Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/280 E. 2023/310 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/280 Esas
KARAR NO : 2023/310
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2022
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin gıda ve kimyasal ürünlerin ithalatı ve yurt içinde pazarlanması işi yaptığını, bu faaliyet çerçevesinde davalı şirkete de çeşitli tarihlerde kesilen faturalar dahilinde kimyasal ürünler sattığını ve teslim ettiğini, davalı şirkete teslimi yapılan mallara ilişkin kesilen faturalardan 07/10/2021 tarih ve 21.055,92-USD bedelli fatura ile 13/09/2021 tarih ve 14.868,00-USD bedelli faturanın ödenmeyen 1.078,00-USD kısmının toplamı olan 22.133,92-USD asıl alacak borcun ödenmesi yönünden …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, yapılan itirazın haksız, dayanaksız ve hukuki temelden yoksun olduğunu, yapılan satışlar USD döviz cinsinden yapıldığını, faturalarında USD üzerinden düzenlendiğini, Türk Lirası olarak yapılan kısmi ödemelerin ödeme tarihindeki Merkez Bankası kurları üzerinden hesaplanarak USD karşılığı olarak mevcut alacaktan düşüldüğünü, davacı şirketin alacağının USD döviz cinsinden olduğu için icra takibininde USD döviz cinsinden başlatıldığını, düzenlenen faturalar için ödeme vadesi belirlendiğini ve ödeme vade günlerinin faturanın altına not olarak kayıt düşüldüğünü, bedeli ödenmeyen 07/10/2021 tarih ve 21.055,92-USD bedelli faturanın ödeme vadesinin 21/11/2021 olduğunu, 1.078,00-USD bakiyesi kaldığını, ödenmeyen 13/09/2021 tarih ve 14.868,00-USD toplamlı faturanın ödeme vadesi gününün 18/10/2021 olduğunu ve fatura altına not düşüldüğünü, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, borçlu firmanın mallarını kaçırma ve alacağın tahsilini imkansız hale getirme çabası olduğunu beyan ederek alacağın tahsilini güvenceye almak yönünden borçlunun mal varlığı, üçüncü kişilerdenden olan hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini, …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, fatura ödeme vade tarihlerinden itibaren 22.133,92-USD asıl alacağa döviz üzerinden yıllık %4 ticari gecikme faizi uygulanmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya süresi içerisinde cevap vermemiş olduğu görüldü.
DELİLLER:
… İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasının bir suretinin UYAP sisteminden çıkartılarak dosyaya alınmış olduğu görüldü.
Davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarının … internet sayfasından çıkartılarak dosyaya alınmış olduğu görüldü.
Davacı vekilinin 10/05/2022 tarihli dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağı aslını, davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların fotokopilerini, davacı şirketin … bankasındaki hesabına ait 01/01/2021 – 28/03/2022 tarihleri arasındaki hesap ekstresinin çıktısını ve taraflar arasındaki e mail yazışmalarının çıktılarını sunmuş olduğu görüldü.
Davacı vekilinin 18/05/2022 tarihli beyan dilekçesi ile icra takibinin açıldığı 08/03/2022 tarihi itibariyle icra takibinin TL karşılığının 319.696,00-TL olduğunu, icra takibinde peşin harcın bu miktar üzerinden tahsil edildiğini, 319.696,00-TL harca esas dava değeri olarak bildirildiğini, dava harcının bu miktar üzerinden yatırıldığını beyan ettiği görüldü.
Mahkememizin 18/05/2022 tarihli ara kararı ile dava değerinin 333.097,96 TL olduğu, bu nedenle davacı vekiline tamamlama harcının yatırmak üzere süre verildiği, davacı vekili tarafından tamamlama harcının yatırılmış olduğu görüldü.
Mahkememizin 02/11/2022 tarihli celsesinin 6 numaralı ara kararı uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 20/01/2023 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
“1-Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasında yazılı olmayan açık hesap ilişkisinin olduğu, Bu kapsamda incelenen davacı tarafın ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğine haiz olduğu, davalıya kestiği ve dava konusu olan faturaları USD para biriminden kestiği ve ticari defterlerinde Takip tarihi itibariyle Davaya Konu Ettiği 07.10.2021 tarih ve 21.055,92 USD bedelli fatura ile 13.09.2021 tarihli faturadan bakiye 1.078,00 USD nedeniyle, 159.442,16 TL karşılığı, 21.932,09 USD alacağının ticari defterlerde kayıtlı olduğu ve bu kayıtlı alacağı davalıdan talep edebileceği,
2-Davacının, davalıdan … İcra Müdürlüğü 2022/… Esas Sayılı Dosyası ile başlattığı ilamsız takipte; 22.133,92 USD asıl alacak + 146,88 USD işlemiş faiz = 22.280,80 USD Talep ettiği Yapılan incelemede davacının, Takip öncesi işlemiş faiz talep edemeyeceği, davacının takip tarihi ile davalıdan ticari defterlerinde kayıtlı 23.234,32 USD alacağının kayıtlı olduğu, Ancak davacının borcun sebebi olarak gösterdiği 2 fatura nedeniyle icra takibi yaptığından ve İtirazın iptali davalarının, dayanağı olan takiple sıkı sıkıya bağlı olduğundan davacının ticari defterlerinde davalıdan 159.442 TL karşılığı 23.234,32 USD alacağının kayıtlı olduğu halde, takibe konu ettiği faturalar nedeniyle 21.932,09 USD talep edebileceği,
Davacının 348,71 USD talebinin fazla ve yersiz talep olduğundan reddinin gerekeceği, Davacının asıl alacağına ( 21.932,09 USD ) 3095 sayılı Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 4/a maddesi gereğince takip tarihinden itibaren işleyecek Devlet Bankalarının USD para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerekeceğini, ( Not: Dosya ödeme emrinde USD karşılığı alacak talebinin TL karşılıkları USD/TL paritesi harca esas değer bulunmamaktadır.)
3-Taraflar arasındaki cari ilişkide davacının faturalarına, davalı tarafın yaptığı ödemelerin BK. 100 ve devamı maddeleri gereğince değerlendirilmesi sonucunda; Yukarıdaki bölümde ayrıntılı olarak açıklandığı gibi davacının, davalıdan 159.554,47 TL karşılığı 23.234,32 USD alacaklı olduğu ticari defterlerinde kayıtlı olup, davacı icra takibinde davalıdan 22.133,92 USD talep ettiğinden, taleple bağlılık ilkesi gereği talebine bağlı olacağından;
Davacının 22.133,92 USD alacağı olacak ve bu alacağa 3095 sayılı Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 4/a maddesi gereğince takip tarihinden itibaren işleyecek Devlet Bankalarının USD para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerekecektir.
4-Meselenin asli ve nihai hukuki takdiri ile tavsifi 6100 sayılı HMK’nın 266/c.2 hükmü ve 6754 sayılı Kanun’un 3/3 hükmü gereği tamamen ve münhasıran yüce Mahkemeye ait olup, HMK 282 gereği bilirkişi görüşü sayın Mahkemeyi takyit etmediğinden, sayın mahkemenin davacının talep ettiği 22.133,92 USD asıl alacağın, T.C. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi E. 2013/341 K. 2013/5453 T. 28.03.2013 kararı kapsamında ve/veya BK. Madde 100 ve devamı maddelerinde değerlendirmesi yönünde hüküm kurması kararı sayın mahkemeye aittir.” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görüldü.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin 03/02/2023 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 21.055,92-USD fatura alacağı + 1.078,00-USD (14.868,00-USD bedelli faturanın ödenmeyen kısmı) + 146,88-USD gecikme faizi olmak üzere toplam 22.280,80-USD üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 23/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirketin 25/03/2022 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulmuş olduğu görüldü.
Mahkememizin 23/05/2022 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar verildiği, davacı vekiline kararın tebliğ edildiği görüldü.
Davaya konu alacağın taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak davacı tarafından davalıya düzenlenen faturalardan kaynaklanmakta olup, taraflar tacir olduğundan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, ticari ilişki bulunduğu, davalının usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtları incelenmek üzere sunmadığı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde davacı talep ettiği 07.10.2021 tarih ve 21.055,92 USD bedelli ve 13.09.2021 tarih ve 14.868,00 USD bedelli faturadan bakiye 1.078,00 USD olmak üzere 21.932,09 TL alacaklı olduğu, davalının, davacıya yaptığı ödemelerden 21.01.2022 tarihli ödeme, öncelik sırasına göre davacının, davalıya kestiği ancak somut davamız ile talep etmediği 11.01.2022 tarihli 18.998 USD bedelli faturanın önüne alındığı, ilgili faturada vade tarihi bulunmadığı, davacı davalıdan 25.656,18 USD alacaklı iken, davalıya 11.01.2022 vadeli 18.998,00 USD bedelli fatura kestiği ve alacağının 44.654,18 USD’ye baliğ olduğu, davalı 21.01.2022 tarihinde 3.724,09 USD ödeme yaptığı ancak bu ödeme taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi olmadığından ve BK 101 madde gereği borçlu tarafından yatırılan paranın hangi borca ilişkin olduğu belirtilmediğinden icra takibi olan alacağa mahsup edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Ayrıca davacı tarafından davalıya gönderilen 01.03.2022 tarihli elektronik postada davacının 130.000 TL ve 131.000 TL tutarlı bonoları 18.998,00 USD tutarlı faturaya karşılık teminat olarak aldığı yazışmalarda yer aldığından 3.724,09 USD davalı ödemesi icra takibi borca mahsuben değerlendirilmiştir. Takip tarihi olan 08.03.2022 tarihi ile davacının alacağı, 420.554,20 TL karşılığı, 40.930,09 USD olmasına rağmen, icra takibinde dayanak olarak gösterdiği iki fatura nedeniyle 159,442,16 TL karşılığı, 21.932,09 USD olduğu, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 21.932,09-USD alacaklı olduğu tespit edilmiş olup davalı tarafından yapılan kısmi ödemelerin mal/hizmeti eksiksiz aldığına karine teşkil ettiği kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Davacı takip talebi ile davalıdan 146,88 USD takip öncesi işlemiş faiz talep etmiş ise de; davacının faiz talep edebilmesi için davalıyı temerrüte düşürmesi gerekir. Dosyada fatura bedelinin ödenmesini içerir bir ihtarname mevcut değildir. Takip tarihi ile temerrüt söz konusu olduğundan, takip tarihi itibarı ile faize hükmedilmesi gerekir. B.K.m.117 “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyi niyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.” hükmü amirdir. Davacının takip öncesi işlemiş faiz talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun bilimsel, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gözetilerek; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 21.932,09 USD asıl alacak üzerinden kısmen iptali ile, takip tarihinden itibaren 21.932,09 USD asıl alacağa işleyecek 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uygulanması şeklinde takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit olup, asıl alacağın %20’si oranındaki 62.945,09 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(13) ”Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. (…)” ” ve (14). Fıkrası: ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak Arabuluculuk Dava Şartı Dosya No:2022/ … sayılı dosyasından arabulucuya 1.560,00-TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek davalı tarafın arabuluculuk oturumuna katılmadığı ve davanın açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek davalı aleyhine arabulucuk giderlerinin de yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
Davalının …. İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 21.932,09 USD asıl alacak üzerinden kısmen iptali ile,
Takip tarihinden itibaren 21.932,09 USD asıl alacağa işleyecek 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uygulanması şeklinde takibin devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit olup, asıl alacağın %20’si oranındaki 62.945,09 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 22.397,80-TL Karar ve İlam Harcından, peşin yatırılan 3.861,13-TL ve 228,87-TL tamamlama harcı toplamı olan 4.090,00-TL’den mahsup edilerek eksik kalan 18.307,80-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul olunan miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 48.904,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından bu dava sebebi ile aşağıda dökümü yapılan 5.887,70-TL yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre 5.795,26-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı (e-duruşma sistemi üzerinden), davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/05/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

YARGILAMA GİDERLERİ HARÇ BEYANI
80,70 TL BAŞVURMA HARCI 3.861,13 TL PEŞİN HARÇ
3.861,13 TL PEŞİN HARÇ 228,87 TL TAMAMLAMA HARÇLARI
11,50 TL VEKALET HARCI + 18.307,80 TL EKSİK HARÇ
1.500,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ 22.397,80 TL KARAR VE İLAM HARCI
205,50 TL TEBLİGAT ÜCRETİ + 228,87 TL TAMAMLAMA HARCI
5.887,70-TL TOPLAM