Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/41 E. 2023/71 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/41 Esas
KARAR NO : 2023/71
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2022
KARAR TARİHİ : 31/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı firmanın davalı firmanın taşeronu olduğunu, davacı firma davalı firma ile iç cephe sıva işleri sözleşmesi yaptığını ve dava ekinde sunduğunu, davacı müvekkil firmanın davalıya yaptığı iç cepheye ait sıva işleri teslim ile birlikte faturaya bağlanmış, davacı firmanın kesmiş bulunduğu faturalar davalı tarafından kabul edilerek ticari defterlerine işlendiğini ve BA-BS formlarından anlaşılacağını, davacı firma yaptığı işler dolayısıyla davalıdan cari hesap olarak 797.779,63 TL alacak faturası kestiği, davalının ödemesi ve mahsupları düşürüldüğünde 90.168,14 TL bakiye alacağı olduğunu belirtmiştir. Davacı şirket bu alacağı 90.168,14 TL üzerinden ….İcra Müd. 2021/… Esas Sayılı icra dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının süresi içinde etmiş, itiraz dilekçesi içeriği incelendiğinde, hukuki dayanaklarının olmadığı belirtmiş, 12.01.2022 tarihinde arabuluculuk toplantısında “Anlaşmama” olarak tutanak düzenlendiğini, bu tutanağını ibraz ettiğini belirterek takibin 90.168,14 TL üzerinden devamına karar verilmesi açılan takibe kötü niyetle itiraz edildiğinden 020′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine ve Mahkeme masrafı ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili, davacının yaptığı işlere teminat oluşturması amacıyla sözleşme çerçevesinde davacının hakedişlerinden %5 oranında nakit teminat kestiğini, davacının icra takibine konu ettiği tutar işbu teminat tutarı olup söz konusu teminatın iadesi için sözleşmede öngörülen şartların gerçekleşmiş olmasının gerekmekte olduğunu, icra inkar tazminatının şartları oluşmadığından reddi gerekmekte olup davacının haksız ve kötüniyetli takibe girişmiş olması dolayısıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin gerekmekte olduğunu, davacının müvekkiline ait inşaatta işlerini tamamlamasını müteakip 12.02.2021 tarihinde geçici kabul tutanağı, tanzim edilmişse de davacı sözleşme gereği ilgili kurumlardan alacağı ilişiksizlik (borcu yoktur) yazısını müvekkile ibraz etmediğini, müvekkili şirketin davacıya ait herhangi bir borcu ödemek zorunda kalması ihtimaline karşılık tuttuğu teminatın ilk yarısının iadesi için davacının söz konusu ilişkisizlik yazılarını müvekkiline ibraz etmesinin gerekmekte olduğunu, halihazırda bu yazılar müvekkiline ibraz edilmediğinden teminatın ilk yarısının davacıya ödenmesinin mümkün olmadığını, her ne kadar davacının dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuşsa da yukarıda açıklandığı üzere müvekkilinin davacıya takip ve dava tarihi itibariyle muaccel bir borcu bulunmamakta olduğunu, bu nedenle müvekkilinin icra takibine itirazında haklı olduğunu, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini bildirip, davacının haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini,
haksız ve kötüniyetli takip nedeniyle davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizde açılan dava; iç cephe sıva işleri sözleşmesi kapsamında fatura alacağının bulunup bulunmadığı, hak edişlerinden kesinlen %5 oranındaki nakdi teminat tutarlarının iade şartlarının oluşup oluşmadığı, itirazın iptali, icra inkar ve kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin bir davadır.
Dosyamıza UYAP sistemi üzerinden gönderilen … İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı borçlu aleyhine 90.168,14 TL asıl alacak 11.172,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 101.340,34 TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler SMMM … , İnşaat Müh … , Nitelikli hesap uzmanı … 18/07/2022 tarihli raporlarında ve 07/12/2022 tarihli ek raporlarında özetle; davacı Şirketin Ticari Defterlerinden 2020 ve 2021 yıllarına ait Açılış- Kapanış Tasdiki zorunlu olan Yevmiye ve Defter-i Kebir Defterlerini e-defter olarak tuttuğunu ve Envanter defterinin de Noter Tasdikinin de süresinde yapıldığı görülmüş olup tüm defterlerin kendi içlerinde birbirini teyit ettiği, genel kabul görmüş muhasebe esas ve tekniğine uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu görülmüş olup defterlerin Davacı lehine delil teşkil etmesi kararının Mahkemenin kararı olduğunu, Davalı Şirketin Ticari Defterlerinden 2020 ve 2021 yıllarına ait Açılış- Kapanış Tasdiki zorunlu olan Yevmiye ve Defter-i Kebir Defterlerini e-defter olarak tuttuğunu ve Envanter defterinin de Noter Tasdikinin de süresinde yapıldığı lmüş olup tüm defterlerin kendi içlerinde birbirini teyit ettiği, genel kabul görmüş muhasebe esas ve tekniğine uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu görülmüş olup defterlerin Davalı lehine delil teşkil etmesi kararının Mahkemenin takdirinde olduğunu, Cari Hesap dökümlerinden anlaşılacağı üzere davacı ile davalı Cari hesap ilişkisi 2021 yılı öncesine dayandığı görülmekte olduğunu, davalının davacı ile ilgili olarak kayıtlarını tuttuğu Cari Hesap kayıtları incelemesi sonucu; 2021 Yılı sonu Davalı, Davacıya 90.168,14 TL Borçlu olduğu görülmekte olduğunu, 2021 Yılı sonu Davacı, Davalı’dan 90.168,14 TL Alacaklı olduğunun mahkeme takdirinde olduğunu, huzurdaki uyuşmazlığın davalı tarafından teminat olarak tutulan 90.168,14-TL’nin iadesine ilişkin olduğu hususu nazara alındığında kanaatimizce öncelikle teminata konu edilen bedelin sözleşmenin gerçekten %5’ine tekabül edip etmediğinin tespiti gerekmekte olduğunu, mübrez 12.02.2021 imza tarihli Geçici Kabul Tutanağı”nda davanın temelini oluşturan sözleşme bedeli 759.269,34 + KDV olmak üzere toplamda 895.937,82 TL olduğunu, bu bedelin %5’inin ise 44.796,891-TL’ye tekabül etmekte olduğunu, dolayısıyla nihai takdir ve kanaatin Mahkemeye ait olmak üzere davalı şirketin 07.01.2020 tarihli sözleşmenin 41.1. Maddesi uyarınca teminat olarak tutabileceği tutarın ancak ve ancak 44.796,891-TL olabileceğini; bakiye tutara isabet eden 45.371,25-TL’nin ise muhtevası itibariyle iadesi gerektiği düşünülmekte olduğunu, geçici kabul ve kesin hesapların taraflarca onaylanmasına ilişkin koşul yönünden yapılan incelemede dosyaya mübrez 12.02.2021 imza tarihli Geçici Kabul Tutanağı”nın tanzim edildiğinin müşahede edildiğini, Bu husus ilk şartın yerine getirildiği sonucunu da beraberinde getirmekte olduğunu, İkinci koşul açısından ise, davacı tarafından üstlenilen yükümlülüğün yerine getirilmiş olup (geçici kabul tutanağı nazara alındığında); davacı tarafından SGK ve diğer ilgili resmi kurumlardan alınacak ilişkisizlik belgesinin işveren’e teslim edilmesi gerektiğine dair hüküm bir yükümlülük değil davacıya yüklenmiş bir külfet niteliğindedir. Davacının, SGK nezdinde herhangi bir borcunun bulunmamasına ilişkin dosyaya sunulan bu evrak “yüklenici tarafından SGK ve diğer ilgili resmi kurumlardan alacağı ilişkisizlik belgesinin işveren’e teslim edilmesi gerektiği” yönünden koşulu da alenileştirdiğinden, 26.05.2022 tarihi itibariyle ilk 2,5’lik bedelin iadesinin talep edilebilir hale geldiği ifade edilmelidir. Bu bedel ise 22.398,45-TL’ye tekabül etmekte olup; Nihai takdir ve kanaat tamamen ve münhasıran Mahkemeye ait olmak üzere sözleşmenin 41.1. maddesinin (i) maddesi uyarınca bu teminat bedelinin davacıya iadesinin gerektiğinin düşünülmekte olduğunu, geçici Kabul Tutanağı”nın 12.02.2021 tarihinde akdedildiği hususu nazara alındığında 12 aylık sürecin 12.02.2022 tarihinde sona erdiği ve bu tarihe dek davalı şirket tarafından davacıya başvurularak sözleşme ve eklerinde belirtilen işlemlerin her türlü kusur, ayıp, aksilik ve arızasından kaynaklanan tamir, bakım ve onarımların giderilmesine ilişkin bir talebin bulunmadığı tespit edildiğini, bu yönü ile her ne kadar taraflarca kesin kabul tutanağı tanzim edilmemiş olsa da teminatın iadesi yönünde davacı şirketin talep hakkı 12.02.2022 tarihi itibariyle talep edilebilir hale gelmiştir. Ancak, …. İcra Müdi ‘nün 2021/… Esas sayılı dosyasındaki ödeme emrinin, 20.12.2021 tarihinde düzenlendiği; bu tarih itibariyle kesin kabule ilişkin 12 aylık süre henüz dolmadığı, takip tarihinde bakiye 22.398,45-TL teminatın iadesine ilişkin talep hakkının muaccel olmadığı düşünülmekte olduğunu, davacının inkâr tazminatı talebi ile davalının kötü niyet tazminatı taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile davalı arasında İstanbul İli … İlçesindeki … ada 2 parsel ve 124 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan inşaatların iç cephe sıva işlerinin yapılması hususunda sözleşme ve ek protokoller düzenlendiği, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler kapsamında davacının yükümlülüklerini yerine getirdiğinin, sözleşme kapsamında davacının 90.168,14 TL alacağının kaldığının bu nedenle davaya konu takibin başlatıldığının beyan edildiği, …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı borçlu aleyhine 90.168,14 TL asıl alacak 11.172,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 101.340,34 TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davanın da hak düşürücü sürede açıldığı, davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde davacının talep ettiği bakiye alacağın sözleşmenin 41.ve 41.1 maddesinde düzenlenen teminat kesintileri olduğunun, davacının teminat kesintilerini talep edebilmesi için ilgili sözleşme maddelerinde düzenlendiği üzere teminatın ilk yarısı için geçici kabul ve kesin hesapların işveren tarafından onaylanması ile davacı tarafından SGK ve diğer kurumlardan alacağı ilişkisiz yazısının davalıya teslim edilmesi, ikici yarısının iadesi için de kesin kabul işleminin yapılması gerektiğinin kesilen teminat tutarının ödenmesi için sözleşmede düzenlenen bu şartların yerine getirilmediğinin beyan edildiği, taraflar arasında düzenlenen sözleşme incelendiğinde kesilen teminat bedellerinin ödenmesine ilişkin olarak davalının beyan ettiği gibi bir düzenlemenin bulunduğu, kesilen teminat miktarı yani davacının talep ettiği bakiye alacak miktarı yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davacının talep ettiği miktara davalının cevap dilekçesinde itirazının bulunmadığı, yine davalı tarafın işin davacı tarafından eksik veya ayıplı yapıldığına ilişkin beyan ve itirazlarının da bulunmadığı, davalının itirazının teminatın iadesi yönünden şartların gerçekleşmediğine ilişkin olduğu, SGK’dan gelen 26/05/2022 tarihli müzekkere cevabında taraflar arasındaki sözleşme kapsamında yapılan iş nedeniyle davacının borcunun bulunmadığının belirtildiği, taraflar arasında davaya konu yapılan işlere ilişkin 12/02/2021 tarihli geçici kabul tutanağı başlıklı taraf yetkililerinin imzasının bulunduğu belgenin düzenlendiği, belgede tarafların birbirlerinden iş veya para alacağının kalmadığının, yapılan işlerde eksik, kusur ve ayıbın bulunmadığının, 125 ada 2 parsel ve 124 ada 3 parsellerde yapılan işler nedeniyle ödenmesi gereken tüm bedellerin teminat kesintileri ile birlikte ödendiğinin belirtildiği, bu belgeden davalının sözleşme kapsamında davacının alacağından yapılan teminat kesintilerinin ödenmesine muvafakat ve kabul ettiğinin anlaşıldığı, belgede teminat bedellerinin ödendiği belirtilmiş ise de ödenmeyen davaya konu bedelin bulunduğunun dosyadaki delillerden ve taraf beyanlarından anlaşıldığı ve tarafların kabulünde olduğu, 12/02/2021 tarihli taraflar arasında düzenlenen tutanak ve dosya içerisinde bulunan diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde yukarıda açıklanan nedenlerle davacının bakiye kalan 90.168,14 TL alacağı talep edebileceği, davacı tarafça işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de işlemiş faiz talep edilebilmesi için takip tarihinden önce davalının temerrüte düşürüldüğünün ispat edilmesi gerektiği ancak davacı tarafça takip tarihinden önce temerrüte düşürüldüğünün ispat edilemediği anlaşılmakla işlemiş faiz talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(14). Fıkrası: “Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2021/… sayılı dosyasından arabulucu … ‘a tarife bedeli üzerinden 1.560,00 TL ödeme yapıldığı tespit edilerek arabulucuk giderlerinin kabul ve red oranı dikkate alınarak, 1.388,08 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 171,92 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile davalının … İcra Dairesi’nin 2021/… esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile 90.168,14-TL asıl alacak yönünden takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Asıl alacağın %20si olan 18.033,63-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 6.159,39-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.033,15-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 5.126,24-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 1.033,15-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 1.113,85TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 3.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 102,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.102,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 2.760,02-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 14.427,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranı dikkate alınarak, 1.388,08 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 171,92 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/01/2023

Katip … Hakim

E-imzalıdır e-imzalıdır