Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/545 E. 2023/19 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/545 Esas
KARAR NO : 2023/19

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/09/2022
KARAR TARİHİ : 11/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket, müvekkili şirket ile aralarında mevcut sözleşme gereği, müvekkili şirketten ” sağlık muayene, iş güvenliği uzmanı hizmeti, iş yeri hekimliği hizmeti” aldığını, Davalı şirkete sağlanan bu hizmetler karşılığında müvekkili şirket tarafından aylık bedel üzerinden fatura kesildiğini, davalı şirketin, 30/09/2021, 28/10/2021, 30/10/2021, 30/11/2021, 30/11/2021,31/12/2021, 31/12/2021, 31/01/2022, 31/01/2022, 28/02/2022 düzenleme tarihli faturalardan doğan 05/04/2022 tarihli cari ekstresine göre 16.036,26-TL bakiye borcu olduğunu, bu bakiyenin tahsili için 05/04/2022 tarihinde, davalı şirket aleyhine İstanbul … Dairesi… E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, icra takibi başlatılmasının ardından yine aynı tarihte davalı şirket tarafından müvekkili şirkete 9.068,00-TL ödeme yapılması nedeniyle icra dosyasına 06/04/2022 tarihinde kısmi feragat dilekçesi sunularak bakiye borç miktarı olan 6.998,26-TL üzerinden ödeme emri düzenlenmesi ve bu ödeme emrinin davalı/borçlu şirkete tebliği talep edildiğini, Davalı şirket tarafından 12/04/2022 tarihinde borcun 05/04/2022 tarihinde vadesinde ve eksiksiz olarak ödendiği iddia edilerek takibe ve borca itiraz edildiğini ve bu nedenle dava konusu icra takibi durdurulduğunu beyanla; davanın kabulü ile dava konusu icra takip dosyasına yapılan haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili şirket arasında ticari bir sözleşme akdedildiğini, müvekkili şirket tarafından sözleşmeye harfiyen uyulduğunu, sözleşmenin şartlarını zamanında eksiksiz olarak yerine getirildiğini, Davacı tarafla imzalanan sözleşme gereği fatura ve cari hesap esasına dayalı olarak ticari faaliyet sürdürüldüğünü tebliğ edilen faturaların karşılıkları süresi içerisinde eksiksiz olarak banka kanalı ile ödendiğini, bu durumun cari hesap dökümü, faturalar ve ticari defterlerin incelenmesi ile görülebileceğini, davacı tarafça herhangi biri bildirimde (temerrüte düşürmeye elverişli) bulunulmaksızın icra takibi gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketçe var olan alacak ödeme emri tebliğ edilmeksizin (icra takibinden haber olunmaksızın) banka kanalı ile ödeme gerçekleştirildiğini, ilgili ödemeye rağmen davacı tarafça haksız ve yasal düzenlemelere aykırı olarak hak edişten fazla ödeme talep edildiğini, bu nedenle söz konusu ödeme emrine itiraz edildiğini beyanla; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine, davacı tarafın takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve masrafların davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Arabuluculuk Son Tutanak örneği, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyasının UYAP sisteminden çıkartılan bir sureti, Taraflar arasında mevcut …sözleşmesi örneği, Dava konusu icra takibine dayanak faturalar ve cari ekstresi örneği, Dava konusu icra takibinin açılmasının ardından davalı şirketin davacı şirkete yaptığı kısmi ödemeden sonra düzenlenen güncel cari ekstresi örneğinin dosyamız arasında olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; faturadan kaynaklı cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin 10/01/2023 tarihli dilekçesi ile davalı taraf ile 06/01/2023 tarihinde Sulh Protokolü imzalandığını, dava konusu alacak kalemleri bakımından anlaşma sağlandığını, protokol uyarınca karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını, dava konusu icra dosyasına istinaden herhangi bir alacakları kalmadığını, davadan feragat ettiğini beyan ettiği, dilekçe ekinde sunulan 06/01/2023 tarihli Sulh Protokolünün incelenmesinden taraf vekilleri tarafından e-imza ile imzalanmış olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin 10/01/2023 tarihli feragat beyanına karşı beyanlarını içerir dilekçesi ile davacının feragatini kabul ettiğini, bundan kaynaklı ilam vekalet ücreti, harç ve yargılama gideri talepleri olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
HMK’nun 311/1. maddesi “Feragat ve Kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur” maddesi dikkate alındığında, davacının açmış olduğu davasından feragat etmesi nedeniyle, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak istem üzerinden yapılan inceleme neticesinde sarf kararı düzenlenmediğinden ödeme yapılmadığı, her ne kadar davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmişse de; işbu davadan feragatte hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiş, esasen dava konusuz kalmıştır, Davalı kendisine karşı dava açılmasına yine kendisi sebebiyet vermiştir, bu nedenle ileride sarf kararı düzenlenmesi halinde davalı aleyhine arabuluculuk ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 119,52 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan yatırılan 60,38 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davalı vekili tarafından talep edilmediğinden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığı ancak sarf kararı düzenlenmediği görülmekle; ileride sarf kararı düzenlendiğinde devletçe karşılananacak arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, dava miktarı itibariyle istinaf sınırı altında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/01/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza