Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/588 E. 2023/244 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/578 Esas
KARAR NO : 2023/243
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2022
KARAR TARİHİ : 05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 19/03/2021 tarihinde sürücü Hakkı İhsan Kesmen idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı davalı sigorta şirketinin sigortalısı arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada … plakalı aracın kusurlu olduğunu, davacının ise kusuru bulunmadığını, Karayolları Trafik Kanunu madde 99 uyarınca Sigortacıların, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorunda olduklarını, 19/04/2021 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına rağmen sigorta şirketi kanunun emrettiği 8 iş günü içerisinde ödemekle zorunda olduğu davacının haklarını (tazminatını) sebepsiz yere ödemeyerek ve sürümcemede bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gittiğini, 29/11/2021 tarihinde …’na başvuru yapıldığını, 2021.E… sayılı dosyası ile hasar tazminatı talep edildiğini, K-2022/… numarasıyla 9.672,57-TL tutarındaki başvurunun kısmen kabulü ile 9.118,31-TL tazminatın 24/11/2021 gününden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte … SİGORTA A.Ş. tarafından başvuru sahibi … İNŞAAT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ne ödenmesine, istemin artan kısmının reddine, 5.100,00-TL vekalet ücretinin … SİGORTA A.Ş. tarafından başvuru sahibi … LİMİTED ŞİRKETİ’ne ödenmesine, istemin red edilen kısmı üzerinden 1/5 oranında belirlenen 110,85-TL vekalet ücretinin … İNŞAAT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ tarafından … SİGORTA A.Ş.’ne ödenmesine, 350,00-TL tutarındaki tahkim başvuru ücreti, 8,50-TL vekalet suret harcı, 292,05-TL ekspertiz ücreti ve 625,00-TL tahkim dosyasında tayin edilen eksper bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.275,55-TL masrafın talebin red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.202,46-TL’nin … SİGORTA A.Ş. tarafından başvuru sahibi … İNŞAAT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ne ödenmesine, masrafın artan kısmının başvuru sahibinin üzerinde bırakılmasına, karar verildiğini, sonrasında … Sigorta tarafından karara itiraz edildiğini, itiraz neticesinde … karar numaralı kesin karar ile sigorta şirketinin itirazlarının reddine karar verildiğini, davacının alacağını tahsil etmek amacıyla borçluyu temerrüde düşürdüğünü ancak …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasından 11/05/2022
tarihinde tahsil edebildiğini, davacının davalıdan talep ettiği hasar tazminatının temerrüde düşürdüğü tarihteki alım gücü ile tahsil edebildiği tarihteki alım gücünün aynı olmadığını, davacının zarara uğradığını, dosyada tahsil edilen faizi ile alacaklı davacının zararını karşılar nitelikte bir bedel olmadığını beyan ederek davacının alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik 500,00-TL’sinin davalıdan avans faizi ile tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu trafik kazasının zamanaşımı süreleri geçtikten çok sonra açılmış olduğundan zamanaşımı itirazları doğrultusunda davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından munzam zarara ilişkin uyuşmazlık / dava tutarı miktarının belirsiz alacak davası şeklinde açılmayacağını, ıslah yoluyla arttırmasına muvafakat etmediklerini, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya ödeme yapılmış olduğundan herhangi bir sorumlulukları bulunmadığını, faizi aşan zarar ve zarar miktarının davacı tarafından ispatı gerektiğini, davacı tarafca bu hususu ispata yarar somut delil sunulmadığını, salt ülkenin içinde bulunduğu ekonomik olumsuzlukların munzam zararın kanıtı olarak kabul edilemeyeceğini, davalı şirketin temerrüde düşmediğini ve olayın meydana gemesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, davalı şirketin yargılama süreçleri devam ederken savunma hakkını kullandığını ve kararda çıkan miktarı tazminat sorumlusuna ödediğini beyan ederek husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, zamanaşımı defi ve hasar tazminatı yönünden davalı şirketin sorumluluğu bulunmaması nedeniyle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağının bir suretini, …’nun 2021/… başvuru numaralı 04/03/2021 karar tarihli 2022/… Karar numaralı Uyuşmazlık Hakem Kararının fotokopisini, …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasının İcra Emrinin ve reddiyat makbuzunun fotokopisini sunmuş olduğu görüldü.
… plakalı araç kaydının UYAP sisteminden çıkartılarak dosyaya alınmış olduğu görüldü.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasının bir suretinin UYAP sisteminden çıkartılmış olduğu görüldü.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta … ve … plakalı araçlara ait poliçe ve hasar bilgilerinin, kaza tespit tutanaklarının ve eksper rapor bilgilerinin gönderilmiş olduğu görüldü.
… Noterler Birliği’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta … plakalı aracın tescil bilgilerinin gönderilmiş olduğu görüldü.
Davacı vekilinin 14/12/2022 tarihli beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 14/12/2022 tarihli celsesinin 7 numaralı ara kararı ile davacı vekilinin talebi doğrultusunda davasını ıslah etmek üzere 1 haftalık süre verildiği, davacı vekilinin 15/12/2022 tarihli ıslah dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin 04/01/2023 tarihli ıslah dilekçesine karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; trafik kazası neticesinde zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında yapılan ödemenin geç yapılmasından kaynaklanan munzam zararın tahsili talebine ilişkindir.
Somut olayda, davalı şirket sigortalısı … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı araç arasında 19/03/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası ile ilgili olarak davacı tarafça yapılan başvuru sonucunda …’nun 2021.E… ve K-2022/… sayılı kararı ile “Toplamda 9.672,57-TL tutarındaki başvurunun KISMEN KABULÜ ile 9.118,31-TL tazminatın 24/11/2021 gününden itibaren işleyecek yasal faiziyle birliktte … SİGORTA A.Ş. tarafından başvuru sahibi … LİMİTED ŞİRKETİ” ne ödenmesine,istemin artan kısmının reddine, Kabul edilen tutar üzerinden ölçümlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin … SİGORTA A.Ş. tarafından başvuru sahibi … İNŞAAT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ne ödenmesine, istemin red edilen kısmı üzerinden 1/5 oranında belirlenen 110,85-TL vekalet ücretinin … İNŞAAT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ tarafından … SİGORTA A.Ş.’ne ödenmesine, Başvuran tarafından yapılan 350,00-TL tutarındaki tahkim başvuru ücreti, 8,50-TL vekalet suret harcı, 292,05-TL ekspertiz ücreti ve 625,00-TL tahkim dosyasında tayin edilen eksper bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.275,55-TL masrafın talebin red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.202,46-TL’nin … SİGORTA A.Ş. Tarafından başvuru sahibi … İNŞAAT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ ne ödenmesine, masrafın artan kısmının başvuru sahibinin üzerinde bırakılmasına,” şeklindeki kararı uyarınca davacı tarafından …. İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip neticesinde davalı tarafından 11/05/2022 tarihinde 17.352,42-TL tutarında icra dosyasına davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılarak dosyanın infazen kapatıldığı anlaşılmış olup, takip tarihi, ödeme tarihi ve işbu dava konusu yapılan alacak başvurusu ile ilgili olarak arabuluculuk başvuru tarihi ve dava tarihi dikkate alınmak suretiyle TBK 146-154 maddesi hükmü uyarınca davalı tarafın zamanaşımı def’i yönünden itirazının reddine, davalı tarafın husumet yönünden ve hukuki yarar yönünden itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmekle işbu usuli itirazlarının da reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık davacının temerrüt faizi ile karşılanamayan zararının bulunup bulunmadığı ve munzam zarar koşullarının oluşup oluşmadığı, davalı sigortanın varsa zarardan sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Munzam (aşkın) zarar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 122/1. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür.
Türk Borçlar Kanunu’nun 122. maddesi kapsamında aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliğinin bir koşulu da alacaklı yönünden mevcut olan zararın açık ve somut bir biçimde ispatıdır. Bu bağlamda ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeniyle paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma, alacaklı yönünden aşkın (munzam) zarar olarak nitelendirilemeyeceği gibi salt bu olguya dayanılması neticesinde zararın ispatına dair koşulun gerçekleştiği söylenemez. Zira burada zararın olgusunun, HMK’nun 194. maddesi kapsamında ispata elverişli bir şekilde somutlaştırılarak zarar iddiasının ispatı için gerekli tüm deliller ortaya konulmalıdır. Davacı tarafından ileri sürülen, ülkemizdeki belirli dönemlerde mevcut olan ekonomik olumsuzluklardan enflasyon, yüksek faiz, para değerindeki düşüş gibi olgulara dayalı aşkın (munzam) zarar talebi, zarar olgusunun delili olarak kabul edilemez. Zira ülkemizdeki belirli dönemlerde var olan ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeniyle paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma, tek başına davacının temerrüt faizi dışında bir zararının varlığının ispatı değildir. Dolayısıyla ekonomik şartlar sebebiyle ortaya çıkan yüksek enflasyon, döviz kurlarındaki dalgalanma, serbest piyasadaki faiz oranlarının yüksek oluşu, paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma gibi olumsuzluklar, bir karine olarak kabul edilip davacıyı, kendi somut durumuna özgü vakıalarla oluştuğu iddia olunan zararı ispat yükümlülüğünden kurtarmayacağı gibi davacıya bu yönde herhangi bir ispat kolaylığı da sağlamaz. Hâl böyle olunca, TBK’nın 122. maddesinde karşılanması öngörülen faizi aşan aşkın (munzam) zararın, genel ekonomik olumsuzlukların (ülkede cari enflasyon oranı, yüksek ve değişken döviz kurları, mevduat faizleri, paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma) dışında davacının durumuna özgü somut vakıalarla ispatlanması gerekir. Burada kanıtlanacak olgular; ekonomik şartlar sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar gibi genel ve soyut hususlardan ziyade geç ödeme nedeniyle davacının kendisinin, şahsen ve somut olarak uğradığı zarardır. Ancak mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davacı tarafından yukarıda belirtildiği şekilde bir zarar olgusunun ileri sürülüp yasal çerçevede ispatlandığı söylenemez. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2021/11-938 E. 2022/401 K. Sayılı ilamı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04/03/2020 tarih, 2019/1237 Esas, 2020/2367 Karar sayılı; 23/01/2018 tarih, 2016/6577 Esas, 2018/556 Karar sayılı; 16/12/2014 tarih, 2014/13210 Esas, 2014/19839 Karar sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2022/769 E. 2022/802 K. Sayılı ilamı, … Mahkemesi 43. Hukuk Dairesinin 2021/1316 E. 2022/403 K. sayılı ilamı) Eldeki davada davacının böyle bir zararı olduğu yönünde somut bir ispat vasıtası bulunmamaktadır. Davacı tarafça zararın hesaplanması için bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmişse de munzam zararının olduğu yönünde somut bir ispat vasıtasını dosyaya sunmamış olması bu nedenle hesaplama için bilirkişi incelemesi yapılması usul ekonomisine aykırı olacağı gibi dosya kapsamı itibariyle davacının munzam zararının koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda hukuki değerlendirme mahkememize ait olduğu anlaşılmakla; davacı vekilinin bilirkişi incelemesi talebinin reddine karar verilmiştir. Buna göre zararın ne şekilde oluştuğunu konusunda ispat külfeti üzerinde olan davacının munzam zararın varlığını somut deliler ile ispatlayamadığından davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2022/… sayılı dosyasından arabulucuya 1.560,00-TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın reddine karar verildiği gözetilerek; davacı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL Karar ve İlam Harcının, peşin yatırılan 80,70-TL’den mahsup edilerek eksik yatırılan 99,20-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 500,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/04/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza