği hususu, davalı tarafça ispat edilememiş olup, usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi bulunmadığından terkin edilen şirket yönünden davaya konu ihya talebi TTK nın geçici 7. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabii değildir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Şirket tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden terkin ile sona ereceği, tüzel kişiliğin sona ermesi için de tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiği, şayet tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişiliğin ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğu, tüzel kişiliğinin ihyası için haklı nedenle dava açıldığı anlaşılmakla, … ‘ ne karşı açılan davanın kabulü ile, … sicilinde kayıtlı … Ticaret Limited Şirketi nin ihyasına karar vermek gerekmiştir.
Davalı ticaret sicil müdürlüğünce TTK’nın geçici 7. maddesine göre resen terkin işlemi yapılırken, aynı maddenin 4. fıkrasında belirtildiği şekilde şirket yetkilisine usulüne uygun tebligat yapıldığı ispatlanamamıştır. Dolayısıyla terkin işleminin yasaya aykırı şekilde yapıldığının kabulü gerekir. İhya davasının açılmasına davalı ticaret sicil müdürlüğü yasaya aykırı yaptığı resen terkin işlemi ile sebebiyet verdiğinden, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı tarafından açılan davanın KABULÜ İLE, … sicilinde kayıtlı … Ticaret Limited Şirketi …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2021/… E. Sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70. TL peşin harç ile 46,10. TL posta giderleri olmak üzere toplam 207,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı vekilince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın, avansı yatıran tarafa karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır