Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/693 E. 2023/156 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/693 Esas
KARAR NO : 2023/156

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2022
KARAR TARİHİ : 07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı kambiyo senetlerine özgü icra takibi kapsamında müvekkilinin …’e gönderilen ödeme emri, müvekkili tarafından 24/10/2022 tarihinde tebliğ alındığını, takibe konulan senetteki imzanın müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde, müvekkili …’e gönderilen ödeme emri, müvekkili tarafından 24/10/2022 tarihinde tebliğ alındığını, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, davalı … Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde, müvekkilinin takip alacaklısı şahsa böyle bir borcu bulunmadığını, senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, müvekkilinin icra takibine konu senedi asla imzalamadığını, mahkeme nezdinde açılan menfi tespit davasına konu senet 14/11/2017 tanzim, 11/11/2019 vade tarihli 42.000,00 TL bedelli bonoya dayanılarak …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin böyle bir senetten icra takibi başlatılıncaya kadar haberinin dahi olmadığını bildirip, öncelikle takdiren teminatsız olarak dava neticesinde müvekkilinin mağdur olmaması amacıyla icra dosyasına yatacak paraların alacaklı davalı tarafından çekilmemesine karar verilmesini, dosyanın üçüncü şahıslara temlik edilmemesi ve de dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini, ….İcra Müdürlüğü’ nün ….sayılı İcra takibinde müvekkilin davalıya karşı borçlu bulunmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli şekilde müvekkil aleyhine takip yapıldığından %20’den aşağı olmamak üzere müvekkil lehine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf, müvekkil şirketten 24.11.2017 tarihinde araç kiralamış ve kiraladığı aracı hasarlı olarak müvekkile teslim etmiş ancak müvekkil nezdinde doğan zararı nakden tazmin etmemiş, müvekkil lehine bono düzenleyerek müvekkile teslim etmiştir. Ancak vade tarihi itibariyle davacı tarafından düzenlenen bono ödenmemiş olup, işbu davaya konu icra takibinin başlatılması zaruri hale geldiğini, ancak davacı takibe konu borcu inkar ettiğini, bono üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığını iddia ettiğini, anca bu durum gerçeği yansıtmadığını, davacı taraf müvekkil şirketten şahsı adına araç kiralama işleminde bulunmuş olduğunu, kiraladığı aracı hasarlı olarak müvekkil şirkete teslim ettiğini ve araca verdiği hasarı, aracın serviste kaldığı süre boyunca oluşan kazanç kaybı ve araçta oluşan değer kaybını tazmin etmek adına davacı tarafından davaya konu bono düzenlenmiş ve müvekkil şirkete verildiğini, davacı tarafın müvekkili şirketten 14.11.2017 tarihinde … plakalı aracı kiralamış olduğunu, kiraladığı aracı hasarlı bir şekilde teslim ettiğini, hasarın nasıl oluştuğunu, kaza yapılıp yapılmadığı konusu ile ilgili müvekkil şirkete bilgi verilmediğini ve kaza tespit tutanağı davacı tarafından düzenlenmediğini ve müvekkiline teslim edilmediğini, bu sebepten dolayı müvekkilinin sigorta aracılığı ile zararını gideremediğini, maddi zarar olarak hasar bedeli, kazanç kaybı (aracın serviste kaldığı süre boyunca) ve değer kaybı bedelini tazmin etmek için müvekkili şirkete davacı tarafından imzalanan bononun teslim edildiğini, davacının dava dilekçesinde ısrarla bonodaki imzanın taklit edildiğini iddia etmekte olup, iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, bono üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunu, bu durumun bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını bildirip, işbu davanın görevsizlik nedeniyle usul yönünden reddine karar verilmesini, işbu talebi uygun görülmezse ekte sunmuş olduğu deliller ve ispat vasıtalarımız neticesinde esasa girilerek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın reddine karar verilmesini, işbu davanın açılmasında ve borcun ödenmemesinde tamamen kötüniyetli olan davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ve İ.İ.K. md 72/4 uyarınca alacağın %20’ sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde davalı tarafından davacıya karşı başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu senettteki imzanın davacıya ait olmadığının beyan edilerek menfi tespit talepli bu davanın açıldığı, davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde davacının davalıdan araç kiraladığının, araç davacıda iken araca hasar verdiğinin, verdiği hasar ve zarara karşı da davaya konu senedin davacı tarafından düzenlenerek davalıya verildiğinin beyan edildiği, davacı vekili tarafından 07/03/2023 tarihli celsede davacı ile davalı arasında araç kiralama ilişkisinin bulunduğunun, araç kiralanırken davacıya boş kağıtlara imza attırıldığının, davacının senet düzenleme gibi bir iradesinin bulunmadığının, imzaya itirazları devam etmekle imza davacıya ait çıkarsa iradesi dışında düzenlendiğinin beyan edildiği, taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi bulunduğunun ve başka bir hukuki ilişki bulunmadığının tarafların beyanlarından anlaşıldığı, bu hususun tarafların kabulünde olduğu, kira hukukundan doğan uyuşmazlıkların sulh hukuk mahkemelerinin görevi kapsamında olduğu, takip ve dava konusu alacak her ne kadar bir kambiyo senedinden doğmuş ise de, taraflar arasındaki temel ilişkinin kira ilişkisi olduğu her türlü kira ilişkisinden doğan davalara bakma görevi HMK’nun 4-(1) maddesinin (a) bendine göre Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu dikkate alınarak davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
2- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır