Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/671 Esas
KARAR NO : 2023/366
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/11/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plaka sayılı aracın … ilçesi, … Cad., … Mah.,’de 29.05.2022 tarihinde park halindeyken … plaka sayılı aracın çarptığını, müvekkilinin aracını ekteki faturadan anlaşılacağı üzere 09/06/2022 tarihinde … yetkili servisi olan İstanbul … (… Mah. … Bağlantı Yolu … Çıkmazı No: / İstanbul) yaptırdığını, müvekkilinin aracına çarpan … plaka sayılı araç davalı sigorta şirketince … poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, davalıya, müvekkilinin aracındaki değer kaybının karşılanması için başvurduklarını, ancak davalı tarafın 26.09.2022 tarihinde müvekkiline sadece 4.807,64-TL ödeme yaptığını, davalı tarafın talep ettiği değer kaybı tazminatı rakamı konusunda hiçbir şekilde müzakere etmediğini bildirip, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybının tespiti ile davalıdan şimdilik 5.000,00-TL’nin tahsiline ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle işbu davada “Yetkili Mahkeme”, müvekkil sigorta şirketinin yerleşim yeri İSTANBUL olması sebebiyle HMK madde 6/1 gereği; İSTANBUL Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu bakımdan yetki itirazının kabulü ile davanın yetki yönünden reddine ve dosyanın yetkili İSTANBUL Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini, başvuran tarafın değer kaybına ilişkin zararının müvekkilinin sigorta şirketince layığı ile giderilmiş olup haksız başvurunun reddi gerektiğini, davacının müvekkil sigorta şirketine müracaatı üzerine, başvuruya konu aracın değer kaybına uğrayıp uğramadığı hususunda inceleme yapılmış olup düzenlenen rapor ile, araçta meydana gelen değer kaybı bedeli 4.807,64-TL olarak belirlenmiş ve 25.09.2022 tarihinde vekile ödendiğini, bilindiği üzere; müvekkil şirketin sorumluluğu, “gerçek zarar” ilkesi uyarınca belirlendiğini, başvuran tarafın müvekkili şirkete başvurusu akabinde ilgili araçta meydana gelen gerçek hasar bedeli itina ile tespit edilmiş olup başvuranın bakiye zararına ilişkin iddiaları yersiz olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu bildirip, görevsiz mahkemede ikame edilen davanın reddini, başvuranın değer kaybına ilişkin talepleri müvekkil şirketçe giderildiğindne reddini, Hakemliğiniz aksi kanaatte ise araçta meydana gelen gerçek değer kaybı bedelinin tespiti için uzman bilirkişilerin görevlendirilmesini ve her durumda hesaplamanın ZMSS Genel Şartlara göre yapılmasını, kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla mutlaka inceleme yaptırılmasını, müvekkil şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. Maddesinin birinci fıkrasında “Genel Yetkili Mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir” Yine aynı Kanunun 16. Maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110. Maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7. Maddesinde ise ‘Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmeni yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir’ ifadesine yer verilmiştir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde 29/05/2022 tarihinde davacı şirkete ait … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması neticesinde davaya konu kaza meydana geldiğinin, kaza tarihini kapsar şekilde … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığının, davacı şirkete ait … plakalı araçta değer kaybı meydana geldiğinin beyan edilerek bu davanın açıldığı, davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunarak davalının yerleşim yeri itibariyle dosyanın yetkili Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiği, davacının yerleşim yeri adresinin …/Şanlıurfa, davalının yerleşim yeri adresinin Ataşehir/İstanbul (İstanbul Anadolu) olduğu, davaya konu kazanın …/ İstanbul’da meydana geldiği, yukarıda belirtilen kanun maddeleri doğrultusunda yetki hususu değerlendirildiğinde mahkememizin yetkili olmadığı, davacı tarafça yetkili mahkemede dava açılmamış olmakla birlikte davalı vekilince de süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesinde 6100 sayılı HMK’nun 19.maddesi uyarınca usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunulduğu ve yine yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davalı vekilince yapılan yetki itirazının da yerinde olduğu anlaşıldığından mahkememizin yetkisizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, HMK 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın yetkili İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine,
2-HMK 331 md gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerin YETKİLİ MAHKEMECE KARARA BAĞLANMASINA,
3-Yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
4-Taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-H.M.K’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılma kararı verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2023
Katip …
¸
Hakim …
¸