Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/391 E. 2023/6 K. 05.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/391 Esas
KARAR NO : 2023/6
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 23/06/2022
KARAR TARİHİ : 05/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından işletilen … tabelalı işletmede çalışmış olmasına rağmen, … … Müdürlüğü’nün tesis etmiş olduğu 02.09.2022 tarih ve … sayılı işlem ile sigortalılık sürelerinin iptaline yönelik işlem tesis ettiğini, iş bu işleme karşı açılan ve … İş Mahkemesi’nin 2021/ … E. Numarasına kayıtlı olan dosyası ile kurum işleminin iptalinin talep edildiğini, yargılama esnasında müvekkilinin çalıştığı işletmeyi işleten şirketin 07.07.2014 tarihinde resen terkin edildiği anlaşılmış olup, taraf teşkilinin sağlanması açısından … İş Mahkemesince tarafından taraflarına mehil verildiğini, işbu davada ihyasını talep ettikleri … unvanlı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmeden önceki son merkezinin … Cad. No:… /İstanbul olduğunu, ilgili şirketin 07.07.2014 tarihinden ticaret sicilinden resen silindiğini, ihyasını istedikleri şirket ticaret sicilinde resen terkin ediliğinden ötürü bu davada husumetinin sadece ticaret sicil müdürlüğüne yöneltmiş bulunduklarını, Yargıtay hükmünde de değinildiği üzere şirketin tasfiye/ek tasfiyesi için karar vererek şirketle ile ilgili işlemlerin yapılabilmesi için yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan edilmesini beyanlarla, …’ nün … sicilinde kayıtlı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini, şirkete tasfiye memuru atanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; …’nün TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verildiğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddettiğini, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğü’ nün resen terkin işleminin “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğüne … ticaret sicil numarası ile kayıtlı bulunan … Limited Şirketi’nin dosyasında yapılan incelemede, resen terkin kapsamına alındığını, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 07.07.2014 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiğinin anlaşıldığını, Ticaret Sicili Müdürlüğünce söz konusu şirkete, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi halinde söz konusu şirketin unvanının ticaret sicilinden silineceğini, şirkete ait malvarlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu, ancak bu ihtara rağmen söz konusu şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını Yargıtay içtihatları gereğince sermaye artırımı yükümlülüğünü yerine getirmediği için ticaret sicilinden resen terkin edilen şirketin, tekrar ticari faaliyetlerine devam edebilecek şekilde ihyasına (ek tasfiyesine) karar verilmesi mümkün olmadığından; taleple bağlı kalınarak sınırlı olarak dava konusu şirketin ihyasına (ek tasfiyesine) karar verilebileceği ve tasfiye memuru atanması gerektiği hususununu belirterek müvekkili Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
…’ nün yazı cevabı ve tüm dosya kapsamı hep birlikte incelenmiştir.
Dava, TTK’nın Geçici 7. madde uyarınca ticaret sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerde tasfiye edilecekleri ve ticaret sicilinden re’sen kayıtlarının silinmesi hususu düzenlenmiş olup, aynı maddenin 4/a bendi uyarınca kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacak, yapılacak ihtar ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilecek, ilan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/… tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçecektir. Aynı maddenin 11.bendinde ise, dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde cevap vermeyen veya tasfiye memuru bildirmeyen veyahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirketin unvanının ticaret sicilinden re’sen silineceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta şirketin 6103 sayılı Yasanın 20.m uyarınca sermaye artırımını yapmaması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı sicil müdürlüğünce ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamenin şirkete tebliğe çıkarıldığı ancak tebligatın iade edildiği, Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığı, ancak ihyası istenen şirket yetkilisine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belgenin veya tebligatın ise dosyaya sunulmadığı anlaşılmaktadır. Oysa ihtarın şirkete tebliğ edilememesi halinde şirket yetkilisine tebliğ çıkarılması gerekirken, bu usule uyulmaksızın doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtar usule aykırı olup, terkin işleminin hukuka uygun olmadığı açıktır. Yapılan ihyanın kanuna aykırı olduğu tespiti karşısında, 5 yıllık hak düşürücü sürenin de uygulanmayacağı kanaatine varılmıştı
Öte yandan sicil işlemi hatalı olmakla birlikte, dosya kapsamından şirketin TTK’na 10/09/2014 tarihli 6552 sayılı Kanunun 133 üncü maddesiyle eklenen Geçici 10.maddesinde öngörülen sürede de asgari sermaye şartını yerine getirmediği anlaşılmakla münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından, mahkememizce ancak tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilebileceği anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 7/15. maddesi uyarınca sicilden sermaye artırımı yapmayarak münfesih duruma düşmesinden ötürü tasfiye işlemleri için de şirkete tasfiye memuru atanması gerekeceğinden aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, …’nün … sicil numaralı sicilinde kayıtlı … Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin tasfiyesi işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2- Kararın bir örneğinin … ne tevdiine,
3- TTK. 547/2.maddesi gereğince ihya edilen şirkete … TC. Kimlik nolu … n’ in tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memuruna ücret atanmasına yer olmadığına,
4- Keyfiyetin tescil ve gazete ile ilanına, masrafların davacı tarafça karşılanmasına,
5- Davalının yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebep olmaması nedeniyle davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 80,70.-TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 99,20.-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına
7-Davacı vekilince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı, oy birliğiyle karar verildi. 05/01/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır