Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/441 E. 2022/807 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/441 Esas
KARAR NO : 2022/807
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2022
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş’nin … nezdinde kurulan vadeli işlem ve opsiyon piyasasında (VİOP ) faaliyeti gösteren, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu başta olmak üzere ilgili mevzuatın tüm gereklerini yerine getirerek lisans belgesini almış bir yatırım kuruluşu olduğunu, T.C. Başbakanlık Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığınca … A.Şnin 16/04/2012 tarihinden itibaren işlem aracılığı faaliyeti, portföy aracılığı faaliyeti, yatırım danışmanlığı faaliyeti ve sınırlı saklama hizmetinde bulunmak üzere geniş yetkili aracı kurum olarak yetkilendirilmesinin uygun görüldüğünü, müvekkili şirket ile davalı arasında 16/01/2020 tarihli Sermaye Piyasası Araçlarının alım satımına aracılık çerçeve sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşmede müvekkili aracı kurum “Yatırım Kuruluşu” davalının ise, müşteri sıfatıyla yer aldığını, davalının müvekkili şirket ile imzalamış olduğu 16/01/2020 tarihli sözleşme uyarınca … A.Ş nezdinde bulunan vadeli işlemler ve opsiyon piyasasında alım satım işlemlerinin gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin bu işlemlerde sadece davalının alım satım emirlerini … / İstanbul nezdindeki ilgili piyasaya iletmekte ve gerçekleşen işlemlerden komisyon gelirinin elde ettiğini, davalıya Sermaye Piyasası mevzuatının bir gereği olarak hesap açılışında kendisine gerekli bütün risk bildirimlerinin yapıldığını, Risk Bildirim Formunun kendisine sunulduğunu, okuması ve her bir sayfayı imzalamasının sağlandığını, söz konusu risk bildiriminin ikinci sayfasında yer alan iş bu dava ile ilgili risk uyarılarının yapıldığını, davalının ekte sunulan hesap ekstrelerinden görülebileceği üzere VİOP nezdinde aldığı alım ve satım pozisyonları ve pozisyonların dayanağını oluşturan varlıkların fiyatlarında yaşanan değişimler nedeniyle teminatın tamamını kaybettiğini, kayıpları yatırdığı teminatı aşarak eksi bakiye miktarının 90.693,82 TL olduğunu, davalıya müteaddit defalar teminat eksiğini tamamlaması çağrısı yapıldığını, ancak davalının bu çağrıların hiçbirine icabet etmediğini, nihayetinde borcunu ödemekten imtina ettiğini, davalı yanın mevcut eksi bakiye ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün 2022/… esas sayılı dosyası üzerinden yasal takip başlatıldığını, müvekkili şirketin sadece …’da gerçekleşmesine aracılık ettiği, makul bir oranda komisyondan başka gelir elde etmediği bu işlemler nedeniyle davalının kötü niyetli tavırları nedeniyle 90.693,82 TL tutarında zarara katlandığını bildirip, fazlaya, faize, faiz oranlarına, kura, kur farklarına, munzam zarara, hesap hatalarına, TBK. Mad. 100’de yer alan haklara ve diğer feri haklara ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve hukuka aykırı borca itirazın iptali ile davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tüketici sıfatına haiz olduğunu, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin adresinin dava dilekçesinde de açıklandığı üzere Kastamonu olduğunu, taraflar arasında ayrıca bir yetki sözleşmesi bulunmadığını, davaya konu icra takibi yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığını, süresi içerisinde icra müdürlüğünün takip yetkisine de itiraz edildiğini, öte yandan VİOP işlemlerinin internet ortamında yapılmakta olan bir işlem olduğunu sözleşmenin ifa edileceği yerin internet ortamı olduğundan sözleşmenin ifa yerinin İstanbul olduğu şeklindeki davacının beyanı ve iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirketin özen yükümlülüğü altında olduğundan TBKnun 390. Maddesinde vekilin sorumluluğunu düzenleyen hükümler gereğince oluşan zarardan dolayı kusuru oranında müvekkiline karşı sorumlu bulunduğunu, müvekkilinin Kastamonuda inşaatta çalışmakta olduğunu ve yatırım tecrübesi bulunmayan bir kişi olduğunu, davacı şirketin telefon açarak ısrarla hiç risklerden bahsetmeden daha fazla kazanaç sağladığı gerekçesi ile, müvekkilinin 1/10 oranında kaldıraçlı işlemlerden olan VİOP yatırımına yönlendirmek için başvurduğu ikna çabaları sonucunda müvekkilinin internet ortamında davacı şirketin bilgisayarına yüklediği programla VİOP’ta başladığı bu riskli yatırım nedeniyle oldukça fazla zarara uğradığını, davacı şirketin müvekkili ile telefonda yaptığı görüşmelerle müvekkilinin iradesini sakatlayarak ve eksi bakiyeden hiç bahsetmeden müvekkilini VİOP’ta kaldıraçlı işleme yönlendirdiğini ve müvekkilinin tüm teminatını kaybettiği gibi teminatından ayrı olarak dava değeri kadar da eksi bakiyeye düştüğünü, VİOP yatırımı oldukça riskli olduğu gibi işlemin 1/10 kaldıraçlı olarak yapılması nedeniyle zarar katlanarak büyüdüğünü, nitekim 20 Aralık 2021 tarihinde piyasaların kapanmasından sonra hükümetin aldığı kararlar nedeniyle USD’nin 21 Aralık sabahı 18 liradan 13 liraya düşmesi ile, müvekkilinin tüm teminatını kaybettiği gibi eksi bakiyeye düştüğünü, davacı şirketin 21/12/2021 tarihinde usulsüz olarak sistemi kapatması nedeniyle yapılan şikayet sonucu davacı şirkete 07/04/2022 tarihli, 17/521 sayılı kararla davacıya 640.442,00 TL idari para cezası uygulandığını, müvekkilinin yapılan işlemlerdeki yetkinliğinin davacı kurum tarafından mevzuata uygun şekilde yapılmadığını, bu kapsamda davacı kurum mevzuat gereği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin finansal okur yazarlığı olmadığı davacı kurum tarafından bilinmekte olduğunu, müvekkilinin bu konudaki bilgisizliğinin davacı kurum tarafından istismar edildiğini, gerçek anlamda risk analizi yapılmadan sözleşme imzalatıldığını, sözleşmenin genel işlem şartlarına, ahlaka, kamu düzenine aykırı olduğunu, uluslarası standart sözleşme şablonlarına da uygun olmadığını bildirip, davanın görevsiz mahkemede açılmış olması sebebiyle davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmesini, davanın yetkisiz mahkemede açılmış olması sebebiyle davanın yetki yönünden usulden reddine karar verilmesini, müvekkili hakkında başlatılan icra takibi VİOP işlemleri sırasında oluşan teminatı aşan zarara ilişkin olup, 6263 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre yapılan yasal düzenlemeler gereğince çıkarılan 37.1 sayılı tebliğin 19 maddesi gereğince eksi bakiyeye ilişkin bu zararın müvekkilinden talep edilemeyeceği, yine dava konusu zararın oluşmasına davacı şirket çalışanlarının hukuka aykırı, haksız fiilleri ve kusurları ile sebep olunduğundan, davanın hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle, davanın esastan reddine karar verilmesini, müvekkili hakkında başlatılan icra takibi haksız ve kötü niyetle yapılmış olduğundan, davacı şirketin takip konusu tutarın %20 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Hakimler ve Savcılar Kurulu’ nun 25.11.2021 tarih ve 1232 sayılı kararı uyarınca “1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç), 4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına) karar verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan doğduğu ve uyuşmazlığa bu kanun hükümlerinin uygulanacağı göz önüne alınarak; dava dosyasının konusu itibariyle İstanbul 6.7.8.9. İhtisas Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dosyasının konusu itibariyle İstanbul 6.7.8.9. İhtisas Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
3-İşin icabına göre harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
Dair, kesin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır