Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/299 E. 2022/677 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/299 Esas
KARAR NO : 2022/677
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2022
KARAR TARİHİ : 09/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas numaralı dosyası kapsamında konkordatoya başvurduğu, söz konusu davada davalı şirket için öncelikle 3 aylık geçici mühlet, sonrasında ise 1 yıllık kesin mühlet verildiği, kesin mühlet içerisinde konkordato komiserleri tarafından alacaklılara yapılan “alacaklarını kaydettirme” çağrısına istinaden müvekkili şirket tarafından alacak tutarı 07.09.2020 tarihinde 1.148.907,77 USD olarak konkordato komiser heyeti nezdinde kaydettirildiğini, Müvekkili şirketin kaydettirdiği alacak tutarı taraflar arasındaki ticari alım satım ilişkisinden kaynaklı olarak müvekkili şirketin alacağı bulunmasından kaynaklandığını, müvekkili şirkete 01.02.2021 tarihinde tebliğ olunan 03.02.2021 tarihli konkordato komiserliği yazısında konkordato borçlusu davalı şirketin 1.148.908,68 USD borcu kabul ettiği belirtildiğini, şu halde davalı şirketin müvekkil şirkete 1.148.908,68 USD borcu olduğuna ilişkin hiçbir şüphe veya ihtilaf bulunmadığını, ancak konkordato komiser heyeti tarafından söz konusu miktarın o tarihki kur üzerinden hesaplaması yapılarak 1.148.908,68.- USD nin TL karşılığı 6.488.801,30 TL olarak belirtildiği, bu kapsamda alacaklılar toplantısında yapılacak oylamada müvekkili şirketin alacak tutarının nisap hesabında 6.488.801,30 TL olarak dikkate alınacağı belirtildiği, 6.488.801,30 TL’lik miktar alacaklılar toplantısında öngörülecek nisap açısından bir değer teşkil etmektedir. Borçlu şirket müvekkil şirketin alacak tutarını 1.148.907,77 USD olarak kabul ettiğini, şu halde, müvekkil şirketin davalı şirketten ticari alım satım ilişkisinden kaynaklı olarak faiz ve ferileri haricinde asıl alacak olarak 1.148.907,77 USD alacağı bulunmakta olup işbu husus taraflar arasında akdedilen sözleşmeler ve tanzim edilen faturalarla da sabit olduğunu, davalı şirket ile müvekkil şirket arasında USD bedeli üzerinden ticari alım satım ilişkisi bulunduğunu, bu kapsamda müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 29.03.2017 tarihinde ” dövizli veya Türk Lirası satış sözleşmesi” akdedildiğini, anılan sözleşmenin 2.maddesinde, ” Taraflar arasında mal alım satımı döviz cinsinden kararlaştırılmışsa; alıcı satıcıya olan borcunu fatura vadesinde, satış faturasında belirtilen döviz kadar olduğunu kabul eder. Alıcı firma tarafından dövize endeksli faturalar için yapılacak ödemeler ya fatura üzerindeki döviz tutarının ödenmesi ile ya da fatura üzerinde belirtilen ödenecek döviz tutarının ödeme tarihinde geçerli olan T.C Merkez Bankası döviz satış kuru ile TL Karşılığı ödenerek yapılabilecektir. ” hükmü yer aldığını, işbu çerçeve sözleşme hükmünden anlaşılacağı üzere taraflar mal alım satımını döviz üzerinden kararlaştırmışsa davalı şirket, müvekkili şirkete borcunu ya döviz üzerinden ya da ödeme tarihindeki Türk Lirası üzerinden ödemekle yükümlü olduğunu, dolayısıyla taraflar arasında USD üzerinden ticari alım satım ilişkisi bulunduğu sabit olduğunu, yine davalı şirket ile diğer konkordato borçlusu … Şirketi ile müvekkil şirketi arasında 12.06.2019 tarihinde temlik sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu temlik sözleşmesinde de davalı firma müvekkil şirkete 1.148.907,77 USD tutarında borcu olduğunu kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… E. Sayılı dosyası kapsamında davalı şirketin, konkordato projesinin İ. İ. K m.305 hükmü uyarınca tasdikine karar verildiğini, söz konusu kararda tüm davacı şirketlerin İİK m.406 hükmü uyarınca ve 21.06.2021 tarihli revize proje gereğince konkordatoya tabi adi borçlarının %100’ünün, konkordatonun ilgili mahkemesinde tasdikinden itibaren 6 ay ödemesiz geçecek süreden sonra ve 3 yılda 6 aylık taksitler halinde olmak üzere ve ödemesiz dönemden sonra adi alacağı toplamda 3 yıl için toplam %12 faiz ilave edilmek suretiyle, taksit ödemesi yapılacağı ayın en geç son iş günü itibariyle ödenmesine karar verildiğini, Davalı şirketin konkordato teklifinde, yabancı para cinsinden borçların TL ye dönüştürülerek sabitleneceği ve sabitlenmiş bu tutar üzerinden borcun ifa edileceğine yönelik olarak hiçbir ibare bulunmadığını, Alacaklılar oylama toplantısında da alacaklıların oyuna sunulan teklifte bu yönde hiçbir teklif bulunmadığını, Alacaklılar oylama toplantısına sunulan nisap listesinde yer alan alacak tutarının TL ifadesi sadece oylama nisabının belirlenmesi yönünden konkordato komiser heyeti tarafından esas alındığını, bu tutarın borcun ödenmesine esas alınan tutar olmadığını, müvekkili şirket alacağını 1.148.907,77 USD olarak kaydettirmiş borçlu tarafında borcu bu haliyle kabul ettiğini, teklifte borcun TL olarak sabitleneceği ve bu şekilde ödeneceği hususunda bir ibare olmadığı halde borcun alacağın kaydettirildiği tarihteki TL karşılığının sabitlenmesi ve bu tutar üzerinden ödenilmek istenilmesi hem alacaklılara eşit davranma prensibinin ihlal edilmesi ve hem de müvekkil şirket yönünden alacağımızdan tenzilat yapılması anlamına geldiğini, aalacaklarının kayıt tarihindeki TL karşılığının, TL olarak sabitlenerek ödenmesi durumunda alacaklarının ortalama % 50 oranında tenzilat yapılması anlamına geldiğini, ancak borçlu şirketin konkordato teklifinde tenzilat talebi de bulunmadığını, bugün ödenmesi durumunda müvekkili şirketin alacak tutarı 1.148.907,77 USD * 15,6153 = 17.940.539,50.- TL olup bu tutar 6.488.801,30.- TL olarak ödenmesi durumunda müvekkili şirketin zararı 11.451.738,20.- TL olmakta ve müvekkili şirketin alacağından % 63,85 oranında tenzilat yapıldığı anlamına geldiğini beyanla; Müvekkili şirketin davalı şirketten alacağını USD birimi üzerinden 1.148.907,77 USD olduğunun tespitine ve neticede davalı şirketin müvekkili şirkete olan borcunun mahkeme ilamında belirtilen taksitler halinde ödeme günündeki geçerli olan TC. Merkez Bankası efektif satış kuru ile TL karşılığında ödenmesine, eğer davalı şirket tarafından müvekkil şirkete olan borcun 6.488.801,30 TL üzerinden taksitler halinde ödenmesi durumunda ödeme yapılacağı günkü kur üzerinden oluşacak olan farkın/ farkların müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesine, karşı vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin fabrika binasında 06.06.2019 tarihinde çıkan elim bir yangın sonucu müvekkili şirket …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… E. Sayılı dosyası ile konkordatoya başvurmak durumunda kalmış, 03.07.2019 tarihinde 3 aylık geçici mühlet kararı, 09.09.2019 tarihli celse neticesinde 2 aylık geçici mühlet uzatma kararı ve 29.11.2019 tarihli celse neticesinde 1 yıl süre ile kesin mühlet kararı almış, sonrasında kesin mühlet uzatma kararlarından sonra 18.02.2022 tarihinde konkordato tasdik olunduğunu, davacı taraf dava dilekçesinde; davalı şirket ile diğer konkordato borçlusu … şirketi ile davacı şirket arasında 12.06.2019 tarihinde temlik sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu temlik sözleşmesinde de davalı firmanın davacı şirkete 1.148.907,77USD tutarında borcu olduğunu kabul, beyan ve taahhüt ettiğini belirtmiş ise de, söz konusu temlik sözleşmesi geçersiz olduğu, işbu temlik sözleşmesinin geçersiz olduğuna dair … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… E.-2021/ … K. Sayılı dosyası ile karara bağlandığını, aksi kabul anlamına gelmemekle birlikte; yukarıda açıkça izah edildiği üzere davacının asıl alacağı konusunda taraflar arasında hukuki bir ihtilaf bulunmadığını, Davacı alacağını, konkordato dosyasında kayıt ettirmiş, konkordato hükümleri uyarınca da konkordato mahkemesince alacağın ne şekilde tahsil edileceğine karar verildiğini, Davacı dava dilekçesinde, konkordatoda tenzilat talebinde bulunmadığını, ancak bu durumun alacaklarından tenzilat yapılması anlamına geldiğini belirtmiş ise de, konkordato dosyasında tenzilat talebi bulunmadığını, yine bununla birlikte, davacının alacağından tenzilat da yapılmadığını, davacının asıl alacağı konusunda taraflar arasında hukuki bir ihtilaf bulunmadığını, tenzilat söz konusu olmadığını, davacının davası alacak miktarına ilişkin itiraz değil, alacağın ne şekilde tahsil edileceğine ilişkin olup bu hususa konkordato tasdik kararı veren mahkemenin karar verdiğini beyanla; öncelikle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, aksi halde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, Karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim
DELİLLER:
….Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/… Esas Sayılı Dosya örneği, Davacı şirketin 07.09.2020 Tarihli Alacak Kaydı örneği, 03.02.2022 tarihli Konkordato Komiserliği Yazısı örneği, 29.03.2017 tarihli ” dövizli ve/veya Türk Lirası satış sözleşmesi örneği, 12.06.2019 tarihli alacağın temliki sözleşmesi örneği, Davacı şirket tarafından davalı şirkete kesilmiş olan 148 adet fatura örneği, Arabuluculuk tutanağı örneğinin dosyamız arasında olduğu görülmüştür.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyasının bir suretinin UYAP sisteminden gönderilmiş olduğu ve müzekkere cevabında borçlunun faaliyetlerine nezaret etmeye kayyım görevlendirildiğinin bildirilerek kayyımın kimlik ve adres bilgilerinin gönderilmiş olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; konkordato halinde bulunan davalı şirketin konkordato komiseri tarafından düzenlenen alacak kaydında belirtilen miktar sebebiyle kur farkı bedelinin tespiti ile ödenmesi talebine ilişkindir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyasının tetkikinden; Davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin fabrika binasında 06.06.2019 tarihinde çıkan yangın sonucu davalı şirketin …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… E. Sayılı dosyası ile konkordatoya başvurduğu, 03.07.2019 tarihinde 3 aylık geçici mühlet kararı, 09.09.2019 tarihli celse neticesinde 2 aylık geçici mühlet uzatma kararı ve 29.11.2019 tarihli celse neticesinde 1 yıl süre ile kesin mühlet kararı aldığı, sonrasında kesin mühlet uzatma kararlarından sonra 18.02.2022 tarihinde konkordatonun tasdik olduğu, Konkordato süreci içerisinde yasanın öngördüğü şekilde, öncelikle alacaklılar alacaklarını bildirmeye davet edildiği (İİK. m. 299), komiser, alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemede bulunarak bunun neticesini raporladığı (İİK. M. 300), alacaklıların konkordato projesini müzakere etmek üzere alacaklılar toplantısına davet edildiği, (İİK. M. 301) …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… E. Sayılı dosyasında mevcut 03.05.2021 tarihli “Konkordato Komiser Heyeti … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Açısından alacaklılar kaydına ilişkin raporda”; Davacının da yer aldığı “Alacakları bildirmeye davet ilanının bir sureti gönderilen adi alacaklılar listesi” dosyaya ibraz edildiği, işbu aynı komiser heyet raporunda Konkordato talep eden davalı … şirketi tarafından alacak kaydına itiraz edilen adi alacaklılar listesinde davacının da yer aldığı, ancak; 28.06.2021 tarihli “Konkordato Komiseri Heyet Raporu-Çekişmeli Alcaklılara İlişkin Değerlendirme Raporu-… San. Ve Tic. Ltd. Şti.” raporunda davacı şirketin talebi bakımından inceleme ve değelendirme yapılmış ve bu değerlendirmede; Davacı şirket tarafından Konkordato Komiserliğine 7.180.673,00TL (1.148.907,77USD) tutarında alacak kaydı yaptırıldığı, borçlu şirket, kaydettirilen alacağın 6.488.801,30TL’sini (1.148.907,77 USD * 5,6478) kabul ettiğini, yani borçlu şirket ile davacı şirket arasında 691.871,70TL bakımından ihtilaf bulunduğu belirtildiği, yine bu raporda, davacı şirketin Komiserliğe sunduğu belgeler ile döviz borç tutarı üzerinden mutabık olunduğu, ancak davacı şirketin döviz kuru hesaplamasında geçici mühlet tarihi olan 03.07.2019 tarihindeki Merkez Bankası Efektif döviz kurunu (1 USD:5.6478TL) dikkate almadığı görüldüğü, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… E. Sayılı dosyasından 02.07.2021 tarihinde verilen ara karar tutanağı ile; Borçlu şirket … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Yönünden, …Tic. Ltd. Şti. Yönünden çekişmeli hale gelen alacağın 6.488.801,30TL üzerinden konkordato nisabına dahil edilmesine kesin olarak karar verildiği görülmüştür.
HMK’nun 114/1-h maddesi gereğince, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartı olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınabileceği gibi taraflarca da ileri sürülebilir.
Hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir dava açılabilemesi için, bu davayı açmakta veya hukuki korunma istemekte, ” hukuki ve meşru” , “doğrudan ve kişisel” ve “doğmuş ve güncel” haklı bir yararın bulunmasıdır.
Somut olayda; Davalı şirketin, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas numaralı dosyası kapsamında konkordatoya başvurduğu, söz konusu davada davalı şirket için öncelikle 3 aylık geçici mühlet, sonrasında ise 1 yıllık kesin mühlet verildiği, kesin mühlet içerisinde konkordato komiserleri tarafından alacaklılara yapılan “alacaklarını kaydettirme” çağrısına istinaden davacı şirket tarafından alacak tutarının 07.09.2020 tarihinde 1.148.907,77 USD olarak konkordato komiser heyeti nezdinde kaydettirildiği, davacı şirketin kaydettirdiği alacak tutarı taraflar arasındaki ticari alım satım ilişkisinden kaynaklı olarak davacı şirketin alacağı bulunmasından kaynaklandığını, davacı şirkete 01.02.2021 tarihinde tebliğ olunan 03.02.2021 tarihli konkordato komiserliği yazısında konkordato borçlusu davalı şirketin 1.148.908,68 USD borcu kabul ettiği belirtildiğini, davalı şirketin davacı şirkete 1.148.908,68 USD borcu olduğuna ilişkin taraflar arasında ihtilaf bulunmadığını, ancak konkordato komiser heyeti tarafından söz konusu miktarın o tarihki kur üzerinden hesaplaması yapılarak 1.148.908,68.- USD nin TL karşılığı 6.488.801,30 TL olarak belirtildiği, taraflar karasındaki ihtilafın taraflar arasında USD bedeli üzerinden ticari alım satım ilişkisi bulunduğundan alacağın ödeme tarihindeki kur bedeli üzerinden ödenmesi gerektiğinden bahisle kur farkı alacağı istemine ilişkin olup, Davacının alacağını, konkordato dosyasında kayıt ettirdiği, konkordato hükümleri uyarınca da konkordato mahkemesi olan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyası ile alacağın ne şekilde tahsil edileceğine karar verildiği, dolayısıyla, davacının davasının alacak miktarına ilişkin itiraz değil, alacağın ne şekilde tahsil edileceğine ilişkin olup bu kararı da konkordato mahkemesi vermiş olup, buna ilişkin itiraz da ancak konkordato tasdik kararını veren mahkeme dosyasında ileri sürülebilir, bu da davacının konkordato tasdik kararını istinaf etmesi ile mümkün olup, davacı tarafın, konkordato tasdik kararını istinaf etmeyip, mahkememizdeki işbu davayı açmakta hukuki yararı olmadığı anlaşılmıştır.
Hukuki yarar, dava şartlarından olup (HMK 114), davacının dava açmakta hukuken korunmaya değer bir yararının bulunması gerekir. Davada davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı, mahkemece, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacak hususlardandır. O halde davalı şirket yönünden alacak isteminin hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla; davanın HMK’nun 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No: 2022/4805 sayılı dosyasından arabulucuya 1.560,00-TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı, her iki tarafın arabuluculuk oturumuna katılım sağladığı, davanın da HMK’nun 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verildiği gözetilerek arabuluculuk giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın HMK’nun 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca hukuki yarar yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Yeterince harç alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 1.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/11/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza