Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/468 E. 2023/131 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/468 Esas
KARAR NO : 2023/131
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle davacı şirket tarafından davalı şirkete kesilen faturaların davalı tarafından ödemeye başlandığını, taraflar arasında en son 27/05/2022 tarihinde, 31/08/2021 tarihinde 229.227,87-TL miktar üzerinde mutabakat sağlandığını fakat sonrasında davalı tarafa ulaşılamadığını, alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyası ile faturaya dayalı 224.266,14-TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun borca itiraz ettiğini, faturaların e arşiv fatura olduğunu ve faturalara herhangi bir itiraz olmadığını, icra takibine yapılan itirazın takibi geciktirmeye yönelik haksız bir itiraz olduğunu beyan ederek …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatı hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirketin davalı şirkete mağazalarında satılmak üzere ürün tedarik ettiği firmalardan biri olduğunu, davalı şirketin pl, sat-öde (satıştan ödemeli), konsinye ve toplu alım şeklinde ürün tedarik ettiği birden farklı tür tedarik sözleşmesi tipi olduğunu, taraflar arasında yapılan görüşmeler sonucunda sat-öde sözleşmesinin imzalanması hususunda anlaşıldığını, bu sözleşmeye göre, ay içinde satılan ürünlerin ödemesi satıldığı ayın son günü vade başlangıcı olarak kabul edildiğini ve bu tarihten 30 gün sonra sadece satılan malın ödemesi yapıldığını, davalının satmadığı ürünün bedelini davacıya ödemesi söz konusu olmadığını, taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinin 3.27 maddesine göre davalı şirketin, satış devir hızları arzulanan seviyeye ulaşmayan, üretimden kaldırıldığı için devamı ve satışı olmayan ürünleri veya mevsimsel ürünleri, nakliye bedelleri de satıcıya ait olmak üzere iade etme ve bedellerini satıcının piyasada geçerli olan son satış fiyatı üzerinden geri fatura etme hakkına sahip olduğunu, satıcının bu hususu kabul ve taahhüt ettiğini kararlaştırıldığını, ticari ilişkinin sözleşmeye uygun devam ederken davacı tarafından icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin davacı şirkete borcu bulunmadığı için icra takibine itiraz edildiğini, davacının yapılan itirazın kötü niyetli yapıldığını iddia etmiş ise de kötü niyete ilişkin bir delili olmadığını, ayrıca alacağın likit olmadığını, bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini beyan ederek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Arabuluculuk son tutanağının bir suretini, davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların fotokopilerini, 21/08/2020 – 30/07/2021 tarih aralığındaki muavin defter çıktısını sunmuş olduğu görüldü.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasının UYAP sisteminden çıkartılmış bir suretinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde taraflar arasında imzalanan 29/03/2018 tarihli … Tedarikçi Satınalma Esas Sözleşmesi fotokopisini sunmuş olduğu görüldü.
Mahkememizin 30/11/2022 tarihli celsesinin 6 numaralı ara kararı uyarınca tarafların iddia ve savunmaları, icra takip dosyası ve dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle, tarafları ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ve ferilerinin hesaplanarak rapor tanzim edilmesi yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 10/01/2023 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
“1.Taraflar arasında 29.03.2018 tarihinde hüküm altına alınan “ …-Tedarikçi Satın alma esas sözleşmesi” nin akdedildiği, sözleşme gereğince davacının, davalıya mal/hizmet satışlıları karşılığında fatura düzenlediği, faturaların davalıya temel fatura senaryosu ile tebliğ edildiği, söz konusu faturaların ödendiğine dair dosya kapsamında herhangi bir belge bulunmaması sebebiyle, davalının fatura borcunu davacıya ödemediği, bu itibarla borçlu temerrüdüne düştüğü,
2.Davacının, davalıdan İstanbul …İcra Müdürlüğü… Esas Sayılı Dosyası ile 28.04.2022 tarihinde başlattığı ilamsız takipte 224.266,14 TL talep ettiği,
Yapılan incelemede davacının, davalıdan 224.186,27 TL alacaklı olduğuna dair yevmiye defterinde kayıt bulunduğu,
Sayın mahkemece davacının kayıtlarında görülen alacak tutarı hakkında karar ittihazı halinde de, davacının 224.186,27 TL alacağına 3095 sayılı yasa gereği yıllık %15,75 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faiz uygulanması gerekeceğini,” yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görüldü.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davalı vekilinin 24/01/2023 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında düzenlenen … Tedarikçi Satın Alma Esas Sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki kapsamında düzenlenen fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı …SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ tarafından borçlu … TİCARET VE YATIRIM ANONİM ŞİRKETİ aleyhine 224.266,14-TL asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, borçlu şirket vekilinin 17/05/2022 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görüldü.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede; Sözleşmenin Konusu; Bu sözleşme, … ‘in satıcı dan alıp mağazalarında, sanal alışveriş siteleri veya elektronik ortamda, yurt içinde veya yurtdışında sahibi olduğu tüm dağıtım kanallarında, pazarlayacağı/satacağı — ürünlerin, — satın — alma — ticari şartlarını, sipariş emri, nakliyat, sigorta, teslimat, iade, ödeme, reklam ve tanıtım ile mağaza içi anons ve raf tahsisi gibi destek hizmetleri vb, gibi taraflar arasındaki iş ilişkilerinin koşullarını düzenlemektedir. Taraflar arasındaki sözleşme “Vade ile ilgili Açıklamalar” başlıklı maddede, SAT-ÖDE “…Ay İçinde satılan ürünlerin ödemesi satıldığı ayın son günü vade başlangıcı kabul edilecektir. Bu tarihten gün sonra sadece satılan malın ödemesi yapılacaktır. Fatura tarihi vadelendirmeye esas teşkil etmeyecek olup vade ve ödenecek tutar yukarıdaki usule göre belirlenecektir…” Vadeli : Fatura tarihi vadelendirmeye esas teşkil etmeyecek olup, vade satıcı kondisyon özet tablosu bölümünde belirtilmiş minimum oranlara ulaşıldığı ve ilgili maddede belirlenen “gözden ve geçirme ve kabul üsülü” tamamlandığı tarihe göre belirlenecektir…” şeklinde hükümleri mevcuttur.
Davaya konu alacağın davacı tarafından taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye dayalı faturalardan kaynaklanmakta olup, taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde davacının davalıdan 31.12.2020 tarihi ile 433.013,17 TL alacaklı olduğu, 2021 yılında davalıya 2 adet fatura ile 2.760,81 TL tutarlı mal/hizmet sattığı, 2020 yılından gelen devir ile alacak bakiyesinin 435.673,98 TL olduğu ve buna karşın davalı tarafından iade faturası ve EFT ödemeleri ile 211.407,85 TL ödeme yapıldığı ve 2022 yılına davacının 224.266,13 TL alacağının devir ettiği, 2022 yılında davacının 224.266,13 TL üzerinden davalı aleyhine yasal takip başlattığını yevmiye defterine işlediği, davacı alacaklı taraf dava konusu bakiyeyi bildirdikten sonra davalı tarafından 79,86 TL iade faturasıNI kabul etmiş ve 79,86 TL davacı alacağı alıcılar hesabında kaydetmiş olduğu, bu durumda davacının davalıdan 224.266,13 TL alacaklı olduğu, 79,86 TL borçlu olduğu, iki hesap mahsuplaştığında sonuç olarak davacının, davalıdan takip tarihi itibariyle 224.186,27 TL alacağının yevmiye defterinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve bu itibarla lehine delil vasfı taşıdığı, duruşmada hazır bulunan davalı vekiline davaya ilişkili dönemini kapsayan ticari defter ve kayıtlarını belirlenen inceleme gününde mahkememiz kaleminde hazır bulundurması hususunun tefhim olduğu, davalı tarafça inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini sunmadığı, incelemeye mazeretsiz olarak katılmadığı anlaşılmıştır.
Somut olayda davacı tarafın davalıya tanzim etmiş olduğu tüm faturalar e-faturadır. Temel fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden red yanıtı dönülme imkanı bulunmaz. Bunun anlamı fatura davalıya kesin olarak tebliğ edilmiştir. Temel fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden red yanıtı ile dönülememesi ve faturanın karşı tarafa tebliğ edilmesi halinde, Türk Ticaret Kanununun 18’inci maddesinde belirtilen harici yöntemlerle ( noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile ) itiraz edilebilmesi mümkündür. Dosya içeriğinde davalı şirketin bu faturaları kabul etmeyip itiraz ettiğinde dair hiçbir belge yoktur. Bu sebeple davalı tarafın davacı tarafından kendisine gönderilen dava konusu faturayı kabul ettiği ve Türk Ticaret Kanununun 21’inci maddesinde belirtilen 8 (sekiz) günlük süre içerisinde itiraz etmediği kaldı ki davaya konu faturaların ödendiğine dair dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmadığı ve bu halde davacı iddialarının aksinin davalı tarafından ispat edilemediği anlaşılmakla; bilimsel, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının …. İcra Müdürlüğü 2022/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 224.186,27 TL üzerinden kısmen iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit olup, hükmolunan meblağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2022/ … sayılı dosyasından arabulucuya 1.560,00-TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldığı gözetilerek; davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-Davalının … İcra Müdürlüğü 2022/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 224.186,27 TL üzerinden kısmen iptali ile takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacak likit olup, hükmolunan meblağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 15.314,16-TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 2.708,58-TL’den mahsup edilerek eksik kalan 12.605,58-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul olunan miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 34.386,08-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 79,87-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 4.853,78-TL yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre 4.851,83-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/02/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
80,70 TL BAŞVURMA HARCI 2.708,58 TL PEŞİN HARÇ
2.708,58 TL PEŞİN HARÇ – 12.605,58 TL EKSİK HARÇ
11,50 TL VEKALET HARCI 15.314,16 TL KARAR VE İLAM HARCI
2.000,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ + 53,00 TL TEBLİGAT ÜCRETİ
4.853,78 TL TOPLAM