Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/396 E. 2023/569 K. 18.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/396 Esas
KARAR NO : 2023/569
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/06/2022
KARAR TARİHİ : 18/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı/borçlu … A.Ş. ve … A.Ş. tarafından 06/07/2020 tarihinde … İşletme Müdürlüğü sorumluluk sahasında bulunan … İlçesi, … … Mah. … Cad. İle … Sk. Kesişimi adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıplar müvekkili şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, davalı/borçlu … A.Ş. ve … A.Ş. tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 1.365,82-TLnin tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını ve borçluya Örnek No: 7 ödeme emrinin gönderildiğini, davalı ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer’ilerine külliyen itiraz edildiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini, müvekkili şirketin uğradığı zararlar bakımından; zarar kalemlerinden şimdilik sadece 21,73-TL malzeme bedeli ve 94,73-TL montaj bedeli ile bu bedellerin %18 oranında KDV’si toplamı olan 137,42-TL’ye hasar tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş yasal faiz tutarı olan 5,73-TL’nin eklenmesi ile ulaşılacak 143,15-TL üzerinden, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, itirazın kısmen iptaline ve 143,15-TL üzerinden takibin devamına karar verilmesini talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu ancak müvekkilinin uğradığı hasar kalemlerinin toplamı içerisinde yer alan 261,50-TL araç ve personel bedeli, 34,91-TL dağıtılamayan enerji bedeli, 1,75-TL eşik kesinti süresi aşım bedeli, 696,56-TL etüd koordinasyon bedeli için de bilirkişi incelemesi ile tespitinden sonra dava değerini arttırma haklarının saklı tutulduğunu, davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Bu zamana kadar davacıdan müvekkili şirketlere oluşan zararla ilgili sözlü ya da yazılı bir talepte bulunulmadığını, bu hasar ile ilgili olarak gerek müvekkili şirket yönetiminden gerekse de şantiye sahasından yapılan araştırmada, iddia konusu hasardan haberdar olan birine rastlanmadığını, davacı şirketin dava dışı bir şirket eliyle hasarın giderimini sağladığını ifade ettiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacını hasarın ederinden çok daha fazla bir bedelle tazmin yoluna gittiğini ve kamu ve tekel gücüne dayanarak müvekkili şirketlerin zararını arttırdığını, bu eylem ve işleminde kötü niyetli olduğunu, talep edilen miktarın, fahiş tutarda bir bedel olduğunu, gerçekten öncelikle davacının bir zarar gördüğünü ardından ise zararın giderimi için yapılan masrafı ispat etmesi gerektiğini, oysa davacının delillerinin hasar keşif formu, işletme zarar tablosu, günlük şantiye defteri gibi delillerin tamamı tek taraflı ve her zaman düzenlenebilen belgeler olması hasebiyle delil olma vasfında olmadığını, bu delilleri kabul etmediklerini dava dilekçesinin ekinde sunulan Hasar tutanağında görülebileceği üzere taraflarına herhangi bir tebliğ yapılmadığı gibi taraflarının bilgilendirilmesinin de söz konusu olmayan bir durum söz konusu olduğunu, hasar tutarı ve kusurun olabildiğince müvekkili şirketlere yüklenmesi açısından tek taraflı olarak hareket edildiğini, hasar tutanağına ve faturasına, dağıtılamayan enerji bedeli, etüd koordinasyon bedeli gibi afaki bedellerin yansıtıldığını, KDV yansıtıldığını fakat müvekkili şirketlere bu hususta bir fatura iletilmiş olmadığını, kusur durumuna ilişkin ise, “Kazı yerlerinde … A.Ş. tarafından kazılar … bilgisinde olmasına karşın, nezaretçi personel bulundurulmadığını, … kablolarının, yer altı elektrik hatlarının fen işlerine ve imara aykırı olarak döşenmekte olduğunu, kabloların yeri kazı yapılana kadar ve hatta yapıldıktan sonra dahi tespit edilemediğini, kazı alanında yapılacak bilirkişi incelemesi dahi kabloların hiçbir ayırıcı ve uyaran madde olmadan döşendiğini, büyük bir kısmının da döşenmemesi gerektiği şekilde, imara ve yeraltı işlerine aykırı olarak döşendiğini göstereceğini, hususlarının yargılamada gözetilmesi adına keşif ve bilirkişi incelemesi talep ettiklerini, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
…’ne müzekkere yazılarak ”… Mah. … Cad ile … Sok” Kesişiminde davalılar tarafından 06/07/2020 tarihinde herhangi bir inşaat, kazı veya altyapı çalışması yapılıp yapılmadığının, yapılan çalışmalara ilişkin tüm bilgi ve belgelerin çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… Belediye Başkanlığı’na müzekkere yazılarak Davalı/borçlu … A.Ş. ve … A.Ş. tarafından 06/07/2020 tarihinde … İşletme Müdürlüğü sorumluluk sahasında bulunan … İlçesi, … … Mah. … Cad. İle … Sk. Kesişimi adresinde yapılan çalışmaların altyapı kazı ruhsatının çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… Başkanlığı’na müzekkere yazılarak Davalı/borçlu … A.Ş. ve … A.Ş. tarafından 06/07/2020 tarihinde … İşletme Müdürlüğü sorumluluk sahasında bulunan … İlçesi, … … Mah. … Cad. İle … Sk. Kesişimi adresinde yapılan çalışmaların altyapı kazı ruhsatının mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
…. İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak 2021/… Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
30/07/2023 tarihinde Elektrik Mühendisi bilirkişi vasıtası ile bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Takip dosyasının incelenmesinde; takibin usul ve yasaya uygun olduğu, davalının yaptığı itirazın ve davacının açtığı işbu davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Davacı alacaklı takip talebinde toplamda 1.365,82 TL alacak talep etmesine rağmen, alacağın 143,15 TL’lik kısmını kısmi olarak dava konusu etmiştir. Davacı, talep ettiği alacak miktarının 21,73 TL’sini malzeme bedeli, 94,73 TL’sini montaj bedeli, 20,96 TL’sini KDV ve 5,73 TL’sini işlemiş faiz olarak açıklamıştır.
Davacının alacağı, davalıların yaptığı çalışma sırasında davacıya ait alt yapıya zarar vermelerinden kaynaklanmaktadır. Hukuki niteliği itibariyle dava konusu alacak, haksız fiile dayanmaktadır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davalıların, dava dışı İSKİ ile yaptıkları sözleşme kapsamında yapılan kazı çalışmaları sırasında davacıya ait alt yapı kablolarına zarar verildiği anlaşılmıştır. Davalılar, kazı çalışmasına başlamadan önce davacı şirkete başvuruda bulunduğu, hatların geçtiği yerlerin haritasını veya davacı şirketten yer gösterici bir görevli istediğine dair bir delili dosyaya sunmamıştır. Dolayısıyla davalıların yürüttükleri kazı işinde, zararın meydana gelmemesi için üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiği söylenemez. Davacı şirketin meydana gelen zararın giderilmesi adına dava dışı üçüncü bir kişiyle anlaştığı, üçüncü kişiyle yapılan anlaşmanın götürü bedel usulüne göre yapıldığı anlaşılmıştır.
Yüksek mahkeme içtihatları kapsamında davacı şirket yalnızca, meydana gelen zarar sebebiyle ödeme yaptığı bedeli zarar verenden talep edebilir. Zarar meydana gelmeseydi dahi yapılacak olan giderleri ise talep edemez. 30/07/2023 tarihli denetime elverişli ve usulüne uygun düzenlenmiş bilirkişi raporu uyarınca davacının, meydana gelen zarar sebebiyle yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde 21,73 TL’lik malzeme giderinin bulunduğu, montaj bedelinin gerçek zarar niteliğinde bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacının taleplerinin mahkememizce değerlendirilmesinde, malzeme bedelinin dava konusu zarar sebebiyle yapıldığı ve davalılar tarafından davacıya ödenmesi gerektiği, montaj bedelinin ise, götürü bedel usulüne göre yapılan sözleşme kapsamında davacı tarafından doğrudan dava konusu zarara ilişkin yapılan bir masraf olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı taraf dava dilekçesinde KDV alacağından bahsetmiş ise de, takip talebinde KDV alacağı bulunmadığından bu talep mahkememizce kabul edilmemiştir. Takip tarihi her ne kadar 14/01/2021 olsa da, davacının takip talebinde 22/12/2020 tarihine kadar işlemiş faiz talep ettiği gözetilerek taleple bağlılık ilkesi gereği 0,91 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle taleple bağlılık ilkesi gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve alacak likit olmadığından şartları oluşmayan icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1)Davanın kısmen kabul kısmen reddine,
-… İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takibe davalı borçlular tarafından yapılan itirazın 22,64 TL’lik kısmının iptaline; takibin 21,73 TL asıl alacak ve 0,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22,64 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2)İcra inkâr tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 269,85-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 80,70-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 189,15-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 22,64-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 120,51-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 80,70-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 161,40TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ,
7-Davacı tarafından yapılan; 2.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 241,75-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.241,75-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 354,55-TL lik kısmanın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranı dikkate alınarak 253,05-TL lik kısmının davalılardan alınarak hazineye irad kaydına, kalan 1.346,95-TL lik kısmın ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına
9-Fazla yatan ve sarf edilmeyen gider avansının talep halinde iadesine,
Dair, miktar itibariyle istinaf sınırı altında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır