Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/46 E. 2023/125 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/46 Esas
KARAR NO : 2023/125
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 23/01/2022
KARAR TARİHİ : 20/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili … in, 08/10/2009-31/12/2010 tarihleri arasında, … Caddesi … Sokak No: … Kat: … İş Hanı … – … adresinde tekstil atölyesi işlettiğini, müvekkilinin bahse konu adresi kiraladıktan sonra … A.Ş. iden elektrik aboneliği başlattığını, müvekkilinin o dönem yaşadığı ailevi ve ekonomik sıkıntılar ile işlerinin iyi gitmeyişi gibi sebeplerle bahse konu adresteki iş yerini 31/12/2010 tarihi itibariyle kapattığını ve boşalttığını, müvekkilinin bahse konu işyerini … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından düzenlenen 21/04/2014 – tarihinde düzenlenen tutanakta 31/12/2010 tarihinde terk ettiğinin görüldüğünü, müvekkilinin elektrik aboneliğinin bulunduğu işyerinin son 2 elektrik faturasını ödeyememiş ve aboneliğin bulunduğu elektrik kurumu elektriği kesmiş ve elektrik sayacının da söküldüğünü, müvekkilinin de bu tarihten sonra herhangi bir şekilde elektrik kullanımı olmadığını, müvekkilinin elektriğinin kesildiği ve elektrik sayacının söküldüğüne ilişkin davalı kurum tarafından müvekkilinin elektrik aboneliğine ait kayıtlarının celbi halinde bu hususun açıklığa kavışacağını, müvekkilinin davalı elektrik kurumuna elektrik faturasını ödeyememesi ve sayacının sökülmesi akabinde işyerini kapattıktan sonra 24/01/2011 tarihinde …. İcra Dairesi 2011/…E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, fakat müvekkilinin bu ekonomik sıkıntıları sebebiyle bu dosyaya ödeme yapamadığını, hali hazırda bu dosyanın derdest olduğunu ve UYAP Portalda açık gözüktüğünü, …. İcra Dairesi 2011/…. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde UYAP üzerinden yapılan sorgulamada kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin davalı kuruma borcunın 17.503,29 TL olarak gözüktüğünü, davalı kurum tarafından aynı borca istinaden 01/08/2017 tarihli … İcra Dairesi’nin 2017/… E. Sayılı dosyasıyla tekrardan 226.193,33 TL üzerinden haksız şekilde icra takibi başlatıldığını, aynı borç konusu için derdest bir icra takibi bulunmasına rağmen davalı kurumun … İcra Dairesi 2017/…E. Sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine icra takibine girişmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca bu icra takibine ilişkin ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği gibi böylesi bir takibin varlığını da sonradan öğrendiğini, . müvekkili … ‘ine, 08/10/2009-31/12/2010 tarihleri arasında işlettiği tekstil atölyesi için bağlattığı elektrik aboneliğinin son 2 faturasını ödeyemediği için elektriğinin kesildiğini ve sayacın söküldüğünü , buna ilişkin de davalı kurum tarafından tutanaklar tutulduğunu, müvekkilinin de zaten elektrik sayacı da söküldükten 10-15 gün gibi bir süre sonra bahse konu taşınmazı boşalttığını ve vergi dairesi ile … nezdinde kapanışını bildirdiğini, müvekkilinin davalı kurumdaki kayıtlarının celbi halinde bu hususun netleşeceğini, nitekim ufak bir tekstil atölyesine ait 2 aylık faturadan kaynaklı elektrik borcunun … İcra Dairesi 2017/…E. Sayılı dosyasıyla talep edilen 226.193,33 TL olmasının imkansız ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu , kaldı ki kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkiline işbu takipten önce 24/01/2011 tarihinde …. İcra Dairesi’nin 2011/…E. sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinde dahi müvekkiline yönetilen borç miktarının 17.503.29 TL’ olduğunu, aradan geçen 7 sene içerisinde elektrik borcunun 14 katına çıkmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin şifahen civardaki esnaftan öğrendiği kadarıyla elektrik kurumunun müvekkilinin elektrik aboneliğini hatta elektrik sayacını sökmüş ve tutanaklar dahi tutmuş olmasına rağmen, yeni kiracının elektrik aboneliği almasına rağmen oraya tahakkuk ettirilmesi gereken miktarın müvekkiline tahakkuk ettirilmiş olabileceği bilgisi verildiğini, buna binaen müvekkilinin davalı kuruma şifahen yaptığı başvuruda kendisine iletilen burayla ilgili birden fazla tutanak tutulmuş olduğunı, müvekkilinden sonraki kiracının da elektrik kullanımın tutanaklarının tutulmuş olmasına rağmen kendisine yansıtılmış olabileceğini fakat kurumun müvekkiline yönetilen icra takibinden geri adım atmayacağı bildirilmiştir. Böyle bir durumun varlığı halinde; davalı kurumun müvekkilinin ve elektrik sayacını söktüğü tutanakla sabit olmasına rağmen her ay tahakkuk eden elektrik kullanımını sona erdirmek yerine kötü niyetli olarak kullanıma izin vermiş olup müvekkiline ait olmayan haksız bir borcun doğmasını ve borcunda katlanmasına sebebiyet vermiş olacağını, davalı kurumun böyle bir duruma izin vermiş olmasının açıkca hakkın kötüye kullanılması olup hiçbir hukuk sisteminin kötü niyetli olan tarafı korumasının beklenmediğini, dolaysıyla elektriği kesilen ve elektrik sayacı dahi sökülen hatta aleyhine 24/01/2011 tarihinde …. İcra Dairesi 2011/…E. dosyasıyla icra takibi başlatılan müvekkiline yönelik kendisinin kullanmadığı elektik tahakkuku kabul edilebilir olmadığını Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında aboneliğini iptal etmeyen kullanıcının elektriği ilgili yönetmeliğe göre kesilmesi gerekip sonraki aylar için müterafik kusur kabul edilerek buna göre hesaplamayla hüküm kurma yoluna gidilmesi gerektiğinin belirtildiğini, fakat somut olayda bu duruma ilişkin en büyük farkın müvekkilinin zaten elektriği kesilmiş ve sayacı sökülmüş halde olduğ hatta aleyhinde icra takibi dahil başlatıldığını, bu nedenle davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafın her ne kadar hali hazırda aleyhine başlatılmış olan icra takibi derdest iken mükerrer olarak yeni bir icra takibinin başlatıldığını iddia etmiş ise de müvekkili şirket kayıtlarında yapılan incelemeler neticesinde işbu iddialarının asılsız ve haksız olduğunun anlaşıldığını, öncelikle davacı taraf her ne kadar salt iki ayrı icra dosyasının olduğunu belirtmiş ise de davacının müvekkili şirket nezdinde ödenmeyen normal dönem faturalarından kaynaklı birden fazla borcu bulunmakla davalı adına birden fazla icra takibi başlatıldığını ancak işbu birbirinden tamamen farklı borçlara konu icra dosyalarının davacının iddia ettiği gibi mükerrer olmayıp birleştirilmek üzere kapatıldığını akabinde tahsilde tekerrür olmaksızın … numaralı icra dosyasında tekrar icra takibine konu edildiğini özetle, davacının hali hazırda derdest olan tek bir icra dosyası bulunduğunu, davacı tarafın müvekkili şirket nezdinde bulunan tüm borçlarına konu fatura numaralarını ve icra dosyalarının listesini sunduklarını, tüm bu sebeplerle anılan dosyalar arasında herhangi bir mükerrerliğin olmadığını mahkemeye bildirmekle huzurdaki haksız davanın reddini talep ettiklerini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… … Perakende Satış Anonim Şirketi’ne müzekkere yazılarak Davacı … ‘ in-TC: … aboneliğine ilişkin tüm belge ve kayıtların mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
İstanbul … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … ayları arasındaki … Cad. … sok. No: … İş Hanı … … adresindeki faaliyette bulunan şirketlerin araştırılarak mahkememize bildirilmesi istenilmiştir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, … Caddesi … Sokak No: … … – adresinde 06.10.2009 tarihinden 01.08.2017 tarihleri arası bu adreste faaliyet gösteren davacı … ‘e -TC: … ait ticari işletmelerin tüm kayıtlarının çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
…na müzekkere yazılarak Davacının Vergi Usul Kanunu 176. ve 177. Maddeleri gereğince 1. Sınıf tacir olup olmadığı, bilanço usulüne göre defter tutup tutmadığı, tacir mi esnaf mı olduğu, tacir ise hangi defterleri tuttuğu hususunda kayıtlarının araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar odaları birliği başkanlığına müzekkere yazılarak , Davacının Vergi Usul Kanunu 176. ve 177. Maddeleri gereğince 1. Sınıf tacir olup olmadığı, bilanço usulüne göre defter tutup tutmadığı, tacir mi esnaf mı olduğu, tacir ise hangi defterleri tuttuğu hususunda kayıtlarının araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, Davacının Vergi Usul Kanunu 176. ve 177. Maddeleri gereğince 1. Sınıf tacir olup olmadığı, bilanço usulüne göre defter tutup tutmadığı, tacir mi esnaf mı olduğu, tacir ise hangi defterleri tuttuğu hususunda kayıtlarının araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
… … Satış Anonim Şirketi’ne müzekkere yazılarak, Dava konusu aboneliğe ilişkin kapama-açma işlemlerinin ve bu işlemlerin belgelerinin, tesisata ilişkin tüm elektrik kesme ve sayaç mühürleme işlemlerine ilişkin bilgi ve belgelerin araştırılarak, mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… 9. İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak 2017/… esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
…. İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak 2011/2611 esas sayılı dosyasının gönderilmesi istenilmiştir.
28/09/2022 tarihinde Yüksek elektrik elektronik Mühendisi iş güvenliği uzmanı tarafından bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Görev, HMK md. 114 uyarınca dava şartıdır ve mahkeme tarafından re’sen gözetilir. Ticaret mahkemelerinin görevi TTK md. 4’te düzenlenmiştir. Bu maddeye göre her ticari dava ticaret mahkemesinin görevinde değildir. Bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için mutlak veya nispi ticari dava olması gerekir. Mutlak ticari davalar TTK’da düzenlenen konulara ilişkin olup, davanın taraflarının tacir olup olmaması önemli değildir. Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın da tacir olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olan davalardır. Yargıtay 20. HD’nin 2019/391 Esas ve 2019/1391 Karar sayılı ilamında “Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.” şeklinde karar verilmiştir. Yine aynı kararda “Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, Kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.” şeklinde ticari davaların ve ticari işlerin ayrımına vurgu yapılmıştır.
Somut olayda, davacı davalı kurum tarafından düzenlenen elektrik faturalarına ilişkin başlatılan icra takibinde menfi tespit talebinde bulunmuştur. Davacının tacir olup olmadığına ilişkin yapılan araştırmada davacının tacir olmadığı, 2010 yılından itibaren esnaf kaydının bulunduğu ve işletme hesabına göre defter tuttuğu anlaşılmıştır. Her ne kadar dava konusu borcun kaynağı davacının ticari işletmesine ait olsa da davacı tacir olmadığından işbu dava nisbi veya dava konusu gereği mutlak ticari davalardan değildir. Bu sebeple mahkememizce görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebi ile davanın usulen REDDİNE, görevli mahkemenin İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ olduğunun tespitine,
2-Karar kesinleştiğinde ve iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı yasanın 20. madde uyarınca süresi içinde kanun yoluna başvurulmadığı takdirde, kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması durumunda başvurunun reddi kararının tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın re’sen ele alınarak açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi uyarınca yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
5-Yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır