Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/502 E. 2023/264 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/502 Esas
KARAR NO : 2023/264
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2022
KARAR TARİHİ : 11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması yargılaması neticesinde;
DAVA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;06/01/2022 tarihinde gerçekleşen işbu davaya konu kazada şüpheli şahıs, polis memurlarının veya ambulansın olay yerine gelmesini beklemeden kaçtığını, akabinde ise müvekkilinin hastaneye götürmek üzere olay yerine ambulans geldiğini ve müvekkilinin hastaneye kaldırıldığını, müvekkil beklenmedik bir şekilde gerçekleşen işbu kaza neticesinde ağır bir şekilde yaralanmış olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için beklense dahi olay yerine intikal eden polis memurlarınca yapılan detaylı inceleme ve araştırmada da herhangi bir görüntü kaydına veya tanığa rastlanılamamış olduğundan söz konusu bu durumun ve itiraza gerekçe gösterilen sebeplerin, mağdur olan müvekkile yükletilemeyecek hususlar olduğu apaçık ortada olduğunu, davaya konu kazaya dair herhangi bir kamera kaydı veya tanık olmaması, müvekkilin mağduriyetinin giderilmesine engel olacak nitelikte bir gerekçe olamayacağı gibi; hukuken de geçerli ve korunmaya değer bir gerekçe olmaktan çok uzak olduğunu, savcılık gerekli tüm araştırmaları yapmasına karşın gerek kamera kayıtlarının bulunmaması gerekse görgü tanıklarına ulaşılamaması neticesinde müvekkiline çarpan araç tespit edilemediğinden … CBS tarafından 2021/… Soruşturma Numaralı Daimi Arama Kararı çıkartıldığını, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan heyet raporunda da görüleceği üzere müvekkilimizde oluşan fiziki zararın, çarpma neticesinde oluştuğu tespit edildiğini, müvekkilinin işbu kaza neticesinde sağ omuz eklem hareket kısıtlılığı sorunu yaşadığını, erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik hükümlerine göre maluliyetinin %4 olduğu, çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerine göre maluliyetinin %7,3 olduğu, 120 gün süreyle geçici iş göremez durumda ve 30 gün süreyle başka birinin sürekli bakımına muhtaç olduğu, yaralanmasının ağırlık ölçüsü göz önüne alındığında SGK kapsamı dışında kalıp fatura edilemeyen tedavi giderlerinin takribi 2000-TL olacağı, hususunda mütala hazırlandığını, …, trafik kazasına neden olan ve Zorunlu Trafik Sigortası olmayan tarafın, üçüncü kişilere bedeni olarak verdiği ve trafik kazası tarihinde Hazine Müsteşarlığı’nın belirlediği teminat limitleri ile sınırlı olarak 14 Haziran 2007 tarih, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 üncü maddesinde sayılan durumlarda, … nezdinde oluşturulan … sorumlu olduğunu, müvekkilinin gerçekleşen trafik kazasında kusurunun olmadığı da tahkikat evrakıyla sabit olduğunu, davalı …na 03.08.2021 tarihinde işbu davaya konu zarar bakımından tarafımızca başvuruda bulunulduğunu ancak 04.08.2021 tarihinde verilen cevap yazısıyla taleplerinin reddedildiğini, sigorta şirketinin, yeni kusur oranları kapsamında yapılacak hesaplama sonrası, poliçe limitleri dahilinde kalan bakiye tutarı müvekkiline ödemesi gerektiğini, ödeme yapılmaması dolayısıyla, tarafımızca zorunlu dava şartı arabuluculuğa başvurulmuş ancak bu başvuru da anlaşamama ile sonuçlandığını, davalı sigorta şirketi tacir olduğundan hakkında ticari temerrüt faizi işletilerek hüküm verilmesi gerektiğini beyan ve gerekçelerle … ‘ın meydana gelen kaza neticesinde 1.000,00 TL tazminat talepli (fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik) davamızın (HMK 107. uyarınca belirsiz alacak davası) kabulü ile, bakiye tazminat tutarının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte sair yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte …’ndan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;Davacı yan huzurdaki dava öncesinde 25.08.2021 tarihinde, işbu dava ile aynı mahiyette aynı konuya ilişkin aynı talep ile sigorta tahkim komisyonu 2021.E … sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başvuru ikame ettiğini, Sigorta tahkim komisyonu 08.02.2022 tarih ve k-2022/ … sayılı ilamı ile; başvuran tarafından meydana geldiği iddia edilen 06.01.2021 tarihli trafik kazasının varlığına, kazaya karıştığı ileri sürülen ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusuruna ilişkin asgari bilgi ve belegelerin bulunmaması hususları gözetilerek başvuranın güncel ve somut bir hakkının varlığına ve davalının sorumlu olacağı kusur oranına yönelik asgari ispat yükümlülüğü yerine getirilemediğinden ispatlanmamış başvurunun “esastan reddine” karar verildiğini, bu kararın ardından başvuru sahibinin itirazları 01.04.2022 ve 2022-… sayılı ilamı ile, reddedilmiş olup, karar kesinleştiğini, HMK. 114.md uyarınca daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması bir dava şartı olduğunu, trafik kazasına sebebiyet verdiği iddia edilen plakası tespit edilemeyen aracın varlığının ve trafik kazasına plakası tespit edilemeyen aracın sebebiyet verdiğinin davacı tarafça ispatı gerektiğini kaza ile ilgili olarak dosya münderecatında bulunan belgelerin incelenmesinde, 06.01.2021 tarihinde meydana gelen kaza ile ilgili olarak, kaza gününde herhangi bir tutanak düzenlenmediği ve hiçbir mercie müracaatta bulunulmadığı görüldüğünü, kazadan 47 gün sonra … Polis Amirliğine yapılan müracaatta, … plakalı motosikleti ile seyir halindeyken ilgili mevkide plakasını hatırlamadığı aracın üzerine doğru geldiğini ve kendisine çarpması nedeniyle düşerek yaralandığını ve yaralanmasına sebep olan araç sürücüsünden şikayetçi olduğu görüldüğünü, olayla ilgili olarak düzenlenen 26.02.2021 tarihli tutanakta; “çevrede olay yerini gösteren herhangi bir güvenlik kamerası ve mobesenin olmadığı” belirtilmediğini, kazanın meydana gelmesinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın sebebiyet verdiğine dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığını, kimliği tespit edilemeyen araç sürücüsüne atfedilebilecek kusurun tespit edilmesi durumunda, anılan kusur oranında ancak olay tarihinde geçerli zorunlu mali sorumluluk sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere …nın sorumluluğuna karar verilmesi gerektiğini, dava konusu talebin belirsiz alacak olarak ileri sürülmesi imkanı bulunmadığını, kesinlikle davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafın geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri talebi geçmiş tarihli ve meydana gelen bir zarara ilişkin olup eğer bu yönde gerçek bir zarar mevcut ise belirtilen tarihlerde geçerli asgari ücret tutarlarına göre hesaplanması gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. ve 85. maddelerine uyarınca müvekkili kurumun üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan doğan maddi tazminat sorumluluğu, sigortalının kusurlu olması halinde teminat limit dahilinde söz konusu olduğunu, diğer bir anlatım ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, işletene ve dolayısıyla sigortacıya düşen bir sorumluluk da olmadığını, davacının kendi müracaatı ile almış olduğu maluliyet raporu hükme esas alınamayacağını, dosyaya sunulmuş olan 07.06.2022 tarihli rapor erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkındaki yönetmeliği’ne aykırı düzenlendiğini, Sigorta şirketine iletilmiş olan rapor incelendiğinde muayene formunun doldurulmadığı ve son 6 ay içinde çekilmiş fotoğrafının bulunmadığı görüleceğini, mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporu davacı tarafça kisisel müracaat sonucunda tek taraflı sunulan delillerle hazırlandıgından ve davalı tarafın delilleri nazara alınmadıgından somut olayın şartlarına göre sözkonusu sağlık kurul raporu hükme esas alınmaya yeterli olmadığını, 5684 sayılı yasanın 14. Maddesi ve … Yönetmeliği gereği … bedensel zararlardan sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, geçici bakıcı gideri tazminatı teminat kapsamında olmadığını, tedavi gideri tazminatı müvekkil kurumun sorumluluğu olmadığını, zarar gören üçüncü kişinin tedavisine başlanmasından sürekli sakatlık raporu alınıncaya kadar ortaya çıkan geçici bakıcı giderleri ve tedaviyle ilgili diğer giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır ve SGK tarafından karşılanması gerektiğini, davacı, meydana gelen kaza sonrası iyileşme sürecinde ortaya çıkmış olan, sürekli sakatlık raporunun alınmasından önce ihtiyaç duyulan geçici bakıcı ve tedavi giderleri tazminatını talep ettiğini, tedavi gideri talebi sigorta şirketine değil sgk’ya yöneltilmesi gerektiğini, davacının talep etmiş olduğu rapor ücreti ttk md. 1426 kapsamında makul gider olarak nitelendirilemeyeceğini, bu sebeple faturası dahi ibraz edilmeyen rapor ücreti talebinin reddini talep ettiklerini, 04.12.2021 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren yeni genel şartlar gereği hesaplamada %1,65 iskonto oranının esas alınması gerektiğini, yapılan değişiklik neticesinde, destekten yoksun kalma tazminatı ile sürekli sakatlık tazminatının hesaplanması 2918 sayılı Kanun’un 90. Madde hükmüyle düzenlenmiştir.2918 sayılı Kanun’un 90. Madde hükmü uyarınca TRH tablosunun kullanılması ve azami faiz oranı aşılmamak kaydıyla teknik faizin uygulanması gerektiğini, fiili olarak bir bakıcı tutulduğunun ispat edilmemiş olması nedeniyle bakıcı giderinin net ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa tutarını bildiren resmi yazının dosyaya sunulması gerektiğini, davacının sgk hizmet dökümü talep edilmeli ve geçici iş göremez olduğu sürede maaş alıp almadığı tespit edilmesi gerektiğini, almış olduğunun tespiti durumunda geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacının çalışıyor olması durumunda sgk hizmet dökümü temin edilerek kaza sonrasında kesintisiz olarak maaş almaya devam ettiğinin belirlenmesi durumunda geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddi gerektiğini, müvekkili kurum temerrüde düşmediği için faiz talebinin reddi gerektiği beyan ve gerekçelerle davanın reddini, yargılama masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… Hukuk Dairesi’nin 2022/… Esas 2022/… karar sayılı kararında “Dava, trafik kazası sonucu gerçekleşen ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Kesin hüküm, 6100 sayılı HMK’nın 114/I-i. maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiştir. Dava şartı olan kesin hüküm nedeni ile davanın reddi için iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. Somut olayda, davacıların, davaya konu trafik kazası nedeniyle, … Komisyonunda 23/09/2020 tarih 2020.E… sayılı başvuru ile destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunduğu, … sayılı karar ile de sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından bahisle başvurunun reddine karar verildiği, işbu karara yönelik itirazın da Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin … Karar sayılı kararı ile kesin olarak reddine karar verildiği görülmektedir. Hakem Heyetinin esasa girerek vermiş olduğu ilgili kararı, tarafları, konusu ve sebepleri aynı olduğundan işbu dosyada davacı ile davalı sigorta şirketi arasında kesin hüküm teşkil ettiğinden ötürü yazılı şekilde karar verilmiş olmasında usule aykırılık bulunmamaktadır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/… Esas – 2020/… Karar ve aynı daire 2015/… Esas – 2015/… Karar sayılı kararı ve benzer nitelikteki kararları) Bir an için belirsiz alacak olarak yapılan … başvurusunun kesin olarak verilmesinin usule aykırı, giderek Sigortacılık Yasasının 30/12. maddesi uyarınca kararın temyize tabi olduğu ve bu nedenle kesinleşmediği hususunun ileri sürülebileceği düşünülebilirse de; bu durumda da usul hükümlerine göre dava şartı teşkil eden derdestlik yönünden dahi davanın dinlenebilir olmadığı görülmektedir.” belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde 06/01/2021 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın çarpmasıyla davaya konu kazanın meydana geldiğinin, kaza neticesinde davacının yaralandığının ve maluliyet oluştuğunun, davacının olaya ilişkin şikayetçi olduğunun ve … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/… soruşturma sayılı dosyasında soruşturma başlatıldığının, araç sürücüsü ve plakası tespit edilemediğinden daimi arama kararı verildiğinin beyan edilerek maddi tazminat talepli bu davanın açıldığı, davacı tarafından aynı olaya, aynı trafik kazasına ilişkin olarak dosyamız davalısına karşı …nda 25/08/2021 tarih E… sayılı başvurusu ile sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, bakıcı gideri, tedavi masrafı ve rapor masrafı taleplerinde bulunulduğu, … nin 2021.E…, K-2022/… sayılı kararı ile kazaya sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen bir aracın neden olduğunun, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın kusurlu olduğunun, davacının davalıdan talepte bulunabileceğinin, davalının sorumlu olduğunun davacı tarafça yeterli delillerle ispat edilemediğinden başvurunun esastan reddine karar verildiği, karara yönelik davacı tarafından yapılan itirazın da … nin 10/04/2022 tarih … Karar sayılı kararı ile kesin olarak reddine karar verildiği, sigorta tahkim komisyonu ve itiraz hakem heyeti tarafından verilen bu ret kararları, usulen verilmiş ret kararı olmayıp, işin esasına girilerek verilmiş olduğundan hakem heyeti kararının bu dava yönünden maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmekte olup kesin hükmün de dava şartı olduğu dikkate alındığında davanın, dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(14). Fıkrası: “Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2022/… sayılı dosyasından arabulucu 2022/… ekte sunulan 1.560,00 TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek arabulucuk giderlerinin davalıdan alınarak davacıya yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 179,90-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 80,70-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 99,20-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T. göre hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 11.50 TL vekalet harcı yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır