Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/540 E. 2023/570 K. 18.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/540 Esas
KARAR NO : 2023/570
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2022
KARAR TARİHİ : 18/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … Limited Şirketi ünvanı ile insan kaynakları işi yapmakta olduğunu, firmalara personel tedarik etmekte ve gemi temizlik işi yaptığını, bu doğrultuda müvekkilinin, … Anonim Şirketi’ne aralarında imzalanan hizmet sözleşmesi uyarınca personel tedarik ettiğini, tedarik edilen personellere ilişkin faturalar düzenlediğini, bu faturaları da .-TL faturaya istinaden 50.643,27 TL alacak, (31.08.2021 tarihli … Fatura numaralı 115.018,39-TL faturaya istinaden 06.09.2021 tarihinde 58.234,67-TL 07.09.2021 tarihinde 6.140,45-TL ödeme yapılarak bakiye 50.643,27-TL alacak kaldığını.) 14.09.2021 tarihli … Fatura numaralı faturaya istinaden 52.086,63-TL, 15.09.2021 tarihli … Fatura numaralı faturaya istinaden 66.803,58TL, 30.09.2021 tarihli … Fatura mumaralı faturaya istinaden 99.471,00-TL, olmak üzere toplam 269.004,48-TL alacağı Olup, 4 farklı fatura düzenlendiğini, müvekkili ile davalı borçlu arasında söz konusu ticarete ilişkin olarak ödemenin süresinde yapılmadığını, bunun üzerine davalıyla ödeme yapılması hususunda iletişime geçildiğini takat tüm iyi niyetli çabaların sonuçsuz kaldığını, müvekkilinin alacağının tahsili için borçlu hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı dosyasından icra takibine girişildiğini, bu hizmet ilişkisinden kaynaklı olarak yapılan icra takibi sonucunda toplam KDV Dahil 269.004,48-TL müvekkilinin alacağının doğduğunu, söz konusu takibe borçlu vekili süresinde borca itiraz ederek sebepsiz yere ve kötü niyetli olarak takibin durmasına sebep olduğunu, davalının icra takibine haksız itirazı neticesinde itirazın iptali davası ikame edilmeden önce, dava şartı zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını ve yapılan başvuru – neticesinde gerçekleştirilen toplantıda anlaşma hususunda bir netice elde edilmemiş olduğundan huzurdaki davayı ikame etmek zorunluluğunun hasıl olduğunu müvekkilinin ticari defterleri de incelendiğinde görülecektir ki müvekkilinin davalı borçludan alacaklı olduğunu, işbu nedenle davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazının iptali ile takibin – 269.004,48-TL üzerinden devamına ayrıca %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderlerinin de borçluya tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket aleyhine açılmış olan işbu davanın haksız mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafından dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı dosyası ile takibe koyulan faturaların gerçeği yansıtmadığı gibi anlaşma dışı olan kalemleri de içerdiğini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında yapılan anlaşma ile davacı şirketin müvekkili şirketin ihtiyaç duyduğu işçiyi temin ettiğini ve temin etmiş olduğu işçilerle müvekkili şirkete hizmet verdiğini, yapılan anlaşmaya göre davacı şirkete vermiş olduğu bu hizmetin karşılığında o ay ki çalıştırdığı içlerin ücret, fazla mesai, SGK primi ve vergisinin toplamı üzerine %7 ilave ederek müvekkili şirkete fatura edeceğini, davacı şirkete ait işçilerin, yemek, yol giderleri ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin alacaklarının ise davacı şirkete ait olduğunu davacı şirketin bu kalemleri, düzenleyeceği faturadan dışlayarak, müvekkili şirkete fatura edeceğini, ancak davacı şirket, çalışılmış olan süre boyunca, faturadan dışlaması gereken, yemek, yol bedelleri ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin bedellerini de, düzenlediği aylık faturalara (her ay kıdem, ihbar ve yıllık izin alacağı şeklinde) ekleyerek hatalı bir şekilde müvekkili şirkete fatura ettiğini, müvekkili şirketin muhasebe birimi de bu faturaları sehven ödediğini, davacı taraf, hak edilmemiş olmasına rağmen, bir aylık çalışan için dahi, aylık kıdem, ihbar ve yıllık izin alacağı hesabı yaparak müvekkili şirkete fatura ettiğini bir süre sonra durumun farkına varılması üzerine, davacı şirketle görüşüldüğünü ve davacı şirketinde bu durumu kabul ederek, sonraki faturalarda düzeltmeye gittiğini ve bu kalemleri faturalardan dışladığını, tüm bu hususların, taraflar arasındaki mail, whatAssp yazışmalarından ve dinletilecek olan tanık anlatımlarınca da açıkça görüleceğini, yine durumun fark edilmesine kadarki dönemde, davacı şirket, hak edilmeyen, yemek, yol bedeli ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin alacaklarını faturaya dahil edip, bu toplam üzerinden %7 fark alarak fatura ettiği içinde müvekkili şirketten haksız kazanç elde ettiğini, bu bedeller dahil edilince toplam haksız olarak bedel artmış ve artan bu bedele haksız bir şekilde %7 uygulanarak fatura düzenlendiğini, davacı yapılan görüşmelerde, süreç içerisinde elde ettiği haksız kazancı iade edeceğini söylese de bu iadeyi de yapmadığını, bu sebeple, davacı şirket tarafından düzenlenen 31.08.2022 tarihli … numaralı 115.018,39 TL bedelli fatura, 14.09.20221 tarihli … numaralı 52.086,63 TL bedelli fatura, 15.09.2022 tarihli … numaralı 66.803,58 TL bedelli fatura, 30.09.2021 tarihli …00107 numaralı 99.471,00 TL bedelli faturaların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu ortada olduğunu, diğer yandan, davacı tarafın, belirtilen ve iade etmesi gereken kısımlarla ilgili olarak müvekkili şirket tarafından düzenlenerek kendisine gönderilmiş olan 18.10.2021 tarihli ..nolu 236.857,30 TL bedelli faturayla ilgili de ödeme yapmadığını, bunun üzerine bu fatura yönünden, … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak, davacı tarafça bu icra takibine haksız olarak itiraz edildiğinden takip durdurulduğunı, bu takibe ve itiraza yönelik tüm dava alacak talepleri saklı tuttuklarını, davacının talep etmiş olduğu faiz türünün doğru olmadığını, zira, takip konusu alacağın fatura alacağı olup, fatura alacakların da yasal faiz işletilmesi gerektiğini, bu sebeple davacının talep etmiş olduğu faiz türünü, faiz oranını ve faiz talebini açıklanmış olan sebeplerle, müvekkili şirketten herhangi bir hak ve alacağı bulunmayan davacı şirketin iş bu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesi yasa ve hakkaniyete uygun olacağını, sonuç itibariyle: açıklanan ve resen göz önünde bulundurulacak nedenlerle, müvekkili şirket aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz olan iş bu davanın reddi ile …. İcra mürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı icra takibinin iptaline, dava konusu icra takibinde haksız ve kötüniyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere müvekkili şirket lehine icra inkar tazminatına mahküm edilmesine, haksız ve mesnetsiz olarak açılan icra takibinde ve iş bu davada takip bedeli üzerinden talep edilmiş olan faiz türüne itirazlarının kabulüne yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… Asliye Ticaret mahkemesi’ne müzekkere yazılarak 2022/… esas sayılı dosyasının bir örneğinin UYAP sistemi üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak 2021/… esas sayılı takip dosyasının UYAP sistemi üzerinden Mahkememize gönderilmesi ile, takibe ilişkin açılmış herhangi bir itirazın iptali ve menfi tespit davası bulunup bulunmadığının mahkememize bildirilmesi istenilmiştir.
… Ticaret Limited Şirketi’ne müzekkere yazılarak Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül 2021 tarihlerine ilişkin davalı şirket bünyesinde çalışan işçilere yapılan ödemeleri gösterir bordro ve belgelerin araştırılarak, mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
…. İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak 2021/… esas sayılı dosyasının uyap sistemi üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
20/07/2023 tarihinde Mali müşavir , hesaplama uzmanı ve hukukçu bilirkişi vasıtası ile bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasında itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Dava konusu takip dosyasının incelenmesinde takibin usul ve yasaya uygun olduğu, takibe yapılan itirazın ve açılan işbu davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki hukuki ilişki personel tedarik edilmesi amacıyla akdedilen 01/06/2019 tarihli hizmet sözleşmesine dayanmaktadır. Davalı taraf cevap dilekçesinde hukuki ilişkiyi kabul etmiş ve davacı tarafın 03/10/2022 tarihinde sunduğu delil dilekçesinin ekinde yer alan hizmet sözleşmesine itiraz etmemiştir. Ancak 07/09/2023 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde hizmet sözleşmesinin altında yer alan imzaya itiraz edilmiştir. HMK md. 141 uyarınca, bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi ile öne sürülen imza itirazı iddia ve savunmanın genişletilmesi niteliğinde olup mahkememizce imza itirazı hususunda araştırma yapılmamıştır.
Davalı taraf işbu dosya ile mahkememizin 2023/… Esas sayılı dosyasının birleştirilmesini talep etmiştir. Mahkememizin 2023/… Esas sayılı dosyası … ATM’nin 2022/… Esas sayılı dosyası ile verilen yetkisizlik kararı üzerine tevzi edilmiş olup; dosyanın incelenmesinde dava açılış tarihinin 25/11/2022 olduğu, işbu dosyanın ise 10/09/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla önce açılan işbu davada, daha sonra açılan bir dava dosyası ile birleştirme kararı verilmesinin usule uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin incelenmesinde sözleşme süresinin 01/06/2020 tarihinde sona ereceği, sona erme tarihinden bir ay öncesine kadar fesih bildirimi yapılmadığı takdirde sözleşmenin bir yıl uzayacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Yine sözleşmenin 3. maddesinde hizmet bedelinin, toplam işçilik maliyetinin %7’si olarak kararlaştırıldığı; işçilerin kıdem, ihbar ve yıllık izin ücretlerinin ayrıca tahsil edileceği ve işçilerin kıdem, ihbar ve yıllık izin ücreti vb. yasal haklara hak kazanamaması halinde davacı yüklenicinin bu bedellere ilişkin davalıdan herhangi bir talepte bulunamayacağı; işçilerin İSG eğitimlerinin ise, davacı yüklenici tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığı görülmüştür. Sözleşmenin yorumlanmasında işçilere ödenen kıdem, ihbar ve yıllık izin ücretlerinin de %7’si oranında davacı yüklenicinin hizmet bedeline hak kazanacağı kanaatine varılmıştır. Zira sözleşmede, bu bedellerin ayrıca tahsil edileceği ve işçilerin yasal haklara hak kazanamaması halinde bu bedeller yönünden talepte bulunulamayacağı kararlaştırılmıştır.
Dava konusu takip dosyasına konu borç, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi kapsamında düzenlenen 31/08/2021, 14/09/2021, 15/09/2021 ve 30/09/2021 tarihli faturalardan kaynaklanmaktadır. Davacı taraf, davalı borçlunun takipten önce yaptığı 64.375,12 TL’lik kısmi ödemeyi kabul etmiş ve bu miktarın takibe yansıtılmadığını beyan etmiştir. Faturaların incelenmesinde, alacak bedellerinin işçilere ödenen maaş, kıdem, ihbar, yıllık izin ve mesai ücretleri ile İSG ücretlerine ilişkin olduğu görülmüştür. Yukarıda açıklandığı üzere davacı yüklenici işçilere ödenen maaş ve diğer yasal alacaklar sebebiyle hizmet bedeline hak kazanırken, İSG ücretleri yönünden herhangi bir hak talebinde bulunamayacaktır. Bu doğrultuda alanında uzman bilirkişilerce hazırlanan, denetime elverişli 20/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda davacı yüklenicinin davalı borçludan, takip konusu faturalar sebebiyle bakiye 251.265,33 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı taraf her ne kadar eksik hesaplama yapıldığını iddia etse de, 07/09/2023 tarihinde sunulan tablonun Ağustos ayı işçi maaş ücretlerine ilişkin olduğu ve bu bedellerin hesaplamada dikkate alındığı, dolayısıyla hesaplamada eksiklik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle taraflar arasında akdedilen 01/06/2019 tarihli hizmet sözleşmesinin taraflarca feshedilmemesi sebebiyle fatura tarihlerinde de geçerliliğini sürdürdüğü, davacı yüklenicinin takip konusu faturalara konu hizmet edimini yerine getirdiği ve ücrete hak kazandığı kanaatiyle davanın kısmen kabulüne; alacak miktarının yargılama sırasında tespit edilmesi ve takip bedelinin gerçeği yansıtmaması sebebiyle alacağın likit olmadığı kanaatiyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1)Davanın kısmen kabul kısmen reddine,
-…. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takibe davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 251.265,33 TL’lik kısmının iptaline; takibin 251.265,33 TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2)İcra inkâr tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 17.163,93-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 3.248,91-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 13.915,02-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 38.177,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 3.248,91-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 3.329,61TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 9.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 135,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 9.135,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 8.532,60-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan; 250,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 16,50-TL lik kısmanın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.457,13-TL lik kısmının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, kalan 108,87-TL lik kısmın ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına
10-Fazla yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının dosya kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır