Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/433 E. 2022/808 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/433 Esas
KARAR NO : 2022/808
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2022
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, takibe dayanak belgenin 28/10/2021 vade tarihli 1.226.000,00 TL bedelli senet olduğunu, müvekkili adına annesi tarafından iş bu dosya borcuna karşılık icra dosyası da belirtilmek sureti ile, davalının … Bankası … Şubesindeki … nolu hesabına; 20/01/2022 tarihinde 200.000,00 TL, 20/01/2022 tarihinde 150.000,00 TL toplam 350.000,00 TL ödeme yapıldığını, davalının banka hesabına bu ödemelerin yapılmış olmasına rağmen, davalı tarafından bu ödemelerin icra dosyasına beyan edilmediğini ve tüm dosya miktarı üzerinden banka, ev eşyası, 89/1 haciz işlemlerine devam edildiğini, hatta davalı tarafın hukuka aykırı olarak sürekli müvekkilinin annesi, komşuları ile diğer yakınlarını suç oluşturacak şekilde taciz ettiğini bildirip, menfi tespit davasının kabulü ile, … İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyası nedeni ile müvekkilinin davalıya 20/01/2022 tarihinde 200.000,00 TL, 20/01/2022 tarihinde 150.000,00 TL olmak üzere toplam 350.000,00 TL ödemesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, bu ödemelerin ödeme tarihleri itibari ile dosya borcundan mahsubuna karar verilmesini, davalının haksız ve kötü niyetli takibi devam ettirmiş olması sebebiyle, %100 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkili … tarafından 28/10/2021 vade tarihli 1.226.000,00 TL bedelli borçlu şahsın ıslak imzalı kıymetli evrak olan senet alacağına ilişkin olarak vadesinde borcunu ödememesi neticesinde …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyası ile icra takibi işleminde bulunularak alacağını tahsil etmek için yasal süreci başlattığını, müvekkilinin mağduriyetine sebep olan borçlu şahıs …’nin 31/01/2022 tarihine kadar … Ltd. Şti şirketinde çalıştığını, yalan ve yanlış düzmece söylemler neticesinde müvekkiline ait olan nakit parasını … Şirketinde çalıştığını, ve kendisinin çalışmış olduğu yerde fazlasıyla imtiyazının bulunduğunu bu nedenle piyasa fiyatından çokça uygun fiyata … elektronik cihazları alabileceğini ve bunun neticesinde ise müvekkiline kâr payı vereceğini belirterek, müvekkilinden iş bu icra takibine konu borçlu şahıs tarafından ıslak imzalı senet tutarındaki 1.126.000,00 TL ödemeyi alarak kayıplara karıştığını, davacının toplanılan yüklü miktarda paraları ödemeyerek mağduriyetine sebep olduğu şahıslara ilişkin şirketin prestijini zarar verecek şekilde illegal işlemler yapmasından dolayı … Ltd. Şti tarafından işten çıkartıldığını, kısmi ödeme olarak davacının da dava dilekçesinde belirttiği üzere toplamda 350.000,00 TL ödemeyi müvekkilinin hesabına borçlu şahsın annesi olan … tarafından 200.000,00 TL, babası tarafından 150.000,00 TL ödeme tarihi 20/01/2022 tarihinde ödeme yapıldığını, bu ödemenin yapılmasındaki amacın söz konusu …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı icra dosyası borçlusu …’nin müvekkili …’a iletmiş olduğu … Bankası … Hesabı Şubesinde, söz konusu icra takibi alacağı miktarı kadar parası olduğunu ve haciz fekki yapılacak olduğunda ise bankadaki haczin kaldırılarak söz konusu paranın çekimini gerçekleştirecek alacaklı olan müvekkili …’a ödeyerek dosya borcunu kapatacağının belirtildiğini, lakin borçlu tarafın işgüzarlıkta bulunarak müvekkilinin iyi niyetli tutumu neticesinde … Bankası haczi fekki işlemini yaptırdığını, borçlu şahıs … tarafından … Bankasındaki hesabında bulunan tüm paranın çekimini gerçekleştirip kayıtlara karıştığını, izini kaybettirdiğini, müvekkilinin iyi niyetinin suistimal edildiğini bildirip, kısmi borç ödemesi olarak toplamda davacının da belirttiği üzere 350.000,00 TL ücretin ödendiğini zaten tarafınca kabul ettiklerini bildirip, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, huzurdaki davanın kötü niyetli olarak açılması sebebiyle iş bu davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2017/… Esas 2020/… Karar sayılı kararında “Davacı vekili tarafından ibraz edilen sulh protokolünün 6. maddesinde, yargılama giderlerinin davalı tarafından ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı vekili 03.02.2017 tarihli dilekçeyle, 53017,67 TL üzerinden hesap edilecek nisbi vekalet ücreti ile yapılan yargılama giderlerinin sulh protokolünün 6. maddesi gereği davalı üzerinde bırakılmasını istemiştir. Davalı vekili ise, yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden sulh protokolü doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 315. maddesi gereğince esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuş ve Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 31,40 TL başvuru harcı ile 3621,64 TL peşin harç olmak üzere toplam 3653,04 TL nisbi harcın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece, uyuşmazlık maddi hukuk açısından incelenerek esasa yönelik bir karar verilmediğinden, başka bir ifadeyle verilen karar esasa ilişkin nihai karar niteliğinde olmadığından, maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, nisbi harca hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” belirtilmiştir.
Davalı vekili 19/09/2022 tarihli dilekçesi ile, sulh protokolünü ibraz etmiş, karşılıklı yargılama giderleri ile vekalet ücreti talebinin olmadığından, karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 14/10/2022 tarihli dilekçesi ile, davalı taraf ile sulh protokolüne istinaden karşılıklı yargılama giderleri ile vekalet ücreti talebinin olmadığından, karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesini talep etmiştir.
Somut olayda taraflar 19/09/2022 ve 14/10/2022 tarihli beyan dilekçeleri ile sulh olduklarını ve sulh doğrultusunda davanın sona erdirilmesini talep etmişlerdir. Sulh, HMK md. 313 vd.’na göre görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme olup; hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Taraf vekillerince yukarıda belirtilen dilekçelerinde tarafların sulh olduklarının beyan edilerek dilekçe eklerinde taraflar arasında düzenlenen 19/09/2022 tarihli sulh protokolünün sunulduğu, yine taraf vekillerince sunulan dilekçelerinde yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığının beyan edilerek sulh sonucu davanın konusuz kaldığından karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle tarafların sulh olduğu ve yargılama giderleri talebi bulunmadığı gözetilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda;
1-Davacı ve davalı tarafça sulh oldukları beyan edilmiş olmakla, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar kanunu gereğince davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulduğundan, maktu karar ve ilam harcının üçte biri olan 26,90-TL harcın, davacı tarafça dava açılırken yatırılan 5.977,13 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 5.950,23 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin talepleri olmadığından kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraf vekillerince vekalet ücreti talep edilmediğinden vekalet ücreti konusunda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Taraf vekillerince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın, avansı yatıran tarafa karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır