Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/292 E. 2022/666 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/292 Esas
KARAR NO : 2022/666
DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/05/2022
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket nezdinde 13., 14., 15., 16. Tertip hisse senetlerinden hisselerinin bulunduğunu ve dolayısıyla davalı şirkete hissedar konumunda olduğunu,Türk Ticaret Kanunda bulunan düzenlemelerden de anlaşıldığı üzere şirket hissedarların en temel haklarından birinin mali hakları olduğunu, Sermaye piyasasında yer alsın veya almasın bir anonim şirketin pay sahibinin en önemli mali hakkının, şirket tasfiye edilmek zorunda olmadığı sürece kâr payı hakkı olduğunu, şirketlerin temel amacının ve esasında görevinin kâr elde etmek olup pay sahibi olmanın, yani şirket kurmak veya kurulmuş bir şirkete ortak olmanın temel amacının da elde edilen kârdan pay almak olduğunu, müvekkilinin temettü hakkının kendisine verilmesi için taraflarınca ilk olarak … A.Ş. ve … A.Ş’ne başvurulduğunu ve ihtar gönderildiğini, söz konusu bu ihtarnameye … Bankası A.Ş. tarafından 14.04.2021 tarihli ve … Sayılı yazı ile cevap verildiğini, bankanın cevabına göre … A.Ş.’ye başvurmaları gerektiğinin beyan edildiğini ve başvuruda bulunulduğunu, davalı şirketin başvurularını kendince gerekçeler yaratıp reddetmesi ve devamında tüm istemleri yerine getirildikten sonra başvuruyu tamamen cevapsız bırakmış olmalarının müvekkili pay sahibinin bilgi alma hakkının kullandırılmamasının açıkça kötü niyetin ispatı olduğunu, tensip ile birlikte Davalı … .A.Ş.’ne müzekkere yazılarak müvekkilinin sahibi olduğu hisse senetlerinin celbinin istenmesine, davalı … .A.Ş.’nin finansal tablolarının ve geçmiş yıllara ilişkin kar payı dağıtım kararlarının celbine,temettü alacağının tespiti için işbu hisse senetleri ve finansal tablolar ile genel kurul kararlarının uzman bilirkişine tevdiine, tespit edilen tutarın dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile beraber müvekkile ödenmesine, … A.Ş.’nin davaya ihbar olunan olarak eklenmesine, yargılama giderleri ile birlikte 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 4667 Sayılı Kanunla değişik 164/son fıkrası uyarınca karşı tarafa vekalet ücreti yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle;davacıya ait olduğu iddia olunan hisselere dair tüm hakların 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ nun 13/4 ve Geçici 10.maddeleri uyarınca ferileri ile birlikte Yatırımcı Tanzim Merkezi’ne devredildiğinden dolayı ancak “6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 13 üncü Maddesinin Dördüncü Fıkrasının Kısmen İptali Üzerine Yatırımcı Tazmin Merkezi Tarafından Yatırımcılara Yapılacak Ödemelere İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” kapsamında belirtilen usuli süreç ve işlemlerin tamamlanması halinde Yatırımcı Tazmin Merkezi tarafından davacıya ödenebileceğini, dolayısıyla müvekkili bankanın ilgili sürece yönelik herhangi bir tasarrufta, yönetimde ve müdahalede bulunma hakkının mevcut olmadığını, müvekkili bankaya sorumluluk yüklenemeyeceğini, davacının dava konusu etmiş olduğu hisse senetlerinin mülkiyetinin Yatırımcı Tazmin Merkezi’ne intikal ettiğini, davacının davaya konu hisse senetleri ile ilgili olarak kendisine bilgi verilmediği yönündeki iddiasının tamamen asılsız olduğunu, davacıya ait olduğu iddia olunan hisselere dair tüm hakların Sermaye Piyasası Kanunu ve Yönetmelik hükümleri uyarınca ferileri ile birlikte Yatırımcı Tanzim Merkezi’ne intikal etmiş olmasından dolayı ancak Yönetmelik hükümleri kapsamında belirtilen usuli süreç ve işlemlerin tamamlanması halinde Yatırımcı Tazmin Merkezi tarafından davacıya ödeme yapılmasının söz konusu olacağını, müvekkili bankanın ilgili sürece yönelik herhangi bir tasarrufta, yönetimde ve müdahalede bulunma hakkının mevcut olmadığını, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, diğer bir taraftan, hiçbir şekilde bir kabul anlamına gelmemekle birlikte dava konusu yönünden zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının temettü hakkının kullanılmasının Türk Borçlar Kanunu’ nun 147.maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, bu süreyi aşan alacakların zamanaşımına uğramış olduğu hususunun sabit olduğunu beyanlarla ve açıklanan sebeplerle, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacının davalı şirkette sahibi olduğu nama yazılı hisse senetlerine dayalı olarak 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (SerPK.) m. 19 ve Kâr Payı Tebliği (II-19.1) doğan temettü alacağı hakkından davalı şirketin elde edilen karından “kanun ve ana sözleşme gereği ayrılması gereken yasal miktarlar ayrıldıktan sonra” geriye kalan miktardan davacının payına düşen bölümün hesap edilerek davacıya verilmesi istemine ilişkindir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’ nun 25.11.2021 tarih ve 1232 sayılı kararı uyarınca “1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç), 4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına) karar verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan doğduğu ve uyuşmazlığa anılı kanun hüküm uygulanacağı göz önüne alınarak; dava dosyasının konusu itibariyle İstanbul 6.7.8.9. İhtisas Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. HD’ nin 20.10.2022 tarih, 2022/1811 esas, 2022/1369 karar sayılı ilamı uyarınca, dosyada görevsizlik kararı yerine gönderme kararı verilmesi yoluna gidilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dosyasının konusu itibariyle İstanbul 6.7.8.9. İhtisas Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
3-İşin icabına göre harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
Dair, kesin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/11/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır