Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/675 E. 2023/176 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/675 Esas
KARAR NO : 2023/176

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/11/2022
KARAR TARİHİ : 13/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 17/02/2021 tarihinde yaya konumunda bulunan müvekkilinin Cumhuriyet Mahallesi Sakıp Sabancı Caddesi üzerinde karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı esnada, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen park halindeki beyaz renkli kamyonetin bir anda geri gelerek müvekkili …’ye çarptığını ve bunun sonucunda yaralanmalı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olay sonrası müvekkili …’nin ciddi şekilde yaralandığını ve ağır bir tedavi süreci geçirdiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin kendisine çarpan aracın plakasını göremediği için, araç sürücüsünün belirlenemediğini, müvekkilinin zararının tazmini için … A.Ş’ ye başvuru yapıldığını, Güvence Hesabının söz konusu başvuruya olumsuz dönüş yaptığından dolayı iş bu davayı açma gereği hasıl olduğunu, müvekkilinin kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin karşıdan karşıya geçmeye çalışırken park halinde olan aracın bir anda harekete geçerek müvekkilini ezdiğini ve ciddi şekilde yaralanmasına sebep olduğunu, aracın plakasının belirlenemediğinden dolayı Güvence Hesabı’nın sorumluluğu doğduğunu, davalı şirketin trafik kazası nedeniyle malul kalan müvekkilinin uğradığı maddi zarardan sorumlu olduğunu, müvekkilinde sol femur boyun kırığı meydana geldiğini, bu nedenle uzun ve yıpratıcı fizik tedavi süreci geçirdiğini, müvekkilinin hala tedavi sürecinin izlerini hem psikolojik hem de fiziksel olarak vücudunda taşıdığını, söz konusu kaza nedeni ile müvekkilinin vücudunda kalıcı hasar meydana geldiğini, bunların ATK raporunda belirleneceğini, ailesin bakmakla yükümlü olan müvekkilinin geçirdiği kaza sonucunda çalışamaz hale gelmesinin ailesinin geçimini zorlaştırdığını, bu nedenle kendisine maddi tazminat kapsamında sürekli iş görmezlik, geçici iş görmezlik ve bakıcı giderleri tazminatının ödenmesi gerektiğini, müvekkili adına sürekli ve geçici iş görmezlik tazminatı için davalı sigorta şirketine 13/08/2021 tarihinde müracat edildiğini, bakıcı giderleri için de ayrıca 02/11/2022 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, davalı sigorta şirketinin olumlu dönüş yapmadığını, konu ile alakalı arabuluculuk bürosuna başvurulduğunu ancak anlaşılamadığını, izah edilen nedenler ile davanın kabulüne, müvekkilinin zararının karşılanması adına, sürekli iş görmezlik tazminatı için 100,00-TL, geçici iş görmezlik tazminatı için 100,00-TL ve bakıcı giderleri tazminatı için 100,00-TL olmak üzere toplamda şimdilik 300,00-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 17/02/2021’den itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının yabancı uyruklu olduğu için teminat yatırılması gerektiğini, aksi halde davanın usulden reddinin gerektiğini, plakası tespit edilemeyen aracın varlığı, kusuru ve ZMMS poliçesi yaptırma yükümlülüğünün somut delillerle ispat edilemez ise talebin reddedilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından maluliyet tazminatı ödenebilmesi için, kişinin maluliyete sebep olan arazlarının trafik kazasından kaynaklanması gerektiğini, söz konusu arazların sebep olduğu maluliyetin sürekli ve kalıcı olduğunun kanun ve ilgili yönetmeliklere uygun şekilde tespiti gerektiğini, davacının müvekkili kuruma başvurusu sırasında yetkili bir hastaneden alınmış sürekli ve kalıcı maluliyete ilişkin bir maluliyet raporu sunmadığını, hastaneden rapor alınmadan ve diğer eksik belgelerin müvekkili şirkete sunulmadan davanın ikame edildiğini, bu nedenle de davanın başvuru şartı eksikliği nedeniyle reddinin gerektiğini, geçici iş görmezlik tazminatı ve geçici bakıcı gideri tazminatı taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olacağını, davacı tarafından dosyaya anılan zararların gerçekleştiğini tevsik bir belge sunulmadığını, davacının kaza tarihinde fiilen çalıştığının başvuran tarafça ispat edilmiş olması gerektiğini, ispat edilememiş olması nedeni ile mahrum kaldığı geliri bulunmadığının kabulü ile geçici iş görmezlik zararına ilişkin haksız ve hukuka aykırı talebinin reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek ile birlikte SGK tarafından dava konusu kaza ile ilgili başvuran tarafa herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, SGK tarafından ödeme yapılması halinde bu tutarın hesaplanan tazminattan tenzil edilmesi gerektiğini, davacı tarafından fiilen bakıcı tutulduğuna ilişkin ispata yarar hiçbir delil ve belgenin dosyaya sunulmamasından dolayı bakıcı giderine ilişkin talebin haksız ve hukuka aykırı olduğunun anlaşıldığını, davacı tarafın delil listesinde bulunan delillerin taraflarına tebliğ edilmediğini, delil ve belgeler taraflarına tebliğ edilene kadar delillere cevap verme ve karşı delil sunma haklarını saklı tuttuklarını, davacının trafik kazasından kaynaklanan kesin ve kalıcı maluliyetinin bulunduğuna ilişkin olarak ATK tarafından sağlık kurulu raporu düzenlenmesi gerektiğini, tazminat hesaplanması ihtimalinde ; ATK’dan alınacak raporlar ile kusur, maluliyet ve tazminata ilişkin bilirkişiler marifetiyle vuku bulan zararın tespitinin zaruri olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek ile birlikte; hesaplama yapılması halinde TRH 2010 hayat tablosu ve 1,8 Teknik faiz kullanılması gerektiğini, 0 teknik faiz ile hesap yapılmasının mevzuata ve hukuka aykırılık teşkil ettiğini, iddia edilen zararlara dair güvence hesabına gerekli başvuru gerçekleştirilmemiş olduğundan güvence hesabının temerrüdü bulunmadığını, davacının kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine yönelik talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, reddedilen kısım bakımından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak… soruşturma sayılı dosyasının akıbetinin bildirilmesi istenilmiştir.
Davalı Güvence Hesabı’na müzekkere yazılarak 17/02/2022 tarihli kazaya ilişkin başvuru ve hasar dosyasının gönderilmesi istenilmiştir.
… Hastanesi’ne müzekkere yazılarak Davacı, …-TC:… dava konusu yaralanma nedeniyle olay tarihi 17/02/2021 ve sonrasında gördüğü tedaviler sırasında çekilen tüm grafilerin (X-Ray, BT, MR vb.) …formatında CD kopyaları ile birlikte muayene bulguları, konsultasyon notları, ameliyat notları, epikriz raporları, tetkik ve tedavi evrakları dahil tüm tıbbi belgelerin, davacıya ait tüm hasta evrak kayıt ve belgelerinin (mümkünse dijital ortamda DICOM formatında) çıkartılarak gönderilmesi istenilmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı hakkında …araştırması yapılması istenilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazaları nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepleri asıl olarak haksız fiil sorumluluğuna dayanır. TBK md. 49’a göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar gören karşı tarafın kusurunu ve zarara uğradığını ispat yükü altındadır.
KTK md. 85 ve 88 uyarınca trafik kazası sonucu meydana gelen kazadan aracın işleteni veya aracın bağlı bulunduğu işletmenin sahibi de müştereken ve müteselsilen sorumludur. İşleten veya aracın bağlı bulunduğu işletmenin sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusursuz olması ve kazanın araçtaki bir bozukluktan meydana gelmemesi şartıyla, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya 3. kişinin ağır kusurundan kaynaklandığını ispat ederek sorumluluktan kurtulur. Hem TBK md. 52 hem de KTK md.86/2 uyarınca kazada zarar görenin de kusurunun bulunması halinde tazminat miktarından indirim yapılması gerekir.
TBK md. 54 uyarınca bedensel zarar halinde tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar zarar olarak tazmin edilir.
Zarar gören TBK md. 56 uyarınca manevi tazminat talep edebilir. Manevi tazminatın niteliği konusunda doktrinde tatmin görüşü hâkimdir. Bu görüşe göre manevi tazminat, zararın telafi edilmesini veya zarar verenin cezalandırılmasını değil, zarar görende, uğramış olduğu manevi zararı, acı ve üzüntülerini dindirecek veya hiç olmazsa hafifletip azaltacak bir tatmin fonksiyonu görmektedir.
Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre manevi tazminat miktarının belirlenmesinde paranın değeri gözetilmeli; zarar gören açısından zenginleşmeye sebep olmayacak, aynı zamanda da sadaka vasfında bir tazminat miktarı belirlenmemelidir. Bunun yanında diğer tarafın da ekonomik olarak mahvına sebep olunmaması gerekir.
Trafik kazasından doğan tazminat davalarında 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri uygulanır. Ancak fiilin cezayı gerektirmesi durumunda, ceza kanununda daha uzun bir zamanaşımı süresinin öngörülmesi şartıyla, bu süre uygulanır.
Davacı taraf, 17/02/2021 tarihinde bir aracın kendisine çarpıp kaçtığını, aracın plakasını alamadığını iddia etmiştir. Dava konusu kazaya ilişkin yapılan soruşturmada şüpheli tespit edilememiş olup, soruşturma dosyasında daimi arama kararı verilmiştir.
Trafik kazası sebebiyle maddi tazminat davalarında davacı zarar görenin öncelikle, zarar meydana getiren eylemi ispatlaması gerekir. Somut olayda iddia olunan kazanın arlığına dair davacının soyut beyanları dışında başka bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Ceza dosyasında da kazanın oluşumuna ait bir delile ulaşılamamıştır. Herhangi bir kaza tespit tutanağı veya kamera kaydı bulunmadığı gibi kazayı gören bir tanık da bulunmamaktadır. Davacı vekili ön inceleme duruşmasında tanık bildirmeyeceklerini de ayrıca beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle iddia olunan trafik kazasının meydana geldiği ispat edilemediğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 99,20-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak olan arabuluculuk ücreti için henüz sarf kararı düzenlenmediği gözetilerek, sarf kararı mahkememiz dosyasına ibraz edildiğinde, sarf kararında belirtilen bedelin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Fazla yatan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/03/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır