Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/30 E. 2022/155 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/30 Esas
KARAR NO : 2022/155 Karar

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/01/2022
KARAR TARİHİ : 16/02/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılamalar neticesinde ;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yıllık yenilenen ruhsatlarının yenilenmesi, duraklarının fiilen işgal edilmesi ve davalı belediyenin Kamu Gücünü kullanarak aynı iş kolunda faaliyet göstermesi gözetilerek, mevzuata uygun olarak müvekkiline ihale edilmiş işi, 15/04/2020, 27/07/2020 ve 14/12/2020 tarihli yazıları ile süresini pandemi bitene değin uzattıkları sözleşmeye uymayarak müvekkilinin isim ve tasarımdan benzer bir iş türeterek aynı işi yapmaya çalışmakta ve haksız rekabet eylemlerinde bulunduğundan, öncelikle 6102 s. TTK 61 Maddesine uygun olarak davalıların yukarıda anılan faaliyetlerinin tedbiren ve yargılama süresince önlenmesine, mahkemece uygun bulunacak teminatın dosyaya depo edilmesine, davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin TTK 56. Maddesi uyarınca tespitine ve önlenmesine, maddi- manevi tazminat ve diğer hakları şimdilik saklı tutulmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Müdürlüğü vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, dava her ne kadar haksız rekabetin tespiti amacıyla açılmış ise de asıl talebin ayrıca iddia edilen haksız rekabetin kaldırılması ve bundan kaynaklanan ve saklı tutulan tazminat hakkında olduğundan, Ticaret Kanunu hükümlerine göre dava şartı hali olan arabuluculuk yoluna gidilmeden doğrudan Ticaret Mahkemesinde açılan davanın dava şartı yokluğundan da reddi gerektiğini, bu nedenle davacı ile 14 Şubat 2011 tarihinde imzalanan sözleşme, davacı-kiracının aktif yolcu taşımacılığı yapmadığı, bir başka deyişle çalışmadığı altı aylık süre, sözleşme sonuna eklenerek ulaşılan 31 Aralık 2021 tarihinde sona ermiş olup (toplam 120 ay), davacı kiracının bu tarihten sonra Ulaşım Koordinasyon Merkezi tarafından belirlenen güzergâhta veya İstanbul’da başka bir güzergâhta turistik toplu taşımacılık yapma hakkı ve izni bulunmadığını, faaliyetinin dayanağı olan sözleşmenin süresi sona erdiği için turistik toplu taşıma hak ve yetkisi bulunmayan davacı, haksız rekabet iddiasmda bulunamayacağından hukuken hak sahibi olmayan birinin muhtel olan bir hakkından söz edilemeyeceği izahtan varestedir, dava husumet yönünden de reddedilmesi gerektiğini, arz edildiği üzere müvekkili idarece düzenlenen ihale sonucunda ihaleyi kazanan … Şirketi ile sözleşme imzalanmış, ancak daha sonra hisse devri suretiyle sözleşme ve sözleşmeye bağlı iş ve işlemler davac… ile yapıldığını, Müvekkili kurum bakımından … unvanı ile muhataplık söz konusu olmadığını, davacı hakkında her ne kadar haksız rekabetin önlenmesi iddiası ile Sayın Mahkemede dava ikame edilmiş ise de dava dilekçesi incelendiğinde dava ve istemin özellikle müvekkilim idare bakımından çalışma ruhsatının yenilenmemesi ve buna bağlı olarak taşımacılık faaliyetinin durdurulmuş olduğu iddiasına dayandığını, bu iddia ve istemlerin de adli yargının değil, idari yargının yetki ve görevinde olduğu açık olduğunu, bu nedenledir ki davacı işbu haksız talebinden sonuç almak için her bir yargı yoluna başvurmuş, aynı istemle … 10. İdare Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında da iptal davası açtığını, arz edildiği üzere davacının turistik taşımacılığına dayanak sözleşme sona erdiğini, ihale mevzuatına dayalı sözleşmenin süresi sona erdiği için davacının faaliyeti de kanuni olarak sona erdiği için hukuken korunan bir hakkı bulunmadığından davanın ve koşulları gerçekleşmeyen ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle, haksız davanın ve tedbir isteminin reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu talepler ile idarelerinin hiçbir eylem, işlem ve sorumluluğu söz konusu olmadığını, ancak idareleri yönünden hak kaybına yol açılmaması amacıyla belirtmek gerekir ki söz konusu davada görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, idarelerinin kamu kurumu olup, tacir olmadığını, söz konusu davada görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, Mahkemenin görevli olduğuna karar verilmesi halimde, davanın dava şartı yokluğu ile reddi gerektiğini, dava her ne kadar haksız rekabetin tespiti amacıyla açılmış ise de; bundan kaynaklanan ve saklı tutulan tazminatlarında talep edildiği dava dilekçesinde anlaşıldığını, arabuluculuk yolu tüketilmeden açılan tazminat davasının dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davalı … kendine ait tüzel kişiliği bulunduğundan, davanın müvekkili …’ye yöneltilmesinin hatalı olduğunu, zaman aşımı ve hak düşürücü itirazları bulunduğunu, davanın esas yönünde de reddi gerektiğini, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, Mahkemenizin işbu davada görevsiz olmasından İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olmasında kaynaklı davanın Görev ve Yetki Yönünden usulden reddine, mahkemenin aksi düşünmesi ihtimaline binaen davacının davalı idareye dava açmasında hukuki yararının bulunmamasından kaynaklı hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine, davanın husumetten reddine, arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden usulden reddine, sayın mahkemenin aksi düşünmesi ihtimaline binaen davanın tümden reddine karar verilmesin talep etmiştir.
Davalı …Tic. A.ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; söz konusu davada görevli mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğunu, somut olayda davacı, müvekkili şirketin davacının şirketine ait tescilli marka ve tasarımlarına çok benzer bir araçla faaliyet yürüttüğünü iddia ettiğinden iş bu dava ihtilafa ilişkin ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine görülmesi gerektiğini, dolayısıyla davanın usulden reddi gerektiğini, davacının diğer davalı … ile akdettiği sözleşme uyarınca edinmiş olduğu hakları 31/12/2021 tarihinde sona ermiş olup, ilgili ” hat” üzerinde herhangi bir faaliyet hakkı bulunmadığını, müvekkili şirketin bir belediye iştiraki olup… kararı kapsamında ilgili hat için yetkilendirildiğini, müvekkili şirketin taraflar arasında akdedilen ve sona ermiş olan sözleşme ile bir bağlantısı bulunmadığını, davacının tedbir talepleri yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, davacının tedbir talebinde bulunduğu uyuşmazlık, yargılamayı gerektirecek nitelikte olduğundan tedbir talebinin de hukuki yararı bulunmadığını, açıklanan nedenler ve mahkemece tespit edilecek hususlar doğrultusunda fazlaya ilişkin her tülü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle görev yönünden incelenerek usulden reddine, usule ilişkin itirazlarının kabul edilmemesi halinde davanın esastan reddine, davacının tedbir talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir. Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b,c,d,e,f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır” düzenlemesini getirmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’ nun 1. maddesinde “Bu Kanunun amacı; marka, coğrafi işaret, tasarım, patent, faydalı model ile geleneksel ürün adlarına ilişkin hakların korunması ve bu suretle teknolojik, ekonomik ve sosyal ilerlemenin gerçekleştirilmesine katkı sağlamaktır.” hükmü düzenlenmiştir. Aynı Kanun’ un 156. maddesine göre “Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir.”
Somut olayda davacı vekili, aralarında herhangi bir sözleşme ilişkisi olmadan davalı yanın davacıya ait tescilli markayı 6769 Sayılı Kanun’ un 29. Maddesi uyarınca markanın ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle taklit edildiğini ifade edip bu saldırının önlenmesini talep ettiğinin anlaşıldığı, bu halde uyuşmazlığın 6769 sayılı Kanun’ un 156. maddesi uyarınca ihtisas mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM
Yukarıda belirtilen gerekçeler uyarınca;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli İSTANBUL FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
2-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
3-6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır