Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/290 E. 2023/597 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/290 Esas
KARAR NO : 2023/597
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/11/2021
KARAR TARİHİ : 27/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkil şirketin dağıtımını sağladığı elektriği abonesiz, kaçak kullanımına ilişkin tutulan tutanağa istinaden kesilen fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediğinden … İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalıların söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalıların itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, %’20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; abonesiz kaçak elektrik kullanımı yapılmasının mümkün olmadığını, çünkü abonelik sözleşmesi var olduğunu, ayrıca ev elektriğine ait faturaların ödendiğini ve herhangi bir borç bulunmadığını, şirketin elektrik borcu varsa dahi bunun muhatabının şirket olduğunu beyan etmiş, davanın kendisi açısından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; şirkete 2 ayrı abonelik açıldığını, şirket adına açılan abonelik üzerinden her ay düzenli elektrik faturalarının ödendiğini, kaçak elektrik kullanımı tespit edilmişse dahi öncelikle usulsüz elektrik kullanımı açısından değerlendirme yapılarak işlem tesis edilmesini gerektiğini beyan etmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı takip dosyası incelenmiş, incelenmesinde alacaklısının … Anonim Şirketi, borçlularının … ve … Ticaret Limited Şirketi olduğu, 85.910,39TL üzerinden icra dairesinde ilamsız icra takibi açıldığı, davacının açmasında hukuki yararının olduğu, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlunun süresinde itiraz etmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü sürede açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince dosya üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmış olup, 03/12/2022 tarihli kök raporun eksiklikler bulunduğunun bildirildiği, Mahkememizin 25/01/2023 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı gereği bilirkişi tarafından bildirilen eksikliklerin ikmali için … A.Ş.’ne müzekkere yazıldığı, davacı şirket tarafından 09/02/2023 havale tarihli dilekçesi ekinde eksik evrakların gönderildiği, yine mahkememizin 25/01/2023 tarihli celsesinin 3 nolu ara kararı gereğince dosyanın bilirkişiye tevdi ile ek rapor düzenlenmesine karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından sunulan 11/04/2023 tarihli ek raporunda sonuç ve özet olarak;
“Tarafların beyanları ile kök rapor sonrasında sunulan bilgi ve belgelerden anlaşıldığı kadarıyla, tesisat üzerinde birbirini takip eden dönemde iki farklı sayaç üzerinden tüketim yapıldığı, aslında bir abonelik sözleşmesi olduğu, ancak ödenmeyen fatura borcu sebebiyle davacı tarafından elektriğin kesildiği veya kesilmiş kabul edildiği ve bundan sonraki tüketimlerin de kaçak elektrik kullanımı kapsamında değerlendirildiği,
Aksi kanıtlanmadıkça resmi ve geçerli belgelerden olan 07.04.2021 tarihli kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağında tespit edildiği şekliyle, daha önce elektriği kesildiği belirtilen tesisat üzerinde elektriğin açılarak kullanılmasının kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilmesi gerektiği, ancak sayacın elektriğinin kesilerek mühürlendiğini gösteren geçmiş tarihli bir belgenin dosyasına sunulamadığı, üstelik bu sayacın 08.03.2021 tarihinden itibaren tüketim kaydetmeye bağladığı. kayıtlı olduğu için yasal şekilde tesis edildiğinin de kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla 07.04.2021 tarihli tespitin kaçak elektrik kullanımı olarak zaten kabul edilemeyeceği,
Kök rapordan sonra sunulan belgelere göre aynı tesisat üzerinde daha önce kurulu olduğu kesin olarak anlaşılan bir diğer … sayaç için de ayrı bir kaçak elektrik kullanımı tespiti yapıldığı ancak bu sayaca ait olduğu yeni anlaşılan 11.12.2019 tarihli mühürleme belgesinin tarihinin kaçak elektrik tespit tarihinden sonraki bir tarihe ait olduğu anlaşıldığı için 04.12.2019 tarihli kaçak elektrik kullanımı tespiti için bir anlam ifade etmediği, oysa borçtan dolayı kesilen elektriğin açılarak kullanılması tespitine dayandırılan 04.12.2019 tarihli tespit öncesinde elektriğin kesildiğini gösteren bir belgenin sunulması gerektiği, bu sebeple sonradan sunulan 04.12.2019 tarihli tespitinde kaçak elektrik kullanımı olarak kabul edilemeyeceği,
Kaçak tespit tarihlerinden önce elektriğin kesildiğini gösteren belgelerin sunulamamış olması sebebiyle kaçak elektrik kullanımından bahsedilemeyeceği, ancak davalıların sayaçlar üzerinde kaydedilen tüketimlerden sorumlu olduğu,
07.04.2021 tarihli kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağına ilişkin … no.lu sayacın 08.03.2021- 07.04.2021 tarihleri arasındaki endeks değerleri kullanılarak normal tüketim tahakkuku yapılması gerektiği, ancak kök raporda talep edildikten sonra sunulan 04.12.2019 tarihli kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağına istinaden 63267916 sayacın tüketimlerine ilişkin davalılar tarafının sorumlu olduğu tutarın hesaplanabilmesi için … no.lu sayaca ilişkin en son düzenlenen normal dönem fatura tarihlerine ve sayaç endeks değerlerine bakılması gerektiği,
Dava konusu 07.04.2021 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı için sayaç endeks değerleri kullanılarak fatura tutarı 2.134,40.-TL olduğu” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; kaçak elektrik kullanımından kaynaklı fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas 2022/… Karar sayılı 29/03/2022 tarihli Yetkisizlik kararı ile dosya Tevzi Bürosunca mahkememize tevzi olunmuştur.
Dava konusu uyuşmazlığın, Davacı şirketin …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas takip dosyası ile davalılar aleyhine başlattığı icra takibine konu kaçak elektrik bedelinden davalıların sorumlu olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Emsal Yargıtay kararları dikkate alındığında; Yetkili kurum tarafından tutulan kaçak elektrik tespit tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğu kabul edilmiştir. (YEGK. 10.10.2001 T. 2001/4-930 E. 2001/710 K., 3. Hukuk Dairesi 2017/17168 E., 2018/240 K. , 3. Hukuk Dairesi 2017/11751 E.,2017/16387 K., 3. Hukuk Dairesi 2013/16621 E., 2014/1269 K. )
Tespit tarihinde yürürlükte olan 30.05.2018 tarihli “Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetlerinde;
Kaçak elektrik enerjisi tüketimi halleri;
MADDE 42 – (1) Gerçek veya tüzel kişinin kullanım yerine ilişkin olarak;
a) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi,
b) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması mevcutken ayrı bir hat çekmek suretiyle dağıtım sistemine müdahale ederek sayaçtan geçirilmeksizin elektrik enerjisi tüketmesi,
c) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması mevcutken sayaçlara veya ölçü sistemine müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,
ç) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında açması, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir. Hükümleri geçmektedir.
Buna göre; hem perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale edilerek elektrik enerjisi tüketilmesi, hem de dağıtım lisansı sahibinin kestiği elektrik enerjisinin yükümlülüklerini yerine getirmeden açılmasının kaçak elektrik enerjisi kullanımı olduğu anlaşılmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; 07.04.2021 tarihli kaçak elektrik kullanımı tespiti de elektriği kesilmiş durumdaki sayacın açılarak kullanılması tespitine dayandırılmıştır. Ancak tutanak üzerinde bilgileri verilen sayaçla, daha önce borç sebebiyle elektriği kesilerek mühürlendiği belirtilen sayaç bilgilerinin aynı olmadığı görülmektedir. Dolayısıyla, elektriği kesilerek mühürlendiği belirtilen sayaçla kaçak elektrik tespiti yapılan sayacın aynı olmadığı, söz konusu tesisat üzerinde 2 farklı sayaç üzerinden 2 farklı abonelik tesis edilmiş olabileceği anlaşılmakla; davacı tarafından sunulan KW-TL tüketim ekstresinin incelenmesi sonucunda birbirini takip eden dönemlerde iki farklı sayaç üzerinden tüketim yapıldığının, 07.04.2021 tarihli tutanakta kayıt altına alınan … sayacın 08.03.2021-07.04.2021 tarihleri arasında tüketim kaydettiğinin, sayaç mühürleme belgesinde verilen … sayacın ise 11.11.2019 ile 08.03.2021 tarihleri arasında tüketim kaydettiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlığa konu tesisat üzerinde birbirini takip eden dönemde iki farklı sayaç üzerinden tüketim yapıldığı, aslında bir abonelik sözleşmesi olduğu, ancak ödenmeyen fatura borcu sebebiyle davacı tarafından elektriğin kesildiği veya kesilmiş kabul edildiği ve bundan sonraki tüketimlerin de kaçak elektrik kullanımı kapsamında değerlendirildiği, aksi kanıtlanmadıkça resmi ve geçerli belgelerden olan 07.04.2021 tarihli kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağında tespit edildiği şekliyle, daha önce elektriği kesildiği belirtilen tesisat üzerinde elektriğin açılarak kullanılmasının kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilmesi gerektiği, ancak sayacın elektriğinin kesilerek mühürlendiğini gösteren geçmiş tarihli bir belgenin dosyaya sunulamadığı, üstelik bu sayacın 08.03.2021 tarihinden itibaren tüketim kaydetmeye başladığı, kayıtlı olduğu için yasal şekilde tesis edildiğinin de kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla 07.04.2021 tarihli tespitin kaçak elektrik kullanımı olarak zaten kabul edilemeyeceği, aynı tesisat üzerinde daha önce kurulu olduğu kesin olarak anlaşılan bir diğer… sayaç için de ayrı bir kaçak elektrik kullanımı tespiti yapıldığı ancak bu sayaca ait olduğu yeni anlaşılan 11.12.2019 tarihli mühürleme belgesinin tarihinin kaçak elektrik tespit tarihinden sonraki bir tarihe ait olduğu anlaşıldığı için 04.12.2019 tarihli kaçak elektrik kullanımı tespiti için bir anlam ifade etmediği, oysa borçtan dolayı kesilen elektriğin açılarak kullanılması tespitine dayandırılan 04.12.2019 tarihli tespit öncesinde elektriğin kesildiğini gösteren bir belgenin sunulması gerektiği, bu sebeple sonradan sunulan 04.12.2019 tarihli tespitinde kaçak elektrik kullanımı olarak kabul edilemeyeceği, kaçak tespit tarihlerinden önce elektriğin kesildiğini gösteren belgelerin sunulamamış olması sebebiyle kaçak elektrik kullanımından bahsedilemeyeceği, ancak davalıların sayaçlar üzerinde kaydedilen tüketimlerden sorumlu olduğu, dava konusu 07.04.2021 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı için sayaç endeks değerleri kullanılarak fatura tutarının 2.134,40.-TL olduğu mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile de sabit olmakla, bilirkişi raporunun davaya konu Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve EPDK mevzuatlarına uygun olduğu anlaşılmakla; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Davalıların … İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile 2.134,40-TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit olmayıp alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden icra inkar tazminat isteminin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2021/… sayılı dosyasından arabulucuya 1.360,00-TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilmiş, her iki tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katıldıkları ve reddolunan dava miktarı gözetilerek; davacı aleyhine arabuluculuk giderlerine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-Davalıların … İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile 2.134,40-TL asıl alacak üzerinden takibin devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit olmayıp alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden icra inkar tazminat isteminin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL Karar ve İlam Harcının, peşin yatırılan 1.037,59-TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 767,74‬-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul olunan miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.134,40-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine.
6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 4.111,15-TL yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre 101,95-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
9-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/09/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
59,30 TL BAŞVURMA HARCI 1.037,59 TL PEŞİN HARÇ
269,85 TL KARAR HARCI – 767,74‬ TL FAZLA HARÇ
282,00‬‬ TL TEBLİGAT ÜCRETİ 269,85 TL KARAR VE İLAM HARCI
+ 3.500,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ 4.111,15‬‬ TL TOPLAM