Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/249 E. 2023/596 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/249 Esas
KARAR NO : 2023/596

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2022
KARAR TARİHİ : 27/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2019 yılında benzin filtresi saç kelepçe yayı alım satımına ilişkin sözleşme yapıldığını, sözleşmeye göre davalı tarafın davacıya benzin filtresi saç kelepçe yayı teslim edeceğini, davacı tarafında bu malların bedelini bono ile ödeyeceğini, 18/11/2019 tanzim tarihli 20/03/2020 vade tarihli 5.000,00-TL bedelli bono ve diğer senetlerin davalıya teslim edildiğini, davalı tarafından teslimi gereken 60.000 adet kelepçe yayının davacıya teslim edilmediğini ayrıca bono hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takip işlemleri başlattığını, davalının aldığı bonoya karşılık teslim etmesi gereken malları teslim etmediği halde bono hakkında icra takibi başlatarak kötü niyetli davrandığını beyanla; davanın kabulüne, 20/03/2020 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli bononun iptaline, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası yönünden müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığını, davacının iddialarını ispatlayacak belge ve delil sunamadığını, senedin bedelsiz olduğu ve borç olmadığı itirazının yalnız resmi veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş belge ile ispatlanacağını, takibe dayanak belgenin kambiyo senedi olduğunu, bonoya dayalı icra takibine ilişkin yapılan menfi tespit istemlerinde bedelsizlik iddiasının ispat yükünün davacıda kaldığını beyanla; müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmak nedeniyle açılan işbu davanın reddine, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davacı tarafından müvekkiline %20 oranında icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Senet örneği ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının bir örneği dosyaya alınmıştır.
Mahkememizin 22/04/2022 tarihli ara kararı ile icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi talebinin reddine dair karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin 22/03/2023 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı gereği davacı vekiline yemin metnini sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, 04/04/2023 tarihli dilekçesi ile yemin metninin sunulduğu, davalı asile yemin metni ile duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin çıkartıldığı, davalı asilin 21/06/2023 tarihli celsesinde; “2019 yılında davacı ile 60 bin adet benzin filtresi saç kelepçe yayı alım satımına ilişkin aramda sözleşme kurulduğuna, dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sy dosyasında takibe dayanak 18.11.2019 tanzim 20.03.2020 vade tarihli 5.000-TL bedelli bononun ve dava dışı diğer senetlerin davacı ile olan bu ticari ilişki sebebiyle davacı tarafça düzenlendiğine ve tarafıma verildiğine, sözleşmeye konu malları zamanında ve eksiksiz olarak davacıya teslim ettiğime ilişkin ve tüm dava dosyası kapsamında gerçeğe uygun cevap vereceğime, hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ederim.” şeklinde yeminde bulunduğu ve yemininde sebat ettiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konu bono nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizin 21/06/2023 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı gereği davacı vekilinin ıslah talebi doğrultusunda davasını ıslah etmek üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin süresinin sonuçlarının duruşmada yüzüne karşı ihtar edildiği, ancak verilen kesin süre içerisinde ıslaha ilişkin dilekçe sunmamış olduğu görülmüştür.
Kambiyo senedi niteliğinde olan bono, düzenlenmesine esas teşkil eden temel ilişkiden bağımsız, karşı edimin ödenmesi şartına bağlanamayan, kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi taahüdünü içeren mücerret (soyut) bir borç ilişkisini ifade etmektedir. Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmekle yükümlüdür. Bu bakımdan kambiyo senedinin bedelsizlik iddiasıyla açılan menfi tespit davasında, ispat külfeti davacı borçluya düşer. Bu kapsamda bononun bedelsiz kaldığını iddia eden davacının, öncelikle bu iddiasını yazılı delille ispatlaması ve bundan sonra da senedi elinde bulunduran hamilin iyiniyetli hamil olmayıp, bonoyu iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini kanıtlaması gerekmektedir.
Kural olarak bir vakıadan kendi lehine hak çıkaran taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. (TMK’nın 6. maddesi) İspat yüküne ilişkin genel kural menfi tespit davalarında da geçerlidir.
Eldeki menfi tespit davası kambiyo senedine dayalı olup, genel kuralın aksine senede dayalı borç ilişkilerinde ispat yükü senet borçlusundadır. 6100 sayılı HMK’nın 201. maddesi uyarınca da senede karşı senetle ispat kuralı geçerlidir.Bono bir kıymetli evraktır ve kıymetli evrakın temel niteliği illetten mücerret olmasıdır. Yine bono bağımsız borç ikrarı içeren bir senet olup, senette bedel kaydının mevcut olması hâlinde ispat yükü kaydın aksini savunan tarafa aittir.
Uyuşmazlık konusu somut olayda; davacı ile davalı arasında 2019 yılında benzin filtresi saç kelepçe yayı alım satımına ilişkin sözleşme kurulduğu, işbu sözleşmeye istinaden davacı tarafından davalıya 18/11/2019 tanzim tarihli, 20/03/2020 vade tarihli, 5.000,00 TL bedelli bono teslim edildiğinin anlaşıldığı, ancak davacı tarafça sözleşmeye konu bedeli ödenen ürünlerin davalı tarafından teslim edilmediğinin iddia edildiği, işbu bono yönünden davalı tarafından davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe ilişkin olarak mahkememizde işbu menfi tespit davasının açıldığı, sonrasında davacı vekilinin 02/11/2022 tarihli beyan dilekçesi ile İstanbul … İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyasına 05/05/2022 tarihinde ihtirazi kayıtla yapılan 5.000,00 TL’lik ödeme yönünden davaya istirdat davası olarak devam edilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dosyada mevcut tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; takibe ve davaya konu bononun incelenmesinde malen kaydı bulunduğu görülmüştür. Bu bononun taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında malların bedeli olarak verildiği hususunda ihtilaf yoktur. Davacının iddiası malların teslim edilmediğine ilişkindir. Bono üzerinde malen kaydı bulunması malların teslim edildiğine karine oluşturur, bu halde söz konusu bono nedeniyle malın teslim edilmediğini ispat yükü davacıda olup; karinenin aksine olarak malın teslim edilmediği iddiasını kesin delille ispatlaması gerekir. Dolayısıyla davacının bu davada iddiasını yazılı bir delille ya da kesin delil niteliğindeki yemin delili ile kanıtlaması gerekecektir. Ne var ki davacı iddiasını ispata yarar yazılı bir delil sunmadığı gibi yemin delili ile de iddiasını ispatlayamadığından, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 18/02/2022 tarihli 2022/13 Esas 2022/149 Karar sayılı benzer konuda verilen ilamı da nazara alınarak usul ve yasaya uygun delillerle ispatlanamayan davanın reddine, ayrıca davalının kötü niyet tazminatı isteminin de şartları oluşmadığından reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 115,47-TL’den mahsup edilerek eksik kalan 154,38‬-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 6.640,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından bu dava sebebi ile yapılan 37,10-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza