Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/513 E. 2022/740 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/513 Esas
KARAR NO : 2022/740
DAVA :Tasfiye
DAVA TARİHİ : 25/08/2022
KARAR TARİHİ : 01/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin davalı şirket olan Tasfiye Halinde … San. Tic. Ltd. Şti ‘nin ortaklarından olduğunu, davacı müvekkilinin şirketin kuruluşundan bu yana müvekkili ile kendisini hukuka aykırı yollarla tasfiye memuru olarak atatan şirket ortağı … ile ortak olduğunu, davacı ile davalı şirketin kuruluşu zamanında yapmış oldukları Şirket kuruluş sözleşmesinde yönetim kurulu olarak diğer ortak olan … yetkilendirilmiş ise de yönetimi tek başına yönettiği ve müvekkiline herhangi kar-zarar v.s gibi bilgilendirmelerin yapılmadığını, şirket kuruluş sözleşmesinin içeriğinde bulunan kar dağılımının, şirket sermayesine dair herhangi bir bilgi paylaşımında bulunulmadığı gibi şirket ortaklığından kaynaklanan alacaklarını da müvekkilinin alamadığını, daha sonra şirketin … tarafından tasfiyeye sokulduğunu yine usul ve yasada öngörülenlere aykırı olarak kendisini tasfiye memuru olarak atattıklarını, müvekkilinin şirketin ortağı olmasına rağmen tasfiye memuru seçilmesi konusunda herhangi bir iradesinin olmadığını, tasfiye memuru olarak atandıktan sonra da …’in sorumluluk ve görevlerini yerine getirmediğini, tasfiye sürecine dair de bilgi paylaşmadığını, paylaşmamaya da devam ettiğini, müvekkilinin haricen edindiği bilgiler doğrultusunda fason üretim yaptığını tespit ettiğini, bu üretimden gelen gelirin de şirket hesabına alınmadığını beyanlarla şirkete ait olan … seri nolu … marka kahve kavurma makinesi,… seri nolu … marka kahve taş ayırıcı, … seri nolu … marka kahve öğütücü, … seri nolu … marka filtre kahve öğütücüsüne yargılama süresince tedbir konulmasına, şirket ortağı olan müvekkilinin şirketteki hisselerinin zarar görmemesi için gerekli incelemelerin yapılmasına, işbu sebeple Şirketin kar ve zarar bilançolarının muhasebe kayıtlarının bilirkişilerce incelenerek tasfiyeye uygun olup olmadığı, uygunsa tasfiye sürecinin bağımsız bir kayyum atanarak onun tarafından yönetilmesine, açtıkları davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı/ borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Tasfiye halinde … ve Tasfiye Memuru vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle;davalı müvekkili ile davacının dava dışı ve aynı zamanda davacı tanığı olan … vasıtasıyla tanışmış olup birlikte şirket kurmak suretiyle iş yapmak üzere anlaştıklarını, şirketin pandemi nedeniyle ve diğer ekonomik koşullar sebebiyle beklenen büyümeyi yakalayamadığını ve gerek davalı müvekkili gerekse davacı tarafından alınan 15.04.2022 tarihli ve 2022/… sayılı ortaklar kurulu kararı ile şirketin tasfiyeye girmesi ve …’in tasfiye memuru olarak atanmasına oybirliği ile karar verildiğini, söz konusu kararın … Noterliği’nin 27 Nisan 2022 tarihli ve … sayılı yevmiyesi ile onaylanarak tescil ve ilan edildiğini, davacının, Tasfiye Halinde … San Tic. Ltd. Şti’nin çoğunluk pay sahibi olup dilediği zaman bilgi alma hakkını haiz olduğunu, davacı TTK’da yer alan haklarını kullanmaksızın doğrudan dava açmasının kötüniyetli bir davranış olup hukuken korunmasnın mümkün olmadığını, Davacının şirketin kuruluşundan bu yana şirketle herhangi bir şekilde ilgilenmediği ve faaliyetlerine karışmadığını, müvekilinin şirketin müdürü olması nedeniyle şirketin faaliyetlerine dair bilgileri davalı müvekkili ile gerek mail gerekse whatsapp üzerinden paylaştığını davalının her gün ilgili taşınmazda bitişik olan bölümde faaliyet gösterdiğinden şirketin faaliyetlerinden haberdar olunmadığı yönündeki iddianın yersiz ve temelsiz olduğunu, davacının amacının davalı şirket envanterinde yer alan kahve kavurma makinelerini kendisine devretmek olup bu amaç doğrultusunda hareket ettiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını beyanlarla haksız ve hukuka aykırı tedbir talebi ile davanın reddini, yargılama masrafı ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, davalı …’nin tasfiyesi talebine ilişkindir.
Davacı vekili 25/11/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini ve bu yönde karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalılar vekili de 01/12/2022 tarihli dilekçesiyle davacının davadan feragat etmiş olduğunu, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
HMK’nun 311/1.maddesi “Feragat ve Kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.”
Davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. Bu durumlar karşısında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harç peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığını,
3-Davacı tarafından yapılan 108,50.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır