Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/254 E. 2022/499 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/254 Esas
KARAR NO : 2022/499

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2022
KARAR TARİHİ : 24/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı tarafın 24.12.2021 tarihli sözleşme gereğince otomasyon makinasının nasıl olacağı ve makinanın özelliklerini belirten KDV dahil 750.000,00 TL üzerinden anlaştıklarını, davacının otomasyona dayalı makinayı süresi içerisinde eksiksiz ve sözleşmeye uygun halde teslim ettiğini, makinanın davalı tarafın şirketinde bulunduğunu, davalı tarafça kötüniyetli olarak davacının davalı tarafa kestiği 750.000,00-TL bedelli 15.03.2022 fatura tarihli … faturada belirtilen 114.406,78-TL KDV bedeli halen ödenmemiş olup bir de davalı tarafın kötü niyetli olarak iade faturası kestiğini, bunun yanında da iş bu davaya konu teminat senedinin de iade edilmediğini, bu hususa ilişkin davalı tarafa mutabık olunmadığı hususunda Kartal … Noterliği’ nin 1 Nisan 2022 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarın çekildiğini, davalı tarafın yine kötüniyetli olarak teminat senedini iade etmediğini, davacı tarafından davalıya verilen senedin 24.12.2021 tarihli sözleşmenin 11.maddenin G fıkrası gereğince ticari otomasyon makinası yapımı sebebi ile ticari ilişkiden kaynaklı teminat senedi olduğunun sunmuş oldukları ticari sözleşmede açıkça belirtilmesi, rakamların küsuratına kadar sözleşmede belirtilmesi ve vade tarihi yazılmış olması davalı tarafça yapılan senet alındısı gereğince de senedin teminat senedi olduğunun açıkça anlaşıldığını, müvekkilinin ilgili ticari sözleşme gereğince otomasyon sistemli makinayı davalı tarafa teslim ettiğini, ancak davalı tarafın hem KDV ödemesini gerçekleştirmemekte olup hem de kötüniyetli olarak teminat senedinin iadesinden kaçındığını, davalı tarafın yukarıda belirtilen ve bahsedilen teminat senedini kötü niyetli olarak elinde bulundurması ve icraya koyma tehdidi altında müvekkilinin ciddi şekilde mağduriyetine sebebiyet verileceğini, bu nedenle öncelikle teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, davalı tarafın tüm talep ve ihtarlara rağmen halen senedi teslimden kaçındığını, davacının işbu teminat senedi sebebiyle davalı yana herhangi bir borcu bulunmadığını, herhangi bir mağduriyete sebebiyet verilmemesi amacıyla; öncelikle senedin ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin bahsi geçen senedin teminat senedi olması ile birlikte davalı yana borçlu olmadığının tespitine, senedin iptaline karar verilmesine, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 26/04/2022 tarihli ara kararı ile; menfi tespit talebine konu senedin taraflar arasında mevcut 24.12.2021 tarihli sözleşmenin g maddesindeki düzenlemesi karşısında mahkememizde yaklaşık ispat ve kanaat oluşması nedeniyle İİK 72/2 maddesi uyarınca davacı tarafın talebinin kabulü ile; davaya konu 24/12/2021 düzenleme tarihli senet nedeniyle senet bedeli olan 635.593,22 TL ‘nin %15’i oranında (95.338,98 TL ) nakit olarak mahkeme veznesine yatırdığı veya aynı oranda kesin ve süresiz teminat mektubunu mahkememize ibraz ettiği taktirde; iş bu senet nedeniyle işbu davadan sonra 3. Kişiler hariç olmak kaydı ile davalı tarafından davacı aleyhine ileride başlatılması muhtemel icra takiplerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 31/05/2022 tarihli dilekçesinde özetle, iş bu dosya konusu için taraflar sulh olarak protokol ile anlaşmış olduğundan davanın devam etmesinde hukuki menfaat kalmamış olduğunu, dosyadan feragat ettiklerini, bu hususla birlikte taraflarınca ödenen 95.338,98-TL teminat bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinden davadan feragate yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
HMK’nun 311/1. maddesinde “Feragat ve Kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur” hükmü dikkate alındığında, davacının açmış olduğu davasından feragat etmesi nedeniyle, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu madde 22 gereğince davadan feragat muhakemenin ilk celsesinde vuku bulduğundan, maktu karar ve ilam harcının üçte biri olan 26,90 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 10.827,45. TL’nin davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından dosyaya yatırılan teminatın HMK’nın 392/2. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde tazminat davası açılmadığı takdirde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/06/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır