Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/376 E. 2022/724 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/376 Esas
KARAR NO : 2022/724
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2022
KARAR TARİHİ : 28/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/02/2018 tarihinde sabah saatlerinde yaya kaldırımında yürümekteyken dava dışı … …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kendisine çarpması sonucu yaralanmış ve davalı tarafından sigortalanan aracın kazaya sebebiyet vermesi nedenleriyle 12.10.2018 tarihinde maddi tazminat istemiyle davalıya başvurduğunu, davalının başvuru sırasında eksik olan evraklar bulunduğuna dair yanıtı üzerine 03/01/2019 tarihinde eksik olan evraklar tamamlanarak davalıya yeniden başvuru yapılmış ve müvekkiline 17/01/2019 tarihinde 25.620,30.-TL ödeme yapıldığını, ödemenin hatalı olmasından bahisle taraflarına ticari uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk yoluna baş vurulduğunu, 17/01/2020 tarihli tutanak düzenlendiğini, maddi tazminat konusunda davalı ile anlaşma sağlanamadığını, kanuni yola başvurmanın zaruri olduğunu, Davalının poliçe kapsamında ödemeyi eksik ve hatalı yaptığını, müvekkilinin kaza sonrası meydana gelen bedeni zararlar nedeni ile 4 ay boyunca tedavi görmüş ve bu süre zarfında yardımcı bakıcı hizmeti almak zorunda kaldığını, davalının poliçe kapsamında ödeme yaparken müvekkilinin hiç iş göremediğini, bu sürenin dikkate alınmadan ödeme yapıldığını, oysa geçici ve tam iş göremezliğin sürdüğü bu süre zarfındaki hesaplama farklı olup kazazedenin elde etmiş olduğu gelir üzerinden kesinti olmaksızın tam hesaplama yapılmasının gerektiğini, hesaplama yapılırken özellikle müvekkilinin yaşı, gelir durumu ve uygulanan hesaplama yöntemleri açısından hataya düşüldüğünü, söz konusu hesaplamanın nasıl yapıldığına ilişkin taraflarına herhangi bir bilginin verilmediğini, davalı hasar dosyasında mevcut olduğu üzere müvekkilinin söz konusu kazada hiçbir kusurunun bulunmadığını, yasal koşullar çerçevesinde alınan ve yine hasar dosyasında mevcut olan maluliyet raporu gereği müvekkiline %5 oranında iş gücü kaybı oranı tespit edildiğini, bu nedenle hasar dosyasının celbi ile bilirkişi marifeti ile yeniden rapor alınması gerektiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00.-TL’ nin sigorta şirketine başvuru tarihi olan 12/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiliyle müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin poliçe kapsamında sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin poliçe kapsamında sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlığı olduğunu, müvekkili tarafından davacı tarafa ödeme yapıldığını, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, davacı tarafın dava konusu kaza nedeniyle maluliyeti bulunup bulunmadığı hususu Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu tarafından erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik doğrultusunda incelenmesi gerektiğini, öncelikle dava tarafından müvekkili şirket sigortalısı … plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusur bulunduğunun ispat edilmesinin gerektiğini, dava konusu kaza nedeni ile tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde hesaplamanın sigorta aktüerleri yönetmeliği uyarınca hazine müsteşarlığınca yetkilendirilen aktüerler listesine kayıtlı lisanslı aktüerler tarafından ve Trh 2010 ulusal mortalite tablosunda yer alan verilere göre yapılması gerektiğini, tedavi giderlerinden sayılan geçici iş görmezlik ve geçici bakıcı giderine ilişin maddi tazminat talebi sigorta poliçesi teminatı dışında müvekkilinin bu talep nedeni ile sorumluğununu bulunmadığını, davacıların dava konusu kaza nedeni ile elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, her durumda müvekkilinin sorumluluğu poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu, dava konusu kaza nedeniyle birden fazla kişinin zarar görmüş olması halinde teminatın paylaştırılması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu tazminat ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte talep edilebileceğini, müvekkili tarafından sigorta şirketi tarafından ödeme yapılması nedeni ile herhangi bir sorumluğunun kaldığını, davacının tedavi gideri geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderine ilişkin tazminat talepleri bakımından poliçe kapsamında sorumluluğunun bulunmadığından bu talepler yönünden davanın reddine, Davacının maluliyetinin “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik”e göre belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’na gönderilmesine, Kusur durumlarının belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, kusur durumunun tespitinden sonra aktüeryal hesaplamanın Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen aktüerler tarafından yerine getirilmesine, İlgili Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazılmak suretiyle dava konusu kaza nedeniyle davacılara ödenen bağlanan rücuya tabi gelirin peşin sermaye değerinin bulunup bulunmadığı ve var ise tenzile tabi tutarının sorulmasına karar verilmesine, davaya yönelik tüm beyanlarının dikkate alınmak suretiyle şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu haklarının saklı kalmak kaydıyla davanın reddine , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine aksi takdirde hesaplanacak olan tazminat tutarından belirtilen indirim sebepleri göz önüne alınarak indirim uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… İl Müdürlüğü’ ne müzekkere yazılarak, … T.C. Kimlik numaralı davacı …’in SGK şahsi sicil dosyasının ve 10/02/2018 günü meydana gelen trafik kazası nedeniyle kurum tarafından davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının, geçici yahut kalıcı iş göremezlik nedeniyle maluliyet aylığı bağlanıp bağlanmadığının, varsa peşin sermaye değer tablosu ile ekli kayıt belge örneklerinin mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… Hastanesi’ ne müzekkere yazılarak, … T.C. Kimlik numaralı davacı, …’e ait tüm hasta kayıtları ile tüm film ve grafilerinin çıkartılarak okunaklı onaylı suretlerinin, ayrıca CD’ye atılmış hallerinin mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’ ne müzekkere yazılarak, davanın sosyal ekonomik durumunun araştırılması istenilmiştir.
…’ ne müzekkere yazılarak, … nolu hasar dosyası ile şirket nezdinde bulunan … nolu ZMMS poliçesinin mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’ na müzekkere yazılarak, 2018/… soruşturma nolu dosyanın mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… ‘ ne müzekkere yazılarak, … plakalı aracın aktif ve pasif kayıtlarının, tüm trafik kayıtlarının araştırılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
Trafik kazaları nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepleri asıl olarak haksız fiil sorumluluğuna dayanır. TBK md. 49’a göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar gören karşı tarafın kusurunu ve zarara uğradığını ispat yükü altındadır.
KTK md. 85 ve 88 uyarınca trafik kazası sonucu meydana gelen kazadan aracın işleteni veya aracın bağlı bulunduğu işletmenin sahibi de müştereken ve müteselsilen sorumludur. İşleten veya aracın bağlı bulunduğu işletmenin sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusursuz olması ve kazanın araçtaki bir bozukluktan meydana gelmemesi şartıyla, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya 3. kişinin ağır kusurundan kaynaklandığını ispat ederek sorumluluktan kurtulur. Hem TBK md. 52 hem de KTK md.86/2 uyarınca kazada zarar görenin de kusurunun bulunması halinde tazminat miktarından indirim yapılması gerekir.
TBK md. 54 uyarınca bedensel zarar halinde tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar zarar olarak tazmin edilir.
Zarar gören TBK md. 56 uyarınca manevi tazminat talep edebilir. Manevi tazminatın niteliği konusunda doktrinde tatmin görüşü hâkimdir. Bu görüşe göre manevi tazminat, zararın telafi edilmesini veya zarar verenin cezalandırılmasını değil, zarar görende, uğramış olduğu manevi zararı, acı ve üzüntülerini dindirecek veya hiç olmazsa hafifletip azaltacak bir tatmin fonksiyonu görmektedir.
Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre manevi tazminat miktarının belirlenmesinde paranın değeri gözetilmeli; zarar gören açısından zenginleşmeye sebep olmayacak, aynı zamanda da sadaka vasfında bir tazminat miktarı belirlenmemelidir. Bunun yanında diğer tarafın da ekonomik olarak mahvına sebep olunmaması gerekir.
Trafik kazasından doğan tazminat davalarında 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri uygulanır. Ancak fiilin cezayı gerektirmesi durumunda, ceza kanununda daha uzun bir zamanaşımı süresinin öngörülmesi şartıyla, bu süre uygulanır.
Somut olayda davacı, davalı … şirketine karşı 10/02/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasına ilişkin maddi tazminat davası açmıştır. Dava konusu kazaya ilişkin soruşturma dosyasının celbi ve incelenmesi ile davacı ile dava dışı … …’nun uzlaştığı anlaşılmıştır. Uzlaşma tutanaklarının incelenmesinde davacı vekilinin uzlaşmak için karşı taraftan maddi edim talep ettiği, dava dışı kişinin şartları kabul ettiği, tarafların edimli olarak uzlaştığı ve edimini yerine getirdiği anlaşılmıştır.
CMK md. 253/19 uyarınca “Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, 171 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” İşbu hükme göre uzlaşma halinde tazminat davası açılamayacağı sabittir. Sigorta şirketleri sigortalıların kanuni halefi konumundadır. Dolayısıyla sigortalıya dava açılamayacağı hallerde sigorta şirketine karşı da dava açılamaz.
KTK md. 11/2 “Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” şeklindedir. Somut olayda uzlaşmanın iptaline ilişkin bir talep olmaması, uzlaşma için teklifin davacı tarafından yapılması ve dava dışı sigortalının aynen kabul etmesi ve ayrıca işbu dava açılmadan önce davalı … şirketinin davacıya bir miktar ödeme yapması gözetildiğinde, davacıya yapılan ödemelerin yetersiz olmadığı ve KTK md. 111/2’nin uygulanması gerekmediği kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle davacı ile dava dışı sigortalının ceza dosyası kapsamında uzlaşmış olması, uzlaşma teklif formunun 16. maddesinde açıkça ihtarın yapılmış olması, uzlaşma sonucu edimin yerine getirilmesi ve uzlaşma raporunda veya ödeme sırasında davacının herhangi bir ihtirazi kayıt koymaması sebebiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM. Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 166,09.-TL mahsubu ile kalan bakiye 85,39.-TL’ nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı vekili tarafından yapılan 11,50.-TL vekalet harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır