Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/721 Esas
KARAR NO :2023/447
DAVA:Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ:21/11/2022
KARAR TARİHİ:15/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: ….İcra Müdürlüğü ‘ nün … esas sayılı dosyası ile derdest olan takip dosyasından 06.10.2022 düzenleme tarihli sıra cetvelinin taraflarına tebliğ edildiğini, sıra cetvelinin incelenmesinde İstanbul … , … Mah. 854 ada , 6 parsel sayısında kayıtlı taşınmazın satışı neticesinde dosyaya giren ve neması ile birlikte 668.956,24 TL.na ulaşan ihale bedelinin taşınmazın tapu kaydında 1.sırada olan ….İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasına ödenmesine karar verildiğini, 2.Sırada yer alan ve davalının alacaklısı olduğu ….İcra Dairesi’ nin … esas sayılı dosyasına pay ayrılmadığını, 3.Sırada yer alan yine davalının alacaklı olduğu …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına pay ayrılmadığını, 4.Sırada yer alan ve taraflarının alacaklı olduğu ….İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasına pay ayrılmadığının görüldüğünü, (2) ve (3).sırada yer alan davalının açmış olduğu icra takip dosyalarına pay ayrılmamış olmakla birlikte , davalının 1.sırada yer alan alacaklarının miktarına itiraz ile bu yönde sıra cetveline itiraz davası açmış olduğunun öğrenildiğini, davalı tarafından 1 .sırada yer alan alacaklarına itiraz edilmiş olup açılan bu davanın kabulü halinde itiraza uğrayan alacaklarının iptal edilerek davacıya ödeneceğini, ancak taraflarınca hak düşürücü süre içerisinde , davalının 2. ve 3. Sıradaki alacaklarına karşı dava açılmaması halinde sıra cetvelinin tarafları açısından kesinleşecek ve bu nedenle müvekkili firmanın hak kaybına uğrayacağını, davalının sıra cetvelinde 2. ve 3.sırada yer alan alacaklarının dayanağı olan icra takip dosyaları incelendiğinde bu dosyalarda asıl borçlunun … A.Ş olduğu , diğer Borçlu …’ nin dosyada İcra kefili olarak alındığını ve icra kefaleti nedeni ile …. adına kayıtlı olan taşınmazın haczedildiğinin görüldüğünü, nitekim bu taşınmazın 3.sırada yer alan ….İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasından satılarak paraya çevrildiğini, her iki dosyayada icra kefaleti nedeni ile borçlu olarak eklenen …’ nin iş bu kefaletinin geçersiz olduğunu, bu nedenle davalının … den alacağı bulunmadığını, davalılardan …’ nin eşinin bilgisi ve rızası dışında davalılardan … … A.Ş. lehine vermiş olduğu kefaletin geçersiz olduğunu, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına davalı eşi tarafından verilen kefaletin geçersizliğinin tespiti ve iptali için….Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, açılan davada mahkemece görevsizlik kararı verdiğini, takip dosyalarında borçlu olan firma yetkilileri ile yapılan görüşmelerde , davalının … … A.Ş nden de alacaklı olmadığının , açılan icra takip dosyalarının borçludan alacaklı olan diğer kişi ve kurumların alacaklarını tahsil etmelerini önlemek için davalı lehine danışıklı olarak düzenlenen senetlere dayanılarak açıldığının öğrenildiğini ifade ederek davalı şirketin ….İcra Dairesi’ nin … esas sayılı dosyası ile …. İcra dairesinin … esas sayılı dosyalarında geçersiz icra kefaletine dayanılarak borçlu olarak görülen …den alacaklı olmadığının tespiti ile ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından düzenlenen sıra cetvelinin 2 ve 3.sırasında yer alan davalı alacaklarının iptal edilerek 4.sırada yer alan ve taraflarının alacaklı olduğu …. İcra Müdürlüğü’ nün 2021 / … esas sayılı dosyasına ödenmesine karar verilerek sıra cetvelinin talepleri doğrultusunda düzeltilmesine , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP
Davalı vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle: …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile açılan takipte dosyada hacizli bulunan … …, … Mah. 854 Ada, 6 parsel sayısında kayıtlı taşınmazın 07.01.2020 tarihinde satışının yapıldığını, satış bedeli olan 668.956,24-TL’ nin …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası tarafından 27.09.2022 tarihinde sıra cetveli yapılmak üzere …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına gönderildiğini, İcra dairesince önce herhangi bir sıra cetveli dahi düzenlenmeksizin satış bedelinin tamamının iş bu dosyanın alacaklısına ödendiğini daha sonra ise sıra cetveli düzenlendiğini, yapılan sıra cetvelinin de hatalı olduğunu, İcra Müdürlüğünce alacak miktarları araştırılmadan ve temlikname dikkate alınmadan yapılan sıra cetvelinde, 2. 3. ve 4. sırada yer alan dosya alacaklarına pay ayrılmaksızın dosyaya giren satış bedelinin tamamının 1. Sırada yer alan dosyanın alacaklısına isabet ettiğini, işbu icra dosyasında davacı temlik alacaklısı … San. Ve Tic. Ltd. Şti., Asıl Alacaklı Olan … Bankası A.ş. ‘nin alacaklarını temlik bedeli ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür etmemek üzere 278.000,00TL temlik bedeli karşılığında temlik aldığını, davacı tarafın yalnızca temlik bedeli olan 278.000,00 TL alacaklı olduğunu, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından yapılan 06.10.2022 tarihli sıra cetvelinin hukuka ve objektif gerçeğe aykırı tanzim edildiğini, icra dairesinin bu haksız ve hukuka aykırı işlemi nedeniyle davacı temlik alacaklısının 1. sırada yer alan alacağına ve miktarına …. Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile sıra cetveline itiraz davası ikame edilmiş olup işbu yargılamanın halen devam ettiğini, davanın davacı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak açıldığını, dava dilekçesinde de açıkça kabul edildiği üzere taraflarınca sıra cetveline itiraz davası ikame edilmiş olup işbu dava neticesinde sıra cetveli usule ve hukuka uygun hale gelerek taraflarınca alacaklı olduğu 2. Ve 3. Sıradaki dosyalara da ödeme yapılacağını, davacının huzurdaki davayı işbu davanın sonucunu hükümsüz kılmak amacıyla ve müvekkilinin alacağına uluşmasını engellemek için açtığını, TMK madde 2 uyarınca iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak açılan dava hukuken himaye görmeyeceğini, davacı tarafça her ne kadar alacaklı oldukları dosyalarda …’nin icra kefaleti nedeniyle borçlu olarak eklenmesinin geçersiz kefalet sözleşmesine dayandığı ve bu nedenle de satışa konu taşınmazın satılmasının hukuka aykırı olduğu, taraflarının …’den alacağı bulunmadığı iddia edilse de işbu itirazların hukuki dayanaktan yoksun ve tamamen kötüniyetli olarak ileri sürüldüğünü, borçlu icra kefili … tarafından verilen kefaletin geçersizliğine ilişkin bir mahkeme kararının bulunmadığını, geçersiz kefalet ileri sürülse dahi bunu ileri sürme yetkisinin kefalet sözleşmesine itiraz etmeye yetkili olan borçluda olduğunu, bu nedenle davacının ileri sürdüğü itiraz için dava ehliyetinin bulunmadığını, işbu geçersiz iddiaların dikkate almayarak davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, davacı tarafından ileri sürülen kefaletin geçersizliğine dair dava borçlusu …’nin eşi … tarafından açılan ve henüz derdest olan bir dava olduğunu, işbu davanın huzurdaki davanın davacısı ve borçlu tarafın aralarında anlaşarak, müvekkili şirketin alacağına kavuşmasını engellemek için borçlunun eşine muvazaalı olarak açtırılan kötü niyetli bir dava olduğunu, zira hem müvekkili şirketten sonraki haciz alacaklısı olan şirketin, -ki bu şirket aynı zamanda borçlu ve borçlunun borçlu olduğu tüm dosyaları anlaşarak üçüncü şahıs … Bankasından temlik alan şirkettir, hem de borçlunun eşinin avukatlığını aynı kişinin yaptığını, işbu davaya karşı tüm itirazların mahkemesinde taraflarına ileri sürüldüğünü, Kefalet sözleşmesinde eşin rızasının bulunmaması dolayısıyla kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu, kefile tanınmış bir def’i hakkı niteliğinde olduğunu, dava konusu talebin hem müstakil bir dava hakkını içermeyen bir defi, hem de kefile tanınmış bir defi olduğunu, bu nedenle davacı firmanın kefil adına beyanda kefaletin geçersizliğine ilişkin beyanda bulunmaya yetkisinin bulunmadığını, huzurdaki davada davacı vekilliği yapan avukat tarafından, müvekkili şirket aleyhine…. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyası kefilin eşi … adına icra kefaletinin geçersizliği için dava açıldığını, işbu davada davacı vekilliği yapan avukat müvekkilinin alacaklı olduğu icra dosyalarının vekilliğini yapmaktayken, müvekkili şirket aleyhine borçlu …’nin eşi … tarafından açılan davada da aynı dosyaların borçlusunu eşinin avukatlığını yaptığını, borçluların ve sıra cetvelinde 1. ve 4. Sırada yer alan dosyaların alacaklarının diğer alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla danışıklı hareket ettiğini, bu doğrultuda huzurdaki davanın da kötü niyetli olarak açılan bir dava olduğunu, öncelikle usule ilişkin itirazlarının dikkate alınarak davanın usulden reddine karar verilmesini, davacının haksız ve kötü niyetli davasının esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … esas sayılı dosyası, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … esas sayılı dosyası, …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizin 15/06/2023 tarihli duruşmasında, davacı vekilinden lüzumuna binaen sorulması üzerine verilen cevapta, ”…. ASHM’nin dosyası İstinaf incelemesindedir, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde henüz bilirkişi raporu gelmemiştir , eksik hususlar giderilsin, biz…. ASHM’nin dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.
Davalı vekilinden lüzumuna binaen sorulması üzerine verilen cevapta, ” Bekletici mesele talebinin reddini talep ediyoruz, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bu davanın benzer davası açılmıştır, davanın bu bakımdan reddini talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.
Açılan davadaki davacı tarafın istemlerinin, davalı şirketin …. İcra Dairesi’ nin … esas sayılı dosyası ile …. İcra Dairesi’ nin … esas sayılı dosyalarında geçersiz icra kefaletine dayanılarak borçlu olarak görünen Mustafa Tezi’ den alacaklı olmadığının tespiti ile ….İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasından düzenlenen sıra cetvelinin 2 ve 3.sırasında yer alan davalı alacaklarının iptal edilerek 4.sırada yer alan ve taraflarının alacaklı olduğu …. İcra Müdürlüğü’ nün 2021 / … esas sayılı dosyasına ödenmesine karar verilerek sıra cetvelinin talepleri doğrultusunda düzeltilmesine ilişkindir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacısının … … Mat. Paz. Tic. Ltd. Şti., davalısının … Elektronik Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şti. Olduğu, davanın konusunun …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı takip dosyasında 06.10.2022 tarihli sıra cetveline itirazları ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi talebine ilişkin olduğu, dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile de nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, uyuşmazlığın nisbi ticari dava niteliğini kazanabilmesi için tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK’nın 142/1 maddesinde “Cetvel suretinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki iflas davaları için Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğu yolundaki düzenleme gibi açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Sıra cetveline itiraz davalarında taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davacı ve dava dışı borçlu arasındaki ilişkiden kaynaklanmaktadır. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkeme HMK’nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir.(Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:738)
Davanın ticari dava olmadığı ve davaya Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiği kanaatine varıldığından 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (emsal ve alıntı Yargıtay 23. HD’ nin 2016/5383 esas, 2020/1248 karar sayılı kararı)
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/06/2023
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır