Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/221 E. 2023/537 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/221 Esas
KARAR NO:2023/537

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/04/2022
KARAR TARİHİ:18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ödeal Ödeme Kuruluşu A.Ş.; 27 Haziran 2013 tarihli 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında, TCMB lisansı ile faaliyet gösteren ve 2014 yılında %100 Türk sermayeli olarak kurulan bir anonim şirkettir. … A.Ş., malik olduğu “Ödeal” markası ile mobil POS uygulaması, fiziki POS ve yazarkasa POS ürünleri ile 60.000’den fazla üye işyerine banka ve kredi kartı ile ödeme alma hizmeti verdiğini, amacının, tüm girişimcilerin finansal hizmetlere erişimini kolaylaştırmak suretiyle girişimcilerin rekabet gücünün artırmak ve dolayısıyla da ülke ekonomisine katkı sağlamak olduğunu, şirket işyeri sahiplerine piyasadaki en geniş finansal çözüm alternatiflerini sunarak, satış yapmalarını kolaylaştırmayı sağladığını, müvekkili şirket, üye işyerleri ile “Ödeme Hizmeti Sözleşmesi” akdettiğini, sözleşme yapılırken ilgili ticaret odasından faaliyet belgesi, noter, işletmenin kredibiletisinin tespitine yeter evraklar ve vergi levhası gibi belgelerin ibrazı gerektiğini, dolayısıyla; müvekkilinin müşterilerinin tamamı ticari ve mesleki amaçlarla hareket etmekte, ticari faaliyetleri nedeniyle müvekkil şirketle sözleşme imzaladıklarını, kanaatince huzurdaki uyuşmazlığın ticari bir uyuşmazlık olup mahkememizin görevli olduğunu, Nitekim, tüketici sıfatının belirlenmesinde tarafların işlemleri yaparken taşıdıkları irade önem taşıdığını, Tüketici sıfatına sahip olunabilmesi için tacir olan tarafın ticari işletmesine dair yapılan bir sözleşme söz konusu olduğunu, eldeki davanın, borçlunun ticari işletmesi ile alakalı ve yine ticari faaliyetlerinde kullandığı mobil POS uygulaması, fiziki POS ve yazarkasa POS ürünleri satın almasına rağmen; sözleşmeye aykırı şekilde ödemeleri zamanında ifa etmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine haksız şekilde itiraz etmesinden ileri geldiğini, dosyada yetkili icra müdürlüğünün İstanbul İcra Müdürlükleri olduğunu, nitekim, sözleşmenin 10.1 maddesinde İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu tarafların mutabakatı ile belirlendiğini, buna göre; HMK m.17 uyarınca İstanbul İcra Müdürlükleri ve Mahkemenin yetkili olduğunun açık olduğunu, davalının itirazı tarafına tebliğ edilmediğinden; dava açma tarihinin öğrenme tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, davalı borçlunun sözleşmesi; borçlunun aylık ödemelerini yapmamış olması nedeniyle kat edilmiş ve ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun takibe itirazı mesnetsiz olup itirazın iptalinin gerektiğini, borca ilişkin olarak borçluya kesilen faturaya karşın ödeme de yapılmadığını bildirip, davanın kabulüne ve borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … Esaslı dosyasındaki haksız itirazının iptaline karar verilmesini, likit borcun inkarı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkartılmış, davaya herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosyamıza UYAP sistemi üzerinden gönderilen …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı borçlu aleyhine 5.976,00 TL toplam alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi Mali Müşavir … 06/02/2023 tarihli raporunda özetle;” davacı Şirketin Ticari Defterlerinden 2019, 2020 ve 2021 yılına ait Açılış- Kapanış Tasdiki zorunlu olan Yevmiye ve Defter-i Kebir Defterlerini e- olarak tuttuğunu ve envanter defterinin de Noter tasdikinin de süresinde yapıldığının görüldüğünü, tüm defterlerin kendi içlerinde birbirini teyit ettiğini, genel kabul görmüş muhasebe esas ve tekniğine uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunun görüldüğünü, davalı şirket, 12/0/2022 tarihli tensip tutanağında belirtilen sürede davaya cevap dilekçesi sunmamış, 18/10/2022 tarihinde yapılan 1. Celse duruşmaya katılmamış olduğu görülmüştür. 18/11/2022 tarihinde Mahkeme Kaleminde yapılan incelemeye davalı katılmamış ve dolayısıyla davalı şirket defter ve belge incelemesi yapılamamıştır. Takdir mahkemenin takdirindedir. Davacı, Davalı Şirket ile ilgili olarak aralarında imza altına aldıkları 2 adet … cihaz satışına ilişkin Sözleşmeyi ve bu sözleşmeye istinaden Davalı’ya düzenlenen 2 e-fatura görülmüştür. Takdir Sayın Mahkemenin takdirindedir. Davacı, davalı ile ilgili cari hesaplarını tuttuğu cari hesap kayıtları incelemesi sonucu; davacının davalı ile ilgili olarak kayıtlarını tuttuğu cari hesap kayıtları incelemesi sonucu; davacının davalıdan 4.066.00 TL. Alacaklı olduğu görülmektedir. Takdir Sayın Mahkemenin takdirindedir. Davacı vekilinin talebi olan itirazın iptaline ve takibin devam etmesine, Davalı yanın takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini taleplerinin Sayın Mahkemenin Takdirlerine ait olduğu” şeklinde rapor düzenlemiştir.
Yine Mahkememizce bilirkişiden ek rapor aldırılmış, bilirkişi Mali Müşavir … 06/02/2023 tarihli ek raporunda özetle; “Davaya sunulan 29/11/2022 tarihli bilirkişi kök raporunda belirtilen ve yukarı detaylı olarak verildiği gibi; davacı, davalıya 30/09/2019 tarihinde 3.087 TL tutarında toplamda 6.174 TL olan 2 adet fatura düzenlediği, davalı’nın ödemediği bu 2 faturadan olan alacak bakiyesini tahsil edemediği için “Tahsil Edilemeyen Alacaklar Hesabına” virman yaptığı, 31/12/2019 tarihinde Davalı’dan “Aktivasyon Geliri” olarak 99 TL. ten 2 adet tahsilat yaptığı ve Cari Hesabın 198 TL. Borç verdiği görülmektedir. 25/02/2021 tarihinde 198 TL. alacak bakiyesi “Tahsil Edilemeyen Alacaklar Hesabına” virman yapılarak hesap bakiyesinin sıfırlandığı görülmektedir. 13/10/2021 tarihinde Tahsil Edilemeven Alacaklar Hesabında olan 5.976 TL. Borç Bakiyesi’nin Davalı Cari Hesabına virman yapılarak Davalı Cari Hesabının 5.976 TL. Borç Bakiyesi verdiği görülmektedir. 2022 yılının 01/01/2022 tarihinde Önceki Dönemden Devir olarak Açılış fişi 5.976 TL. Alacak kaydı olması gerekirken Davacı muhasebesi 2 ayrı işlem yaparak yaptığı 01/01/2022 tarihindeki Açılış Fişi ile “Önceki Dönemden Devir” 198 TL. Alacak yine aynı gün aynı fiş te “Önceki Dönemden Devir” 6.174 TL. Borç ile açılış fişi düzenlediği ve böylelikle 01/01/2022 gün 5.976 TL Borç Bakiyesi verdiği, 22/04/2022 tarihinde Davalı 1.910 TL. ödeme yaptığı ve böylelikle 22/04/2022 tarihinde 4.066 TL. Davalı’nın Borç Bakiyesi verdiği görülmektedir. Davacı’nın Davalı ile ilgili olarak kayıtlarını tuttuğu Cari Hesap kayıtları incelemesi sonucu; davacının, davalıdan 4.066.00 TL Alacaklı olduğu görülmektedir. Takdir Sayın Mahkemenin takdirindedir. Davacı vekilinin talebi olan itirazın iptaline ve takibin devam etmesine, Davalı yanın takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini ilişkin taleplerinin Sayın Mahkemenin Takdirlerine ait olduğu” şeklinde görüş bildirmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 222.maddesinde “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi*1* yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Ek cümle: 22.07.2020 – 7251 S.K./23. md) Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde davalının davacıdan mobil pos uygulaması, fiziki pos ve yazarkasa pos ürünleri satın aldığının, ancak ödemelerin yapılmadığının beyan edilerek bu davanın açıldığı, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı borçlu aleyhine 5.976,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davacı tarafından süresi içerisinde bu davanın açıldığı, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığının ve ürünlerin teslim edildiğinin ve alacağının bulunduğunun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği, ispat yükünün davacıda olduğu, mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davalı tarafça ticari defterlerin sunulmadığı, davacının ticari defterlerinin incelenebildiği, davacı tarafın ticari defterlerinin 6100 sayılı HMK’nun 222.maddesinde belirtildiği üzere kanuna uygun ve eksiksiz tutulduğunun anlaşıldığı, davacının ticari defterleri incelendiğinde davacı tarafından davalıya toplam 6.174 TL bedelli iki adet yazar kasa cihazı satıldığına ilişkin faturaların, davalı tarafından davacıya yapılan ödemlerin, yapılan ödemeler neticesinde davacının bakiye 4.066 TL alacağının bulunduğunun kayıtlı olduğu, ticari defterlerin incelenmesi neticesinde alınan raporun taraflara tebliğ edildiği, davalı tarafından itiraz dilekçesi sunulmadığı, davacı tarafın ticari defterlerinin delil olarak kabul edilebileceği, yapılan ihtara rağmen verilen süre içerisinde davalı tarafça ticari defterleri sunulmadığından 6100 sayılı HMK’nun 222.maddesi doğrultusunda davacının ticari defterlerinin davacı lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği, ticari defterlerin, faturaların ve davacının ticari defterlerinde kayıtlı davalı ödemelerinin incelenmesi neticesinde alınan rapor doğrultusunda davacının davalıdan 4.066,00 TL alacağının bulunduğu, aksinin davalı tarafça usulüne uygun delillerle de ispat edilemediği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HUAK 18/A-(14). Fıkrası: “Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” hükümleri gereğince arabuluculuk gideri olarak …Dava Şartı Dosya No:2021/… sayılı dosyasından arabulucu …’a ekte sunulan 1.560,00 TL tarife bedeli üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilerek arabulucuk giderlerinin davanın kabul ve red oranları dikkate alınarak, 1.061,42 TL’sinin davalıya yükletilmesi, geriye kalan 498,58 TL’nin ise davacıya yükletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
1-Davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 4.066,00 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
-Asıl alacağın %20’si oranı olan 813,2‬0 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
-İcra takibine vaki itirazın bu şekilde iptali ile icranın DEVAMINA,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 277,75-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 80,70-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 197,05-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 80,70-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 161,40TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 1.500,00-TL Bilirkişi ücreti, 142,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.642,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.117,20-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 4.066,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın red ve kabul oranları dikkate alınarak, 1.061,42 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 498,58 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, miktar yönünden kesin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip …

Hakim …