Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/53 E. 2022/671 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/53 Esas
KARAR NO : 2022/671

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/01/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/08/20214 tarihinde dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde meydana gelen kazada … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …’nın yaralandığını, kaza tespit tutanağına göre … plakalı aracın sürücüsü …’ın 2918 sayılı KTK’nun 56/1-A-C maddesini ihlal ettiğini ve aracın trafik sigortasının davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapıldığının görüldüğünü, müvekkili söz konusu kaza sonrasında tedavi ve ilk müdahalenin yapılması için … Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığını, kaza nedeni ile müvekkilinin sağ femur, sol femur ve kalça kemiğinde kırıkların meydana geldiğini, bu kırıklar sebebiyle, ameliyata alınıp, platin takıldığını, ancak ameliyat olmasına rağmen müvekkilinin geçen süre içerisinde tam olarak iyileşemediğini, kazadan önceki sağlığına tam olarak kavuşmasının mümkün olmadığını, … plakalı aracın trafik sigortası davalı Sigorta A.Ş tarafından yapıldığını, müvekkilinin maddi zararından davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sorumlu olduğunu bildirip, davanın kabulü ile, dava konusu kazada müvekkili …’da meydana gelen geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı sebebi ile oluşan zararının tespit edilerek iş bu bedele kaza tarihi olan 10/08/2021 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Şden tahsiline karar verilmesini, şimdilik geçici 1.000,00 TL ve sürekli maluliyet için 1.000,00 TL’nin davalı … Sigorta A.Şden kaza tarihi olan 10/08/2021 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; maluliyet raporunun bir yıllık stabilizasyon süresi beklenmeden alınacak olmasının hatalı ve fahiş oran belirlenmesine neden olacağını, 10/08/2021 kaza tarihi itibariyle Erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik gereği en erken 12 aylık iyileşme süresinin sona ermesinin beklenmesi gerektiğinden, 12 ay beklenmeden önce maluliyetin tespitinin hatalı ve yanılgılı değerlendirmeye neden olacağından bahisle yapılan başvuruda ibraz edilmiş sağlık raporunun uygun olmadığından başvurunun dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespit edilmesinin gerektiğini, geçici iş göremezlik talebinin teminat dışında olduğundan kabulünün mümkün olmadığını, haksız talebin reddinin gerektiğini, davacının SGK’lı olduğunu, geçici iş göremezlik ödeneği alıp almadığı hususunun araştırılması gerektiğini, hesaplanacak tazminat tutarından müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini, tazminat miktarından hatır taşıması indiriminin yapılması gerektiğini, davacının avans talebinin de reddine karar verilmesi gerektiğini bildirip, maluliyet oranının tespiti için 12 ay dolmasının gerektiği göz önüne alınarak başvurunun reddine karar verilmesini, talebinin kabul edilmemesi halinde davacının yetkili bir hastaneye sevk edilmesine ve mevzuata uygun rapor aldırılmasına karar verilmesini, kazaya karışan tarafların kusur oranlarının tespiti amacıyla uzman bilirkişilerden kusur raporu alınmasına karar verilmesini, ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasını, geçici iş göremezlik talebinin teminat dışında kalması nedeniyle reddine karar verilmesini, davacıya SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespitine karar verilmesini, tazminat hesaplanmasına karar verilmesi halinde davacının müterafik kusuru (alkollü sürücünün aracına bile bile binme ve emniyet kemeri takmama) ve hatır taşıması nedeni ile tazminattan indirim sebebi yapılmasına karar verilmesini, avans faiz talebinin reddine karar verilmesini, huzurdaki davaya sebebiyet vermediğinden yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekili 08/11/2022 tarihli beyan dilekçesinde; davadan feragat ettiklerini beyan ederek, davanın feragat yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ise yine 02/11/2022 tarihli beyan dilekçesinde; feragatı kabul ettiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinden davadan feragate yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
HMK’nun 311/1. maddesinde “Feragat ve Kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur” hükmü dikkate alındığında, davacının açmış olduğu davasından feragat etmesi nedeniyle, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2021/19085 sayılı dosyasından arabulucuya 1.560,00-TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davadan feragat edildiği gözetilerek; davacı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE ,
2- Harçlar kanunu gereğince davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinden sonra vuku bulduğundan, maktu karar ve ilam harcının üçte ikisi olan 53,80-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 26,90 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-Taraflarca vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin talepleri doğrultusunda kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022
Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır