Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/252 E. 2022/498 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/252 Esas
KARAR NO : 2022/498

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 21/04/2022
KARAR TARİHİ : 24/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirketin aslen bir aile şirketi olduğunu, müvekkilinin davalı şirketin pay sahiplerinden … ile aralarında akdedilen 14.12.2020 tarihli Anonim Şirket Hisse Devir Sözleşmesi’ne (“Sözleşme”) istinaden davalı şirketin paylarının %20’sini devralarak muhatap şirkette pay sahibi sıfatını haiz olduğunu ve bu payların davalı şirketin toplam esas sermayesinin 5.600.000,00-TL’sini temsil ettiğini, pay devrini takiben 15.12.2020 tarihinde hisse devirlerinin kabulü ve kayıtlara işlenmesi gündemi ile toplanan Yönetim Kurulunun 15.12.2020 tarihli ve… numaralı kararı ile sözleşmenin onaylanarak davalı şirket kayıtlarına alınmasına ve sözleşme kapsamında gerçekleştirilen hisse devri sonrasında müvekkilinin davalı şirket esas sermayesinin %20’sini temsil eden 560.000.000 pay adedine sahip olduğunun tespitine “oybirliği” ile karar verildiğini, aynı Yönetim Kurulu Kararında (15.12.2020 ve 2020/11 numaralı) müvekkilinin eşi … ile kardeşi …’ın da ayrı ayrı davalı şirket esas sermayesinin %20’sini temsil eden 560.000.000 pay adedine sahip olduğunun tespitine “oybirliği” ile karar verilmiş olduğunu, bu doğrultuda güncel pay sahipliği yapısı pay defterine işlenmiş müvekkili ve diğer ilgili kişiler adına pay defterinde aynı tarihte sayfa açıldığını, davalı şirketin yukarıdaki işlemlerden 7 (yedi) ay sonra gerçekleşen 14 Temmuz 2021 tarihli 2020 Mali Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında Hazirun Cetvelininn yeni pay sahipliği yapısına uygun şekilde oluşturulduğunu ve tüm pay sahiplerinin asaleten katıldığı Genel Kurul sırasında müvekkilinin pay adedine tekabül eden oy haklarını kullandığını ve hiçbir pay sahibinin müvekkilinin oy kullanmasına ilişkin muhalefet şerhi düşmediğini, bahsi geçen Genel Kurul kararının Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından 24 Ağustos 2021 tarihinde tescil edildiğini ve söz konusu Genel Kurul kararına karşı hiçbir pay sahibince herhangi bir iptal davası da açılmadığını, davalı şirketin 21.05.2019 tarihli 2018 Mali Yılına ait Olağan Genel Kurul Kurul Toplantısı’nda, 21 Mayıs 2022 tarihine dek …, …,…, … ve … Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçilmiş olup 10.06.2019 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilanı gerçekleştiğini, diğer pay sahiplerinin haksız ve hukuka aykırı şekilde müvekilinin ve İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. sayılı dosya davacısı …’ın usulüne uygun şekilde iktisap etmiş olduğu paylara ilişkin yapılan pay devrinin geçersiz olduğunun ileri sürüldüğünü ve İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargılama yapmasının önüne geçilmeye çalışılmış olduğunu, bahsi geçen davayı konusuz bırakmak amacıyla mahkeme tarafından tayin edilen 28 Nisan 2022 tarihli duruşma gününden sadece birkaç gün öncesinde, 22 Nisan 2022 tarihinde yapılmak üzere davalı şirket tarafından olağan genel kurul toplantı çağrısı yapıldığını ancak Yönetim Kurulunun 19.10.2021 tarih ve 2021/12 sayılı ve hukuken batıl olan kararı doğrultusunda düzeltilen pay defterine istinaden mevcut pay sahipliği yapısı gözetilmeksizin hazirun cetveli oluşturulduğundan; davalı şirket esas sermayesinin aslen %20’sini temsil eden payların sahibi olan müvekkiline çağrı dahi yapılmadığını, müvekkilinin davalı şirketin geleceğine ilişkin kararlara etki etme gücüne, pay sahipliğinden doğan vazgeçilmez nitelikteki haklarına doğrudan hukuka aykırı olarak müdahale edildiğini, davalı şirket tarafından 14.12.2020 tarihinde gerçekleşen pay devri yok sayılarak ve müvekkilinin davalı şirkette sahip olduğu paylar göz ardı edilerek yapılmış olan genel kurul çağrısı ile oy kullanma hakkı alenen ihlal edilmiş olduğunu, Yönetim Kurulu’nda çoğunluğu oluşturan diğer pay sahiplerinin davacının davalı şirketin ticari geleceğinin şekillenmesinde söz sahibi olmasını engellemeyi amaçlamadıklarını, bu uğurda da müvekkilinin “pay sahibi” sıfatından doğan vazgeçilmez haklarının kayıtlarını usulsüz değiştirmenin de dahil her türlü yola başvurduğunu, davalı şirketin pay defterinin kötüniyetle (geçmişe dönük) düzeltilmesine ilişkin 19.10.2021 tarihli ve 2021/12 sayılı yönetim kurulu kararı TTK madde 391/1-c bendi uyarınca müvekkilinin pay sahipliğinden doğan haklarını açıkça ihlal ettiğinden batıl olduğunu, yapılan pay devri usulüne uygun gerçekleştirilmiş olup müvekkilinin davalı şirketin paylarının %20’sini temsil eden payların sahibi olduğunu ancak 19.10.2021 tarih ve 2021/12 sayılı yönetim kurulu kararı ile müvekkilinin pay sahipliğini açıklayıcı nitelikteki pay defteri, hukuka aykırı olarak usulsüzce ve dürüstlük kuralına aykırı şekilde değiştirilerek pay sahipliği sıfatını ileri sürebilmesinin en önemli dayanağı kötü niyetli olarak yeniden düzenlenmiş ve gerçeğe aykırı hale getirildiğini, 19.10.2021 tarih ve 2021/12 Sayılı Yönetim Kurulu Kararı sonrasında düzeltilen pay defteri ve yeni pay sahipliği yapısı incelendiğinde, müvekkilinin usulüne uygun bir şekilde iktisap ettiği pay adedinin pay defterinden usule ve yasaya aykırı olarak silindiği anlaşılacağını, kanunun emredici hükümleri uyarınca pay sahiplerinin vazgeçilmez haklarını doğrudan zedeleyici yönetim kurulu kararlarının batıl olacağı gözetildiğinde, pay defterindeki kayıtların müvekkilinin pay sahipliği sıfatını şüpheye düşürecek şekilde değiştirilmesinin doğrudan pay sahipliği sıfatını ihlal eder nitelikte kötü niyetli bir fiil olduğu aşikâr olduğundan 19.10.2021 tarih ve 2021/12 sayılı yönetim kurulu kararının batıl olduğunu, davalı şirketçe, 14.12.2020 tarihinde müvekkiline usulüne uygun şekilde devredilen paylar göz ardı edilmesiyle 19.10.2021 tarih ve 2021/12 sayılı yönetim kurulu kararı ile hukuka aykırı şekilde değiştirilen pay defteri doğrultusunda davalı şirket tarafından söz konusu pay devri gerçekleşmeden önceki eski pay sahipliği yapısındaymış gibi davranılarak mevcut pay sahiplerinden biri olan müvekkilinin vazgeçilmez nitelikte pay sahipliği haklarından biri olan genel kurula katılma hakkı alenen ihlal edildiğini, görüldüğü üzere davalı şirket tarafından kötü niyetli bir şekilde Türk Ticaret Kanunu’nun açık hükmü dolanılmaya ve bu şekilde müvekkilinin pay sahipliği haklarını kullanması engellenmeye çalışıldığını, pay sahiplerinin genel kurula katılma hakkı engellenemez nitelikte temel bir hak olduğundan davalı şirket tarafından söz konusu yönetim kurulu kararı ile değiştirilen pay defterine dayanılarak müvekkiline haber verilmeksizin Genel Kurul’un toplantıya çağrılması açıkça hukuka, içtihatlara ve iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil etiğini, davalı şirketin paylarının %20’sini temsil eden payların sahibi olan müvekkilinin 22 Nisan 2022 tarihinde gerçekleşmesi planlanan genel kurul toplantısına katılımının engellenmesi halinde telafisi mümkün olmayan zararların oluşacağı aşikar olduğundan 19.10.2021 tarih ve 2021/12 sayılı Yönetim Kurulu Kararı’nın batıl olduğunun tespit edilmesi için ikame ettikleri işbu dava sonuçlanana kadar 22 Nisan.2022 tarihinde yapılacağı ilan edilen genel kurulun yapılmasının önlenmesi için ihdiyati tedbir kararı verilmesini 19.10.2022 tarih ve 2021/12 sayılı Yönetim Kurulu Kararının müvekkilinin vazgeçilmez nitelikteki pay sahibi haklarını ihlal etmesi ve kullanılmasını kısıtlaması sebebiyle batıl (kesin hükümsüz) olduğunun tespitine, batıl olduğu tespit edilen 19.10. 2022 tarih ve 2021/12 sayılı Yönetim Kurulu Kararı doğrultusunda değiştirilen pay defterinin gerçek pay sahipliğini gösteren eski haline getirilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; davalı şirketin 19/10/2021 tarihli ve 2021/12 sayılı Yönetim Kurulu Kararının batıl (kesin hükümsüz) olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili ile davalı vekili mahkememize sunmuş oldukları 17/06/2022 tarihli ortak beyan dilekçelerinde özetle, taraflar aralarında bir anlaşmaya varılmış olduğunu, işbu dilekçenin sunulduğu tarih itibariyle, davacının ikame etmiş olduğu davaya ilişkin haklarından HMK Madde 307 ila 311 uyarınca feragat ettiğini, tarafların ayrıca hesaplanabilecek her türlü yargılama giderleri ve/veya vekâlet ücretlerine ilişkin haklarından da feragat ettiğini, tarafların talepleri ve ortak anlaşmaları doğrultusunda dosya üzerinden yapılacak inceleme neticesinde, davanın davacının feragati nedeniyle reddine karar vermesini mahkemenin duruşma açmaya karar vermesi halinde, bu hususa ilişkin olarak yapılacak duruşma neticesinde aynı yönde karar vermesini talep ettiklerini belirterek açıklanan nedenler ile davacının işbu davadan feragati ile tarafların her türlü yargılama giderleri ve/veya vekalet ücretlerinden feragatleri doğrultusunda, HMK 307 ila 311 maddeleri uyarınca, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinden davadan feragate yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
HMK’nun 311/1. maddesinde “Feragat ve Kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur” hükmü dikkate alındığında, davacının açmış olduğu davasından feragat etmesi nedeniyle, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE ,
2- Harçlar Kanunu madde 22 gereğince davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulduğundan, maktu karar ve ilam harcının üçte biri olan 26,90 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 53,80 TL’nin davacı tarafa iadesine,
3-Taraflarca vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin talepleri doğrultusunda kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/06/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır