Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/596 E. 2023/473 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/596 Esas
KARAR NO : 2023/473

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/10/2022
KARAR TARİHİ : 21/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişki kurulduğunu, davacı tarafından davalı şirket adına cari hesap tahsil edilemeyince İstanbul … İcera Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı şirket herhangi bir borcu olmadığından takibe itiraz ettiğini, itirazın esasa yönelik hiçbir dayanağı ve geçerliliği olmadığını, açıklanan nedenlerle itirazın iptaline ve takibin devamına, borç miktarının borçlu tarafından biliniyor olması ve icra takibine haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 16.12.2013 tarihli satın alma ve dağıtım sözleşmeği gereği ticari ilişki bulunduğunu, tarafların 85.059,11 TL cari hesap bakiyesinde mutabık kaldığını, davalı şirketin yıllardır süre gelen çalışma kültürü gereği firmalarla hak ediş üzerinden ödeme yapıldığını, stok iadesi olan ürünler ise iade çıkılarak kalan bakiyenin ödemesi gerçekleştirildiğini, bu husus sözleşmenin 5.1 maddesi ile sabit olduğunu, takip başlatılmadan önce davalı şirket tarafından kalan stok bakiyesi ürünlerin iade edileceği davacı şirkete bildirildiğini, ancak davacı taraf sözleşmeye aykırı bir şekilde iadeleri kabul etmeyeceğini beyan ettiğini, davalı stok bakiyesinin bildirilmesi akabinde davacı şirkete sözleşme dahilinde kalan stokları 30.03.2022 tarihinde sözleşmenin 5.1 maddesi gereği iade ettiğini fakat davacı şirket iadeyi kabul etmeyip sözleşme konusu ürün olan kitapları davalıya tekrar geri gönderildiğini, davalı şirketin sözleşme konusu ürünleri her zaman iade hakkı bulunduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Cari mutabakat mektubu örneği, arabuluculuk son tutanak örneği, Satın Alma ve Dağıtım Sözleşmesi örneğinin dosyamız arasında olduğu görülmüştür.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının bir örneğinin dosyaya eklendiği görülmüştür.
Mahkememizin 30/11/2022 tarihli celsesinin 6 nolu ara kararı gereğince dosya üzerinde 2 kişiden oluşan bilirkişi heyeti marifetiyle inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 13/02/2023 tarihli üst yazı ekinde sunmuş oldukları raporunda sonuç ve özet olarak;
Dava konusunun, taraflar arasında akdedilen Sözleşme kapsamında davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen faturalardan kaynaklı oluşan 85.059,10 TL cari hesap bakiye alacağının davalı yandan tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, Davacının 2021-2022 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu,
Davacının incelenen ticari defterlerine göre; Davacının incelenen kendi ticari defterlerinde, davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların kayıtlı olduğu, bu faturalardan kaynaklı takip tarihi (14.03.2022) itibariyle davalı yandan 85.059,10 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu,
Davalının 2021-2022 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu,
Davalının incelenen ticari defterlerine göre; Davalının incelenen kendi ticari defterlerinde, takip tarihi (14.03.2022) itibariyle davacı yana 53.256,24 TL cari hesap bakiye borçlu durumda olduğu,
Taraflar arasındaki cari hesap farklılığının davalı yan tarafından cevap dilekçesinde ifade ettiği; akdedilen sözleşme kapsamında ürünlerin her zaman iade edilebileceği hususu gözetilmek suretiyle davalı yan tarafından davacı adına düzenlenen toplam 31.802,86 TL bedelli iade faturalarına karşı davacı yan tarafından iade faturaları düzenlendiği ve davacı yan tarafından düzenlenen iadeye iade faturalarının davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından kaynaklandığı,
Taraflar arasında 16.12.2013 tarihinde Satın Alma ve Dağıtım Sözleşmesi akdedildiği,
Dosyada mübrez davacı yan tarafından sunulan 23.02.2022 tarihli mutabakat formunda, davacı yanın davalı yandan 85.059,11 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu konusunda davalı yanın kaşe ve imzası ile tasdik edildiği anlaşıldığı,
Davalı …A.Ş. tarafından davacı adına tanzim edilen iade faturalarının E-Fatura şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, faturaların davacı ve davalı yanın ticari defter ve kayıtlarında mevcut olduğu, davacı tarafça iş bu iade faturalarının kabul edilmeyerek davalı adına aynı tutarlarda temel faturaları tanzim ettiği, davalı tarafça tanzim edilen iade faturalarının taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 5.1 (Dağıtıcı tarafından iade edilmesi kararlaştırılan ürünler iade faturası ile yayınevine iade edilecektir. Yayınevi, dağıtıcının ürünleri her zaman iade etme hakkı olduğunu kabul etmiştir.) maddesine dayandırıldığı, faturaların veya içeriği ürünlerin teslimine yönelik bir ihtilafın dosya kapsamında bulunmadığı, taraflar arasında uyuşmazlık nezdinde davalı yan tarafından düzenlenen iade faturalarının kabul edilip edilmeyeceği hususlarında hukuki takdir ve karar mahkemenize ait olduğu,
Neticeten; Mahkemece davalı yan tarafından düzenlenen iade faturalarının kabul edilmemesi halinde, davacının incelenen ticari defterlerine göre düzenlenen faturalardan kaynaklı davacı yanın takip tarihi (14.03.2022) itibariyle davalı yandan 85.059,10 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu,
Mahkemece davalı yan tarafından düzenlenen iade faturalarının kabul edilmesi halinde, davacı yanın takip tarihi (14.03.2022) itibariyle davalı yandan 53.256,24 TL cari hesap bakiye alacaklı olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin 20/03/2023 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin 21/03/2023 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 24/03/2023 tarihli ara kararı ile taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda ek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyetinin 01/06/2023 tarihli ek raporunda sonuç ve özet olarak;
Dava konusunun, taraflar arasında akdedilen Sözleşme kapsamında davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen faturalardan kaynaklı oluşan 85.059,10 TL cari hesap bakiye alacağının davalı yandan tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu,
Davacının 2021-2022 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu,
Davacının incelenen ticari defterlerine göre; Davacının incelenen kendi ticari defterlerinde, davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların kayıtlı olduğu, bu faturalardan kaynaklı takip tarihi (14.03.2022) itibariyle davalı yandan 85.059,10 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu,
Davalının 2021-2022 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu,
Davalının incelenen ticari defterlerine göre; Davalının incelenen kendi ticari defterlerinde, takip tarihi (14.03.2022) itibariyle davacı yana 53.256,24 TL cari hesap bakiye borçlu durumda olduğu,
Taraflar arasındaki cari hesap farklılığının davalı yan tarafından cevap dilekçesinde ifade ettiği; akdedilen sözleşme kapsamında ürünlerin her zaman iade edilebileceği hususu gözetilmek suretiyle davalı yan tarafından davacı adına düzenlenen toplam 31.802,86 TL bedelli iade faturalarına karşı davacı yan tarafından iade faturaları düzenlendiği ve davacı yan tarafından düzenlenen iadeye iade faturalarının davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından kaynaklandığı,
Taraflar arasında 16.12.2013 tarihinde Satın Alma ve Dağıtım Sözleşmesi akdedildiği,
Dosyada mübrez davacı yan tarafından sunulan 23.02.2022 tarihli mutabakat formunda, davacı yanın davalı yandan 85.059,11 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu konusunda davalı yanın kaşe ve imzası ile tasdik edildiği anlaşıldığı,
Davalı… A.Ş. tarafından davacı adına tanzim edilen iade faturalarının E-Fatura şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, faturaların davacı ve davalı yanın ticari defter ve kayıtlarında mevcut olduğu, davacı tarafça iş bu iade faturalarının kabul edilmeyerek davalı adına aynı tutarlarda temel faturaları tanzim ettiği, davalı tarafça tanzim edilen iade faturalarının taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 5.1 (Dağıtıcı tarafından iade edilmesi kararlaştırılan ürünler iade faturası ile yayınevine iade edilecektir. Yayınevi, dağıtıcının ürünleri her zaman iade etme hakkı olduğunu kabul etmiştir.) maddesine dayandırıldığı, faturaların veya içeriği ürünlerin teslimine yönelik bir ihtilafın dosya kapsamında bulunmadığı, taraflar arasında uyuşmazlık nezdinde davalı yan tarafından düzenlenen iade faturalarının kabul edilip edilmeyeceği hususlarında takdir mahkemenize ait olacağı,
Neticeten; Mahkemece davalı yan tarafından düzenlenen iade faturalarının kabul edilmemesi halinde, davacının incelenen ticari defterlerine göre düzenlenen faturalardan kaynaklı davacı yanın takip tarihi (14.03.2022) itibariyle davalı yandan 85.059,10 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu,
Mahkemece davalı yan tarafından düzenlenen iade faturalarının kabul edilmesi halinde, davacı yanın takip tarihi (14.03.2022) itibariyle davalı yandan 53.256,24 TL cari hesap bakiye alacaklı olacağı,
Taraf itirazları bakımından yapılan incelemede, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafından düzenlenen iade faturalarından kaynaklandığı, kök raporda iade faturalarının kabul edilip edilmemesine göre iki seçenekli bir sonuca bağlandığı, davalı tarafından düzenlenen iade faturalarına konu malların teslimine yönelik bir belge dosya da bulunmadığı, davalı yan cevap dilekçesinde davacı yanın iade faturalarına konu malları kabul etmediğinden kargoya verilemediğini ifade ettiği, bu bağlamda davalı yan tarafından düzenlenen iade faturalarının kabul edilip edilmeyeceği yönündeki son karar ve nihai takdir mahkemenize ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişi ek raporun taraf vekillerine tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin 05/06/2023 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin 06/06/2023 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; Satın alma ve Dağıtım Sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Dava konusunun, taraflar arasında akdedilen Sözleşme kapsamında davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen faturalardan kaynaklı oluşan 85.059,10 TL cari hesap bakiye alacağının davalı yandan tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetkikinden; Alacaklı (davacı)… Ltd. Şti. vekili vasıtası ile 14.03.2022 tarihinde borçlu (davalı) … San. Tic. A.Ş. aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyası ile; 85.059,10 TL tutarındaki alacağın takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek avans faiz ile tahsili amacıyla takibe geçtiği, Davalı yanın itiraz dilekçesinde özetle; “..Sözleşme gereği takip borçlu müvekkil iade hakkını kullanmak istediğini ancak alacaklı tarafından kabul edilmediğini, müvekkilin sözleşmesel hakkının kullanılmasının engellenmesi mümkün olmadığını, bu nedenle takibe ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini…” ifade ettiği, davalı tarafın itirazının süresinde olduğu ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…E. Sayılı dosyasında İcra Takibinin durdurulduğu görülmüştür.
Taraflar arasında 16.12.2013 tarihinde Satın Alma ve Dağıtım Sözleşmesi akdedilmiştir. Sözleşmenin ilgili maddeleri incelendiğinde;
Madde 5 İade;
5.1 Dağıtıcı tarafından iade edilmesi kararlaştırılan ürünler iade faturası ile yayınevine iade edilecektir. Yayınevi, dağıtıcının ürünleri her zaman iade etme hakkı olduğunu kabul etmiştir.
5.2 Stok fazlası ürünler için dağıtıcı kendi tarafından belrlenecek periyotlarda iade faturası düzenleyerek Yayınevine göndercektir. Dağıtıcının düzenlediği iade faturasındaki fiyat ve indirimler ilgili ürünlerin alım faturasından farklı olamaz.
Madde 6 Ödeme;
6.1 Dağıtıcı, Yayınevi ile yapılan mutabakat sonucunda ilgili ayın ödemesini ay sonu toplam hesap bakiye tutarından dağıtıcı stoğundaki Yayınevinden alınan toplam ürün bedelini düşerek 30 gün, Dağıtıcının ilk ödeme gününe tekabül eden Çarşamba günü Yayınevinin bildireceği hesaba yapılacaktır…” denmektedir.
Dosyada mübrez davacı yan tarafından sunulan 23.02.2022 tarihli mutabakat formunda, davacı yanın davalı yandan 85.059,11 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu konusunda davalı yanın kaşe ve imzası ile tasdik edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve ek raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; Dava konusunun, taraflar arasında akdedilen 16.12.2013 tarihli Satın Alma ve Dağıtım Sözleşmesi kapsamında davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen faturalardan kaynaklı oluşan 85.059,10 TL cari hesap bakiye alacağının davalı yandan tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, tarafların 2021-2022 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, bu itibarla lehlerine delil vasfına haiz olduğu, Davacının incelenen kendi ticari defterlerinde, davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların kayıtlı olduğu, bu faturalardan kaynaklı takip tarihi olan 14.03.2022 itibariyle davalı yandan 85.059,10 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan kök raporda Davalının incelenen kendi ticari defterlerinde, takip tarihi olan 14.03.2022 itibariyle davacı yana 53.256,24 TL cari hesap bakiye borçlu durumda olduğu bildirilmiş ise de raporun 8.sayfasında davalının defterine ait cari hesap tablosunda takip tarihi olan 14.03.2022 tarihi itibariyle davacıya 85.059,13 Tl borçlu olarak gözüktüğü ancak 29.03.2022 tarihinde davacı adına kesilen 4 adet iade faturası sebebiyle takipten sonra 29.03.2022 tarihi itibariyle davalının davacı yana 53.256,24 TL borçlu göründüğü mahkememizce tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki cari hesap farklılığının akdedilen sözleşme kapsamında ürünlerin her zaman iade edilebileceği hususu gözetilmek suretiyle davalı yan tarafından davacı adına düzenlenen toplam 31.802,86 TL bedelli iade faturalarına karşı davacı yan tarafından iade faturaları düzenlendiği ve davacı yan tarafından düzenlenen iadeye iade faturalarının davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından kaynaklandığı, dosyada mübrez davacı yan tarafından sunulan 23.02.2022 tarihli mutabakat formunda, davacı yanın davalı yandan 85.059,11 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu konusunda davalı yanın kaşe ve imzası ile tasdik edildiği, Davalı … A.Ş. tarafından davacı adına tanzim edilen iade faturalarının E-Fatura şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, faturaların davacı ve davalı yanın ticari defter ve kayıtlarında mevcut olduğu, davacı tarafça iş bu iade faturalarının kabul edilmeyerek davalı adına aynı tutarlarda temel faturaları tanzim ettiği, davalı tarafça tanzim edilen iade faturalarının taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 5.1 (Dağıtıcı tarafından iade edilmesi kararlaştırılan ürünler iade faturası ile yayınevine iade edilecektir. Yayınevi, dağıtıcının ürünleri her zaman iade etme hakkı olduğunu kabul etmiştir.) maddesine dayandırıldığı bilirkişi raporu ve ek raporu ile sabit olup, faturaların veya içeriği ürünlerin teslimine yönelik bir ihtilafın dosya kapsamında bulunmadığı, davalı tarafından düzenlenen iade faturalarına konu malların teslimine yönelik bir belge dosya da bulunmadığı, davalı yan cevap dilekçesinde davacı yanın iade faturalarına konu malları kabul etmediğinden kargoya verilemediğini ifade ettiği görülmüş olup, gerek mahkememizce aldırılan taraflara ait takip tarihine göre cari hesap tabloları gerek dosyaya sunulu mutabakat formu uyarınca davacının davasında haklı olduğu davalı tarafından taraflar arasında düzenlenen 23.02.2022 tarihli mutabakat sonrası davacı adına 29.03.2022 tarihinde düzenlenen iade faturalarının TMK. madde 2 dürüstlük kuralına da uygun düşmediği kanaatine varıldığı anlaşılmakla; davanın kabulüne, Davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacak likit olup, asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak …Dava Şartı Dosya No:.. sayılı dosyasından arabulucuya 1.560,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın kabulüne karar verildiği gözetilerek; davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KABULÜ ile,
1-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Asıl alacak likit olup, asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.810,38-TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 1.027,30-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4.783,08‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına.
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 4.248,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 13.609,46-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı (e duruşma sistemi üzerinden) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/06/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
80,70 TL BAŞVURMA HARCI 1.027,30 TL PEŞİN HARÇ
1.027,30 TL PEŞİN HARÇ + 4.783,08‬ TL EKSİK HARÇ
3.000,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ 5.810,38 TL KARAR VE İLAM
+ 140‬,00 TL TEBLİGAT ÜCRETİ HARCI
4.248,00 TL TOPLAM