Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/575 E. 2023/624 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/575 Esas
KARAR NO : 2023/624
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2021
KARAR TARİHİ : 09/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalı şirketin almış olduğu gemi inşa ve onarım işlerinde alt yüklenici olarak çalıştığını ve bu suretle taraflar arasında kimi yazılı kimi ise sözlü akitler kurulduğunu, müvekkili şirket 2017 Yılında Davalı şirket tersanesinde başladığını işe 2019 yılına kadar devam ettiğini, müvekkilinin her hak edişi karşılığı fatura düzenlendiğini ve iş bu faturaları davalı şirkete tebliğ ederek ödemesini aldığını, iş bu sebepler ile taraflar arasında fatura ve cari hesaba dayalı bir ilişki meydana geldiğini, müvekkili ile davalı şirket arasındaki cari ilişki nedeni ile ekte sunulu 18.12.2017 Tarihli 150.000,00 TL bedelli, 13.07.2018 Tarihli 400.000,00 TL bedelli, 17.08.2018 Tarihli 400.000,00 TL bedelli ve 17.05.2019 Tarihli 115.500,00 TL bedelli hakediş faturaları düzenlenerek davalı şirkete verildiğini, davalı şirket iş bu faturalar karşılığında vekiledenin … ve … bankalarındaki hesabına bir kısım ödemeler yapıldığını, bir kısmını ise senet ve çek ile bir kısmını da makbuz karşılığı nakden ödediğini, ancak iş bu faturalar karşılığı takip miktarında alacak davalı şirketçe bugüne kadar ödenmediğini, davalı şirket tarafından vekiledence hakedişler karşılığı düzenlenerek tebliğ edilen ekteki faturaların bedellerinin bir kısmının davalı şirketçe ödenmemesi üzerine taraflar arasındaki ticari ilişkinin bozulduğunu ve müvekkilinin söz konusu tersanedeki işi bırakmak zorunda kaldığını, 2019 yılından itibaren vekiledenin tüm girişimlerine ve uzlaşma çabalarına rağmen davalı şirketçe vekiledenin fatura karşılığı hakedişlerini bakiyesi ödenmemiş olduğunu, netice itibari ile … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı şirketin iş bu takipte borca ve yetkiye itiraz ettiğini, taraflarınca yetki itirazı kabul edilerek dosya yetkili olduğu beyan edilen …. İcra Mi in 2021/… Esas sayılı dosyası ile işleme konulduğunu, davalı şirketin yine maddi gerçeğe ve hukuka aykırı olarak iş bu borca itiraz etmiş olduğunu, konusu itirazın iptali ve takibin devamı için huzurdaki davayı ikame etme gereği hasıl olduğunu , asıl alacak yönünden mahkeme dosyasına sunulacak veya bilirkişi incelemesinde sunulacak fatura, vekileden şirket defter ve kayıtları ile ödemlere ilişkin belgelerin celbi ile anlaşılacağı üzere vekiledenin davalı şirketten takip tarihinde muaccel hale gelmiş takip miktarı kadar alacaklı olduğunun kanıtlanacağını, bu suretle davalı yanın itirazlarının iptalinin gerektiğini, sonuç itibariyle; izah edilen nedenlerle davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine mahkumiyetine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tamiline karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında 2017 yılından 2019 yılına kadar Müvekkili Şirketin tersanesinde; gemi inşa ve onarım işlerinde alt yüklenici sıfatıyla gerçekleştirmiş olduğu faaliyetler sebebiyle hak ediş karşılığı faturalar düzenlediğini ve böylece taraflar arasında tatura ve cari hesaba dayalı bir ilişki meydana geldiğini ve bu ilişkiden doğan; 18.12.2017 Tarihli 150.000,00-TL bedelli, 13.07.2018 Tarihli 400.000,00-TL bedelli, 17.08.2018 Tarihli 400.000,00-TL bedelli, 17.05.2019 Tarihli 115.500,00-TL bedelli Hak ediş faturalarına ilişkin davacının … ve … Bankalarındaki hesabına bir kısım ödemeler yapıldığını, bir kısım ödemelerin senet ve çek ile yapıldığını ve en nihayetinde bir kısmının ise makbuz karşılığı nakden ödenmiş olduğunu belirttiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin bozulması ile Müvekkili Şirket tersanesinde gerçekleştirilen işi bırakmak zorunda kaldıklarını iddia etmiş olup, bahsi geçen Ödemelerden kalan bakiye alacağının ise Kocaeli İcra Müdürlüğü’nün 2021/93183 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, yetki ve borca itirazları neticesinde yetki itirazının kabul edilerek …. İera Müdürlüsü’nün 2021/… Esas savılı dosvası ile işleme konduğunu belirttiğini, İcra dosyasına gerçekleştirilen itirazın iptali ve takibin devamı için mahkeme nezdinde açılan işbu mesnetsiz davanın reddi gerektiğini , davacı tarafın müvekkili şirket bünyesinde gem inşa ve onarım işlerinde alt yüklenici olarak çalıştığını ve müvekkili şirket bünyesinde gerçekleştirmiş olduğu taaliyetler neticesinde elde etmiş olduğu tüm hak edişler tarafına zamanında ve eksiksiz olarak ödendiğini, denizcilik sektöründe oldukça sık rastlandığı üzere avans ile çalışmanın Taraflar arasındaki ilişkide de vuku bulmuş olduğunu, davaya konu faturalardan öncesinde müvekkili Şirket tarafından davacı şirkete ödemeler yapılmaya başlandığını, ödemelerin yapılmaya başlandığı tarih itibariyle davalı tarafa işin gereği parça parça ödemelerin gerçekleştirilmiş olduğunu, 17.08.2018 tarihline kadar müvekkili şirketin, davacı şirketten alacaklı konumda olduğunı, davaya konu faturalardan 17.08.2018 Tarihli 400.000,00-TL faturanın düzenlenmesi ve müvekkili şirkete verilmesi akabinde davacı şirketin alacaklı konuma geçtiğini, müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilen ödemeler neticesinde müvekkili şirketin tekrar 28.07.2020 tarihinde alacaklı konuma geçtiğini, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelendiğinde de görüleceği üzere her türlü dava ve icra takibi haklarının saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirketin, davacı şirketten alacaklı konumda olduğunu, davacı şirketin çalışanlarından …’a Müvekkili şirket tarafından 15.000,00-TL ödeme gerçekleştirildiğini, davacı şirkette çalıştığı döneme ilişkin hesaplamalar yapıldığını ve bu neticede 5.526,00-TL cari hesaba işlendiğini, davacı şirket çalışanlarından … ‘a müvekkili şirket tarafından 30.000,00-TL ödeme gerçekleştirilmiş olduğunu, davacı şirkette çalıştığı döneme ilişkin hesaplamalar yapıldığını ve bu neticede 7.941,00-TL cari hesaba işlendiğini, bu ödemelerin tamamen davacı şirket bilgisi dahilinde gerçekleştirilmiş olduğunu, hesaplamaların İş Kanunu uyarınca gerçekleştirildiğini, sonuç itibariyle: izah edilen gerekçeler muvacehesinde, Haksız ve hukuka aykırı ikame edilen işbu davanın müvekkillerinin davacı şirkete hiçbir borcu olmadığından reddine, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizden verilen 12/05/2022 tarih ve 2022/… esas 2022/… sayılı kararı; … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ nin 18/07/2022 tarih ve 2022/… esas 2022/… karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA yeniden yargılama yapıldı.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak Mahkememiz davacısı … vergi numaralı …’nin 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerinin müdürlüğünüzde olduğu bildirildiğinden, söz konusu ticari defter ve belgelerin bilirkişi incelemesi yapılabilmesi adına Mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
31/05/2023 tarihinde SMMM bilirkişisi, Gemi İnşa ve Gemi Makine mühendisi bilirkişisi ve taşıma alanında uzman bilirkişi heyetinden bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasında itirazın iptali talebine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Dava konusu takip dosyasının incelenmesinde, takibin usul ve yasaya uygun olduğu, itirazın ve açılan işbu davanın süresinde olduğu görülmüştür. Davacı taraf, gemi inşa ve onarım işi ile ilgili alt yüklenici olarak hak edişlerine karşılık düzenlediği 18/12/2017, 13/07/2018, 17/08/2018 ve 17/05/2019 tarihli faturalar sebebiyle dava konusu takibi başlatmıştır. Davalı taraf ise, taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi kabul ederek, takip konusu faturaların ödendiğini iddia etmiştir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları alanında uzman bilirkişiler aracılığıyla incelenmiştir. Usul ve yasaya uygun olarak hazırlanan denetime elverişli 31/05/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre, takip konusu dört adet faturanın da takip tarihi itibariyle ödenmiş olduğu ve bu faturalar sebebiyle davalının borcunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki açık hesap ilişkisi sebebiyle takipten sonra da işlemlerin devam ettiği görülmüştür. Ancak dava ve takip konusu yukarıda tarihleri belirtilen dört adet fatura olduğundan, inceleme bu faturalar ile sınırlı olmak üzere yapılmıştır. Davacının kendi ticari defterlerinde dava konusu faturalardan kaynaklanan alacağın ödendiği kaydedilmiştir. 31/05/2023 tarihli bilirkişi raporuna karşı davacı taraf itiraz etmemiş, davalının itirazı ise, dava konusu faturalar dışındaki işlemlere ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle davanın reddine, davacının takip başlatmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatının REDDİNE,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 1.129,81-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Fazla yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının dosya kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır