Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/730 E. 2023/368 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/730 Esas
KARAR NO : 2023/368
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/11/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sigortalısı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait “… Mah., … Cad., … İş Merkezi No:22/… / İSTANBUL adresindeki iş yerini 20/01/2022 tarihinde … poliçe numarası ile sigortaladığını, ekte yer alan ekspertiz raporu incelendiğinde 03.02.2022 tarihinde ; sigortalı işyerinin üst katında bulunan işyerinin bina ana atık su borusuna kuka salması ile kukanın bina hat borusunu patlatması sonucunda pis sulların sigortalı işyerine sızmış ve hasar meydana geldiği tespit edildiğini, gerçekleşen hasar sonrası müvekkil şirketin, sigortalısına 13.691,07 TL hasar tazminatını ödediğini, ödenen bu miktarın tamamından davalının kusurlu olması sebebiyle ödeme tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte sorumlu olduğunu, bunun üzerine sigortalıya ödenen meblağın tahsili amacıyla hasar meydana gelmesinde kusuru bulunan davalı/borçlu aleyhine ….İcra Müdürlüğü 2022/… esas sayılı dosya icra dosyası açıldığını, borçlu/davalıya giden ödeme emri sonrası davalı/ borçlu tarafından haksız olarak takibe itiraz edildiğini ve takibin durmasına sebebiyet verdiğini, ekspertiz raporundan anlaşılacağı üzere davalının kusuru nedeni ile sigortalı yerde hasar meydana geldiğini bildirip, davalı borçlunun …. İcra Müd.nün 2022/… E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin aynen devamına karar verilmesini, yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olduğu sabit olduğundan, davalının % 20 İcra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkil aleyhine başlatılmış olan icra takibine konu borç, dayanağını Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan almakta olduğunu, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun Ek Madde 1 uyarınca kat mülkiyetinden kaynaklanan tüm davalara bakmakla görevli mahkemelerin, Sulh Hukuk Mahkemelerinin olacağı açık bir şekilde düzenlendiğini, mevcut olayda davacı tarafından, müvekkil aleyhine başlatılan takip ve o takibe tarafımızca yapılan itiraz neticesinde davacı tarafından yine müvekkilleri aleyhine açılan itirazın iptali davasının temelinde Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan bir uyuşmazlık yer almakta olduğunu, öyle ki davacı/alacaklı tarafça başlatılan takibin, takip talebinde yer alan borcun sebebi kısmında:“Tarafımızdan teminat altına alınan sigortalımız … Na ait iş yerine 03.02.2022 tarihinde binanızın ortak borusunu tıkamanız sonucu geri tepen suların sirayet etmesiyle meydana gelen hasardan doğan rücu alacağı.” şeklinde bir düzenleme mevcut olduğunu,
yani davacı/alacaklı tarafça alacak talebinin müvekkillere yönetilebilmesinin ve söz konusu alacağın müvekkillerden tahsil edilmek istenmesinin hukuki dayanağı Kat Mülkiyeti Kanunu olarak görülmekte olduğunu, hal böyle iken davacı tarafın mahkeme huzurunda görülmekte olan itirazın iptali davasını Kat Mülkiyeti Kanunu Ek Madde 1 uyarınca Sulh Hukuk Mahkemelerinde açması gerekmekte iken Asliye Ticaret Mahkemelerinde açmış olması sebebiyle görevsizlik kararının verilmesininin gerektiğini bildirip, öncelikle görevsizlik kararı verilmesine, aksi takdirde davanın reddi ile haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlatan davacı aleyhine %20’den az olmamak koşulu ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, dava giderleri ile vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde davacı ile dava dışı sigortalı arasında dava dışı sigortalının iş yeri yönünden sigorta poliçesi düzenlendiğinin, sigortalıya ait iş yerinin üst katında bulunan davalıya ait iş yerinde bina ana atık su borusuna kuka salınması ve ana hat borusunun patlatılması nedeniyle pis suların sigortalı iş yerine sızdığının ve sigortalıya ait iş yerinde zarar meydana geldiğinin, poliçe kapsamında zarar bedelinin sigortalıya ödendiğinin, zarardan ana atık su borusunun patlatılması nedeniyle davalının sorumlu olduğunun beyan edilerek bu davanın açıldığı, davacı vekilince sigortalı iş yerine ait tapu bilgilerinin bildirildiği, tapu kayıtlarının dosyamız içerisine alındığı, tapu kayıtları incelendiğinde sigortalıya iş yerinin İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 10 numaralı bağımsız bölüm olduğu, aynı ana taşınmazda davalıya ait iş yerinin de bulunduğu bu hususta uyuşmazlık bulunmadığı, ana taşınmaz yönünden kat irtifakının kurulu olduğu, bağımsız bölümlerin bulunduğu dosya içeriğinden bağımsız bölümlerin kullanıldığının anlaşıldığı, davacı tarafça açılan bu davada görevli mahkeme yönünden sigortalı ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin değerlendirilmesi gerektiği, Kat Mülkiyeti Kanununun 18.maddesinde “Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (Sükna) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır; bu borçları yerine getirmiyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur.” aynı kanunun 19. Maddesinde “Her kat maliki anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur”, ek madde 1’de ” Bu kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık Sulh Mahkemelerinde çözümlenir” düzenlendiği, taraf beyanları, yukarıda belirtilen hususlar ve Kat Mülkiyeti Kanununun yukarıda belirtilen maddeleri birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında çözümlenmesi gerektiği, davaya bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
2-Karar kesinleştiğinde ve iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı yasanın 20. madde uyarınca süresi içinde kanun yoluna başvurulmadığı takdirde, kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması durumunda başvurunun reddi kararının tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın re’sen ele alınarak açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2023

Katip …

Hakim …