Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/517 E. 2023/415 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/517 Esas
KARAR NO : 2023/415

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2022
KARAR TARİHİ : 07/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin, davalı ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle bir kısım malların bedellerinin ödenmediğinden, davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü… Esas sayılı dosyası sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yaptığını, davalının süresi içerisinde borca ve tüm ferilere itiraz ederek, takibin durduğunu ifade ederek, itirazın iptali ile takibin devamını, Davalının %20’tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından açılan takip ve davanın usulsüz olduğunu, müvekkili firmanın alacaklı tarafa hiçbir borcu bulunmadığı gibi, müvekkili firmanın tüm işleriyle ilgilenen müdürünün usulsüz işlemlerinin tespit edilmesi ve müdürlük görevinin sonlandırılmasıyla nedeniyle, görevde olduğu sırada yapılan tüm işlemler şaibeli olduğundan tüm alacağın kesin ve net bir şekilde ispatlanması ve ortaya koyulması davacı tarafa düşen bir külfet olduğu, bahse konu firma müdürünün çıkartıldığında dair Ticaret Sicil Gazetesi ekte olup, bu dönemde yapılan hiçbir işlemin mahkeme denetiminden geçmeden hukuken ve vicdanen geçerliliğinden bahsedilmesi mümkün gözükmediğini ifade ederek, davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davacı taraf tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Arabuluculuk son tutanak örneği, e-fatura örnekleri, cari hesap tablosu, e- irsaliye örneklerinin dosyamız arasında olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 02/09/2022 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar verildiği, kararın taraflara tebliğ edildiği görülmüştür.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının UYAP sisteminden bir suretinin çıkartılarak dosya içerisine alınmış olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 09/11/2022 tarihli celsesinin 7 nolu ara kararı gereğince dosya üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 16/01/2022 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
1- Davacı Açısından:
Davacı ve davalı şirketin ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğine haiz olduğu, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle mali anlamda yine her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı fatura ve ödemelerden dolayı 69.208,28 TL alacağının işli olduğu, davacının 69.208,28 TL alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %15,75 oranından başlayacak değişen oranlardan faiz işletilmesi gerekeceğini,
2- Davalı Açısından:
Davalı şirketin ticari defterlerine davacı aleyhine ödeme olarak kayıt ettiği 30.12.2021 tarihli 9.186,53 TL tutarlı ödemeyi geçerli bir belge ile dosyaya sunması halinde, bu rakamın davacı alacağından mahsup edilmesi gerekir.
Davalı itirazına konu “..müvekkili firmanın tüm İşleriyle ilgilenen müdürünün usulsüz işlemlerinin tespit edilmesi ve müdürlük görevinin sonlandırılmasıyla nedeniyle, görevde olduğu sırada yapılan tüm işlemler şaibeli olduğundan tüm alacağın kesin ve net bir şekilde ispatlanması ve ortaya koyulması davacı tarafa düşen bir külfet olduğu..” hakkında karar merciinin sayın mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun bir örneğinin taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarını içerir 31/01/2023 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna beyan ve itirazlarını içerir 07/02/2023 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 13/02/2023 tarihli ara kararı ile taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 23/03/2023 tarihli ek raporunda sonuç ve özet olarak; taraf vekillerinin itirazlarının kök raporda herhangi bir değişiklik gerektirmediği yönünde ek rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Ek raporun bir örneğinin taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir 10/04/2023 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin ek rapora itirazlarını içerir 27/03/2023 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu, itiraz üzerine verilen karara göre yemin metnini bilahare sunacağını beyan ettiği görülmüştür.
Bunun üzerine mahkememizin 12/04/2023 tarihli ara kararı ile davacı vekiline yemin teklifinin hangi hususta olduğuna ilişkin beyanda bulunmak üzere 2 haftalık süre verildiği, ara kararının davalı vekilinin elektronik tebligat adresine 13/04/2023 tarihinde tebliğ edildiği, ancak süresi içerisinde beyanda bulunulmamış olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; faturadan kaynaklı cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya örneğinin tetkikinden; alacaklı…ANONİM ŞİRKETİ tarafından borçlu CADDE EMİLLİA GIDA SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ aleyhine 69.208,28 TL asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu tarafa tebliğ edildiği, borçlu şirket yetkilisi tarafından 06/07/2022 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görülmüştür.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Davaya konu alacağın taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak davacı tarafından davalıya düzenlenen faturalardan kaynaklı cari hesap alacağının tahsili talebine ilişkin olup, taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Taraflar arasında cari hesap benzeri açık hesap ilişkisi bulunduğu anlaşılmış olup, açık hesap ilişkisi; önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıkları bir ticari münasebet türü olup, taraflar arasındaki ticari faaliyetin 2021 yılında başladığı ve 2022 yılında sona erdiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi kök ve ek raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı ve davalı şirketin ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğine haiz olduğu, bu itibarla lehlerine delil vasfına haiz olduğu, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle mali anlamda yine her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı fatura ve ödemelerden dolayı 69.208,28 TL alacağının işli olduğu, davalı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre 2022 yılı takip tarihi itibariyle davacıya 60.021,75 TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu ve iki tarafın ticari defter kayıtlarının birbirini teyit ettiği, ancak tarafların defterlerindeki farkın davalı tarafından 30/12/2021 tarihinde davacıya 9.183,53 TL ‘Ödemeler’ açıklamalı mahsup fişinden kaynaklandığı, davalının borcuna karşılık olarak ödeme yapmış olduğunu iddia etse de, yapılan ödemeyi ispatlar mahiyette bir makbuz veya belge sunmamış olduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesi ile yemin deliline dayandığından yemine teklifinin hangi hususta olduğuna ilişkin olarak davalı vekiline süre verildiği, ancak verilen süre içerisinde de beyan sunmamış olduğu, buna göre; davalının takibe ve borca itirazının haksız olduğu kanaatine varıldığı, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla; bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü …Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacak likit olup, asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak … Dava Şartı Dosya No:.. sayılı dosyasından arabulucuya 1.560,00-TL tarife bedeli üzerinden kesilen Serbest Meslek Makbuzu doğrultusunda ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve davanın kabulüne karar verildiği gözetilerek; davalı aleyhine arabuluculuk giderlerinin yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KABULÜ ile,
1-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Asıl alacak likit olup, asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.727,61-TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 1.181,91-TL’nin mahsup edilerek eksik kalan 3.545,7‬0-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 2.928,61‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 11.073,32-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/06/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
80,70 TL BAŞVURMA HARCI 1.181,91 TL PEŞİN HARÇ
1.181,91 TL PEŞİN HARÇ + 3.545,7‬0‬ TL EKSİK HARÇ
166,00 TL TEBLİGAT ÜCRETİ 4.727,61 TL KARAR VE İLAM
+ 1.500,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ HARCI
2.928,61‬ TL TOPLAM