Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/340 E. 2023/748 K. 20.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/340 Esas
KARAR NO : 2023/748
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/06/2022
KARAR TARİHİ : 20/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 11/08/2020 tarihinde … Mahallesi, … Sokak, no: … Şişli / İSTANBUL adresinde davacının tesislerine hasar verildiğini, davalının hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine 2.160,72-TL hasar bedelli ve 148,11-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 2.308,83-TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı dosyası ile takibe başlanıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptaline, takibin devamına, davalılar aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davasını hem kusur hem de zarar yönünden ispatlamakla mükellef olduğunu, dosyada yer alan belge ve bilgilerin bu hususları ispatlayacak yeterlilikte olmadığını, davacının her zaman tek taraflı olarak düzenlenebilen delillere dayanarak alacak talebi ileri sürdüğünü, talep edilen miktarın fahiş tutarda olduğunu, davacının bir zarar gördüğünü, ardından ise zararın giderimi için yapılan masrafı ispat etmesi gerekiğini, hasar tutanağına ve faturasına, dağıtılamayan enerji bedeli, etüd koordinasyon bedeli gibi afaki bedeller yansıtıldığını, davalı şirketlere bu hususta bir fatura iletilmediğini, davalara konu hasarların eklerindeki fotoğraflardan da görüleceği üzere, elektrik kabloları, gelişi güzel şekilde hiçbir güzergah gözetilmeksizin, elektrik kablolarına ilişkin uygun dolgu uygulaması yapılmaksızın, her hangi bir uyarı ve ikaz önlemi alınmaksızın alelade bir şekilde toprak zemin içerisinde döşendiğini ve işletmelerinin bu uygunsuz koşullarda yapıldığının açık olarak görüldüğünü, davaya konu hasar bedellerinin ilgili alt yapı kuruluşunun alt yapısının gayri fenni dönenmiş olması, gerekli ikaz ve uyarı önlemlerinin alınmamış olması, tutanak ve tebligatların tek taraflı düzenlenmiş olması hasebi ile iptal edilmesi gerektiğini, davacının ruhsat talebinde kazı yapılacak yerdeki elektrik kablolarının haritasını vermeyerek, şartnameye uygun döşemeyerek, kazıyı yapan çalışanların hayati tehlike altına girmesine, kabloların zarar görmesine sebep olduğunu belirterek davanın reddine, davanın … İnşaat, … Sigorta ve … Sigorta’ya ihbarına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta beyan dilekçesinde ; davalı tarafın aleyhlerine açılan işbu tazminat davası nedeniyle müvekkili şirket nezdinde düzenlenen üçüncü şahıslara karşı sorumluluk tazminatı içeren inşaat tüm riskler sigortası poliçesi olması sebebi ile davayı ihbar etmiş bulunduğunu, dava konusu özel güvenlik şirketine ait müvekkili nezdinde poliçe mevcut olduğunu, teminatların poliçenin ön yüzünde yer aldığını, işbu davanın müvekkili şirkete ihbar edilmiş olduğunu, ihbar edilen sıfatı ile davaya katılmakta olduklarından haklarında hüküm kurulmamasını talep ettiklerini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı şartlar ve limitle sınırlı olduğunu, poliçenin işlerlik kazanabilmesi için öncelikle söz konusu hasarın poliçede tanımlı riziko adreslerinde meydana gelmiş olması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere poliçenin işlerlik kazanabilmesi için bundan başka kazanın oluş şekilinin incelenmesi ve kusurun kime ait olduğunun belirlenmesi ve bunun sonucunda kazanın meydana gelmesinde sigortalıya terettüp edecek hukuki bir sorumluluğunun tespit edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere dava konusu taleplerin poliçe muafiyet koşulları gereğince muafiyet altında kaldığından müvekkili şirketin dava konusu talepler nedeni ile herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının gerçek zararının tespitinin gerektiğini, karar ittihazında açıklamalar nazar-ı dikkate alınmasını talep etmiştir.
DELİLLER:
… ‘na müzekkere yazılarak Davalı firmanın dava konusu adreste (11/08/2020 tarihinde “… Mah. … Sok. No: … adresinde) yaptığı alt yapı çalışmaları ve inşaata ilişkin ruhsatlarının araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
… ‘ne müzekkere yazılarak 11/08/2020 tarihinde “… Mah. … Sok. No:… adresinde” alt yapı çalışmaları yapılıp yapılmadığı, hangi firma tarafından çalışma yapıldığı, ve aynı bölgede başka firmalar tarafında çalışma yapılıp yapılmadığının araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
… Anonim Şirketi’ne müzekkere yazılarak
Dava konusu hasara ilişkin onarım belgeleri ve ayrıntılı hasar tespit bilgilerinin araştırılarak, (hasar hesaplama dökümanları) mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
30/07/2023 tarihinde Elektrik Mühendisi ve Muhasebe finans uzmanı bilirkişi heyetinden bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı tanığı … mahkememiz salonuna getirilerek ve yemini yaptırılarak olay hakkındaki bilgisi ve görgüsü sorulmuştur.
GEREKÇE:
Dava, …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Takip dosyasının incelenmesinde; takibin usul ve yasaya uygun olduğu, davalının yaptığı itirazın ve davacının açtığı işbu davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Davacı alacaklı takip talebinde toplamda 2.308,83 TL alacak talep etmesine rağmen, alacağın 217,15 TL’lik kısmını kısmi olarak dava konusu etmiştir. Davacı, talep ettiği alacak miktarının 203,22 TL’sini hasar bedeli ve 13,93 TL’sini işlemiş faiz olarak açıklamıştır.
Davacının alacağı, davalıların yaptığı çalışma sırasında davacıya ait alt yapıya zarar vermelerinden kaynaklanmaktadır. Hukuki niteliği itibariyle dava konusu alacak, haksız fiile dayanmaktadır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davalıların, dava dışı … ile yaptıkları sözleşme kapsamında yapılan kazı çalışmaları sırasında davacıya ait alt yapı kablolarına zarar verildiği anlaşılmıştır. Davalılar, kazı çalışmasına başlamadan önce davacı şirkete başvuruda bulunduğu, hatların geçtiği yerlerin haritasını veya davacı şirketten yer gösterici bir görevli istediğine dair bir delili dosyaya sunmamıştır. Dolayısıyla davalıların yürüttükleri kazı işinde, zararın meydana gelmemesi için üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiği söylenemez. Davacı şirketin meydana gelen zararın giderilmesi adına dava dışı üçüncü bir kişiyle anlaştığı, üçüncü kişiyle yapılan anlaşmanın götürü bedel usulüne göre yapıldığı anlaşılmıştır.
Yüksek mahkeme içtihatları kapsamında davacı şirket yalnızca, meydana gelen zarar sebebiyle ödeme yaptığı bedeli zarar verenden talep edebilir. Zarar meydana gelmeseydi dahi yapılacak olan giderleri ise talep edemez. 31/07/2023 tarihli denetime elverişli ve usulüne uygun düzenlenmiş bilirkişi raporu uyarınca davacının, meydana gelen zarar sebebiyle yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde 203,22 TL hasar bedelini talep edebileceği hesaplanmıştır. Takip tarihine kadar asıl alacağa işlemiş faizin 13,93 TL olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle taleple bağlılık ilkesi gözetilerek davanın ve şartları oluşan icra inkâr tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın kabulüne,
-…. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun yaptığı itirazın iptaline; takibin 203,22 TL asıl alacak ve 13,93 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 217,15 TL üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte devamına,
2-43,43 TL icra inkâr tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 269,85-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 80,70-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 189,15-TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 217,15-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 80,70-TL Peşin/nisbi Harcı, 4.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 776,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 4.937,90TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Fazla yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının talep halinde iadesine,
Dair, miktar itibariyle istinaf sınırı altında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır