Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/490 esas
KARAR NO:2023/486
DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/08/2022
KARAR TARİHİ:22/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle: müvekkillinin uzun yıllardır Almanya’ da çalışmakta ve yaşamakta olduğunu, elde ettiği kazanımları ile Türkiye ‘ de gayrimenkul yatırımı yaptığını, maddi durumu iyi olması nedeni ile öz kardeşi olan davalının oturması için … ilçesinde bir daire almış ve yine bu davalının çocuklarına ait tüm eğitim giderlerinin karşılandığını, müvekkili belli bir süre sonra Türkiye ‘ ye dönmüş ve … ilinde bulunan yaklaşık 4.500 m2 büyüklüğündeki arsasını satmaya karar verdiğini, müvekkilinin bu kararından davalı ve davalının çocukları haberdar olduğunu, müvekkilinin bahsi geçen arsanın satılması için o bölgede emlak işi yapan … … isimli şahıs ile anlaştıklarını, devamında internet üzerinden söz konusu dairenin satışı için ilan verildiğini, davalı ve iki oğlunun, internet üzerindeki satıştan haberleri olduğu için müvekkiline ve emlakçı … … isimli şahısa tuzak kurduklarını, davalı ve davalının çocukları mafya ile anlaşarak müşteri gibi hareket etmiş ve emlakçı … ile telefon görüşmesi yaparak söz konusu arsayı almak için görüşme yapacaklarmış gibi müvekkilini ve emlakçı … … isimli şahsı … …’ da bir yere davet ettiklerini, müvekkili ve emlakçı … ‘ ın 23 Aralık 2016 Cuma günü birlikte müşteri zannettikleri mafyanın kendilerini davet ettiği yere gittiklerini, …’ da bulunan ‘…’ isimli marketin yanında bulunan binaya girdiklerinde, kendilerini mafyanın karşıladığını, önce emlakçı … …’ u dışarı çıkartarak müvekkili ile özel konuşacaklarını, daha sonrasında müvekkilini içeri süreklediklerini, müvekkilinin mafya ile anlaşan davalı kardeşi ve kardeşinin çocuklarının da içeri girdiklerini, müvekkilinin maruz kaldığı yağma fiilinden sonra hastaneye ve oradan da … Polis Karakolu’ na gidip şikayetçi olduğunu, polislerin müvekkilini de yanlarına alarak müvekkilinin doktor kardeşi …’ in kaynarcadaki evine gittiklerini, …’ in, polislere ve müvekkiline yalvararak bu konunun kapatılmasını, aile içinde halledeceğini, avukata sorduğunu ve cezasının 36 yıl ile başladığını, imzalatılan senetleri … …’ den alıp iade edeceğini belirttiğini, müvekkilinin ise İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’ na kayıtlı … Soruşturma sayılı dosyası üzerinden şikayette bulunduğu, …. Ağır Ceza Mahkemesi’ ne kayıtlı … Esas sayılı dava dosyası üzerinden davalının da içerisinde bulunduğu sanıklar hakkında kamu davası yürütüldüğünü ancak sanıklar hakkında beraat kararı verildiğini, müvekkilinin maruz kaldığı yağma eyleminden sonra senetler henüz icra takibine konulmadan önce vekili aracılığıyla …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne kayıtlı … Esas sayılı dava dosyasından senetlerin iptalleri için davası açıldığını, ilk derece mahkemesinin de vekilin beyanı üzerine davayı feragat sebebiyle reddettiğini, bu karara karşı kanun yollarına başvuru yapılmadığını ve ilk derece mahkemesinde kesinleştiğini, bu aşamada …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne kayıtlı … Esas sayılı dava dosyasında devam ettiğini, … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin, … Esas sayılı dava dosyasının derdestlik gerekçesiyle reddedildiğini, derdestliğe gerekçe gösterilen dosyanın ise, … Esas sayılı dava dosyası olduğunu, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne kayıtlı … Esas sayılı dava dosyasından verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunduklarını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’ nin 2019/1134 Esas sayılı dosyası üzerinden istinaf başvurularının değerlendirildiğini ve ilk derece mahkemesinin kararının kaldırıldığını ve feragat nedeniyle davanın reddi gerektiğini, taraflarınca bu sefer İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ nin kararına karşı Temyiz kanun yoluna başvurulduğunu, temyiz başvurusunu kabul eden Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin, 2020/5047 Esas sayılı dosya üzerinden yaptığı incelemede, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğunu ve derdestlikten dolayı davanın reddedilmesi kararının yerinde olduğunu belirttiğini ve Bölge Adliye Mahkemesinin kararının kaldırıldığını, Yargıtay’ ın bozma kararı üzerine dosyanın tekrar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’ ne geldiğini, Yargıtay 16. Hukuk Dairesi’ nin 2021/1473 Esas sayılı dosya üzerinden verdiği karar ile Yargıtay’ ın bozma kararına uyduğunu ve kararın kesinleştiğini, davaya konu senetlerin davalı tarafça icra takibine konulduğunu, davalının 1.500,000 TL ve 500.000 TL meblağlı senetleri …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine koyduğunu, yine 250.000 TL ve 250.000 TL olan iki farklı senedi de …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas Sayılı dosyası üzerinden icra takibine konu yapıldığını, anılan takip dosyalarından …. İcra Müdürlüğü’ne kayıtlı … Esas sayılı takip dosyasında 2 adet senet icra takibine dayanak yapıldığını, bu iki senedin dava konusunu oluşturduğunu, söz konusu dosyanın halen derdest olup Yargıtay aşamasında olduğunu, ilk derece mahkemesinin senetleri müvekkiline zorla imzalatıldığını kabul ettiğini, …. Ağır Ceza Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dava dosyası içerisinde bulunan HTS kayıtları ve kamera kayıtlarının içeriği incelendiğinde; 23.12.2016 günü saat 14.21:51 de müvekkilinin beyanında geçen ve ismini …, … ve … … olarak bildiği şahsın kamera açısına girdiğini ve bu şahısların bahsi geçen ofise girdiğini, daha sonra 14.22.06 da da müvekkili ile yanındaki … … isimli emlakçının kamera açısına girdiğini, daha sonrasında da 14:27:35 te ise davalı … ve çocukları … … ile … …’ in kamera açısına girerek bahsi geçen ofise girdikleri tespitinin yapıldığını, kamera kaydından açıkça anlaşıldığı üzere, ceza dosyası kapsamındaki sanıklar ile müvekkilinin aynı dakikalar içerisinde bahsi geçen ofise girdiklerini, suça konu olayın gerçekleştiğini ve ofisin bulunduğu yer İstanbul Anadolu Yakası’nda bulunan … ilçesinin olduğunu, davalı-sanık … ile çocukları … ve … … ise İstanbul Avrupa Yakası’nda bulunan Bahçelievler ilçesinde ikamet ettiklerini, davalı … ve çocukları … ile … … ceza yargılamasındaki ifadelerinde, tesadüfen … ile bahsi geçen kahvehanede karşılaştıklarını belirtseler de bu ifadelerin tamamen uydurma ve hayatın olağan akışına aykırı ifadeler olduğunu, müvekkilinin 74 yaşında ve çeşitli hastalıkları bulunan bir şahıs olduğunu, tanık …’ ı arayan birisinin satılık villaya talip olduğunu belirtip onları …’ te bilmedikleri bir kahvehaneye davet ettiğini, bu kahvehanenin sahibi ve işleteninin … … olduğunu, …’ların Türkiye’ deki önemli ve güçlü bir mafya grubu olduğunu, müvekkiline zorla senetler üzerine imza attırıldığını, …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17.12.2020 tarihli gerekçeli kararı incelendiğinde, aslında mahkeme tarafından da bir tehdit sonucunda söz konusu senetlerin katılandan zorla alındığı kabul edildiğini, ancak tehditin yoğun olmadığı gerekçesi ile sanıklar hakkında beraat kararı verildiğini, mahkemenin bu değerlendirmesinin somut olay ve müvekkilinin kişisel durumu göz önünde bulundurulmadan yapıldığı için hukuka uygun bir değerlendirme olmadığını, müvekkiline uygulanan tehdit müvekkilinin kişisel durumu ve somut olayın özellikleri (74 yaşında olması ve çeşitli hastalıklarının bulunması, kendisini tehdit eden sayısının 5 kişi olması, olayın geçtiği yerin sahibi ve işletenin Türkiye’nin önemli bir mafya gurubu … ailesinden birisine ait olması, müvekkilimin başına silah dayanmış olması vb) değerlendirildiğinde yoğun bir tehdit olduğunu, İlk derece mahkemesi olan …. Ağır Ceza Mahkemesi, beraat kararının gerekçesinde, tehdit boyutuna varmayacak derecede bir tartışma neticesinde katılanın söz konusu senetleri imzalayıp sanıklara verdiğinin ifade edildiğini, mahkemenin bu gerekçesinin kesinlikle yerinde olmayıp mafya ile organize olup insanlardan zorla senet alınması fiillerini meşrulaştıracağını, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne kayıtlı … Esas sayılı dava dosyasının 25.10.2017 tarihli duruşmasında, davacının kendilerinden önceki vekilinin duruşmada şu beyanda bulunduğunu, söz konusu beyan incelendiğinde vekilin açıkça diğer davalılarının devam edeceğini belirtip feragate bir kayıt koyduğunu, somut olayda ikinci derdest bir davanın devam ederken davadan feragat etmelerinin mümkün olmadığını ifade ederek ihtiyati tedbir kararı verilerek …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyalarının tedbiren durdurulmasını, …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasındaki 250.000 bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davayı yükletilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafından dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. (yeni esas …) dosyası ve …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı yönünden borçlu olunmadığının tespitini talep etmiş ve harç ödeyerek işbu haksız davayı ikame ettiklerini, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. dosyasındaki ve …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. (yeni esas …) dosyasındaki senetlerin ana para toplamı 2.500.000,00 TL (ikibuçukmilyontürklirası) olup davacı tarafın harç ödemek suretiyle dava açtığı dikkate alındığında yatırılan harcın eksik olduğunu, Asliye Ticaret Mahkemesi huzurunda görülen davalarda dava şartı zorunlu arabuluculuk faaliyetinin dava açılmadan önce yerine getirilmesinin kanunun emredici hükmü olduğunu, işbu haksız dava açılmadan evvel dava şartı arabuluculuk faaliyeti yerine getirilmediğini, bu yönüyle de davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … E. Sayılı dosyası ile yine …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … E. Sayılı dosyalarında görülen davaların işbu dava ile bir ilgisi olmadığı izlenimi vererek mahkemeyi yanıltmaya çalıştıklarını, davalının hakkını istemesi üzerine davalı …’in yıllar önce parasını ödeyerek satın aldığı ama davacı adına kayıtlı olan Bağcılardaki evini … Yolu İle damadı …’na satış göstererek … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin … E. Dosyası ile 12.10.2016 tarihinde tahliye davası açıldığını, tarafların 23.12.2016 tarihinde kendi aralarında sözleşme akdedildiğini, davacının anlaşma gereğince …’da davalının ikamet ettiği daireyi, … İş Merkezi’nin 3. Katını …’da bulunan 4300 metrekare arsayı devretmeyi, ek olarak 250.000 TL nakit ödemeyi, ekte bulunan senetlerin bu sözleşmeye istinaden düzenlendiğini kabul ederek imzaladığını, davacının sözleşme eki olan senetlerin (4 adet) sözleşmede yer alan 500.000 TL bedelli senedi …’da bulunan 4300 metrekare arsa için, 1.500.000 TL bedelli senedi … İş Merkezi 3. katı için, 250.000 TL bedelli senedi …’daki ev için 250.000 TL bedelli senedin, sözleşmede belirtilen nakit ödeme için olduğunu belirterek imzaladığını, davacı sonrasında varılan anlaşma gereğince devirleri gerçekleştirmediği gibi senet bedellerini ödememek için ise senetlerin mafya zoruyla alındığı iftirasında bulunmuş senetlerin iptila ve borçlu olunmadığının tespiti talebiyle haksız ve hukuksuz davalar ikame ettiğini, davacı tarafın ilk olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … E. Sayılı dosyasında az evvel ifade edilen ve bu davaya da konu olan 4 (dört) adet senedin iptali ve hükümsüzlüğüne karar verilmesi ve borçlu olunmadığının tespiti istemli olarak dava açtığını, fakat davacı tarafın sonrasında duruşmada davadan feragat ettiklerini, bu doğrultuda mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğini, davacı tarafın ikinci olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … E. Sayılı dosyasında yine 4 (dört) senedin iptali ve hükümsüzlüğüne karar verilmesi ve borçlu olunmadığının tespiti istemli olarak dava açtığını, bu davada mahkemenin …. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘ nin … E. Sayılı dosyasını celp ettiğini ve huzurdaki (… E.) sayılı dosya ile feragat nedeniyle reddedilen … E. Sayılı dosyanın tarafları, sebepleri, konusu aynı olduğunu fakat feragat nedeniyle reddedilen dava kesinleştirilmediğinden davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verdiğini, bu kararın istinaf kanun yoluna taşındığını ve İstanbul BAM 16. HD.’ nin 2019/1134 E. – 2019/2174 k. Sayılı ilamı ile ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak tarafları, konusu, dayanılan maddi vakıalar ve varılmak istenen gaye birebir aynı olan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … E. Sayılı dosyasından davacı tarafın feragat ettiğini, bu nedenle derdestlik değil feragatin kesin hüküm etkisi dikkate alınarak davanın kesin hüküm nedeniyle reddi karar verilmesi gerektiğini ifade ettiğini yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verdiğini, kararın davacı tarafça temyiz edildiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 2020/5047 E. – 2021/4240 K. Sayılı 29.04.2021 tarihli ilamı ile İstanbul BAM 16. HD. 2019/1134 E. – 2019/2174 k. Sayılı ilamının kaldırıldığını,”…… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasında senet iptali şeklinde açılan ve eldeki temyize konu dava ile tarafları, konusu ve hukuki sebebi aynı olan dava, hasımlı olarak açıldığından menfi tespit davası olarak değerlendirilmelidir. Eldeki temyize konu davanın açıldığı tarih itibariyle …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası derdesttir. Zira anılan dava dosyasında 25.10.2017 tarihli duruşmada davacı vekili, feragat beyanında bulunmuş, bu beyana istinaden mahkemece feragat nedeniyle red kararı verilmiştir. Dava şartlarının dava tarihi itibariyle değerlendirilmesi gerekir. Hal böyle olunca eldeki temyize konu dava tarihi itibariyle verilmiş bir red kararı bulunmadığından İlk Derece Mahkemesi’nce verilen karara yönelik istinaf başvurusunun reddi gerekirken…” diyerek feragat beyanından önce dava açıldığından ilke önce derdestliğin nazara alınmasını işaret ederek …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasının derdestlikten dolayı reddine karar verilmesi gerektiğini ifade ettiğini, İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi’ nin Yargıtay’ın yukarıdaki bozması sonrasında dosyaya yeni esas verdiğini, İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi’ nin yeni esas olan 2021/1473 E. Yönünden Yargıtay bozmasına uyduğunu, 20/10/2021 tarihli 2021/1779 K. Sayılı ilamı ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasının derdestlikten dolayı reddine karar verdiğini, bu kararın süresi içerisinde temyiz edilmediğinden kesinleştiğini, müvekkilinin sözleşme gereğince davacı … tarafından 4 adet senet teslim ettiğini, sözleşme ve senetlerin dilekçe ekinde sunulduğunu, bu dört senet dışında müvekkiline teslim edilen başkaca senedin olmadığını, bu senetlerden 2 tanesinin …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. (yeni esas …) dosyasında diğer 2 tanesinin ise …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılında icra takibine konu edildiğini, davacı tarafın verilen tüm senetler yönünden açtığı senet iptali ve borçlu bulunmadığının tespiti istemli davadan feragat ettiklerini fakat davacı tarafın bu durumu mahkemeden gizlemek için gerçek dışı beyanda bulunduğunu, davacı tarafın sözleşmeyle sabit olan 4 adet senedin iptali ve menfi tespit talepli olarak açtığı …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından feragat ettiğini yine aynı senetlere ilişkin senedin iptali ve menfi tespit talepli olarak açtığı ikinci dava ise derdestlikten reddedildiğini, davacı tarafın aynı senetlere ilişkin aradan 5 yıl geçtikten sonra …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … E. Sayılı dosyasında yine menfi tespit talepli dava açtığını, davacı tarafın …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında da yine bu davadaki gibi …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Dosyasındaki 2 adet senet yönünden borçlu olunmadığının tespitini istediğini, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … E. Sayılı dosyasına sunulan cevap dilekçesinde daha önceden açılan aynı nitelikteki davada davacı yanın feragat beyanında bulunduğu da dahil olmak üzere tüm itirazlarını sunduklarını, bu yargılamanın halen devam ettiğini, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … E. Sayılı dosyasında da vekil olan ve huzurdaki davada vekil sıfatıyla bulunan davacı vekili …’ ın; …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasının 21/09/2021 tarihli imzalı ön inceleme duruşmasında beyanda bulunduğunu, huzurdaki davada davacıya vekil olarak temsil eden kişinin Avukat … olduğunu, davanın netice-i talebinde ise …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespiti ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasındaki 250.000 bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespitinin istendiğini, mafya zoruyla senet alındığı iddiasının gerçek dışı olup ceza davasında davalı dahil tüm sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verildiğini, beraat kararlarının istinaf tarafından da onandığını, dosyanın Yargıtay incelemesinde olduğunu, davacının Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada senetlerdeki imzaların kendisine ait olduğunu ikrar ettiğini, davacı tarafından müvekkili ile aralarında herhangi bir ticari ya da alacak verecek ilişkisinin bulunmadığı beyanının asılsız olduğunu, devam eden icra takiplerini sekteye uğratmak için istenen ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesinin gerektiğini beyan ederek davanın usulden reddine, davacı tarafça haksız ve hukuksuz bir şekilde huzurdaki dava ikame edildiğinden davanın esastan reddine, asılsız iddialarla icra takibi sekteye uğratılmak istendiğinden takipte kesinleşen miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, …. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizin 07/10/2022 tarihli ara kararı ile davacının …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyalarının durdurulması talebinin İ.İ.K. 72/3. Maddesi gereği yerinde görülmediğinden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi’ nin 2022/1771 esas 2023/50 karar sayılı ilamı ile, ” icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası söz konusu olduğundan, icra takibinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilemez ise de, İİK 72/3 maddesi kapsamında, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir. İhtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulması istemi icra takibine başlandıktan sonra talep ve dava edildiği gözetildiğinde davacının tedbir talebinin mahiyetinin İİK 72/2. maddesinde yer alan takibin durdurulmasına ilişkin olduğu anlaşılmakla takibin durdurulması ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin tedbir talebinin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır ancak davacının icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmesine ilişkin talebi yönünden dava değeri üzerinden hesaplanacak %15 teminat mukabilinde İİK 72/3. maddesi gereğince icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesine..” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
…. İcra Hukuk Mahkemesi’ nin … sayılı dosyasının incelenmesinde mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile ….İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasındaki takibin 23/12/2016 düzenleme tarihli 04/03/2017 ödeme tarihli 250.000,00.TL değerindeki senet açısından durdurulmasına, karar kesinleştiğinde takibin belirtilen senet için iptaline, 23/12/2016 düzenleme tarihli 04/03/2017 ödeme tarihli 250.000,00.TL değerindeki senet için (borçlu hanesinde adres beyan edilmiş olan) imzaya itirazın reddine, ….İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasındaki takibin bu senet açısından devamına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf iddiaları, davalı tarafça ileri sürülen usuli itirazlar ve tüm dosya içeriğine göre; açılan davanın konusu, …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas ve …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyalarından ötürü borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava konusu takip dosyalarının incelenmesinde; …. İcra Müdürlüğü’nün dosyasına konu borcun sebebinin 23/12/2016 düzenleme, 03/03/2017 vade tarihli ve 500.000,00 TL bedelli senet ile 23/12/2016 düzenleme, 03/03/2017 vade tarihli ve 1.500.000,00 TL bedelli senet olduğu görülmüştür. Dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün takip dosyasına konu borcun sebebi ise, 23/12/2016 düzenleme, 04/03/2017 vade tarihli ve 250.000,00 TL bedelli iki adet senetten kaynaklanmaktadır.
6100 Sayılı HMK’nun 303/1. maddesi; “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir” şeklinde düzenleme ihtiva etmektedir.
Dava şartları HMK md. 114’te düzenlenmiştir. Bu maddenin 1. fıkrasının i bendine göre “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” dava şartıdır. HMK md. 115 uyarınca mahkeme, dava şartlarını yargılamanın her aşamasında re’sen inceler ve dava şartlarının eksik olması halinde davanın usulden reddine karar verir. Doktrinde hükmün haddi anlamda kesin olması, yargı kararlarına tanınan yasal gerçeklik olarak ifade edilmiştir (Baki KURU, Medenî Usul Hukuku, B.2, Yetkin Yayınları, Kasım 2018, s.536). Maddi anlamda kesin hükmün şartları dava konularının, dava sebeplerinin ve tarafların aynı olması olarak sayılabilir. Kesin hüküm yalnız davanın tarafları için sonuç doğurur, üçüncü kişileri etkilemez.
Dava konusu senetlerin cebir ve tehdit ile imzalatıldığı iddiasına ilişkin …. ACM’nin … Esas sayılı ceza dosyasında sanıklar hakkında beraat kararı verilmiştir. …. ATM’nin … esas sayılı ve … esas sayılı dosyaları iş bu dosyamız ile bağlantılıdır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … esas, … karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı vekilinin 25/10/2017 tarihli duruşmada yine mahkemelerinin … sayılı dava dosyası üzerinden bu davanın konusu senetler üzerinden menfi tespit davaları olduğunu, … esas sayılı dosya üzerinden davalarını yürüttükleri beyan etmesi nedeniyle davadan feragat edip karar verilmesini talep ettiğinden bahisle davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … esas, … karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının …, davalısının …, dava konusunun menfi tespit olup dosyamız taraflarının aynı olduğu anlaşılmıştır. Davaya konu edilen senetlerin ise dosyamız maddi olayıyla aynı iddialara dayalı olarak alındığı iddia olunan, dava dilekçesi anlatımına göre, mafya ücreti olarak alınan 250.000.-TL’ lik, işyeri için alınan 500.000 TL’ lik, …’ daki arazi için alınan 1.500.000 TL’ lik, …’daki ev için alınan 300.000 TL’ lik senetler olduğunun ifade edildiği, dava dilekçesinin netice-i talep bölümünde ise 500.000 TL miktarlı, 1.500.000 TL miktarlı, 400.000 TL veya 300.000 TL miktarlı, mafya ücreti olarak 250.000 TL miktarlı olmak üzere 4 adet senetle ilgili olarak menfi tespit talep olunduğu, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davanın, aynı davanın daha önce açılıp halen görülmekte olması nedeniyle HMK’nun 114/1-ı ve 115/2. Maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verildiği, mahkemece verilen kararın üst mahkemeler incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. …. ATM’nin … Esas sayılı dosyasında verilen karar istinaf ve temyiz incelenmesinden geçmiş olup, yüksek mahkeme daireleri … Esas sayılı dosya ile … Esas sayılı dosyaların konu, taraf ve talep olarak bire bir aynı dosyalar olduğunu vurgulamıştır.
Davacı vekilinin dava dilekçesine konu anlatımı incelendiğinde, dava dilekçesinde …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı ve …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyalarının ilgi tutulduğu, maddi olay örgüsünün …. ATM dosyalarındaki maddi olay örgüsü ile aynı olduğu, bu noktada çözülmesi gereken hususun takiplere ve davalara konu senetlerin ayrıştırılması olduğu, dava dilekçesindeki beyanların incelenmesinde; cebir, tehdit ve zorla iş yeri için 500.000,00 TL’ lik emre muharrer senet, …’daki arazi için 1.500.000,00 TL’ lik senet, …’ daki ev için de 300.000,00 TL’ lik senetlerin müvekkiline imzalattırıldığının, mafya ücreti olarak da 250.000,00 TL’ lik bir senedin imzalattırıldığının, bahsi geçen 300.000 TL’ lik senet icra takibine konu yapılmadığı için iş bu menfi tespit davasının konusu olmadığının beyan edildiği , ayrıca dava dilekçesinin B nolu bölümünde iş bu menfi tespit davasına konusu senetlerin, …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas Sayılı dosyasında takibe konulan 23.12.2016 düzenleme tarihli 04.03.2017 vade tarihli, 250.000.-TL bedelli senet olduğunun, bu senette ödeyecek kişinin … olup, adres kısmında sadece İstanbul yazılı olduğunun, takip dosyasındaki diğer 250.000 TL bedelli senedin iş bu davanın konusu olmadığının, yine …. İcra Müdürlüğü’ ne kayıtlı … Esas sayılı dosyası kapsamında takibe konulan 1.500,000 TL ve 500.000 TL meblağlı her iki senedin iş bu davanın konusu olduğunun bildirildiği, yine dava dilekçesinin 12 nolu bendinde …. İcra Müdürlüğü’ ne konu 250.000.-TL’ lik iki adet senetten dosyamıza konu edilen senedin …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne kayıtlı … esas sayılı dava dosyasına konu edilen senet olduğunun beyan edildiği anlaşılmıştır. Bu halde …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne konu edilen senedin daha önce dava konusu edilmeyen senet olduğu, dolayısıyla dosyamıza konu edilen tüm senetlerin …. ATM’ nin … sayılı dosyalarına konu edilen senetler olduğu anlaşılmıştır. Neticeten mahkememiz heyetinde oluşan nihai kanaate göre, işbu davaya konu senetler yönünden açılan menfi tespit davalarından …. ATM’nin … esas sayılı dosyasında feragat nedeniyle verilen ret kararı ve aynı mahkemenin … esas sayılı dosyasında kesinleşen derdestlik kararları sebepleriyle iş bu davanın kesin hüküm nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davacının davasının kesin hüküm nedeni ile REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan, Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 38.244,48-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davanın usulden reddine karar verildiği göz önüne alınarak A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan teminatın HMK’nın 392/2. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde tazminat davası açılmadığı takdirde davacıya iadesine,
6-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2023
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır