Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/537 E. 2022/679 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/537 Esas
KARAR NO : 2022/679
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/09/2022
KARAR TARİHİ : 09/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında uzun zamandır süre gelen ticari ilişkiler sebebiyle müvekkilinin cari hesap alacağının 7.194,95 TL olduğunu, cari hesap alacağının davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle müvekkili tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla; itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkiye itiraz ettiğini, arabuluculuk müracaatının usulüne uygun olarak yapılmadığını, davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, borcun tamamını ödediğini, faize itiraz ettiğini beyanla; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Arabuluculuk Son Tutanak örneği, cari hesap ekstresi, fatura örneklerinin davacı vekili tarafından dosyaya sunulmuş olduğu görülmüştür.
… İcra Müdürlüğününü 2020/… Esas sayılı dosyasının bir suretinin UYAP sisteminden çıkartılmış olduğu görüldü.
… ‘ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davalı … …’ün gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığının bildirildiği görüldü.
… ‘ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davalı … …’ün esnaf kaydının bulunmadığının bildirildiği görüldü.
… ‘ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davalı … …’ün 19/09/2018 – 30/06/2020 tarihleri arasında …İmalatı faaliyet kodu ile mükellef olduğu, VUK’nun 178 maddesine tabi 2. sınıf tüccar olduğu ve işletme hesabı esasına göre defter tuttuğunun bildirilmiş olduğu görüldü.
… ‘ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davalı … …’ün ESBİS’de … esnaf sicil numarısı ile kayıtlı olduğunun bildirildiği görüldü.
… Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davalı … …’ün 2021 yılına iliştin olarak vermiş olduğu gelir vergisi beyannamesinden işletme hesabı esasına göre defter tutmakla yükümlü 2. sınıf tüccar olduğunun tespit edildiğinin bildirilmiş olduğu görüldü.
… Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davalı … …’ün 2018, 2019, 2020 hesap dönemleri gelir vergisi beyannamelerinden VUK’un 177. maddesinde belirtilen satın aldığı malları olduğu gibi veya işledikten sonraki satış ve yıllık alımlarının tutarı veya satışlarının tutarının 534 sıra numaralı V.U.K. Genel tebliğinde belirtilen hadleri aşmadığının bildirildiği ve gelir vergisi beyannamelerinin örneğinin gönderilmiş olduğu görüldü.
Bursa Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verilmiş olduğu, verilen cevapta davalı … …’ün gerçek kişi ticari işletme ve / veya ortak adına rastlanmadığının bildirildiği görüldü.
GEREKÇE:
Dava; fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 115/1. maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Aynı Yasa’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir.
Öte yandan 6102 sayılı TTK hükümlerine göre; ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir (TTK 11/1). Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Cumhur Başkanlığınca çıkarılacak kararnamede gösterilir (TTK 11/2). Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten gerçek kişiye tacir denir (TTK 12/1).
İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır (TTK 15/1).
Buna göre davada ileri sürülen dava sebebine göre ve celp edilen müzekkerelere göre davalıya ait vergi beyanlarındaki işletme hesap özetindeki bilgilere istinaden Vergi Usul Kanunu 177/1 maddesindeki esnaf limitleri aşmadığı bildirilmiş olup, davalının tacir sıfatını taşımadığı, ticari işletmesi olmadığı ve yine taraflar arasındaki uyuşmazlığın da ticari nitelikte bulunmadığı açıktır. Taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı görülmekle; uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı kuşkusuzdur. Bu durumda davaya bakmaya Genel Mahkemeler görevlidir. Bu nedenle, yukarıda belirtilen yasa hükümleri ve açıklamalar uyarınca davada görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/11/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza