Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/665 E. 2023/680 K. 30.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/665 Esas
KARAR NO : 2023/680
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 31/10/2022
KARAR TARİHİ : 30/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirket nezdinde, davalı sigortalı … Limited Şirketi’nin Maliki olduğu … plakalı araç için, 21.08.2015 ile 21.08.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no.lu Motorlu Kara Taşıtları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesinin mevcut olduğunu, 14/07/2016 günü saat 04:30 sularında meydana gelen trafik kazasında; Davalı … Dış Ticaret ve Turizm Limited Şirketi’nin maliki olduğu … plakalı araç kaza anında dava dışı sürücü … … tarafından sevk ve idare edilmekte iken sürücünün viraja alamayarak direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine karşı şeride tecavüzü sonucu dava dışı … …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araca çarparak çift taraflı ve maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, bahsi geçen trafik kazasının oluş şekli, kazaya sebep olan sürücü … …’in kusuru ve alkol durumu hakkında ekte sunmuş oldukları trafik kazası tespit tutanağında şu tespitlerde bulunulduğu; “Kazada … plakalı araç sürücü … … … Cd. istikametinden … Yolu istikametine seyrederken virajı alamayarak direksiyon hakimiyetini kaybederek ve diğer şeridi ihlal ederek … … yönetimindeki … plakalı araçla karşılıklı çarpışması sonucu kazanın meydana geldiği; kazada … plakalı aracın sol ön tarafında, … plakalı aracın ise sol ön ve yan taraflarında hasar meydana geldiği gözlemlendiğini; meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsü … …’in 2918 sayılı KTK’nunda belirtilen asli kusurlardan (7) şeride tecavüz etme kuralını ihlal ettiğinden %100 oranında (tamamen) kusurlu olduğunu, … plaka sayılı araç sürücüsü … …’ın ise kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmadığı kanaatine varıldığını kaza tespit tutanağında yer verildiği ve dilekçeleri ekinde sunulan alkol tespit raporunda belirtildiği üzere trafik polislerince yapılan kontrolde davalı firmanın müvekkili şirket nezdinde sigortalı aracını kaza anında kullanmakta olan dava dışı sürücü … …’in 2,47 promil alkollü olduğunun anlaşıldığı ve tespit edilen promilin, yasal düzenlemelerde yer alan 0.50 promil sınırının üzerinde olduğu, kazanın alkole bağlı sürüş yeteneğinin kaybedilmesi ile meydana geldiğini, rücu hakkına dair: maddi hasarlı trafik kazası sonucunda temin edilen 28/07/2016 tarihli ekspertiz raporunda; … plakalı araçta mezkur kaza nedeniyle KDV hariç 13.381,85-TL’lik hasar meydana geldiğini, bu noktada müvekkili şirket tarafından söz konusu hasara ilişkin toplam KDV dahil 15.789,76 TL tutarında tazminat bedelinin aracın onarımını yapan firmalara 16/12/2016 tarihinde 14.902,76 TL ve 17/05/2017 tarihinde 887,00 TL olmak üzere ödeme yapılmak zorunda kalındığını, akabinde 12/04/2017 tarihinde … plaka sayılı aracın maliki dava dışı firma tarafından ilgili araçta anılan kazaya bağlı olarak meydana gelen değer kaybı ve değer kaybı tespiti için temin edilen rapor ücreti olmak üzere müvekkili şirketten 5.077,00 TL ödeme yapılması için talepte bulunulduğunu, bu talep üzerine müvekkili şirket tarafından da değer kaybı tespiti yaptırılmış olup 25/04/2017 tarihli raporda hesaplanan 3.900,00 TL tazminat bedeli ve 177,00 TL rapor temin ücreti dahil olmak üzere 27/04/2017 tarihinde 4.077,00 TL ödeme yapıldığını, belirtilen yasal gerekçelere göre, müvekkili sigortacı şirketin, mezkur kaza nedeni ile ödemek zorunda kaldığı tazminat tutarını, muteriz davalı borçluya rücu etme hakkı bulunduğunu, “Karayolları Motorlu Araçlar ZMM Trafik Sigortası Genel Şartlarının B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortacının İşletene Rücu Hakkı üst başlıklı maddesinin c) bendi hükmüne göre; Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir. Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir: C) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar söz konusu olduğu takdirde, ödemede bulunan sigortacının, sigorta ettirene rücu hakkı bulunmaktadır” nitekim, dosya kapsamında yer alan Trafik Kazası Tespit Tutanağında yer verilen anlatımlardan da, trafik sigortalı araç sürücüsünün, yasal sınırların çok üzerinde olduğu tespit edilmiş olan alkolün etkisi ile güvenli sürüş yapma yeteneğini kaybetmiş olması sonucu, sevk ve idaresi altında bulunan aracın hakimiyetini kaybederek, dava konusu kazanın oluşumuna sebebiyet vermiş olduğunu, belirtlen bu durumun, yukarıda zikredilmiş olan Karayolları Motorlu Araçlar ZMM Trafik Sigortası Genel Şartlarının B.4 İc Maddesinin açık şekilde ihlal edilmiş olduğu anlamına geldiğini, söz konusu Genel Şartlar çerçevesinde müvekkili sigortacı şirketin, ödemiş olduğu tazminat tutarları bakımından davalı yana rücu hakkı bulunduğunu, belirtilen nedenlerle, söz konusu poliçe genel şartları uyarınca, tüm sorumluluğun sigorta ettiren konumundaki davalı muteriz borçluya ait olması karşısında, müvekkili Şirket Karayolları Motorlu Araçlar ZMM Trafik Sigortası Genel Şartlarının B.4/c Maddesi gereği, ödemiş olduğu tazminat bedelini davalı yandan rücuen talep etme hakkına sahip bulunduğundan, davalıya öncelikle bir rücu mektubu göndermiş ödeme yapılmaması üzerine de …. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. nolu İcra takip dosyası aracılığı ile bir ilamsız takip başlatılmış ise de, davalı konumdaki borçlunun takibe haksız şekilde itiraz etmesi üzerine takip durmuş olduğundan ve daha sonra gerçekleştirilen Arabuluculuk Başvurusundan da olumlu bir sonuç elde edilememiş olduğundan, davayı açma zorunluluğu doğduğunu, mahkemece re’sen nazara alınacak nedenlerle davalının sorumluluktan kaçma amacıyla yapmış olduğu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile müvekkili şirketin hakkını elde etmesinin zorlaşmasını önlemek amacıyla davacının malvarlığı üzerine öncelikle teminatsız, aksi takdirde uygun bir teminat karşılığında ihtiyati haciz uygulanmasını talep ettiğini, somut olayda usule uygun şekilde icra takibi yapılmış olup, davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini, değinilen ekspertiz raporu ve olayın oluş şekline dair tutanaklar birlikte değerlendirildiğinde davalının haksız olduğunu, aynı zamanda takip konusu alacağın likit olması, madde 67. Hükmü gereğince davalı aleyhine takip konusu alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiğini, arz ve izah edilen gerekçeler ışığında yargılama yapılarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının malvarlığı üzerine öncelikle teminatsız, aksi takdirde uygun bir teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasını, icra takibin konu alacağın asıl ile ferilerine ilişkin olarak davalı muteriz borçlular tarafından yapılan itirazın iptali ve icra takibindeki miktar üzerinden takibin devamı ile takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere teminat ödenmesini, tüm yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 14/07/2016 tarihinde müvekkilinin maliki olduğu, olay günü … … sevk ve idaresinde olan … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması sonucunda kaza meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde müvekkil şirkete ait aracın sigortacısı konumunda bulunan davacı sigorta şirketinin … plakalı aracın onarımı ile meydana gelen değer kaybı için yaptığını iddia ettiği ödemelere istinaden müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, itirazları üzerine açılan davanın haksız ve mesnetsiz olup reddi gerektiğini, olay tarihinin 14/07/2016 olmakla öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, takibe dayanak borcun zamanaşımına uğradığından davanın öncelikle bu sebeple reddini talep ettiklerini, davacı tarafın dava dilekçesinde borca dayanak gösterdiği delillerinin hiçbirinin taraflarına tebliğ edilmediğini, bu sebeple davacı tarafın dayandığı tüm delillere karşı itirazda bulunma ve karşı delil sunma haklarını saklı tuttuklarını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, icra takibinde talep edilen miktar ile ödendiği belirtilen miktarın uyuşmadığını ve ödendiği belirtilen meblağdan çok daha fazlası dayanak belirtilmeksizin talep edildiğini, ayrıca dosyadan gönderilen ödeme emrinde işlemiş faiz adı altında 3 ayrı alacak kalem talep edilmiş ise de vadesi, oranı, hangi asıl alacak kalemine ilişkin olduklarının belirtilmediğini, davacının haksız işlemiş faiz kalemlerine yönelik haksız talebinin her halükarda reddini talep ettiklerini, müvekkilinin meydana gelen kaza nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, dolayısıyla müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, olay tarihinde aracı kiralamış olan ve alkollü olduğu tespit edilen … …’in sorumlu olduğu, davanın … …’e ihbar edilmesini talep ettiklerini, itirazları saklı kalmak kaydıyla, davacının dava dilekçesinde bahsettiği onarım bedeli ile değer kaybı tutarlarının fahiş olduğunu, davacının onarım bedeli ile değer kaybına dayanak olarak belirttiği fatura, rapor ve diğer delilleri kabul etmediklerini, mahkemece kazaya karışan … plakalı araçta ne kadar hasar ve değer kaybı meydana geldiğinin yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesini talep ettiklerini, davanın … …’e ihbar edilmesini, davacı firmanın alacak talebinin haksız ve dayanaksız olduğundan davanın reddini, haksız ve kötü niyetli davacı aleyhine %20 oranında müvekkili lehine haksız icra tazminatına hükmolunmasını, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… Trafik Tim. Komutanlığı’na müzekkere yazılarak 14/07/2016 günü saat 04:30’da … Cd. İstikametinden … yolu istikametinde … plakalı araç ile … plakalı aracın karışmış olduğu, … Trafik Tim. Komutanlığı’nın 2016/… kaza sıra numarasına kayıtlı kazaya ilişkin kaza tespit tutanağı, alkol testlerinin ve kazaya ilişkin evrakların Mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… Sigorta’ya müzekkere yazılarak … plakalı araca ait sigorta poliçesi ve hasar dosyasının Mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
…. İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak 2021/… esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden Mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
…’ne müzekkere yazılarak … plakalı aracın aktif – pasif mülkiyet kayıtlarının çıkartılarak Mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
Tarafların ticaret sicil kayıtları incelenmiştir.
30/03/2023 tarihinde ATK … İhtisas Dairesi’nden ATK raporu alınmıştır.
31/10/2023 tarihinde Makine Mühendisi, Sigorta Uzmanı ve Tıp doktoru vasıtası ile bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, davacı sigortacının davalı sigortalısına rücu talebine ilişkin başlattığı icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
icra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Takip dosyasının incelenmesinde takibin usul ve yasaya uygun olduğu, açılan işbu davanın ve takipte yapılan itirazın süresi içinde olduğu görülmüştür. Davalı tarafın zamanaşımı iddiası, alacak, davalının sorumluluğunun sözleşmeye dayanması sebebiyle genel zamanaşımı süresine tabi olduğundan mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davacı sigorta şirketi, davalıya ait … plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısıdır. Sigortalı araç 14/07/2016 tarihinde trafik kazasına karışmıştır. Kaza tarihinde taraflar arasındaki sigorta poliçesinin geçerli olduğu görülmüştür. Meydana gelen kazada dava dışı sürücünün alkollü olduğu ve ATK … İhtisas Dairesi raporuna göre %100 kusurlu olduğu anlaşılmıştır. 12/08/2023 tarihli bilirkişi raporunda, doktor bilirkişi tarafından sürücünün alkollü olmasının kazanın oluşumunda etkili bir unsur olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamında sunulan belgelere göre davacının, dava konusu kaza sebebiyle zarar gören üçüncü kişilere 16/12/201 tarihinde 14.902,76 TL, 17/05/2017 tarihinde 887 TL ve 27/04/2017 tarihinde 4.077 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır. KMZMSS Genel Şartları B.4.c maddesine göre, “Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar” sebebiyle ödenen tazminatlar sigortacıya rücu edilebilir. 12/08/2023 tarihli bilirkişi raporunda, davacı tarafından ödenen tazminat bedellerinin kaza ve piyasa rayiçleri ile uyumlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı, takip talebinde işlemiş faiz talebinde bulunmuştur. Davacının, dava dışı zarar görenlere ödeme yaptığı tarihten itibaren faiz talep etme hakkı bulunmaktadır. Ödeme yapılan tarihler ile takip tarihi arasında, yasal faiz oranı üzerinden mahkememizce yapılan hesapta davacının toplamda 1.247,26 TL işlemiş faiz talep edebileceği sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yukarıda açıklanan sebeplerle davacının, dava dışı sürücünün alkollü bir şekilde trafik kazasına sebep olması nedeniyle davalı sigortalıya rücu hakkının bulunduğu, davacının zarar görenlere ödediği tazminatların kadri maruf olduğu ve davalı borçlunun takipte itirazının yerinde olmadığı kanaatiyle davanın kabulüne; alacağın likit olması sebebiyle %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın kabulüne,
-…. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun yaptığı itirazın iptaline; takibin 19.866,76 TL asıl alacak ve 1.230,18 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.096,94 TL üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte devamına,
2-4.219,39 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.441,13-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 360,29-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.080,84-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 360,29-TL Peşin/nisbi Harcı, 9.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 48,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 9.489,49TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Fazla yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının dosya kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır