Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/285 E. 2023/677 K. 30.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/285 Esas
KARAR NO : 2023/677

HAKİM : EMRE ŞİMŞEK 220574
KATİP : ABDULSAMET POLAT 242888
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/05/2022
KARAR TARİHİ : 30/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirkete … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı … plakalı araç ile davalı şirket nezdinde sigortalı … plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada … plakalı araçta yolcu olarak bulunan … …’in yaralandığını ve bu nedenle de müvekkili şirket ve araç işletenleri aleyhine … İş Mahkemesi’nin 2014/… E. Sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığını, yapılan yargılama sonucunda … Mahkemesi’nin … Hukuk Dairesi 2019/… E. 2020/… K. Sayılı ilam ile müvekkil sigorta şirketi yönünden maddi tazminat, diğer davalılar yönünden ise maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden davanın kabulüne, karar verildiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsü tali kusurlu olmasına rağmen KTK.’nın 88. Maddesi uyarınca zarara görene karşı müteselsilen sorumlu olduğundan müvekkili tarafından, 06/03/2020 tarihinde icra dosyasına 4.600,56 TL tazminat ödendiğini, ancak bu kazanın meydana gelmesinde davalı şirkete sigortalı … araç sürücüsü asli, Müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsü tali kusurlu olduğunu, bu duruma … İş Mahkemesi’nin 2014/… E. Sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ve kaza nedeniyle …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/… E. Sayılı dosyasında yapılan yargılamada alınan Adli Tıp Kurumu ‘nun 12/03/2019 tarihli bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, dolayısıyla 2918 sayılı Yasanın 88/2 maddesi uyarınca müvekkil şirket tarafından icra dosyasına yapılan ödemenin %75 oranına isabet eden kısmından davalı sorumlu olduğunu, bu nedenle müvekkili tarafından ödenen 4600,56 TL’nin davalının kusuruna isabet eden 3.450,42-TL’lik kısmının rücuen tazmini için davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini davalının takibe, borca ve ferilerine itiraz ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalının sigortalısının asli kusurlu olduğunu, ödenen tutarın %75 oranına isabet eden kısmından davalı sorumlu olduğunu, açıklanan nedenlerle, fazlaya ve sair hususlara ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının … İcra Dairesi’nin 2020/… esas sayılı dosyasına itirazının iptali ile takibin takip talebinde şartlarla devamına, davalıların %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, ücreti vekalet ve yargılama giderinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı sigorta şirketi, 30/06/2014 tarihinde meydana geldiği iddia edilen trafik kazası sonucu … …’in yaralanması nedeniyle ödenen 4.600,56 TL tazminatın sigortalı araç sürücü %75 kusuruna isabet eden 3.450,42 TL’nin müvekkili sigorta şirketinden tahsili için …. İcra Müdürlüğü 2022/… Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatın hükmedilmesini talep ettiğini, müvekkili … Sigorta A.Ş. Tarafından … plakalı araç için 03/07/2013 – 03/07/2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, müvekkilinin … Sigorta A.Ş.’nin, mezkur poliçeden dolayı sorumluluğunu, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, kişi başı sakatlık hallerinde azami 268.000-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamına gelmediğini, davacının huzurdaki dava ile talep ettiği tazminata ilişkin taleplerin müvekkili sigorta şirketi açısından reddi gerektiğini, davacı sigorta şirketinin müvekkili sigorta şirketine rücu edebilmesi için öncelikle sigortalısının hukuki haklarına kanunda öngörülen şekilde halef olduğunu, TTK 1472.maddesi gereğince sigortacının halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için, geçerli bir sigorta sözleşmesi bulunması, sigortacının bu sözleşmeye dayanarak sigortalısına (gerçek hak sahibine) bir ödeme yapmış olmasını, yine ödemenin poliçe hükümlerine ve gerçek zarar ilkesine uygun olması, ödemenin poliçe teminatı içinde kalan riziko ve hasara yönelik yapılmış olması ve nihayet sigortalısının kendisine zarar verene karşı bir dava hakkının mevcut olması koşullarının bir arada olması gerektiğini, dosyanın kusur incelemesi için adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesine gönderilmesini talep ettiğini, bilindiği gibi sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigortası gereği üçüncü kişilere karşı sorumlu olabilmesi için kazada sigortalının kusurunun bulunup bulunmadığının, kusuru var ise oranlarının tespiti gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu 92/g maddesi ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.6 (b) fıkrasında da hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri teminat dışı haller arasında sayıldığını, anılan nedenle, meydana gelen kazadaki kusur oranlarının rakamsal olarak tespiti amacı ile dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu, meydana gelen kazada davacı sigorta şirketine sigortalı aracın tam kusurlu bulunması halinde, tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, mağdur … … tarafından maddi ve manevi tazminat talebi ile davacı sigorta şirketi aleyhine ikame edilen dosyanın celbi gerektiğini, meydana gelen trafik kazası sonucunda yaralanan … … tarafından maddi ve manevi tazminat talebi ile davacı sigorta şirketi aleyhine … … İş Mahkemesi 2014/… esas sayılı davanın ikame edildiğini, huzurdaki dava için bu davanın son derece önem taşıdığını, KTK 99. Maddesi ile TTK 1427. Maddeleri uyarınca sigorta tazminatı ödeme yükümlülüğünün ancak sigorta şirketine ihbar ile başlayacağını, müvekkili şirkete usulüne uygun olarak ihbar yapıldığının ve tazminatın hesabına esas olabilecek tüm belge ve bilgilerin ibraz edildiğinin ispat görevinin davacı yana ait olduğunu, ancak bu yükümlülüklerin yerine getirilmesiyle müvekkili şirketin temerrüdünden bahsedileceğini bu vesile ile beyan ettiğini, davacının işlemiş faiz talep edebilmesi için müvekkilini temerrüde düşürdüğünü ispat etmesi gerektiğini, davanın reddini, icra inkar tazminat taleplerinin reddini, davacının faiz türü ve faiz başlangıç tarihine ilişkin taleplerin reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… ‘ne müzekkere yazılarak … ve … plakalı araçların aktif – pasif mülkiyet kayıtlarının çıkartılarak Mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak 2014/… esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… Genel İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak 2020/… esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
… İş Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak 2014/… esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
08/12/2022 tarihinde ATK … ihtisas dairesi vasıtası ile ATK raporu alınmıştır.
14/06/2023 tarihinde Sigorta uzmanı bilirkişi vasıtası ile bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Dava konusu takip dosyasının incelenmesinde, takibin usul ve yasaya uygun olduğu, davalı borçlunun yaptığı itirazın ve açılan işbu davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davacı taraf, trafik kazası sebebiyle zarar görene ödediği tazminat bedelini sorumluluğu oranında davalı tarafa rücu talebi üzerine takip başlatmıştır. Davacı ve davalı şirketler nezdinde sigortalı olan araçların karıştığı trafik kazası sebebiyle dava dışı üçüncü kişinin uğradığı zarardan tarafların müteselsilen sorumluluğu bulunmaktadır. TBK md. 61 uyarınca “birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde” müteselsil sorumluluktan söz edilir. TBK md. 62 ise, “Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur.
Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur.” şeklindedir.
Zarara sebep olan trafik kazasına ilişkin … İş Mahkemesi’nin 2014/… Esas sayılı dosyası ile görülen dava sonucu … Genel İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı takip dosyasında davacı sigorta şirketi, zarar gören üçüncü kişiye 06/03/2020 tarihinde 4.600,56 TL ödeme yapmıştır. Kazaya ilişkin ceza dosyası ise, …. ASCM’nin 2014/… Esas sayılı dosyası ile görülmüştür. Davacı taraf, yukarıda anılan yargılamalarda tespit edilen kusur durumlarına göre, davalı nezdinde sigortalı aracın %75 kusuru olmasına göre rücu talebinde bulunmuştur.
Mahkememizce yapılan araştırma sonucu düzenlenen 08/12/2022 tarihli ATK raporunda davalı nezdinde sigortalı olan aracın %80 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. 13/06/2023 tarihli bilirkişi raporu uyarınca tarafların sigorta poliçeleri ve kusur durumuna göre davacının takipte talep ettiği rücu bedelinin makul ve hakkaniyetli olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle dava konusu kaza sebebiyle tarafların müteselsil sorumlu olduğu, davacının payından fazla ödediği bedeli davalıdan rücu edebileceği ve bu taleple başlatılan takipte davalı borçlunun yaptığı itirazın yerinde olmadığı kanaatiyle davanın kabulüne, alacağın likit olması sebebiyle %20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın kabulüne,
-…. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun yaptığı itirazın iptaline; takibin 3.450,42 TL asıl alacak ve 228,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.678,43 TL üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte devamına,
2-735,69 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 269,85-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 80,70-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 189,15-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 3.678,43-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 80,70-TL Peşin/nisbi Harcı, 2.500,00-TL Bilirkişi ücreti, 1.500,00-TL ATK faturası, 203,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 4.364,90-TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Fazla yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının dosya kesinleştiğinde iadesine,
Dair, miktar itibariyle istinaf sınırı altında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır