Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/711 E. 2022/767 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/711 Esas
KARAR NO : 2022/767
DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 16/11/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Hakem Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine İstanbul Arabuluculuk Bürosuna başvuruda bulunularak, dava şartı arabuluculuk şartının yerine getirilmesinin istendiğini, Arabulucu olarak … sicil numaralı … … …’in atandığını, Arabuluculuk Büro Dosya No:2021/…, arabuluculuk numarası 2021/… sayıları ile dosya açıldığını, arabulucu … … … tarafından işlemin tarafı olan müvekkiline bildirim yapılmadığını, Arabuluculuk Yönetmeliği Madde 25/2: asilleri ilk oturuma varsa vekilleri ile birlikte davet ettiğini, arabulucunun 01/11/2021 tarihinde tek taraflı olarak düzenlediğini toplantıya kendisinin katılamadığını, Bursa’ya gittiğini sonradan beyan ettiğini, bu iptalin taraflara bilgi verilerek olmadığını, arabuluculuk işleminde taraf olarak yer almadığı vekalet ibraz etmediği halde taraf olarak davet edildiğini sonradan öğrendiğini, arabulucunun kanuna ve yönetmeliğe aykırı olarak tek taraflı olarak belirlediği ve kendi ofisinde yapmayı planladığı 17/11/2021 tarihinde vekil olarak telefonla arandığını, toplantıya gelip gelmeyeceğinin sorulduğunu, arabulucuya il dışında olduğunu fiziken katılmasının mümkün olmadığını, pandemi de gözetilerek toplantının online olarak yapılması halinde katılabileceğinin ifade ettiğini, sert bir ifade ile toplantıya bizzat katılmazsanız katılmadı işlemi yapacağım diye uyardığını, bunun üzerine zaten bu işlem için vekil olmadığını, kendisini toplantıya davet etmenin usulsüz olduğunu, il dışında iken fiziken katılmasının mümkün olamayacağını bildirdiğini, telefonun kapandığını, sonra müvekkilinin arandığını, derhal toplantıya gelmesinin istendiğini, müvekkilinin kendisine davet yapılmadığı halde telefonla çağrılması üzerine toplantıya yetişmesinin mümkün olmadığını beyan ettiği halde katılmadı yönünde işlem tesis edildiğinin öğrenildiğini, arabulucunun tutanağa, “Taraf 2 vekili il dışında olduğunu beyan etti ancak mazeret bildirimi ve toplantının ertelenmesi talebinde bulunmadı. Akabinde Taraf 2’ey ait başvuru formunda yer alan telefon numarasından irtibat kuruldu. Telefona cevaben … , vekili tarafından toplantıya katılım sağlanacağını bildirdi ancak mazeret ve toplantının ertelenmesi talebinde bulunmadı” yazıldığını bildirip, 2021/… Büro numaralı arabuluculuk başvurusuna ilişkin, gerçeğe aykırı olarak düzenlenen son oturum tutanağının açık mevzuat hükümlerine aykırılığı nedeniyle iptaline karar verilmesini, tutanağın iptali uygun görülmediği takdirde, tutanağa geçirilen il dışında bulunma ve toplantı saatinden sonra asilin davet edilmesi, pandemi nedeniyle online toplantı seçeneğinin uygulanmaması dikkate alınarak, son tutanağın toplantıya katılmama kısmının mazeretli olarak katılmama olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın müvekkili şirket ile anlaşma yönünde olumlu bir iradesi olmadığı halde, kendisine karşı arabuluculuk aşaması ile alacak davası açılmadan evvel müvekkil şirket ile arabulucu tarafından anlaşma şartları sağlanmamış gibi işbu davayı açmasında hiçbir hukuki yararının olmadığını, huzurdaki davanın, davacı tarafın davalı olduğu alacak davasının görüldüğü … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… esas sayılı dosyasında görülen alacak davasının tahkikat aşamasının sonunda ikame edildiğini, anılan alacak davasında 16.02.2022 tarihli ön inceleme duruşması haricinde duruşmalara da çeşitli mazeretler sunarak iştirak etmeyen davalı taraf, davanın ön inceleme duruşmasında: “sulh olmamız mümkün değildir, arabuluculuğa başvurmak istemiyoruz” şeklinde beyanda bulunduğunu ve vekili tarafından ön inceleme tutanağı imza altına alındığını, Dolayısıyla huzurdaki davada, arabuluculuğa başvurmak istemediğini açıkça beyan eden davacı … nun 17.11.2022 tarihli arabuluculuk anlaşamama tutanağını iptalini talep etmekle hukuki yararının olduğunun izahtan vareste olduğunu, davacı tarafın kendisine karşı açtığı alacak davası aleyhine sonuçlanacağı ihtimali karşısında 17.11.2021 tarihli arabuluculuk tutanağının iptal ettirmek üzere yaklaşık bir (1) yıl bekleyerek kötü niyetle huzurdaki davayı 16.11.2022 tarihinde açtığını, davacı hakkında … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… esas sayılı dosyasında görülen alacak davamızda tüm delillerin toplandığını ve sözlü yargılamaya geçildiğini, davacı tarafın ön inceleme oturumu haricinde hiçbir oturuma çeşitli mazeretler öne sürerek katılım sağlamadığını, alacak davasında 16.05.2022 tarihli bilirkişi raporu ile davacı tarafın müvekkil şirkete borçlu olduğunun sabit olduğunu, ancak davacı tarafın bilirkişi raporuna da hiçbir itirazda yahut karşı beyanda bulunmadığını, bu durumun mahkeme dosyası celp edildiğinde kolaylıkla tespit edilebileceğini, esasında derdest olan alacak davasında kendilerine arabuluculuk yoluyla sulh olma durumu kendilerine tekrardan tanınmasına karşın davacı tarafın bunu kabul etmemiş olmakla; tüm deliller toplanmış, bilirkişi raporu ile alacağının sabit olduğunu ve tahkikat aşamasının sona erdiğini, dolayısıyla bu davanın hak düşürücü sürenin ve alacak davasının bu aşamasında açılmış olması açıkça hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, H.M.K. 2.maddesinin emredici hükmü gereği davanın esasa girilmeden reddedilmesinin gerektiğini, arabulucunun toplantı davetinde ve davetin yapılış biçiminde müvekkili şirketin sonuca etki eden eylemi ve yetkisi olmadığından, müvekkili şirket açısından sıfat [husumet] yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, arabulucu avukat … … … davaya ihbar edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin arabuluculuk tutanağın düzenlenmesinde ve/veya arabuluculuk toplantı davetinin yapılmasında, sürecin gelişim aşamalarında ve buna ilişkin iletişim tercihlerinde sonuca etki eden eylemi ve yetkisi olmadığını, arabuluculuk toplantısının online olarak yapılmamış olmasının iptal nedeni olarak ileri sürülmesi kabul edilemez olduğunu, sonuç olarak davacı, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… esas sayılı dosyasında görülen alacak davasının aleyhine sonuçlanacağı düşüncesiyle, davayı açmak üzere bir yıllık hak düşürücü sürenin dolmasına 1 (bir) gün kala, kötü niyetle mahkemede açmış olduğu huzurdaki davada, görüşmenin online (telekonferans) yoluyla yapılmadığının iddiasının, iptal nedeni olarak kabul edilmemesi gerektiğini, ispatlanamayan ve alacak davasını uzatmak amacıyla açılan bu davanın, davacının duruşmalara dahi katılmadığı, bilirkişi raporuna karşı itiraz ve beyanda da bulunmadığı da özellikle gözetilerek, T.M.K. 2. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı ile müvekkili şirket arasında … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… esas sayılı dosyasında görülmekte olan alacak davasının sözlü yargılamasına geçilmiş olması ve davanın davacının aleyhine sonuçlanma ihtimali karşında kötü niyetle açılan ve ispatlanamayan huzurdaki davanın; davacının, anılan alacak davasının ön inceleme duruşmasında “sulh olmamız mümkün değildir, arabuluculuk istemiyoruz” beyanı ve duruşmalara iştirak etmemesi, bilirkişi raporuna ve ıslah dilekçesine itiraz ve beyanda da bulunmamış olması dikkate alınarak, davanın, T.M.K. 2. maddesi uyarınca kötü niyet nedeniyle esastan reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde davalının dava şartı olarak arabuluculuk başvurusunda bulunduğunun, arabulucu olarak dava dışı … … …’in atandığının, … Arabuluculuk Bürosu, 2021/… büro dosya numarası, 2021/… arabuluculuk numarası ile dosya açıldığının, arabuluculuk işlemlerine ilişkin davacıya usulüne uygun bildirim ve davet yapılmadığının, 01/11/2021 tarihli ilk oturumun arabulucu tarafından bilgi verilmeden iptal edildiğinin, arabuluculuk sürecinde vekil olarak vekalet sunmadığının bu nedenle kendisine usulsüz olarak yapılan daveti sonradan öğrendiğinin, 17/11/2021 tarihindeki toplantıda vekil olarak arandığının ve il dışında olduğunun online olarak katılabileceğini belirttiğinin, arabulucu tarafından kabul edilmediğinin, kendisinden sonra davacının arandığının davacının da arabulucuya toplantıya yetişemeyeceğini belirttiğinin, arabulucu tarafından düzenlenen tutanakta davacı ve vekilinin arandığının, vekilinin il dışında olduğunun beyan ettiğinin ve davacı ile vekili tarafından mazeret ve toplantının ertelenmesi talebinde bulunmadıklarının yazıldığının, usul ve yasaya uygun olarak arabuluculuk sürecinin gerçekleştirilmediğinin ve düzenlenen arabuluculuk son tutanağının mevzuat hükümlerine aykırı olduğunun beyan edilerek yukarıda numarası belirtilen 17/11/2021 tarihli arabuluculuk son tutanağının iptalinin, uygun görülmediği takdirde son tutanağın toplantıya katılmama kısmının mazeretli olarak katılmama olarak düzeltilmesinin talep edildiği, 17/11/2021 tarihli arabuluculuk son tutanağı incelendiğinde arabuluculuk sürecinin tarafların anlaşamaması ile sona erdiğinin belirtildiği, dosyamız içerisine alınan … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacısının dosyamız davalısı, davalısının dosyamız davacısı olduğu, dosyamız davalısı tarafından iptali istenen arabuluculuk son tutanağına konu uyuşmazlık nedeniyle alacak davası açıldığı, taraflar arasındaki bu davanın ticari dava olduğu, 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi uyarınca bu dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, dosyamız davalısı tarafından da dava şartının yerine getirilmesi için davaya konu arabuluculuğa başvurulduğu, arabuluculuk başvurusu anlaşamama ile sonuçlanmış olup taraflar arasındaki uyuşmazlıkta açılan davada arabuluculuğa başvurunun dava şartı olduğundan arabuluculuk dava şartının usulüne uygun olarak yerine getirilip getirilmediğinin davanın açıldığı mahkemece değerlendirileceği, dosyamız davacısının arabuluculuk başvurusunun, arabuluculuk son tutanağının geçersiz olduğu ve iptali gerektiğine ilişkin itirazlarını davanın açıldığı mahkemede ileri sürebileceği ve dava şartının yerine getirilip getirilmediğinin davanın açıldığı mahkemece değerlendirilebileceği bu nedenle davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL harcın dava açılırken peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerine bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluklarında, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (…Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı
08/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır