Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/498 E. 2023/503 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/498 Esas
KARAR NO :2023/503

DAVA:Ticari Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi
DAVA TARİHİ:17/08/2022
KARAR TARİHİ:06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekilinin vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle: TTK 4381. maddesinde, “Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir” hükmünde ifade edildiği üzere bu hakkı kullanmak için gerekli ön şartlarının belirtilmiş bulunduğunu, müvekkillinin vekillerinin genel kurul öncesi … 7. Noterliği’ nden gönderdiği 08.04.2022 tarih ve … sayılı ihtarname ile ve genel kurulda özel denetçi tayini talep ettiği konularda bilgi talep ettiğini, ancak talebinin gereğinin yerine getirilemediğini, müvekkillerinin davalı şirket yönetiminden şirketin bu duruma nasıl getirildiği hakkında ihtarlar vasıtasıyla bilgi almaya çalışmışlarsa da maalesef bu bilgi alma ve inceleme çabalarının geçiştirildiğini ve gerçeğe aykırı düzenlenen finansal tablolar ile örtülmeye çalışıldığını, bu durumda doktrinin Özel Denetçi ataması için gerekli şartların oluştuğu konusunda fikir birliği içinde olduklarını, azınlığın ileri süreceği hususlara örnek olarak, “özen yükümünün ihlali, eşit işlem İlkesine aykırı davranma ve orantısallık ilkesi, çoğunluğun gücünü azınlığa karşı kötüye kullanması gibi yazılı olan ve olmayan hukuk normlarının ihlalinin de kast edildiğini, bunların dışında bilanço yapma kurallarına aykırı davranma” gibi çok önemli ve özel denetçi tayini için gerekli örnekler de verildiğini ve uygulandığını, özel denetçi tayini dışında bu ihlallerin incelenip ortaya konulmasının mümkün olamadığını, “bilanço yapma kurallarına aykırılık” konusunun tekrar ele alınarak özellikle irdelenmesinin gerektiğini, konunun şirketin bekası sorunu haline geldiğini, genel kurul tutanağına geçen azınlık temsilcileri yönetim temsilcisi ve bağımsız denetçinin beyanı ile ortaya çıkan belirsiz çelişkili ve TTK emirlerine açıkça aykırı durumun şirketin devamlılığını tehlikeye düşürdüğünü ve özel denetçi tayini suretiyle şirketin tabi olduğu düzen ve gerçeğe aykırı bilanço ve finansal tablolar hakkında yapılması gerekenlerin incelenmesi ve rapora bağlanmasının gerekli hale geldiğini, … Yapı İnşaat San. ve Tic. A.Ş’den verilen borcun karşılığı olarak İstanbul …’de bulunan 3 adet taşınmazın fahiş fiyatla alınarak örtülü fon transferi yapılıp yapılmadığı, bu işlem nedeniyle davalı şirketin zarar görüp görmediğinin denetlenmesinin zorunluğu olduğunu, davalı şirketin 30/04/2019 tarihli genel kurulunda, şirketin ana sözleşmesinin, “Maksat ve Mevzuu” ile ilgili 3. Maddesinin tadiline karar verildiğini, bu tadil kararı ile asıl faaliyet alanı “metal döküm” olan şirketin faaliyetlerine “ticari nitelikli gayrimenkul alım-satım” işlerinin eklendiğini, müvekkilleri tarafından bu ana sözleşme değişikliğine, şirketin kaynaklarının başka şirketlere aktarılması için kullanılacağından endişe edildiği için muhalefet edildiğini, mahkeme kararı ile BAM’ın tedbir kararına rağmen davalı şirket tarafından tekrar 11.11.2020 tarihinde yapılan bir genel kurul ile tekrar ana sözleşme değişikliği yapıldığını ve ardından da bu sefer hakkında özel denetçi atanması talep edilen …’deki arsaların satışının yapıldığını, Yönetim Kurulu başkanı … …’ ın, hakim ortağı olduğu … Yapı ve Ticaret A.Ş’nin gayrimenkullerini piyasa rayicinin oldukça üstünde rakamlarla davalı şirkete “satış” göstererek davalı şirketin gelirlerini örtülü fon transferi ile hakim ortak olduğu şirkete aktarmaya devam ettiğini ve müvekkilleri de dahil olmak üzere diğer ortakların haklarının ihlal edildiğini, davalı şirketin …’ de satın aldığı taşınmazlara ilişkin alınan değerleme raporunun müvekkilinin talebine rağmen paylaşılmamasının dürüst resim ilkesi gereğince özel denetçi atanmasını gerektirdiğini, …’deki taşınmazların satışı hakkında özel denetçi incelemesi yapılmasının dürüstlük kuralı gereğince de zaruri olduğunu, bağımsız denetçi raporuna göre davalı şirketin sadece 2021 yılında 139.503.585 TL kâr elde etmiş olmasına rağmen davalı şirketin geçmiş yıl kârlarının tamamının 120.670.450.-TL olarak gösterilmesinin, bu husustaki çelişkiye rağmen 2021 yılı kâr/zarar tablolarının müvekkili ile paylaşılmaması dikkate alınarak davalı şirketin geçmiş yıllar kâr/ zarar durumunun özel denetçi tarafından denetlenmesinin zorunlu olduğunu, şirket yönetiminin, şirketi ve pay sahiplerini düşürdükleri olumsuz durum hakkında bilinçli ve umursamaz olduklarını, yönetim kurulu faaliyet raporunda dahi bu umursamaz ve Kanuna aykırı davranmakta azimli davranışın belli edildiğini, ancak Özel Denetim ile gerçeği yansıtmaktan uzak bu bilançonun gerçek mahiyetinin ortaya çıkacağını, çeşitli Ticaret Mahkemelerince verilen kararlarda da şirketin finansal raporlarının gerçeğe aykırı hazırlanması, şirket ortaklarının maddi menfaatlerinin çeşitli yöntemlerle azaltılması sonucunu doğuran işlemlerle ilgili özel denetçi atanması talebinin kabul edildiğini, benzer yüzlerce emsal karardan da anlaşılacağı üzere azlık ortakların, azlık hakkı kapsamında, maddi menfaatlerini savunma, yönetim kurulunu sorgulama imkanının özel denetçi atanması ile mümkün olduğu gözetilerek kararların verildiğini, bu kapsamda taleplerinin kabulü ile belirli konularda özel denetçi atanmasına karar verilmesi gerektiğini, masraf ve vekalet ücretinin davalı şirkete yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle: davacıların TTK 438 gereği özel denetçi tayin taleplerinin; pay sahibi yönetim kurulu başkanı … …’ın oydan yoksun olmasına rağmen oy kullanması sonucu reddedildiğini, davacıların bir sermaye şirketi ve anonim şirket olan müvekkili şirkete daha fazla sermaye koyan ve mal varlığını riske atan pay sahibini etkisizleştirerek, ortaklığın genel kurulunda oluşacak olan iradenin çoğunluk ilkesine göre değil azınlık ilkesine göre oluşmasını istediğini, bu talebin menfaatler dengesini bozan azınlık haklarının korunması amacına hizmet etmeyen bir talep olduğunu, zira azınlığın korunmasına yönelik düzenlemelerin, şirket menfaati ve çoğunluk pay sahipleri aleyhine davranış serbestisi olarak değerlendirilemeyeceğini, davacıların kanun ve esas sözleşmeye aykırı taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, davacıların özel denetçi atanması talebinin kişisel iş ve dava niteliğinde olmadığını, TTK md. 436′ da özel denetim talebinin oylanmasında oydan yoksun olunduğuna ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığını, kıyas yolu ile oydan yoksunluk yaratarak müvekkili şirket ve müvekkili şirket yönetim kurulu üzerinde yasal şartları oluşmamasına rağmen özel denetim tehdidi oluşturmaya çalışıldığını, yapılan oylamanın TTK md 436′ ya, hazirun cetveline ve esas sözleşmeye uygun olarak gerçekleştirildiğini, özel denetime ilişkin olarak gündemde olmamasına rağmen 17 Mayıs 2022 tarihli genel kurul toplantısında muhalif pay sahipleri tarafından talep edildiğinden gündeme alınarak oylandığını ve karar verildiğini, davacıların oydan yoksunluğa ilişkin iddialarının haksız olduğunu, huzurdaki davada özel denetçi atanması talebine ilişkin usulü şartların oluşmadığını, davacıların dava dilekçesinde ileri sürdüğü talepleri incelendiğinde 17/05/2020 tarihli Genel Kurulda talep edilmeyen konulara ilişkin olarak da genel konularda Özel Denetçi talep edildiğini, davacılar tarafından … Denetçi incelemesine tabi tutulması istenen konu ve işlemlerin somut bir vakıa olmadığını, nitekim özel denetim hakkına ilişkin mülga Ticaret Kanunu’nun 348’inci maddesinin birinci fıkrasında, “Bazı muayyen hususların tetkik ve teftişi için lüzumu halinde” genel kurul tarafından özel denetçi atanabileceği düzenlemesine yer verildiğini, yürürlükte bulunan 438’inci madde ile 348’inci maddede yer alan hükümler karşılaştırıldığında “lüzumu halinde” yerine “pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde” ifadesi; “muayyen hususlar” yerine ise “belirli olaylar” ifadesinin yer aldığını, özel denetçi talebinin somut belirli vakıalara ilişkin olması ve pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerçekten gerekli olmasının gerektiğini, zira TTK 438. maddenin gerekçesinde de açıklandığı üzere, huzurdaki davanın ikame edilmesi için birinci maddi şartın, özel denetimin pay sahipliği haklarının, özellikle oy hakkının kullanımı yönünden gerekli olması gerektiğini, bu bağlantı ile şirket dışı menfaat sağlamak bir kararı önlemek veya taktik bir üstünlük elde etmek amacıyla talepte bulunarak özel denetim kurumunun kötüye kullanılmasının önlenmesinin amaçlandığını, davacıların aynı konularda genel kurul iptal davası açmış olması dolayısıyla huzurdaki davayı ikame etmekte hukuki bir yararlarının olmadığını, bu nedenlerle davanın reddinin gerektiğini, davacıların huzurdaki davada özel denetimle incelenerek açığa çıkarılmasını talep ettikleri asılsız iddiaların tümünün, …. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde … Esas no ile derdest genel kurul kararlarının iptaline ilişkin dava dosyasında inceleneceğini, zira bu yargılamada şirketin finansal tabloları, kar zarar tabloları bilirkişiler yardımı ile incelenecek ve bir raporun ortaya çıkacağını, davacıların bilgi edinemediklerini iddia ettikleri konularda öncelikli olarak bilgi edinme davası açmadıklarını, nitekim gerek müvekkili şirkete gerekse topluluk şirketlerine geçmiş mali yıllarda açmış oldukları özel denetçi tayini hakkındaki davalar özellikle bilgi edinme davası açmamış olmaları ve aynı konularda genel kurul iptal davası açmış olması dolayısıyla mahkemelerce bu davaların reddedildiğini, … Şirketler Topluluğu’nun ilk adımı … …, … ile …’nin babası olan … … tarafından 1961 yılında atıldığını, o günden bugüne … Ailesi fertlerinin mülkiyetinde ve yönetiminde olan “… Şirketler Topluluğu” bünyesindeki Şirketlerce, bugün döküm, gayrimenkul, enerji ve çimento,inşaat sektörlerinde faaliyet gösterdiğini, anılan şirketlerin bugün gelinen aşamada profesyonel yöneticileri ve tüm çalışanları ile birlikte gerek ulusal gerek uluslararası alanda bilinip tanınan, saygı gören, güvenilen ve istikrarlı yapılarından taviz vermeden memleketimize kalıcı hizmetler temin etme kararlılığı ve ciddiyeti içerisinde çalışan kuruluşlar olduğunu, müvekkili şirketin … Şirketler Topluluğu içinde yer almadığını, şirketler topluluğunun tanımının TTK m. 195 ve Ticaret Sicil Yönetmeliği’nde yapıldığını, … Şirketler Topluluğu’ nun esasında bir Aile Şirketi olduğunu, şirket Yönetim Kurulları ve Şirket Ortaklık Yapılarına İlişkin tablolar incelendiğinde bugüne kadar şirketlerin bir kısmında ya davacıların şahsen ya da yakınlarının yönetimde yer aldıklarını, özel denetiminin kurul değil “istisna” haline getirilmesi amaçlandığından özel denetçi atanmasının kanun koyucu tarafından “belli şartlara” bağlandığını, dolayısıyla özel denetçi atanması teklifinde bulunma hakkının sınırsız olmadığını, kanun koyucu tarafından ön görülen hukuki şartların sağlanması ve hukuki sürecin tamamlanmasının gerektiğini, davacıların … Yapı’dan borca karşılık olarak devralınan … taşınmazlarına, dağıtılacak kar oranına ve şirketin kâr zarar durumuna ilişkin tüm soruları pay sahipliği hakları kapsamında defaten cevaplandığı için bu konuda ayrıca özel denetim yapılması talebinin de hiçbir hukuki temelinin olmadığını, şirketin zarar edip etmediği hususunda kendilerine sunulan finansal tablolar, bağımsız denetim raporu tüm cevapları vermesine rağmen özel denetim yoluyla şirketin zarar edip etmediğinin tespitinin istenmesinde hukuki yararının bulunmadığını, davacıların her ne kadar belirli olay kapsamında özel denetçi taleplerinde iki ana başlık ve iki konudan bahsedilse de her iki konuda da cevap almak ya da inceletmek istedikleri hususun şirketin zarar edip etmediği olduğunu, bu taleplerini şirketin tüm finansal raporları ve tablolarını inceletmek suretiyle yaptırmak istemelerinin özel denetçi atanması koşullarına aykırı olduğunu, müvekkili şirket tarafından verilen yazılı cevabın, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun, pay sahibini yeterli derecede aydınlatan ve pay sahibinin haklarını bilinçli bir şekilde kullanabilmesine imkan veren bir cevap niteliğinde olduğunu, cevabi ihtarnamede, pay sahibinin tüm sorularına karşılık, net ve tatmin edici, gerçeği aynen yansıtan doğru, yalan ve aldatıcı olmayan, içerikli ve somut bilgilerden oluşacak şekilde cevaplar verildiğini, öte yandan yine davacının iddialarının aksine tıpkı davacı ihtarnamesine verilen cevaplarda olduğu gibi Genel Kurul’da yöneltilen sorulara da Yönetim Kurulu Başkanı … …’ ın kapsamlı açıklamalarla yanıt verdiğini, yine işbu cevap dilekçesi ekinde paylaşılan Genel Kurul Toplantı Tutanağı’ndan hesap verme ve dürüstlük ilkelerine uygun bir şekilde davacının tüm sorularının yanıtlandığını, davacıların dava dilekçesinde bilgi taleplerinin karşılanmadığına yönelik ileri sürdükleri işlemlerin tarafı olan“… Yapı İnşaat San Ve Tic. A.Ş.” de dahil olmak üzere tüm … Grup Şirketleri’nin peş peşe yapılan 2021 mali yılına ilişkin genel kurul toplantılarına katıldığını ve söz konusu şirketlerin ticari defter ve kayıtları genel kurul toplantılarından önce bilgi almak isteyen pay sahiplerinin incelemesi için hazır tutulduğunu, yönetim kurulu üyelerinin Finansal Gerçekleri olduğu gibi aktardığını, kanun ve ana sözleşmeyi ihlal etmediklerini, eşit işlem ilkesine aykırı davranma çoğunluğun gücünü azlığa karşı kötüye kullanma, bilanço yapma kurallarına aykırı davranma gibi davacıların ileri sürdüğü soyut iddiaları ile talep ettikleri Özel Denetçi tayini talebinin reddedilmesinin gerektiğini, özel denetçi tayini ile müvekkili şirketin tüm bilanço ve finansal tablolarının incelenmesi ve yapılması gerekenlerin rapora bağlanması gibi bir usulün hukukta bulunmadığını, topluluk şirketlerinden … Yapı San ve Tic. A.ş. ile müvekkili şirket arasındaki alacak borç ilişkilerinin tüm açıklığıyla finansal tablolara yansıtıldığını, topluluk şirketleri arasında kredi aktarımı ve borç ilişkilerinin yıllardır süregelen mutat işlemlerden olduğunu, müvekkili şirketin 35.815.565 milyon TL tutararında faiz geliri elde ettiğini, bu hususta davacılara ihtarnameler ve genel kurulda açıklama yapılmasının yanında bu husus bağlılık raporunda 11. Sayfa ve devamında tüm şeffaflığı ile açıklandığını, finansal yükü ve borçlanma maliyetini azaltmak, kaynakları en verimli şekilde kullanabilmek ve finansman imkânlarını artırabilmek amaçlarıyla, bir topluluk şirketinin diğer bir topluluk şirketine doğrudan doğruya borç vermek yahut aldığı krediyi aktarmak suretiyle kaynak sağlaması ve/veya onun lehine ayni yahut kişisel teminatlar göstermesi, hemen hemen tüm şirketler topluluklarında çok sık yapılan bir uygulama olduğunu, davacılar tarafından bu işlemlerin “kaynak aktarımı” ya da “örtülü kazanç aktarımı” olarak nitelenmesinin de kötü niyetli olduğunu, davacılar tarafından müvekkili şirketin yönetim kurulu üyeleri hakkında, … taşınmazlarının devrinin de konu edildiği “sorumluluk davası”nın … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyası ile ikame edilmiş olup, dosyanın henüz derdest olduğunu, müvekkili şirketin 11/11/2020 tarihli genel kurulunda alınan esas sözleşme değişikliğine karşı … ATM’ nin … Esas sayılı genel kurul iptal davasına ilişkin rapor sunulduğunu, …’deki taşınmazların müvekkili şirkete devrinin kanuna ve usule uygun gerçekleştirilmiş olup topluluk şirketleri arasında bu tür işlemlerin yapılmasında herhangi bir hukuka aykırılığın söz konusu olmadığını, İstanbul-…’deki gayrimenkullerin ekspertiz bedellerine uygun olarak devralınmış olup fahiş bedel iddialarının asılsız olduğunu, 30.04.2019 tarihli esas sözleşme değişikliğinden sonra müvekkili şirketin esas sözleşmesinin 11.11.2020 tarihli genel kurulda alınan kararla değiştirilmesinde davacıların iddialarının aksine bir art niyetinin bulunmadığını, müvekkili şirketin geçmiş yıl karlarının tamamının dağıtılmasına karar verilmiş olup pay sahiplerinden saklanan ya da gizlenen bir miktar olmasının imkansız olduğunu, müvekkili şirketin geçmiş yıllar kar/zarar durumunun özel denetçi tarafından denetlenmesi talebinin genel kuruldaki talepleri ile örtüşmediğini, bu nedenlerle reddedilmesi gerektiğini, davacıların dava dilekçesinde her ne kadar genel geçer ifadeler ile müvekkili şirketin ve pay sahiplerinin zarara uğradığını iddia etmişse de esasen yukarıdaki bölümlerde kapsamlı biçimde izah ettikleri üzere ortada davacılar tarafından ortaya atılmış bir kurgudan başka bir durumun bulunmadığını, somut olarak nasıl bir zarar uğranıldığını dahi ortaya koyamadıklarını, ortada mevcut bir zarar yokken ve bu husus ispatlanamamışken müvekkili şirkete özel denetçi tayin edilemeyeceğini, açıklanan nedenler ile öncelikle davacının işbu davada asılsız iddia ve ithamlara dayanan hukuki temelden yoksun taleplerinin iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve çelişkili davranış teşkil ettiğine ilişkin beyan ve delillerin dikkate alınmasını ve mahkeme tarafından yapılacak yargılama neticesinde haksız, yersiz, dayanaksız ve hukuki temelden yoksun olan bu davanın reddine, bilgi alma hakkı karşılanmadığından özel denetçi atanması talebinde bulunulmuş olup TTK madde 437/5 gereğince davacılar tarafından bu yönde süresinde mahkemeye başvuru yapılmadığından özel denetçi talebinin reddine, ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E nou dosyasında da 17.05.2022 tarihli genel kurulun iptali istemli davanın açıldığı ve anılan mahkemece yapılan yargılama sonucunda huzurdaki davaya konu edilen hususların aydınlanacağı açık olduğundan davacının daha önceden dava konusu yaptığı hususlarla ilgili özel denetçi atanması isteminde bulunamayacağından davasının reddine, 17.05.2022 tarihli Genel Kurul Tutanağı’nda ve davacıların özel denetçi taleplerinde yer almayan ve oylanmayan ancak huzurdaki dava ile özel denetime konu edilmesi istenen; şirket finansallarının tümüyle incelenmesi, … taşınmazlarının devri, şirketin geçmiş yıllar kar/zarar tablolarının incelenmesi gibi bunlar ve bunlar dışında genel kuruldaki taleplerini aşan talepleri bu davada kapsam dışında olduğundan reddine ve yargılamanın 17.05.2022 tarihli Genel Kurul Tutanağında yer alan talepler bakımından değerlendirilerek reddine, özel denetçi atanması için gerekli şartlar bulunmadığından asılsız ve afaki bir kurgu ile açılan haksız davanın usul ve esas yönünden reddine, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava TTK 438. Maddesine dayalı denetçi tayini istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, …. ATM’nin … E. … K., …. ATM’nin … E., …. ATM’nin … E., … K., …. ATM’nin … E., …. ATM’nin … E., …. ATM’nin … E., …. ATM’nin … E., sayılı dosyaları, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’ nün yazı cevabı ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’ ne müzekkere yazılarak, davalı … Döküm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin sicil dosyası ile 17/05/2022 tarihli genel kurul toplantı tutanağı ve hazirun cetvelinin mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, yazı cevabı dosyamız içerisinde mevcuttur.
Davalı … Döküm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne müzekkere yazılarak, 17/05/2022 genel kurul tarihi itibariyle gerekse dava tarihi itibariyle pay defterinin onaylı bir örneğinin mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
…. ATM’nin … E. … K. Sayılı dosyasının celp edilerek yapılan incelemesinde, davacılar …, … tarafından … Holding Anonim Şirketi aleyhine Ticari Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi talepli dava açıldığı, davacı vekilinin dava dilekçesi ile gerçeği yansıtmayan ve ihtiva ettikleri gerçek dışılıklar Şirketin bekası bakımından ciddi bir olumsuzluk taşıyan faaliyet raporu ile bilanço ve diğer finansal raporların, alınabilecek olup da alınmamış tedbirlerin irdelenmesi için Şirkete “Özel Denetçi” tayin edilmesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece verilen 30/05/2019 tarihli … E. … K. Sayılı karar ile ”davanın reddine” karar verildiği anlaşılmıştır.
…. ATM’nin … E., … K. Sayılı dosyasının celp edilerek yapılan incelemesinde, davacılar …, … tarafından, … Döküm San. Ve Tic. Aş aleyhine, Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesine ilişkin dava açıldığı, davacı vekilinin dava dilekçesi ile, davalı şirketin 05/05/2020 tarihinde yapılan Genel Kurul Toplantısında alınan kararlara ilişkin tutanağa dercedilen muhalefet beyan ve şerhleri doğrultusunda mahkemece TTK 438. vd. Maddeleri uyarınca Özel Denetçi atanmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, 03/12/2020 tarihli ve … K. Sayılı karar ile ”davanın reddine” karar verildiği anlaşılmıştır.
…. ATM’nin … E. Sayılı dosyasının celp edilerek yapılan incelemesinde, davacılar …, … tarafından, davalı … Döküm San. Ve Tic. Aş aleyhine, (Genel Kurul Kararının İptali) dava açıldığı, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/416 Esas 2020/455 Karar Sayılı Dosyası ile birleştirildiği, birleşen davada davacı … tarafından, davalı … Döküm San. Ve Tic. Aş aleyhine, (Genel Kurul Kararının İptali) dava açıldığı, mahkemece … esas 2022/100 K. Sayılı karar ile, ”Asıl davanın kabulü ve birleşen davanın kısmen kabulü ile; davalı şirketin 05/05/2020 tarihli genel kurulunda alınan 3, 4 ve 6 nolu kararların iptaline, birleşen davada; 2 nolu gündem maddesi ile ilgili iptal talebinin ve Mahkemece Genel Kurulun yerine geçerek karar alınamayacağından, davacıların yeni yönetim kurulu seçilmesine ilişkin ve Şirket yönetim kurulu sorumluluk davası açılmasına ilişkin kararın alınmış sayıldığının tespiti taleplerinin reddine, ” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
…. ATM’nin … E. sayılı dosyasının celp edilerek yapılan incelemesinde, davacılar … tarafından davalı … Döküm San. Ve Tic. Aş aleyhine, Ticari Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi talepli dava açıldığı, dosyanın 26/11/2020 tarihinde karara çıktığı, mahkemece 2020/541 karar sayılı karar ile davanın reddine kararı verildiği, kararın 07/07/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
…. ATM’nin … E. Sayılı dosyasının celp edilerek yapılan incelemesinde, davacı … tarafından davalı … Yapı İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi aleyhine Denetçi Tayini talepli dava açıldığı, dosyanın 05/11/2020 tarihinde karara çıktığı, mahkemece … karar sayılı karar ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
…. ATM’nin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek yapılan incelemesinde, davacılar …, … tarafından davalı … Döküm San. Ve Tic. Aş aleyhine Genel Kurul Kararının İptali istemli dava açıldığı, davacı vekilinin dava dilekçesi ile, davalı şirketin erteleme nedeniyle 17/05/2022 tarihinde yapılan 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında müvekkillerinin itiraz ve muhalefetine rağmen genel kurul tarafından oy çokluğu ile alınan, gündemin 3.maddesi uyarınca , kananu aykırı olarak düzenlenen 2021 yılı şirket bilançosu ve kar zarar hesaplarının oy çokluğu ile onaylanması kararının, gündemin 4.maddesi uyarınca, yönetim kurulu üyelerinden … Holding Aş ve …Üretim Aş’nin oy çokluğu ile ibrası karınının, gündemin 5.maddesi uyarınca, kar dağıtımı ile kar dağıtım tarihlerinin 2022 yılı içinde yönetim kurulu tarafnıdan belirlenmesi hususunda yetki verilmesi kararının, gündemin 6. Maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerinin şirket konusu işlerle iştigal etmelerine müsaade edilmesi kararının TTK 447 maddesi uyarınca butlanının tespitine veya istemin kabulü halinde TTK 445 ve devamı maddeleri uyarınca iptalini talep ettiği ayrıca 17/05/2022 tarihli genel kurul kararlarının TTK 449 maddesi gereğince yürütmenin geri bırakılması hususunda ihtiyati tedbir talep ettiği, dosyanın 14/10/2022 tarihinde karara çıktığı, mahkemece … esas … karar sayılı kararı ile, ” Mahkememize ait … esas sayılı dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesine ait … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, ” şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … sayılı dosyasının celp edilerek yapılan incelemesinde asıl davada davacıların, …, … , davalıların … Döküm Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi birleşen ….ATM.nin … esas sayılı davasında; davacıların …, Davalının … Döküm Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi davanın konusunun, Genel Kurul Kararının İptali İstemi olduğu, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, ” 1-Davalı şirketin 30/04/2019 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısında (a) 4 numaralı gündem maddesi ile … …’ın ibra edilmemesi dışındaki diğer yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine, (b) 5 numaralı gündem maddesi ile davalı şirket yönetim kurulu başkanına ödenen ücretin artırılmasına ve prim ödenmesine, (c) 6 numaralı gündem maddesi ile şirket ana sözleşmesinin 3.maddesinin tadil edilmesine ve(d) 7 numaralı gündem maddesi ile alınan karardan … …’a TTK.nın 395.ve 396.maddeleri gereğince davalı şirket konusu işlerle iştigal etmesine izin verilmesi kısmına, İlişkin alınan kararların ayrı ayrı iptallerine, 2-İptaline karar verilen 5 ve 7 numaralı gündem maddelerinin iptal edilen kısımlarının yürütülmelerinin TTK.nın 449.maddesi gereğince geri bırakılmasına, 6 numaralı gündem maddesi ile alınan karar hakkında İstanbul BAM. 13.Hukuk Dairesi’nce verilen yürütülmesinin geri bırakılması kararı ayakta olduğundan ve HMK.nın 397.maddesi gereğince aksine karar verilinceye ve hüküm kesinleşinceye kadar devam edeceğinden bu karara ilişkin yürütülmenin geri bırakılması konusunda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, asıl ve birleşen davalar yönünden fazlaya ilişkin istemlerin ayrı ayrı reddine,” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … sayılı dosyasının celp edilerek yapılan incelemesinde, davacılar …, … tarafından, davalı … Döküm San. Ve Tic. Aş aleyhine, (Özel Denetçi Tayini) dava açıldığı, dosyanın 15/03/2019 tarihinde karara çıktığı, mahkemece … sayılı kararı ile ”Davanın KISMEN KABULÜ ile, 26.06.2018 tarihinde yapılan 2018 yılı Olağanüstü ( ertelenen) Genel Kurul Toplantı Tutanağında görüşülen (ve İstanbul Ticaret Sicilinin … sicil numarasında kayıtlı bulunan) Davalı şirketin finansal tabloları ve … Denetim ve SMMM A.Ş. nin denetim raporuna dayanak teşkil eden ticari defter ve belgeler üzerinde: 1-4.653,642 TL ‘ lik yekün teşkil eden seyahat giderlerinin, 2- … Holding A.Ş. den alınan 5.121.579 TL lik destek hizmet bedelinin, 3- 4.179.007 TL’lik “diğer genel yönetim giderlerinin”, 1.769.646 TL’lik diğer pazarlama giderlerinin, 5.178.218 TL tutarlı yönetim kurulunun seyahat giderlerinin, İlişkili taraf açıklamalı diğer başlığı altında beyan edilmiş 3.005.611 TL tutarlı harcama kalemlerinin alt detay, kırımlı liste ve dayanaklarının incelenebilmesi açısından TTK 439. maddedeki şartlar mevcut olmakla TTK 440. madde uyarınca yukarda maddeler halinde bildirilen konu ve işlemelerle sınırlı olmak kaydıyla ve TTK 441. maddedeki çalışma usulüne riayet edilmesi gerekliliğine uygun denetim gerçekleştirilmek üzere davalı şirkete Prof. Dr. …’İN özel denetçi sıfatı ile ATANMASINA, İncelemenin, tüm ilgili belge ve kayıtların incelemeye hazır edilmesinden itibaren en geç iki ay içerisinde tamamlanmasına, İncelenecek kayıtların fazlalığı, çalışma yapılması muhtemel iş günü sayısı, verilen görev gereği incelenecek dayanak belgelerin olası miktarı gözetilerek takdiren 10.000,00 TL ücret tayin ve takdirine, davacı yanca bu giderin karşılanmasına, Davacı yan aynı zamanda dava dışı … Yapı A.Ş. nin ortağı olmakla; bu şirket lehine kullanılan kredi ve detayları ile teminatları bu sıfatı ile bilebilecek durumda olmakla, kullanılan kredi ve detay ve teminatlarına yönelik sair özel denetçi tayini istemi yerinde görülmediğinden REDDİNE,” şeklinde hüküm kurulduğu, kararın 18/04/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bilgi alma ve inceleme hakkı başlıklı TTK 437. Maddesinde”(1) Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir.(2) Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, 200 üncü madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz.(3) Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir.(4) Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir.(5) Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir.(6) Bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz.” denilmektedir.
Özel denetim isteme hakkı genel kurulun kabulü başlıklı TTK 438. Maddesinde “(1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.(2) Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.” denilmektedir.
Genel kurulun reddi başlıklı TTK 439. Maddesinde “(1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.(2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.” denilmektedir.
Denetçi isteminin kabul edilebilmesi için TTK 438. Maddesine göre daha önceden bilgi alma ve/veya inceleme hakkının kullanılmış olması gerekmektedir.
Bilgi alma ve inceleme hakkı TTK 437. Maddesinde düzenlenmiş olup bilgi alma hakkının genel kurulda kullanılması gerekmektedir. TTK 437/5 nolu fıkrada bilgi alma veya inceleme hakkı cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibinin reddi izleyen 10 gün içeresinde diğer hallerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret mahkemesine başvurulabileceği yer almakta olup başvurunun basit yargılama usulüne göre inceleneceği mahkeme kararı ile bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatının ve şeklinin yer alacağının düzenlendiği görülmektedir.
Davacı tarafça genel kurulda bilgi alma hakkı kullanılmış olup davalı tarafça bir kısım hususlarda bilgi verildiği ancak davacı tarafın verilen bilginin yeterli olmadığını bazı konularda ise bilgi verilmediğini iddia etmektedir. TTK 437/5 maddesine göre bilgi alma talebi reddedilen ya da yeteri kadar bilgi verilmeyen davacının bilgi alma hakkını kullanmak için dava açması gerekmektedir. Açılan dava sonucunda da elde edilen bilginin yeterli olmadığı iddiasında ise bu defa TTK 438. Maddesine göre denetçi tayini istenmesi mümkündür. Pay sahibinin bilgi alma hakkının bittiği yerde özel denetçilerin görevinin başlaması gerekmektedir. Bilgi alma hakkına ilişkin TTK 437.maddesinde düzenlenen hususların tamamı yerine getirilmeden TTK 438. Maddede düzenlenen denetçi tayininin talep edilmesi mümkün değildir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 2013/6647 Esas 2013/12004 Karar nolu 10/06/2013 tarihli kararı ve bu kararı emsal kabul eden …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … esas, … karar sayılı kararındaki gerekçeler de göz önüne alınarak davacı tarafından 17/05/2022 tarihinde düzenlenen genel kurulda alınan gündemin 3. Maddesi uyarınca alınan 2021 yılına ait bilanço ve kar/zarar hesaplarını onaylanmasına ilişkin karar, gündemin 4. Maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerinin ibrası kararı, gündemin 5. Maddesi uyarınca alınan karar hakkında iptal ya da butlanına karar verilmesi için …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla da dava açtığı, açılan davanın aynı mahkemenin … esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, iş bu davamızda ileri sürülen hususların açılan genel kurul kararlarını iptal/butlanı davasında tartışılacağından davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığından davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıkalanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Harç peşin alınmış olmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde TTK md 440/2 uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 06/07/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır