Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/558 E. 2022/570 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/558 Esas
KARAR NO : 2022/570
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 18/09/2022
KARAR TARİHİ : 21/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacının, davalılardan … adına trafik sicil kaydında kayıtlı olan … plakalı aracı 18/03/2022 tarihinde …. Noterliği’nin 18/03/2022 tarih … yevmiye sayılı sözleşme ile resmi olarak satın aldığını, aracın satış ilanını yapan; fiyat teklifi, kazanan teklif, rayiç bedel, aracın plaka bilgisi ve fotoğrafını paylaşarak satış teşhir işlemini yapanın davalılardan … A.Ş. olduğunu, fakat araçla ilgili ilan sayfasında beyan ettiği açıklamalar içinde aracın KM oynanması sebepli gizli ayıbı hakkında usulün gereği olan bilgilendirmeyi yapmadığını, aracın, kaza sebepli ağır hasarlı olması, hasarlı aracın … SİGORTA A.Ş. tarafından hasar tespiti yapılmış olması, bu aracın kaç lira masrafla tamiratının yapılacağını gerçekleştirdiğini, … SİGORTA A.Ş.’nin aracın KM’si hakkında hiçbir şerh beyan etmeyerek davacının kurumsal hukuki görünüşüne güveninde etkili olduğunu, davacının gizli ayıplı aracı değerinden daha yüksek bedelle satın almasına sebep olduğunu, aracın … isimli yetkili oto servisin oto parkına çekildiğini, aracın mevcut hasar ve ayıpları itibariyle bir bildirim yaparak satış ihalesine çıkarıldığını, araç maliki ile hasarlı aracın satışıyla ilgili olarak, satışta rolü ve satılan aracın mahiyeti hakkında hasar bilgisi veren tüzel kişilerin de davacıya karşı müşterek ve müteselsil sorumlu olduğunu, ihale ve ilan yoluyla satışa konulan aracın kilometre gizli ayıbıyla ilgili hiçbir bildirim olmadığını, davacının araçtaki KM oynanmasıyla alakalı gizli ayıbı 04/04/2022 tarihinde … Merkezi’nde yaptırdığı araç muayenesinde tespit edilince bu gizli ayıptan haberdar olduğunu, yapılan araştırmalar neticesinde aracın 21/08/2021 tarihinde 381.459 KM’de olduğunu öğrendiklerini fakat aracın 157.261 KM’de olduğunu, davacının 185.000,00-TL bedelle satın aldığı aracı tamir ettirdikten sonra 22/04/2022 tarihinde 160.000,00-TL bedelle Büşra Nur Gülegül isimli kişiye sattığını, eğer araçta KM oynaması olmasaydı davacının aracı 270.000,00-TL’ye satmasının mümkün olacağını, davacının büyük oranda zarara uğradığını, yapılan arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını beyan ederek; gizli ayıptan kaynaklı davacının zararının fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL’sinin davalılardan tahsiline, satış tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri, vekalet ücreti ve arabuluculuk vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen mesul tutulmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Dava dilekçesinin henüz davalılara tebliğ edilmediği görüldü.
DELİLLER:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağının bir suretini sunmuş olduğu görüldü.
Mahkememizce … plakalı aracın plaka kaydı UYAP sisteminden çıkartılmış, araç kaydının tetkikinde aracın … adına kayıtlı olduğu, sahiplik tarihinin 22/04/2022, 2014 model … marka olduğu, kullanım amacının hususi olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; satın alınan aracın kilometresi ile oynama yapılmasından kaynaklanan zararın tahsili istemine ilişkindir.
1.7.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
UYAP sisteminden davaya konu araca ait kaydın çıkartılmış olduğu; davaya konu … plakalı aracın hususi araç olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; davacının şahıs olduğu, davaya konu … plakalı aracın ”hususi ” araç olduğu, davalılardan … Sigorta A.Ş. ve … A.Ş. her ne kadar tacir olsalar da taraflar arasında ticari bir ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlığın sigorta hukukundan da kaynaklanmadığı, davacının satın aldığı hususi araçtaki gizli ayıptan kaynaklı zararın tahsili için dava açıldığı bu haliyle uyuşmazlığın, ticari dava niteliğinde olmadığı,ayrıca davanın TTK’da düzenlenen mutlak ticari dava niteliği taşımadığı, nispi ticari dava olarak kabulü için gereken her iki tarafın tacir olması ve ticari işletmeleri ile ilgili bulunması koşulunun olayda mevcut olmadığı, davacının davalı şirketler ile herhangi bir ticari iş gerçekleştirmek amacıyla hareket etmediği değerlendirilerek genel mahkemelerde uyuşmazlığın çözümü gerektiği anlaşılmış olup bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmakla; mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza