Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/264 E. 2023/83 K. 06.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/264 Esas
KARAR NO : 2023/83
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2022
KARAR TARİHİ : 06/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … markasıyla ve ve www…..com alan adlı İnternet sitesi üzerinden e ticaret sektöründe faaliyetlerini sürdüren müvekkili şirket akdedilen sözleşmelere istinaden ülke genelindeki birçok gerçek veya tüzel kişi tacirin ürünlerin satışına da aracılık ettiğini, davalı tarafla da 01/01/2021 tarihinde Satıcı İş Ortaklığı ve İlan Sözleşmesinin akdedilmiş bulunduğu, satıcıların platform üzerinden işlem yapabilmelerinin öncelikli koşulunun bu sözleşmeyi elektronik ortamda onaylamış olmalarının gerektiğini, sözleşme uyarınca davalıya ait ürünler www…..com alan adlı internet sitesi üzerinden tüketicilere satışa sunulmakta, her bir satış işlemiyle ilgili olarak da müvekkiline kararlaştırılan oranlardaki komisyonlar başta olmak üzere cezai şart, hediye çeki, kargo ve iade bedellerinden kaynaklı sair hak ediş bakiyelerinin doğduğunu, müvekkiline ait platform üzerinden yapılan işlemler neticesinde her bir taraf nezdinde doğan hak edişler faturalandırılarak cari hesaba kaydedildiğini, müvekkili şirket sözleşmenin diğer tarafı olan satıcıların cari hesapta alacak bakiyeleri doğduğunda ödeme işlemlerini gecikme olmaksızın yerine getirdiklerini, buna karşın davalı gibi birçok satıcı tarafından borç bakiyeleri ödenmemekte, ödeme konusunda yapılan sözlü görüşmeler ile iadeli taahhütlü olarak gönderilen ihtar mahiyetindeki ödeme mektuplarına da olumlu yanıt alınamadığını, borçlu konumundaki satıcılar aleyhine alacağın tahsili bakımından icra müdürlükleri nezdinde yasal işlem başlatıldığını, davalı tarafın cari hesabının 53.265,51.-TL tutarında borç bakiyesi vermesine rağmen ilgili tutar kararlaştırılan vade tarihinde ödendiğini, yapılan sözlü görüşmeler ile davalının sözleşmede yazılı adresine tebliğ edilen ödeme mektubunda da olumlu bir netice elde edilemediği, …. İcra Müdürlüğü’ nün 2021/… esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinini davalı borçluya 19/01/2021 tarihinde tebliği akabinde yasal süresi içerisinde itirazda bulunulduğu için icra müdürlüğü tarafından takip işlemlerinin durdurulmasına karar verildiğini, takip borçlusu davalının borca yönelik itirazı mevcuttaki ticari kayıt ve belgeler göz önünde bulundurulduğunda, haksız ve kötü niyetli olduğunu, alacağın tahsilini geciktirmeye matuf bu amaç ticari kayıt ve belgelerin bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkabileceğini, yargılama neticesinde itirazın iptalinin yanında davalı tarafın likit bir alacağı kötü niyetli olarak inkar etmesi nedeniyle alacak tutarının %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, davanın kabulü ile takibin devamına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkartılmasına rağmen davaya süresi içerisinde cevap vermemiş olduğu görüldü
DELİLLER:
… Başkanlığı’ na müzekkere yazılarak, davalının Vergi Usul Kanunu 176. ve 177. Maddeleri gereğince 1. Sınıf tacir olup olmadığı, bilanço usulüne göre defter tutup tutmadığı, tacir mi esnaf mı olduğu, tacir ise hangi defterleri tuttuğu, Vergi Usul Kanunu 177/1 maddesinde ki limitleri aşıp aşmadığı esnaf işletmesini aşan düzeyde gelir sağlayıp sağlamadığı hususlarının araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
Gelir İdaresi Başkanlığı Altın… Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak, davalının Vergi Usul Kanunu 176. ve 177. Maddeleri gereğince 1. Sınıf tacir olup olmadığı, bilanço usulüne göre defter tutup tutmadığı, tacir mi esnaf mı olduğu, tacir ise hangi defterleri tuttuğu, Vergi Usul Kanunu 177/1 maddesinde ki limitleri aşıp aşmadığı esnaf işletmesini aşan düzeyde gelir sağlayıp sağlamadığı hususlarının araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’ nün 2021/… esas sayılı takip dosyası dosya içerisine alınarak incelenmiştir.
GEREKÇE:
Görev, HMK md. 114 uyarınca dava şartıdır ve mahkeme tarafından re’sen gözetilir. Ticaret mahkemelerinin görevi TTK md. 4’te düzenlenmiştir. Bu maddeye göre her ticari dava ticaret mahkemesinin görevinde değildir. Bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için mutlak veya nispi ticari dava olması gerekir. Mutlak ticari davalar TTK’da düzenlenen konulara ilişkin olup, davanın taraflarının tacir olup olmaması önemli değildir. Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın da tacir olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olan davalardır. Yargıtay … HD’nin 2019/… Esas ve 2019/… Karar sayılı ilamında “Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.” şeklinde karar verilmiştir. Yine aynı kararda “Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, Kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.” şeklinde ticari davaların ve ticari işlerin ayrımına vurgu yapılmıştır.
Somut olayda taraflar arasında satıcı iş ortaklığı ve ilan sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı taraf iş bu sözleşme uyarınca davalının edimlerini yerine getirmemesi sebebi ile icra takibi başlatmıştır. Mahkememizce yapılan araştırma sonucu davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Bir davanın ticaret mahkemelerinin görev alanında kalması için mutlak ya da nispi ticari davalardan olması gerekir. Uyuşmazlık konusu ve tarafların sıfatları gözetildiğinde davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu sebeple mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebi ile davanın usulen REDDİNE, görevli mahkemenin İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ olduğunun tespitine,
2-Karar kesinleştiğinde ve iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı yasanın 20. madde uyarınca süresi içinde kanun yoluna başvurulmadığı takdirde, kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması durumunda başvurunun reddi kararının tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın re’sen ele alınarak açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi uyarınca yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
5-Yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( …Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır