Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/42 E. 2023/178 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/42 Esas
KARAR NO : 2023/178
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2022
KARAR TARİHİ : 14/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması yargılaması neticesinde;
DAVA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin şirket merkezi Amerika Birleşik Devletleri Atlanta’da bulunan ve 100 yıldan fazla süredir, 200’den fazla ülkede gıda sektöründe faaliyet gösteren “… ”nin Türkiye’deki muhtelif gazlı ve gazsız ürünlerinin satış ve dağıtım işiyle iştigal ettiğini, müvekkil davacı şirket ile davalı … arasında 17.11.2020 tarihli “Direkt Satış Noktası Sözleşmesi” bulunduğunu, mevcut olan ticari ilişki gereği müvekkili davalı/borçlu şahısa ürün temin etmekte, davalı şahıs ise davacı müvekkil şirkete bu ürünlerin bedelini ödediğini, davalı … ise işbu sözleşme kapsamında kefil konumunda bulunduğunu, öyle ki müvekkil davacı şirket ile davalı şahıs … arasındaki Direkt Satış Noktası Sözleşmesi’nin 13. maddesi uyarınca müvekkili, davalı borçlu şahıstan talep edebileceği her türlü cari hesap, cezai şart, kefalet, maddi ve manevi tazminat ve benzeri borçlara … 24 ay süreyle müteselsil olarak kefil olduğunu kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, bu kapsamda davalı şahıstan istenebilecek her türlü alacağın 24 ay süreyle kefil …’dan da istenebileceği hususu açıkça hüküm altına alındığını, zira davalı şahıs ile müvekkili arasında süregelen ticari ilişki çerçevesinde bir cari hesap ilişkisi söz konusu olduğunu, davalı şahısa ürünler faturalanarak gönderilmekte ve davalı da bu fatura bedelleri üzerinden tutulan cari hesap ekstresi ödendiğini, yani müvekkili ile davalı arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, ancak davalı ile davacı müvekkili arasında süregelen bu ticari ilişki çerçevesinde yapılan alışverişlerle alakalı olarak davalı cari hesap bakiyesi olan 426.043,74-TL’yi kendisine yapılan tüm ihtarlara rağmen ödemediğini, davalı teslim aldığı bu sevk irsaliyeli faturalara ilişkin herhangi bir itirazda da bulunmadığını, davalı tarafından ne satılan malların teslim edilmediği ne de fiyatı hususunda itiraz edilmediğinden, taraflar arasında bulunan cari hesaba konu sevk irsaliyeleri ile teslimatları yapılan faturalardan doğan 426.043,74-TL toplam alacağımızı kabul etmiş sayılacağını, davalı 22.06.2021 icra takip tarihine kadar cari hesap ilişkisi çerçevesinde yaptığı tüm ödemeler/iadeler miktarı düşüldükten sonra bakiye 426.043,74-TL borcu kaldığını, kalan bu borcunu tüm uyarı ve açıklamalara rağmen ödememesi karşısında, haklı olarak müvekkili 22.06.2021 tarihinde borçluya ve müteselsil kefil …’a karşı genel haciz yolu ile …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapmak zorunda kaldıklarını, davalı taraf ve müteselsil kefil haksız ve kötü niyetli olarak sırf icra takibini ertelemek ve davacı müvekkilin alacağına kavuşmasını engellemek amacıyla icra takibine itiraz ederek icra takibinin durmasına sebep olduğunu, dava açılmadan evvel 13.09.2021 tarihinde zorunlu dava şartı olan arabuluculuk sürecine başvurulduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmeleri sonucunda uzlaşma ihtimali bulunmadığı için 08.11.2021 tarihinde anlaşmamama tutanağı düzenlenerek arabuluculuk süreci sona erdiğini, beyan ve gerekçelerle 22.06.2021 tarihinde yapılan ve itiraz edilen 426.043,74-TL alacağımız nedeniyle davalı / borçluların …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı dosyasındaki vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına ve davalıların haksız ve kötü niyetli itirazları nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmelerine, yargılama masrafları ile avukatlık vekâlet ücretinin davalı/borçlu taraflara yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalılara usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine 426.043,74 TL toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan ara kararı gereği dosyanın kök rapor için bilirkişiler SMMM … ve Nitelikli Hesap Uzmanı …’nın 26/10/2022 tarihli raporunda;İncelenen davacı şirket “… A.Ş.”ye ait 2021 yılı ticari
defterlerin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği tespit edildiğini, davacının davalıyı … ana hesabı altında ve ” … ” alt hesabında takip ettiği,
taraflar arasında “direk satış noktası sözleşmesi” yapıldığı, …’ın bu sözleşmenin tarafı olduğu, … Karaaslan’ın ise kefil olarak sözleşmede yer aldığı,
davacı, davalı şirket ile cari hesap çalışması içinde olduğu, verdiği hizmetlerden dolayı düzenlediği
faturalar karşılığında zaman zaman tahsilatlar yaptığı ve bunları kayıtlarına aldığı fakat eksik
yaptığı ödemeler sonucu 25.05.2021 tarihi itibari ile 426.043,74.-TL bakiye kaldığı bu durumda
davacı şirketin davalı …’dan cari hesap bakiyesi olarak 426.043,74.-TL alacaklı olduğu,
kefil … ’ın sorumluluğunun ise kefalet limiti dahilinde 368.733,00-TL olabileceği,” şeklinde görüşünü bildirmişlerdir.
6100 sayılı HMK’nun 222.maddesinde “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi*1* yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Ek cümle: 22.07.2020 – 7251 S.K./23. md) Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde davacının …’nin gazlı ve gazsız ürünlerinin satış ve dağıtım işleri ile uğraştığının, davacı ile davalı … arasında direkt satış sözleşmesi düzenlendiğinin, sözleşme kapsamında davacının davalıya ürün temin ettiğinin, taraflar arasındaki bu ticari ilişki nedeniyle davacının bakiye alacağının bulunduğunun, diğer davalının sözleşmede kefil olarak imzasının bulunduğunun beyan edilerek bu davanın açıldığı, …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine 426.043,74 TL toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, davacı tarafından süresi içerisinde bu davanın açıldığı, davacı vekilince dava dilekçesinin ekinde davacı ile davalı … arasında düzenlenen sözleşmenin sunulduğu, sözleşmede 368.733 TL limit ile diğer davalı … ın müteselsil kefil olduğuna ilişkin davalının beyan ve imzasının bulunduğu, sözleşmenin müteselsil kefilin şekil şartlarını sağladığı, davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığının ve iddia edilen malların teslim edildiğinin davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği, ispat yükünün davacıda olduğu, davacı tarafça delil olarak dava dilekçesinde ticari defterlere dayanıldığı, mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davalı tarafça ticari defterlerin sunulmadığı, davacının ticari defterlerinin incelenebildiği, davacı tarafın ticari defterlerinin 6100 sayılı HMK’nun 222.maddesinde belirtildiği üzere kanuna uygun ve eksiksiz tutulduğunun, açılış ve kapanış onaylarının yapıldığının, defter kayıtlarının birbirlerini doğruladığının görüldüğü, davacının ticari defterlerinde taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacının davalıdan bakiye 426.043,74 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, bakiye alacağa ilişkin faturalar ile bu faturalardaki ürünlerin teslimine ilişkin imzalı irsaliyelerin sunulduğu, bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davalılar tarafından itiraz dilekçesi sunulmadığı, davacı tarafın ticari defterlerinin delil olarak kabul edilebileceği, yapılan ihtara rağmen verilen süre içerisinde davalı tarafça ticari defterleri sunulmadığından 6100 sayılı HMK’nun 222.maddesi doğrultusunda davacının ticari defterlerinin davacı lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği, ticari defterlerin, faturaların ve irsaliyelerin incelenmesi neticesinde alınan rapor doğrultusunda davacı ile davalı … arasında ticari ilişki bulunduğu ve raporda belirtilen faturalardan davacının davalı …’dan bakiye 426.043,74 TL alacağının bulunduğu, aksinin davalı tarafça usulüne uygun delillerle de ispat edilemediği, diğer davalı … ‘ın müteselsil kefil sıfatıyla kefalet limitiyle sınırlı olmak üzere borçtan sorumlu olacağı ve açılan bu davada icra inkar tazminatı şartlarının da oluştuğu anlaşıldığından davalıların …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile 426.043,74 TL asıl alacak yönünden(davalı … kefalet limiti olan 368.733,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına, asıl alacağın %20’si oranı olan 85.208,75 TL(Davalı … Karaaslan kefalet limitiyle sınırlı olacağından 73.746,6‬0 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(14). Fıkrası: “Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2021/… sayılı dosyasından arabulucu … ‘e ekte sunulan 1.560,00 TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek arabulucuk giderlerinin davalıdan alınarak davacıya yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın KABULÜNE,
-Davalıların …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile 426.043,74 TL asıl alacak yönünden(davalı … Karaaslan kefalet limiti olan 368.733,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) DEVAMINA, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına,
-Asıl alacağın %20’si oranı olan 85.208,75 TL(Davalı … kefalet limitiyle sınırlı olacağından 73.746,6‬0 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
-İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 29.103,05-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 5.145,55-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 23.957,50-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına(Davalı … yönünden 20.735,22 TL ile sınırlı olmak kaydıyla)
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden …Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 62.646,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine(Davalı … yönünden 54.622,62 TL ile sınırlı olmak kaydıyla),
5-Davacı vekili tarafından yapılan 12 adet posta-tebligat gideri toplamı 370,00 TL ile 2 adet bilirkişi ücreti 3.000,00-TL, 80,70-TL başvuru harcı, 11,50.-TL vekalet harcı, 5.145,55 TL peşin harç olmak üzere toplam 8.607,75‬-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine(Davalı … yönünden 7.450,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla),
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına(Davalı … yönünden 1.350,18‬ TL ile sınırlı olmak kaydıyla),
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 14/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır