Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/648 E. 2023/729 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/648 Esas
KARAR NO : 2023/729
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 24/10/2022
KARAR TARİHİ : 15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … … Mah. … Sok. No:… önü adresinde, davalı … Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar sırasında davacı şirketin kablolarının hasara uğratıldığını, hasarın ardından davacı şirket teknik elemanlarınca durumun tutanakla tespit edildiğini, akabinde hasarın giderilmesi için gerekli çalışmalar yapıldığını, davacı şirketin malzeme gideri, işçilik gideri, vasıta gideri ve işletme zararı olmak üzere toplam 2.763,27 TL zarara uğratıldığını belirterek, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla, 2.763,27 TL tutarındaki alacağın, hasar tarihi olan 10.10.2020 tarihinden itibaren başlayan T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslar için öngördüğü avans faizi ile birlikte davalıdan müştereken tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı davasını hasar iddiasına dayandırmakta ise de tazmini istenen zarar miktarı ve tazmin bedelinin dayandırılmış olduğu delillerin tek taraflı deliller olduğunu, davacı fotoğraf ve sair deliller sunmuş ise de bu delillerin olayla bağlantısının ispat edilmediğini, bu nedenle davacının davasını ispat edecek nitelikte bilgi ve belge sunmadığını, davacı zarara uğradığı iddiasını, dava dosyasına sunmuş olduğu deliller ile ispat edemediğini, davacının zarara uğradığı iddiasını ve buna ilişkin yaptığı masraf ve ödeme var ise bunları ve idarenin bu hasardan sorumluluğunu da ispat etmesi gerektiğini, idarenin zarar verici eylemi olmadığını, iddia edilen zarar ile idarenin eylemi arasında da illiyet bağının bulunmadığını, söz konusu zararın meydana gelmesine neden olanın davalı idare olmadığından herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacı şirketin, söz konusu hasarın meydana gelmesinde kusuru olup olmadığı ve yasanın emredici hükmüne göre mevcut tesisatını yasada belirlenen şekilde döşeyip döşemediği, bu suretle hasara kendi eylem ve kusuru ile sebebiyet verip vermediği hususlarının araştırılması gerektiğini, talep edilen alacak miktarının fahiş olduğunu belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Arabuluculuk Son Tutanak örneği, Hasar Tespit Tutanağı örneği, Hasar keşif tutarı form örneği, Hasarın bakım ve onarımının müteahhit firma tarafından yapıldığını gösterir belge ve fatura örnekleri, olay mahalini gösterir kroki ve fotoğrafların dosyamız arasında olduğu görülmüştür.
… müzekkere cevabında; davaya konu kazı ile ilgili … Genel Müdürlüğü’ne herhangi bir altyapı kazı ruhsatı verilmediğinin bildirildiği görülmüştür.
Davacı şirkete yazılan müzekkere cevabında; dava konusu hasara ilişkin hasar hesaplama dokümanlarının gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizin 08/03/2023 tarihli celsesinde davacı vekilinin bildirmiş olduğu tanık … ‘ın dinlendiği, “… ‘den kazı ruhsatı aldık, biz adreste bir proje çalışması yaparken bizim güzergahımız üzerine atık su borusu geçtiği bildirildi, yalnız ne borusu olduğu bilemiyoruz, bu boru ise görselleri dosyanızda belki vardır, çalışan arkadaşlar bunları görsele bağlar, o borular varolan geçiş güzergahımızın hasarına sebebiyet vermiştir, bizde bu hasara yönelik tespit tutanağı tutmuş idik, kablomuzda zarar yoktur, geçiş güzergahımızda kırık vardır.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 08/03/2023 tarihli celsesinin 4 nolu ara kararı gereğince dosyanın Elektrik Mühendisi bilirkişiye tevdi ile rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 09/07/2023 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
“Davalı …, ihale makamı olduğundan kabloyu fiilen hasara uğratmasının söz konusu olmadığını,
Davacı şirketin, kablosunu …’nin yüklenicisi
olan dava dışı “… A.Ş. + … İnş. Taah. San ve Tic. Ltd. Şti.”nin hasara uğrattığından zarardan sorumlu olduğunu,
Ancak, dava dışı “… A.Ş. + …Ltd. Şti İş Ortaklığı”nın davalı … adına yaptığı çalışmalar sırasında zararın gerçekleştiği, işin …’nin gözetim ve denetimi altında yapıldığı, … ile yüklenicisi arasında sorumsuzluk anlaşması yapılmış olmasının, sözleşmenin tarafi olmayan davacı yönünden bağlayıcılığı hususlarında hukuki takdirinin Sayın Mahkemede olduğu,
Toplam Malzeme Bedeli 381,31TL
Toplam işçilik Bedeli 1.684,35TL
Nakliye Bedeli 697,61TL
Toplam Bedel (KDV hariç) 2.763,27 TL olmak üzere,
Davacı … A.Ş.’nin, hasar tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 yasal faizi ile birlikte davalı … Genel Müdürlüğü’nden veya dava dışı … A.Ş. + … Ltd. Şti. İş Ortaklığı’ından 2.763,27 TL’yi talep edebileceği” yönünden görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; haksız fiilden meydana gelen hasar bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacir sıfatını haizdir. …’nün de 2560 sayılı Kanun kapsamında bir kamu kurumu olduğu ve kamu hizmeti yaptığı ancak çalışmalarının özel hukuk hükümlerine bağlı bulunduğu ve tacir sıfatını taşıdığı kabul edilmelidir. Davalının haksız eylem teşkil eden faaliyetinden kaynaklanan bu uyuşmazlığın da, yerleşik yargısal uygulamalarda görüldüğü gibi, adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekir. (HGK’nın 21/09/1983 gün ve 1980/11-2721; 1983/823 ile 29/11/1995 gün ve 1995/11-647; 1995/1043 sayılı kararları) Bu halde, huzurdaki davada Mahkememizin görevli olduğu anlaşıldığından davalının yargı yolu itirazının reddine; davalının hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazlarının, arabuluculuk başvuru, toplantı ve son tutanak tarihleri dikkate alınarak reddine dair karar verilmiştir.
6098 sayılı T.B.K.’nun 49. maddesine göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü mevcuttur.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu unsurların varlığı halinde zarar veren zarara uğrayan kişi ya da kişilerin zararlarını karşılamak durumundadır. Davacı zararı, haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı … A.Ş.’nin, “… … mah. … sok. No:… önü” adresinde, 10.10.2020 tarihinde, … kablo çalışmaları yapılırken güzergahın çalışmaması nedeniyle yapılan kazıda davalı …’nin boru döşediği esnada …’un HDPE borusunu kırarak hasarın meydana gelmesine neden olduğu 10.10.2020 tarihli tutanak ile tespit edilmiştir.
Dosya kapsamında mevcut tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu “… … Mah. … Sok. No:… önü” adresinde 10.10.2020 tarihinde … kablo çalışmaları yapılırken güzergahın çalışmaması nedeniyle yapılan kazıda davalı …’nin boru döşediği esnada …’un HDPE borusunu kırarak hasarın meydana gelmesine neden olduğu, bu durumun 10.10.2020 tarihli tutanak ile tespit edildiği, hasarın davacı şirketin yüklenicisi … Ltd. Şirketi tarafından giderildiği anlaşılmıştır.
Alt yapı kazılarını yapan …’nin yüklenicisinin “… İnş. San. ve Tic. A.Ş. ve … İnş. Taah. San ve Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı” olduğu, …’nin ihale makamı olduğundan ve kazı çalışmalarını yapmadığından hasarları fiilen oluşturmasının söz konusu olamayacağı, ancak dava dışı “… İnş. San. ve Tic. A.Ş. + … İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı”nın davalı … adına yaptığı çalışmalar sırasında zararın gerçekleşmesi, işin davalı …’nin gözetim ve denetimi altında yapılması hususu gözetildiğinde; davalı … kendi görev kapsamı içinde kalan işi dava dışı yükleniciye ihale etmiş olup işin sözleşme ve mevzuata uygun yapılıp yapılmadığının denetim, hakkı, yetkisi ve sorumluluğu iş sahibi olan …’de olduğundan, meydana gelen zarardan davalı …’nin işin denetim sorumluluğu kapsamında sorumlu olduğu, tüm sorumluluğun yükleniciye bırakılmasının sözleşmenin nispiliği gereğince sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişi konumundaki davacıya karşı ileri sürülemeceği, TBK m.61 gereğince birden çok kişi aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olduklarında haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanacağı, bu çerçevede davalı …’nin husumet itirazının da yerinde olmadığı kanaatine varıldığından; … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 22/03/2023 tarihli 2021/… Esas 2023/… Karar sayılı ilamı da nazara alınarak, maddi zarar hususunda mahkememizce alınan denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulü ile 2.763,27 TL’nin 10/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.” ve (14). Fıkrası: “Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2022/… sayılı dosyasından arabulucuya 1.560,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek, her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın kabulüne karar verildiği gözetilerek; davalı aleyhine arabuluculuk giderlerinin yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
2.763,27 TL’nin 10/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL karar harcının, peşin yatırılan 80,70-TL’den mahsubu ile eksik kalan 189,15-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 2.423,15‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.763,27-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça bu dava nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
80,70 TL BAŞVURMA HARCI 80,70 TL PEŞİN HARÇ
80,70 TL PEŞİN HARÇ +189,15 TL EKSİK HARÇ
11,50 TL VEKALET HARCI 269,85 TL KARAR VE İLAM HARCI
250,25‬ TL TEBLİGAT ÜCRETİ
+ 2.000,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
2.423,15‬ TL TOPLAM