Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/632 E. 2023/465 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/632 Esas
KARAR NO : 2023/465

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 17/10/2022
KARAR TARİHİ : 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması yargılaması neticesinde;
DAVA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;Müvekkili …hukuki danışmanlık hizmetleri veren bir hukuk bürosunun işvereni olduğunu, davalı… A.Ş. arasında kurumsal abonelik sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşme kapsamında davalı şirket standart bir internet hizmetinin yaklaşık 10 katı pahalı bir fiyata müvekkiline, yüksek hızda, kesintisiz, paylaşımsız ve simetrik bir internet erişimi hizmetinin sağlanacağı vaat edildiğini, bu doğrultuda davalı şirket tarafından müvekkiline ait ofisin bulunduğu bölgenin… hizmetinin kullanılması için uygun olup olmadığına ilişkin keşifler ve fizibilite çalışmaları yaparak altyapının nasıl sağlanacağı da tespit edildiğini, davalının yapmış olduğu keşif ve fizibilite çalışmaları sonunda müvekkiline ait ofiste bu hizmetin alınabileceği iletilmiş ve sözleşme kapsamında… hizmeti adına kurulum yapıldığını, müvekkiline ait ofiste yapılan çalışmalara ve sözleşmenin Eylül’de yapılmış olmasına rağmen müvekkilin ilgili internet hizmetini ancak Aralık ayında aktif hale getirildiğini, müvekkiline sağlıklı bilgi verilmediğini, Aralık ayında hizmetin aktif olması akabinde müvekkili hizmetten yararlanmaya başlamışsa da ilgili hizmet kapsamında internet hızı ve kalitesi müvekkilinin yararlandığı eski internet hizmetinden çok daha kötü duruma gelmiştir. Radiolink hizmeti ile kullanılan programlarda sürekli kopukluk yaşandığını, müvekkili tarafından bu husus defalarca müşteri hizmeti de dahil olmak üzere e-mail ve Whatsapp vb. çeşitli kanallar ile davalı şirkete iletildiğini, davalı şirket her seferinde sorunu çözeceklerini, yaşanan mağduriyetlerin giderileceğini beyan ettiğini, müvekkilinin sistemlerinde aksaklıklar yaşanmış, günde en az 400 ile 500 çağrı yanıtlayan call center birimi, internet hizmetinin alınamaması nedeniyle çalışamadığını, müvekkilinin ofise ulaşılamadığını, müvekkili tarafından 14/02/2022 tarihinde sözleşme davalı şirket tarafından müvekkiline atanan müşteri temsilcisi aracılığıyla tek taraflı olarak feshedildiğini, davalı yan tarafından müvekkiline 13/04/2022, 27/07/2022 ve 14/10/2022 tarihlerinde kabul etmediğimiz faturalara ilişkin mailler gönderildiğini ve maillerin içeriğinde hizmetini sağlamamış olduğu faturaların ödenmesini talep ettiğini, davalı şirket, müvekkili ile arasında tanzim edilen kurumsal abonelik sözleşmesi kapsamında sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğini, taraflarınca bahse konu alacağa ilişkin dava şartı olan arabulucululuk kurumuna 2022/99135 arabuluculuk numarası ile 24/08/2022 tarihinde başvuru yapılmıştır. 23/09/2022 tarihinde arabuluculuk toplantısı yapılmış olup; davalı taraf ile yapılan görüşmede anlaşma sağlanamadığını beyan ve gerekçelerle davalarının kabulüne, davacı müvekkilinin kurumsal abonelik sözleşmesini haklı olarak feshetmesi ve müvekkilin hizmet alamaması sebebiyle ilgili faturalar kapsamında 13.992,08 TL borçlu olmadığımızın tespiti ile yıplı hizmet nedeniyle sözleşme feshine kadar geçen süre içerisinde ödenmek durumunda kalınan fatura bedellerinin, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik kısmı alacağımız olan 1.000,00 TL olmak üzere toplam 14.992,08 TL’nin ticari temerrüt faizi ile birlikte iadesi ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafından… internet hizmetinden faydalanabilmek amacıyla dava dışı şirket … Hizm. A.Ş. ile “Vodafone Net İlerişim Hizm. A.Ş. Abonelik Sözleşmesi” akdedildiğini, bu kapsamda dava dışı şirket … Ilizm. A.Ş. İle akdedilen sözleşme uyarınca… internet hizmeti sağlandığını, duvacı taraf ile dava dışı …A.Ş arasında “… İnternet Kampanya Taahhütmamesi” imzalandığını, taahhütname kapsamında dava dışı şirket … Hizm. A.Ş tarafından… internet hizmeti taahhüt edildiğini, nitekim taraflar arasında akdedilen abonelik sözleşmesi ve taahhütname hükümleri uyarınca dava dışı şirket … Hizm. A.Ş. larafından huzurdaki dava konusu faturalar tahakkuk edildiğini, duvacı tarafından huzurdaki dava ikame edilmeden evvel arabuluculuk başvurusunda bulunulmuş olup taraflar arasında gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde anfaşmama olarak sonuçlandırıldığını, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacı tarafından internet hizmelinde sürekli kopmalar yaşandığı ve yeterince hizmet alınamadığı gerekçeleriyle huzurdaki dava ikame edildiğini, dava dışı … Hizm. A.Ş. kayıtları incelendiğinde görüleceği üzere davacı yana taahhütname ve abonelik sözleşmesi kapsamında internet hizmeti sağlandığını, davacı abone ile akdedilen taahhütname hükümleri incelendiğinde görüleceği üzere davacı aboneden kaynaklı durumların müvekkili şirket sorumluluğunda olmadığı ve davacı aboneden kaynaklanan dahili problemlerden müvekkil şirkete kusur izale edilemeyeceği anlaşılacağını, müvekkili şirket tarafından davacı aboneye sağlanan hizmete ilişkin gerekli incelemeler yapılmış olup herhangi bir soruna rastlanmadığını, davacı tarafından her ne kadar sözleşmenin feshedildiği iddia edilse de fesih iradesiyle çelişecek nitelikle hizmet alınmaya devam edilerek fatura bedelleri de ödendiğini, bu nedenle davacı abone tarafından tamıamen borçtan kurtulma saikiyle kötü niyetli bir şekilde harekct edildiğini, müvekkili şirket tarafından taraflar arasında akdedilen taahhülmame hükümleri uyarınca faturalandırma yapıldığını, müvekkili tarafından vapılan faturalandırmalarda herhangi bir hukuka aykırı unsur bulunmadığını beyan ve gerekçelerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2016/20997 Esas 2018/8657 Karar sayılı kararında “Somut olayda; uyuşmazlığın davacı ile davalı şirket arasında yapılan elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklandığı, aboneliğin tesisi sırasında davacının avukatlık yaptığına dair vergi levhası ile avukatlık bürosunun bulunduğu işyerine ait kira sözleşmesini ibraz ettiği, ayrıca davacının aboneliğin kurulu bulunduğu yeri ev-işyeri olarak kullandığını ileri sürerek istirdat isteminde bulunduğu gözetildiğinde; davacının kanunda tanımı verilen tüketici tanımına uymadığı, dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6502 sayılı kanun kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır. Esasen, davacının tüketici sıfatına haiz olmadığı mahkemenin de kabulündedir. Diğer taraftan, avukatlık mesleğini ifa eden davacı tacir olmadığı gibi mesleki çalışmalarını yürüttüğü avukatlık bürosu da ticari işletme değildir. Bu nedenle, somut olayda 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı, buna bağlı olarak uyuşmazlığın çözümünde asliye ticaret mahkemesinin görevli olmadığı açıktır. Göreve ilişkin düzenlemeler, HMK’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay tarafından re’sen incelenir. Uyuşmazlığın, ticari nitelikte olmayan işyerine ait abonelik sözleşmesinden kaynaklanmasına göre, davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir. O halde, mahkemece; davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılması için görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yanlış gerekçeyle asliye ticaret mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. ” belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde davacının hukuki danışmanlık hizmeti veren bir hukuk bürosunun işvereni olduğunun, hukuk bürosu yönünden internet hizmeti sağlanmasına ilişkin olarak davacı ile davalı arasında abonelik sözleşmesi düzenlendiğinin, internet hizmetinin ayıplı olarak verildiğinin, davacının internet hizmetinden faydalanamadığının bu nedenle davacı tarafından sözleşmenin feshedildiğinin, internet hizmetinin ayıplı olması nedeniyle faydalanılmadığından ödenen fatura bedellerinin iade edilmesi gerektiğinin, sözleşmenin haklı olarak feshedilmesinden sonra düzenlenen faturalar nedeniyle de davacının borcunun bulunmadığının beyan edilerek bu davanın açıldığı, davacı vekilinin beyanlarından davacının avukat olduğu, internet hizmeti sağlanmasına ilişkin aboneliğin davacının mesleki faaliyetlerini yürüttüğü iş yerine ait olduğu, aboneliğin mesleki faaliyetin yürütüldüğü iş yerine ait olduğu, aboneliğin iş yerine ait olması nedeniyle davacının tüketici olarak değerlendirilemeyeceği, avukatlık mesleğini ifa eden davacının tacir olmayacağı, yine mesleki çalışmalarını yürüttüğü avukatlık bürosunun da ticari işletme olmayacağı bu nedenle davaya konu uyuşmazlıkta 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı, davacının tüketici ve tacir sıfatının bulunmaması, davanın ticari davalardan olmaması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
2-6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/06/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır