Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/731 E. 2023/708 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/731 Esas
KARAR NO : 2023/708
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 24/11/2022
KARAR TARİHİ : 09/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından dava dışı … … aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu … …’ın yakınındaki herkese haciz ihbarnameleri gönderildiğini, davalı tarafından davacı şirkete İİK.nun 89/1 maddesi uyarınca birinci haciz ihbarnamesi ve İİK.nun 89/2 maddesi uyarınca ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, her iki ihbarnamenin davacı şirkete Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebliğ edildiğini, davacı şirketin halen faal durumda olmadığını ve şirket adresinin bulunduğu taşınmazın da satılmış olması nedeniyle bu iki tebligattan da haberi olmadığını, İİK.nun 89/3 maddesi uyarınca üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve bu ihtarnamenin de davacı şirkete Tebligat Kanunu’ nun 35.maddesi uyarınca 10.11.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı şirketin bu tebligattan tesadüfi olarak 18.11.2022 tarihinde haberdar olduğunu ve yasal 15 günlük süre içinde işbu davayı açtığını, davacı şirketin dava dışı borçlu … …’a herhangi bir borcu olmadığını, aralarında ticari bir ilişki bulunmadığını, dava dışı borçlu … …’ın davacı şirkette % 2.5 gibi cüz’i bir hissesi olduğunu, bundan başka dava dışı borçlu ile davacı şirket arasında herhangi bir ilişki olmadığını, hissesinin bulunmasının tek başına davacı şirketin, dava dışı borçlu … …’a borçlu olduğunu göstermeyeceğini, ispat külfetinin davalı üzerinde olduğunu, davalı alacaklı tarafından icra dosyasından haksız ve kötüniyetli olarak dava dışı borçlunun etrafında kim varsa hepsine haciz ihbarnameleri gönderildiğini beyan ederek fazlaya ilişkin her türlü hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı şirketin davalı alacaklıya 530.576,11-TL borcunun olmadığının tespitine, davalının davacı şirkete haciz ihbarnamelerinde borç olarak belirtilen 530.576,11-TL’nin %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı borçlunun davacı şirketin % 2,5 ortağı olduğunu, ortaklık nedeni ile dava dışı borçlunun davacı şirkette olan kar paylarının ve şirket hisselerinin haczi için 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, davalının davacı şirketten alacağı olduğu iddialarının olmadığını, davacı şirketin dava dışı borçluya borcu olduğu yönünde olduğunu, bu nedenle davacıya 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, davacı şirketin süresi içerisinde cevap vermediğini, 89/1 haciz ihbarnamesinin ticari ilişki için gönderilmediğini, davacı şirketin dava dışı borçluya olan her türlü borcu ve özellikle ortaklıktan kaynaklanan borcu ve şirket hissesi için gönderildiğini, davacı tarafın % 20 icra inkar tazminatı talep ettiğini fakat İİK’nun 89. maddenin içerisinde alacaklıyı tazminata mahkum edecek bir madde bulunmadığını, davacı şirketin bir gayrimenkulü ve alışveriş merkezi bulunduğunu, bu alışveriş merkezinden kira geliri elde edildiğini, davacının elde edilen kira gelirlerinden dolayı ve şirketin diğer kazançları sebebi ile dava dışı borçluya borcu bulunduğunu, alacaklıların tüm ticaret şirketlerinde alacaklarını, ortağın şirketten olan diğer alacaklarından da alabilme ve haciz yaptırabilme yetkisi bulunduğunu, sermaye şirketi olan limited şirketlerde ortaklardan birinin kişisel alacaklısına, ortağın ortaklık payının haczini ve paraya çevrilmesini isteme hakkı tanındığını, davacı tarafın yasal yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu nedenle borcun zimmetinde kesinleştiğini beyan ederek davanın reddine, davacının haksız itirazları nedeni ile % 20 icra tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği, verilen cevapta davacı şirketin tüm sicil kayıtlarının gönderilmiş olduğu görüldü.
… İcra Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği, 2021/… Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden bir suretinin gönderilmiş olduğu, dosyanın incelenmesinde alacaklı … tarafından borçlu … … aleyhine 400.000,00-TL asıl alacak, 2.019,18-TL işlemiş faiz, 1.200,00-TL %0,30 komisyon olmak üzere toplam 403.219,18-TL toplam alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, alacaklı vekilinin 02/02/2022 tarihli dilekçesi ile davacı şirkete 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep ettiği, 03/02/2022 tarihli karar tensip tutanağı ile talebin kabulüne karar verildiği, alacaklı vekilinin 27/04/2022 tarihli dilekçesi ile gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin bila iade edildiğini, TK md. 35’e göre tebliğ edilmesini talep ettiği, 28/04/2022 tarihinde talebin kabulüne karar verildiği, davacıya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin 25/05/2022 tarihinde TK 35. maddesine göre tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 14/07/2022 tarihli dilekçesi ile davacı şirkete 89/2 haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep ettiği, 18/07/2022 tarihli karar tensip tutanağı ile talebin kabulüne karar verildiği, haciz ihbarnamesinin 08/09/2022 tarihinde TK 35. maddesine göre tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 21/09/2022 tarihli dilekçesi ile dilekçesi ile davacı şirkete 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep ettiği, 21/10/2022 tarihli karar tensip tutanağı ile talebin kabulüne karar verildiği ve haciz ihbarnamesinin 10/11/2022 tarihinde TK 35 maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
… Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği, davacı şirketin 2018-2019-2020-2021 ve 2022 yıllarına ait KDV beyannamelerini aylık olarak, muhtasar beyannamelerini 09/2022 dönemine kadar 3 aylık olarak, 10/2022 döneminden itibaren aylık olarak Kurumlar Vergisi Beyannamelerini yıllık olarak verdiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin talebi doğrultusunda bankalara yazı yazılarak davacı şirketin hesap bilgilerinin istenildiği, … T.A.Ş.’den verilen cevapta davacı şirkete ait 2 adet hesap olduğunun, hesapların birinin donuk, diğerinin hareketsiz olduğunun bildirildiği, … A.Ş.’den verilen cevapta davacı şirketin herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığının bildirildiği, … Bankası’ndan verilen cevapta davacı şirkete ait 12 adet hesabı olduğu, hesapların hepsinin sıfır bakiye olduğunun bildirildiği, … Bankası’ndan verilen cevapta davacı şirkete ait 1 adet hesabı olduğu, hesap bakiyesinin sıfır olduğunun bildirildiği, … A.Ş.’den verilen cevapta davacı şirkete ait hesap olmadığının bildirildiği, … ‘den verilen cevapta davacı şirketin 22/05/2009 tarihinde iptal edilen kapalı bir hesabı olduğunun bildirildiği, …’den verilen cevapta davacı şirkete ait hesapların listesinin gönderildiği, … A.Ş.’den verilen cevapta davacı şirkete ait hesap bakiyesinin 8,29-TL olduğunun bildirildiği, … A.Ş.’den verilen cevapta davacı şirkete ait hesap bakiyesinin sıfır olduğunun bildirildiği, … A.Ş.’den verilen cevapta davacı şirkete ait hesap olmadığının bildirildiği, … A.Ş.’den verilen cevapta davacı şirkete ait hesap olmadığının bildirildiği, … A.Ş.’den verilen cevapta vadesiz TL hesap bakiyesinin 13.894,12-TL, vadesiz EUR/USD hesap bakiyesinin sıfır olduğunun bildirildiği, … A.Ş.’den verilen cevapta davacı şirkete ait hesap olmadığının bildirildiği, … Bankası A.Ş.’den verilen cevapta davacı şirkete ait hesap bilgilerinin gönderildiği, 4 adet hesaptan 1 adetinin kapalı olduğu, 3 hesabın son işlem tarihlerinin 2014, 2015 ve 2016 olduğunun bildirildiği, … A.Ş.’den verilen cevapta davacı şirkete ait hesap bilgilerinin bildirildiği, … A.Ş.’den verilen cevapta davacı şirkete ait hesap olmadığının bildirildiği, … Bankası A.Ş.’den verilen cevapta davacı şirkete ait 1 adet hesabın olduğunun bildirildiği, … Bankası A.Ş.’den verilen cevapta davacı şirkete ait hesapların kapatılmış olduğunun bildirildiği, … A.Ş.’den verilen cevapta davacı şirkete ait hesap olmadığının bildirildiği, … Bankası A.Ş.’den verilen cevapta davacı şirkete ait hesap olmadığının bildirildiği, … Bankası A.Ş.’den verilen cevapta davacı şirkete ait hesap bilgilerinin gönderildiği, hesapların 7 adedinin kapalı olduğu, açık olan 2 hesabın birinin blokeli olduğu ve hesapların en son işlem tarihinin 2015 olduğunun bildirildiği, … A.Ş.’den verilen cevapta davacı şirkete ait 1 adet kapalı hesap olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Bağcılar Tapu Müdürlüğü’ne yazılan yazıya cevap verildiği, verilen cevapta davacı şirketin taşınmazlarının bildirildiği görüldü.
Mahkememizin 11/07/2023 tarihli ara kararı ile davacı …’nin ticari defterleri üzerinden inceleme yapılarak dava dışı şirket ortağı olan … …’ın kar payı da dahil olmak üzere davacı şirketten alacağı bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarının tespiti noktalarında bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi … ‘ın 20/10/2023 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
“a) Dava dışı borçlu … … davacı şirkette 1.500.000 TL sermaye içerisinde %2,5 gibi bir oranla 37.500 adet paya sahiptir. Bu miktardaki payın nominal değer üzerinden ederi 37.500 TL’dir.
b) Dava dışı borçlu şirket ortağı … …’ın davacı şirketle ticari bir ilişkisi tespit edilememiştir (davacı şirketle parasal ilişkisi). Bu sebeple ortaklık payı haczinin söz konusu olamayacağı anlaşılmaktadır.
c) Şirketin büyük miktarda geçmiş yıllar zararı bulunmaktadır.
d) Şirketin ve dava dışı ortak … …’ın bankalar nezdindeki bakiyelerinin banka yazıları tarihi ile davalının alacağını karşılayabilecek ölçüde olmadığı belirlenmiştir. Ayrıca son bilanço dönemi ile şirketin bankalar nezdinde bakiyesinin olmadığı, belirlenmiştir.
e) Şirketin sermayesinin, maddi duran varlıkların rayiç değere ulaştırılmamış hali ile borca batık olduğu belirlenmiştir. Diğer bir deyişle şirket öz sermayesini yitirmiştir. Bu hali ile şirketin kâr dağıtımı yapmasının mümkünatı bulunmamaktadır. Dolayısı ile diğer ortakların ve dava dışı … …’ın şirket kârından kâr payı almasının söz konusu olmadığı belirlenmiştir.
f) Şirketin maddi duran varlıkları içerisinde yer alan 3 adet taşınmazlarının, taşıt ve demirbaşların değerlemesi ile bilanço değerinin gerçeğe yakın değere ulaştırılması Sayın Mahkemenin takdirindedir.” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davalı vekilinin 27/10/2023 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesini sunmuş olduğu anlaşıldı.
Mahkememizce yapılan yargılama, aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı deliller birlikte incelenip değerlendirildiğinde;
Dava, İİK’nun 89.maddesine dayanılarak açılmış menfi tespit isteğine ilişkindir.
Anılan Kanun maddesinde “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir.” şeklinde ifade edildiği üzere, 3.haciz ihbarnamesine tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük sürede itiraz etmeyen üçüncü kişilerin 15 gün içinde açacağı menfi tespit davalarının genel mahkemelerde bakılacağı öngörülmüştür.
Anılan Kanun maddesinin uygulanması için ön koşul haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye usule uygun olarak tebliğ edilmiş olması ve haciz ihbarnamesinin usulüne uygun olarak düzenlenmesidir. …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … … aleyhine 400.000,00-TL asıl alacak, 2.019,18-TL işlemiş faiz, 1.200,00-TL %0,30 komisyon olmak üzere toplam 403.219,18-TL toplam alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, alacaklı vekilinin 02/02/2022 tarihli dilekçesi ile davacı şirkete 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesinin talep edildiği, 03/02/2022 tarihli karar tensip tutanağı ile talebin kabulüne karar verildiği, alacaklı vekilinin 27/04/2022 tarihli dilekçesi ile gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin bila iade edildiğini, TK md. 35’e göre tebliğ edilmesinin talep olunduğu, 28/04/2022 tarihinde talebin kabulüne karar verildiği, davacıya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin 25/05/2022 tarihinde TK 35. maddesine göre tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 14/07/2022 tarihli dilekçesi ile davacı şirkete 89/2 haciz ihbarnamesi gönderilmesinin talep edildiği, 18/07/2022 tarihli karar tensip tutanağı ile talebin kabulüne karar verildiği, haciz ihbarnamesinin 08/09/2022 tarihinde TK 35. maddesine göre tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 21/09/2022 tarihli dilekçesi ile davacı şirkete 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep ettiği, 21/10/2022 tarihli karar tensip tutanağı ile talebin kabulüne karar verildiği ve haciz ihbarnamesinin 10/11/2022 tarihinde TK 35 maddesine göre tebliğ edildiği, bu haliyle yapılan tebligatların usulune uygun olduğu ve davanın da 15 günlük yasal sürede açıldığı anlaşıldı.
Dava dışı … …’ ın davacı şirketin ortağı olduğu … yazı cevabından anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK ‘nın “Ortakların kişisel alacaklıları” başlıklı 133. Maddesi incelendiğinde;
(1) Bir şahıs şirketi devam ettiği sürece ortaklardan birinin kişisel alacaklısı, hakkını şirketin bilançosu gereğince o ortağa düşen kâr payından ve şirket fesholunmuşsa tasfiye payından alabilir. Henüz bilanço düzenlenmemişse alacaklı bilançonun düzenlenmesi sonucunda borçluya düşecek kâr ve tasfiye payı üzerine haciz koydurabilir.
(2) Sermaye şirketlerinde alacaklılar, alacaklarını, o ortağa düşen kâr veya tasfiye payından almak yanında, borçlularına ait olan, senede bağlanmış veya bağlanmamış payların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesini ve paraya çevrilmesini isteyebilirler. Haciz, istek üzerine, pay defterine işlenir.
(3) Bunun dışında, alacaklılar, tüm ticaret şirketlerinde alacaklarını, ortağın şirketten olan diğer alacaklarından da alabilme ve bunun için haciz yaptırabilme yetkisini de haizdir.
(4) Yukarıdaki hükümler borçlu ortakların şirket dışındaki mallarına alacaklıların başvurmalarına engel olmaz.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Görüldüğü üzere limited şirketlerde ortakların kişisel alacaklıları, TTK m. 133/2 uyarınca alacaklarını kâr veya tasfiye payından almak yanında borçlulara ait olan payı da haczettirebilir. Bunun dışında yine aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre alacaklılar borçlu ortağın şirketteki diğer mali haklarına başvurabilir. Mali haklar, limited şirketin malvarlığından kaynaklanan ve para ile ölçülebilen bir değere sahip olan haklardır ve ortağa şirketin malvarlığı üzerinde tasarruf hakkı vermeyip bu mallardan çeşitli şekillerde yararlanma imkânı sunar. Bunlar kâr payı hakkı, tasfiye payı hakkı, bedelsiz payları edinme hakkı, yeni payları edinmede rüçhan hakkı, tesislerden yararlanma hakkı ve hazırlık dönemi faizidir.
Somut olayda takibin dava dışı … …’ ın davalıya olan borcundan kaynaklandığı sabit olup bu durumda davalı dava dışı … …’ dan olan alacağını şirketin bilançosu gereğince o ortağa düşen kâr payından ve şirket fesholunmuşsa tasfiye payından alabilecektir. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde; şirketin büyük miktarda geçmiş yıllar zararı bulunduğu, son bilanço dönemi ile şirketin bankalar nezdinde bakiyesinin olmadığı, şirketin sermayesinin, maddi duran varlıkların rayiç değere ulaştırılmamış hali ile borca batık olduğu, şirketin öz sermayesini yitirdiği, bu hali ile şirketin kâr dağıtımı yapmasının mümkünatı bulunmadığı, dolayısıyla dava dışı … …’ın şirket kârından kâr payı almasının da söz konusu olmadığı anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile davacının davalıya …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
Davacının davasının KABULÜ İLE,
1-Davacının davalıya … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalının takipte kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL Karar ve İlam Harcından, peşin harç olan 80,70-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 189,15-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca davacı taraf lehine takdir edilen 17.900 TL TL kanuni avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 236,00-TL, bilirkişi ücreti 6.000,00-TL, 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 80,70-TL peşin harç olmak üzere toplam 6.408,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır