Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/650 E. 2023/456 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/650 Esas
KARAR NO : 2023/456
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2022
KARAR TARİHİ : 19/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı … Sigorta A.Ş tarafından … İcra Müdürlüğünün 2022/… esas sayılı dosyası ile diğer borçlular yanında müvekkili … Ltd. Şti. Aleyhine 15.09.2022 tarihinde icra takibi başlatıldığını, itirazın süresi içinde borca itiraz yapılamadığından müvekkili şirket yönünden takibin kesinleştiğini, ancak …. İcra Müdürlüğünün 2022/… esas sayılı dosyasına konu edilen borçtan ötürü bir başka deyişle takip talebinde borcun sebebi olarak belirtilen trafik kazasına bağlı taşınan emtiada oluşan hasardan ötürü müvekkilinin şirketin davalı-alacaklıya bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirketin son taşıyıcı sıfatıyla Polonya – Türkiye taşımasını yaptığı sırada 07/10/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; dava dışı … firmasına ait … plaka sayılı aracın kontrolünü kaybedip (%100 kusurlu), müvekkilinin şirketin … plaka sayılı araca çarpması sonucunda taşınan eşyanın hasarlandığını, taşınan eşyadan meydana gelen hasarın müvekkilinin şirketin önleyemeceği bir durum (trafik kazası ) sonucu meydana geldiğini, dolayısıyla da taşınan eşyada meydana gelen hasardan ötürü taşıyıcı müvekkilinin şirketin bir sorumluluğunun da bulunmadığını bildirip, …. İcra Müdürlüğünün 2022/… esas sayılı dosyasından ötürü müvekkilinin şirket yönünden takibin iptaline karar verilmesini, davalı alacaklının %20den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihtilaf konusu uyuşmazlıkta, davacı taraf taşıyıcı … şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, söz konusu emtiaların, davacıya ait … plakalı araçlara tam ve hasarsız yüklenmesini takiben CMR Hamule Senedi düzenlendiğini ve iş bu hamule senedi tahtında Polonya’dan İstanbul’a taşınmak üzere yola çıkarıldığını, somut olayda nakliyenin tamamını üstlenmiş olan karşı tarafa ait nakliye araçları ile taşınması sırasında trafik kazası meydana geldiğini ve yapılan incelemeler sonucunda tam ve eksiksiz şekilde nakliye edilmek üzere davacı tarafa teslim edilen emtiaların hasara uğramasının taşıyıcı sorumluluğunda olduğunun tespit edildiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya … numaralı poliçe tahtında yapılan incelemeler neticesinde hasara ilişkin 207.023,67 TL sigorta tazminat tutarı 08/12/2021 tarihinde ödendiğini, davacı … Lojistik şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını ispat etmesinin gerektiğini, menfi tespit davası açılmadan önce arabuluculuk başvurusunun yapılması gerektiğini, tazminat tutarının makul ve kadri marufunda olduğunu, davacı taşıyıcının yapılan icra takibine itiraz etmediği için takibin kesinleştiğini, davacı tarafın delilleri ve kaza tespit tutanağı tercümesinin tarafına tebliğ edilmediğini, haksız, yasa ve usule aykırı ve esasen davacı tarafın eşyada hasara sebebiyet veren taraflardan biri olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini, haksız icra takibi kötü niyet tazminat talebinin yersiz, yasa ve usule aykırı olması sebebiyle reddine karar verilmesini, iş bu haksız dava sebebiyle davacı tarafın haksız itiraz nedeniyle, %20’den az olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile tarafına takdir olunacak vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
DELİLLER:
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak, 2022/… esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden mahkememize gönderilmesi istenmiştir.
Mahkememizce dosyanın Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesine gönderilerek, dosya içerisinde mevcut bulunan savcılık kayıtları da incelenmek suretiyle, meydana gelen olayda taraflara ait kusur durumunun tespiti ile kusur raporunun mahkememize gönderilmesi istenmiştir.
Adli Tıp Kurumu … Dairesi tarafından 08/03/2023 tarihli rapor mahkememize sunularak, sürücü …’un %100 oranında kusurlu olduğu, sürücü … i’nin kusursuz olduğunu, sürücü … ‘in kusursuz olduğunu bildirmişlerdir.
Taraf vekillerince Adli Tıp Kurumu raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri gönderilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı takip dosyasında menfi tespit istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu md. 72’ye göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Menfi tespit davalarında davacı borçlu, davalı alacaklı ile arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, borcun hiç doğmadığını iddia ediyorsa ispat yükü davalı alacaklı üzerindedir. Ancak davacı borçlu hukuki ilişkiyi ve borcu kabul etmekle beraber başka bir sebepten ötürü geçersiz olduğunu veya borcun sona erdiğini iddia ediyorsa ispat yükü davacı borçlu üzerindedir.
Menfi tespit davasının sonucuna göre davacı borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının borçlu hakkında icra takibinde bulunmuş olması, icra takibinin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması ve borçlunun tazminat talebinde bulunmuş olması gerekir.
Borçlu aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için ise icra takibinin durdurulması için tedbir kararı verilmiş ve bu kararın fiilen uygulanmış olması gerekir.
Davalı alacaklı sigorta şirketi, davacı borçlunun üstlendiği taşıma işi sırasında zarar gören taşınan için dava dışı sigortalıya ödediği bedelin rücu için takip başlatmıştır. Davacı borçlu 3. ve son taşıyıcı konumunda olup, Polonya-Türkiye arasında taşıma işini üstlenmiştir. Taşıma sırasında 07/10/2021 tarihinde Bulgaristan / … bölgesinde taşınanın zararına sebebiyet veren trafik kazası gerçekleşmiştir. Dosya içinde bulunan ekspertiz raporuna göre, taşınan malların gördüğü zarar meydana gelen trafik kazasına bağlıdır. Trafik kazası dışında başka bir sebeple zarar gören mal bulunmamaktadır. Dava konusu trafik kazasında tarafların kusur durumları araştırılmış ve 08/03/2023 tarihli ATK raporunda davacı taşıyıcının kazanın meydana gelmesinde sorumluluğunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Somut olayda taşıma işi farklı ülkeler arasında ve karayolu ile yapıldığından CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerekir. Taşıyıcının sorumluluğu CMR md. 17’de düzenlenmiştir. Buna göre taşıyıcı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. Aynı maddenin ikinci fıkrası “Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz.” şeklindedir. İkinci fıkrada belirtilen durumların varlığını ispat yükü taşıyıcının üzerindedir.
Yargıtay 11. HD’nin 2021/3634 Esas ve 2022/8204 Karar sayılı ilamında “Bölge Adliye Mahkemesince, fiili taşıma işinin, davalı şirketin sorumluluğu altındayken dava konusu parsiyel yükü de taşıyan araca, 16.08.2016 günü Polonya transit geçişinde, kendi şeridinde seyir halindeyken, karşı istikametten gelen araç sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybedip, aniden doğrultu değiştirmesi ve seyir halinde olduğu şeridinden çıkıp, önden çarpması yüzünden maddi hasarlı ve ölümlü trafik kazasının meydana geldiği, olayda taşımaya konu davacıya ait emtiaların yanarak tamamen zayi olduğu, davalının zararı önceden alacağı bir tedbirle önleyebilmesi, sadece teknik olarak değil fiilen de mümkün olmadığı gibi, taşımanın tabi olduğu kurallara ve kazanın oluş biçimine göre davalı taşıyıcının eylemlerinden sorumlu olduğu araç sürücüsünün olay anında kusurlu herhangi bir hareketi ya da seyir halinde iken yaptığı bir kural ihlali ile davacının bu olaya bağlı zararı arasında sebep sonuç ilişkisi (illiyet bağı) bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir… Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde karar verilerek taşıyıcının kusurunun bulunmadığı trafik kazası sebebiyle taşınanda meydana gelen zarardan sorumlu olmayacağı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle davacı borçlunun, dava konusu trafik kazasında kusurunun bulunmadığı, CMR md. 17/2 uyarınca taşınanda meydana gelen zararın taşıyıcının önleyemeyeceği bir durumdan kaynaklandığı kanaatiyle davacı taşıyıcının sorumluluğunun ve davalıya borcunun bulunmadığının tespitine; davalı alacaklının takip başlatmakta kötü niyetli olmadığı anlaşılmakla kötü niyet tazminatının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1)Davanın kabulüne,
-Davacının …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin davacı borçlu yönünden iptaline,
2)Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 14.141,79-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 3.535,45-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 10.606,34-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 3.535,45-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.850,00 TL ATK ücreti ve 119,00 TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 5.585,15 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 31.983,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Fazla yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır